07-28-2020, 12:08 PM
İMÂM-I RABBÂNÎ HAZRETLERİNDEN
İkinci bin yılın müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûki Hazretleri buyurdular:
“Kıyâmete kadar bizim silsilemize gireceklerin tamamının isimlerini Allâhü Teâlâ bana bildirdi. Benim bu nisbetim kıyamet gününe kadar evlatlarım vâsıtasıyla devam edecektir. İmam Mehdî de bu nisbet-i şerîfe üzerine olacaktır.” (el-Kevâkibü’d-Dürriyye)
“Bu tarikata girip de âdâbına riâyet etmeyen, bid’atler ihdas eden..., bu yolda çok şey kaybeder ve hüsrana uğrar.”
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri, talebelerine zikre devam etmelerini söyler ve “Bu dünya amel işleme yeridir, tohum ekilecek tarladır. Bu kalp huzûrunu, ahkâm-ı İslâmiyyeye uygun zâhirî amellerle bir arada bulundurmaya çok gayret ve dikkat ediniz.” buyururlardı.
“Bana şöyle bildirildi: Sana verilen bu hususiyetlere ve kemâlâta, Mehdî aleyhisselâm zamanına kadar senden başka kimse nail olamaz.”
“Bir kimse havada uçsa veya su üzerinde yürüse fakat müstehaplardan birini terk etse onun bu tâifede zerre mikdarı kıymeti yoktur.”
“Zekât niyetiyle bir kuruşu bir fakire vermek, başka bir niyetle binlerce kuruş vermekten daha faziletlidir. Zira bu, bir farzın edâsıdır. Diğeri ise bir nâfileyi yerine getirmektir.”
“Akıllı kimsenin yapması gereken, hayatının sayılı günlerini Allâhü Teâlâ’nın râzı olacağı işlere sarf etmektir. Allâhü Teâlâ kulunun yaptıklarından râzı olmazsa bu nasıl bir hayattır?”
“Ders okutmak ve fetva vermek, ancak Allâhü Teâlâ’nın rızası için olursa ve makâm ve mevki sevgisinden, mal ve mertebe elde etme hırsından uzak olursa fayda verir.”
“Büyük zâtların birinden şöyle işitmiştim: Bir şeyhden nakledilen bir duâdaki hatayı, o şeyhe tâbi olanlar aynı hata ile okurlarsa tesirli olur. Doğrusunu okusalar müessir olmaz.” İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin bir duâsı:
“Allâh’ım! Ölüm bizi uyandırmadan önce sen bizi gafletten uyandır.”