07-08-2018, 02:12 PM
Şira Yildizi -Radyasyon Yildizi-Dumansiz Ateş Şeytan ve Hizbi Deccal
(Kar©glanin 17 Haziran 2014 Sali Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ. Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.
Manasi:
Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. İnsan için ancak çalıştığı vardır.
Necm 38 ve 39. Ayetler
Şüphesiz en son varış Rabbinedir.Son Varacağın yerde Rabbin vardir.
yani her bitiriş ve sona varişdan geriye kalan tek bakiye, yani geri kalan Muhakkak odur.
Muhakkak bu hem ölümde böyledir hemde hayatta böyledir.
...
Doğrusu Şira yıldızının Rabbi de O'dur.
Muhakkak O, onuda (senide yani Şira yıldızınıda ) helak edecek olandir,
öncekilerden ona tapanlardan ad kavmini helak etitgimiz gibi.
...
işde Bu önceki uyaricilar gibi bir uyaricidir.
...
Onun dünyali olmadigi keşfedilcekdir.yani arapca yedi ve sekiz
rakamlarini üst üste yazarsan şira yildizini bulursun ve yedi ve sekiz
rakaminin dünyali olmadigi bilinmekde ve mason piramiti ve ic ters
ücgen.
ve illuminati yildizi ve sekizli ise davud yildizi illuminati yildizi
elmas ücgenlerden oluşur ve alti köşelidir, türk yildizi beş köşelidir
ve kar ve kiş ve kişin bekcileri kar ve cam agaclarinin yapraklari V
lardan oluşur ve arapca yedi demekdir. ve kar dünyadan degildir ve yine
yakut yani davud yildizi sekiz köşeli yani bir ters bir düz kareden
oluşur yine deltoid elmas sekiz köşeli yani Nato simgesi olan yildiz
ve bal tanecikleri dokuz köşelidir, yani 3 ün katlaridir 3-6-9,yine
zümrüd 11 ve Mehdi yildizi 13 köşelidir yani R lerden oluşur şira ve
onun ziddi olan mehdi yildizi şiradaki şin ve ayn rayi tersden
okuyunca raşi olur ve Rabbimiz diyorki bunu keşfedeceklerki o dünyali
degil yani onun şiranin ziddi raşi ve birde dal gelmiş sonuna ve
raşid olmuş ve RA dünyali degildir. yani ve Allahda dünyali degildir
demekdir o ayet yani leyse lehe min dünillahi kaşifeh , yani öyle
tanri parcacigini falan bulamazsiniz keşfedemezsiniz Allah dünyali
degilmiş.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلْمُنتَهَىٰ وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا
Ve enne ilâ rabbikel muntehâ. Ve ennehu huve adhake ve ebkâ. Ve ennehu huve emâte ve ahyâ.
Şüphesiz en son varış Rabbinedir. Şüphesiz O, güldürür ve ağlatır. Şüphesiz O, öldürür ve diriltir.
Necm Suresi 42-43-44 ayetler
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعْرَىٰ وَأَنَّهُۥٓ أَهْلَكَ عَادًا ٱلْأُولَىٰ
Ve ennehu huve rabbuş şı’râ. Ve ennehû ehleke âdenil ûlâ.
Şüphesiz O, Şi’râ’nın Rabbidir. Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı.
Necm Suresi 49-50-ayetler
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
هَٰذَا نَذِيرٌ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلْأُولَىٰٓ
أَزِفَتِ ٱلْءَازِفَةُ
لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ
Hâzâ nezîrun minen nuzuril ûlâ. Ezifetil âzifeh(âzifetu).Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh(kâşifetun).
Bu da önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır. Yaklaşmakta olan (Kıyamet iyice) yaklaştı. Onu Allah’tan başka açacak kimse yoktur.
Necm Suresi 56-57-58. ayetler
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala eli muhammed
Yolculugumuza başliyoruz
44-ayet Muhakkak bu hem ölümde böyledir hemde hayatta
böyledir.yani sanma sen sadece ödükten sonra ona variriz yani her
vardigimiz en son noktada Allah varmiş yalniz biz onun orda oldugunu
bilemedigimiz için hatalara düşeriz. oysaki o müntehadan geriya kalandir
bakiyedir.yani bir elma aldin 10 lira verdin, elma beş lira tuttu
geriye 5 lira kaldi o kalanda, o vardir ve o kalaninda ne işe
yarayacaginin, hesabini kitabini yeri yurdunu tespit eden odur.yine sen
iş için ankaraya gittin yine vardigin anakarda seni bekleyen odur
Allahdir ve senin işlerini hesap edip ayarlayan odur.
hayrihi ve şerrihi minallahi teala diye iman etmek demek bir işin
sonunu sen şer sanbilirsin amma o sondada o vardir . şerleri hayra
tebdil eyleyendir. bir insan hem zarar görsünde bu zarari Allah hayra
cevirsin nasil iştir bu
işde baki olanin Allah oldugudur tek baki kalan odur. zalim
zulumda etse onun zulumundanda hayri cikaracak olan Baki olan Allahdir.
Necm 42. ayet.
39.ayet Ve insan için ancak yaptiklari vardir Zulmeden zulmuyle
hayir işleyende hayriyledir.kainatin iki degişmez yasasi hayir ve şer:
aydinklik nur,ziya ve karanlik ve zulumet, tercihlerimiz varacagimiz
noktayi bildirir ve iman ve hayir zifiri karanlikdaki bir yildiz ve
aydinlik gibidir ve aklinda bir hayrin ve iyilgin dogmasi
gibidir.firavunun gercek oldugu ve yaşamiş oldugu belli yine ebu lehebin
gercek oldugu belli yine nemrut belli iken her devirde bir iyi ve birde
kötü varken sen ahirzamanda Mehdinin hayir cephesi ve Deccalinda
zulumet ve karanlik cephesi oldugunami inanamadin, ve Cernde aranilan
tanri parcagi idi ve Tanri parcasini bulduk diyorlar. hani Rabbimiz
Ademe yani maddeye ruhundan üflmişdiya işde onu bulmaya calişdilar ve
onu ariyorlar ve onu bulunca işde bulduklari tanri parcacigina müdahale
etmek, yani elmaya müdahale ettiler elma elmalikdan cikdi, şimdide
maddeye hükmetmek istiyorlar, ve tanri parcasini bulunca, ayni GDO lu
yiyecek yani nebatat gibi, bu seferde insanin hükmettigi bir madde ve
element olacak diye hesap ediyorlar, ve o zaman maddeye hükmederlerse
Tanri parcasina müdahale ederlerse ne olur,mizan bozulur, Rabbimiz
buyuruyorki :ona ruhumdan üfledim. yani ona can verdim demek, ve onlar
her maddenin canina müdahele etmeye calişiyorlarki, öldürende diriltende
Allah iken,
Deccalin ölüyü diriltme istegi baki kalan olmak isteginden
dolayi,---------necm 42-43-44. Ayetine karşi gelmek oluyor buda. ve
böyle bir müdahalenin necm suresinde gecmsi demek bunun bütün kainati
bozacagi yani yildizlari bozacagina delildir.
Necm 58 yani o kaşiflerin keşfettigi varya onunda sonunda yine
bakiyesi olan ondan geri kalan Allahdir. daha dogrusu onunlada yine vara
vara Allaha varirisiniz. Allahin yasasi budur cünkü.işde Tanri
parcacigi dediklerinin keşfedilceginin delili olan ayet budur.
ve Bu ayetin ebcedi 755+571-51-53Necm suresi-58.ayet=1166 ve bu
senede Radyasyon, ışınım, yani alfa beta gama ışıma ilkdefa
bulunmuşdur,daha o senelerde bulanan radyasyon ışımasi bugün atom alti
parcaciklarin yaydigi enerji diye adlandiriliyor. ve necm suresinin
sonunda şira yildizindan bahsediliyor ve deniyorki o sizin tanri
parcacigi zannettiginiz radyasyon işimasinin kaynagi olan şira
yildizinin rabbide Allahdir buyruluyor
yani şira yildizi kainatta radyasyon dalgasi yayan bir yildizdir.
ve radyasyon haberleşmesi ile kainatin diger ucuna haber gönderir.Sizden
öcekilerin bazilarinida o şira yildizi ile helak ettik buyuruyor
Rabbimiz, yani radyasyon ile yani . Amon ve ra denilen firavunlar ve yin
ad kavmi semud kavmi lut kavmi.
Ve gecen haftaki vaazimiza birisi şöyle itiraz etdi:
Adamin Birisi: Allah katında ( indinde ) zaman olduğuna dair delil ;
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِٱلْعَذَابِ وَلَن يُخْلِفَ ٱللَّهُ وَعْدَهُۥ ۚ وَإِنَّ يَوْمًا عِندَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ
Ve yesta’cilûneke bil azâbi ve len yuhlifallâhu va’deh(va’dehu), ve inne yevmen inde rabbike ke elfi senetin mimmâ teuddûn(teuddûne).
Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
Hac Suresi 47. Ayet
......... tabi bizim kullandığımız zamanla eşit olmadığıda malum . Allah
zamanlada bişeyler yapıyor , fakat zamana muhtaç değil elbette ,
Allah ın zamanı kullanarakta iş yaptığına dair ayetler mevcuttur .
fakat o zamana muhtaç değldir , öyle ister öyle yapar .
Cevabimiz:o ayri mana tasir güzel
arkadasim mesela merkür kücücük amma Bir Merkür günü, 58 Dünya gününe
eşittir. Bir Merkür yılı ise, 88 Dünya günüdür,yine en büyük gezegen
satürnde 1 Saturn günü Dünya zamanı ile 10 saat 40 dakika, 1 Saturn
yılı ise 29,46 Dünya yılıdır. öyleyse senin zaman anlayişin neye göre
kardeşim senin benim gibi birinin icat ettigi bir saat denen aygita
göre biz hesap ediyoruz. zamana zaman demeyi kimden ögrendikki, Allah
katindaki zamana müdahale etmeye kalkiyoruz. cennet denen yer sanki
bir gezegenmiki onda güneş dogsun sabah olsun akşam olsun cennette
sabah akşam diye bir hadis duydunmu ne zamani hangi zaman o zaman.yine
deccal cikinca bir gün bir sene gibi olcak diyor peygamber . ne demek
o zaman kardeşim, yani dünya yavaşlarda dönmeyiverirse senin zaman
algin iflas eder.nitekim kutuplardaki zamani duymadinmi sen , ve
deccal bunu yapacak demekki zaman duracak yada yavaşliyacak, o zaman,
zaman dedigin şey ne kardeşim dakika saniye saatmi, zaman ne ?
yine 1 Venüs yılı 224 Dünya günü; 1 Venüs günü ise 243 Dünya
günüdür.yani güneşe yakin olanin bir günü daha uzun amma senesi kisa
yani kardeşim kabede tavafi düşün icden dönen cabuk döner dişdan dönen
uzun sürede döner amma asil mesele icerdeki kimsenin kabeyi tavaaf
etmesi ile dişdaki dönenin sevabi farklimi sanki sen icden döndün diye
100 sevap öbürü dişardan döndü diye bin sevapmi var yooook öyle
bişey, yok o zaman, sen namaz kilarken hatim ettin diye cokmu sevap
aldin diyecez, evet her harf sevapdir amma sen uzattikca uzatirsan
ayni bir inegin veya bir annenin cocugu bir gecede hamile kalip
dogurmasi gibi olur bir gecede doguran anne olur. amma Allah yasa
koymuş insan için 9 ay on gün sen yani dogacak cocuk bunu erken
bitirdi diye, ona cikamazsin demezler , erken tamamladinsa gelişimini
erken dogarsin, amma acele edip bir gecede kurani okursan elbet erken
dogum olur. amma peygamberlik bile 23 sende tamlandi, bir sürec var
tekamül süreci ve Allah için zamana uyma sorumlulugu yokdur. yani
Allah insani yaratti ve onun dünyasina bir güne 24 saat koydu diye,
Allah bu 24 saate uydurulmak zorunda degildir. yani insana ekmek yemeyi
uygun gördü diye, Allahda ekmek yemek zorundami bir tefekkür et güzel
kardeşim. Allah insana zaman koydu diye zamana uymak zorundami sen ben
anliyalim diye söylenmiş olan bir kelamdir o .
Adamin Birisi:meryem - 62 - Orada boş söz işitilmez, sadece “selâm.” Ve orada, onların sabah ve akşam rızıkları vardır.
........... cennete zamanmı var demişsin , kuranı iyi araştır .
Allah zaman uymak zorundadır diye nerde dedim ?
Allah zamanıda kullanır isterse dedim hem ayetlerde Allah ın zamanıda
kullnarak iş yaptığınada dair deliller vardır , bu onun zaman muhtaç
olduğu anlamına gelmez . istediğini istediği gibi yapar , zamanlada
isterse iş yapar , ayeti verdim başka ayetlerde vardır , ben kellemden
uydurduğum bir Allah a inanacak olsam islam dininde işim ney ? ayette
yazanlar ortada .
verdiğim ayettede zaten onun indindeki zamanın bizimkiyle aynı olmadığı ortada . bizim 1000 senemiz onun indinde 1 gün gibidir .
Cevabimiz:bize türkce mealden cevap
verme bukreten ve aşiyyâ nin neresi sabah ve aksam oluyor be adam
,akşam ne demek bir mealci sabah akşam dedi diye onun manasini sabah
akşam diye inanirsin, arapcada ac bak akşam ne demek, sabah demek
zaten bizdeki gibi sabah, sabah namazi için kulaninca fecr demek sabah
demek, hani nerde sabah ve akşam bir söyle Allah aşkina, ezberden
konuşma kardeşim ezberden konuşma aşiyya yida: işa demek yatsi namazi
demek ordan almiş uydurmuş meal vermiş, yatsi ile ne mana burdaki
ayetin. sabah ve yatsilarimi yemek ve rizik varmiş cennette. ha, ha,
ha, sanki vardiyali işcileerin yemek molasi gibi ha ,....
Adamin Birisi:4 :57 -
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا ۖ لَّهُمْ فِيهَآ أَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ ۖ وَنُدْخِلُهُمْ ظِلًّا ظَلِيلًا
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti senudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen).
İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
Nisâ Suresi 57. Ayet
gölge nerde olur ? güneşin olduğu yerde olmazmı ?
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
إِنَّ أَصْحَٰبَ ٱلْجَنَّةِ ٱلْيَوْمَ فِى شُغُلٍ فَٰكِهُونَ مْ وَأَزْوَٰجُهُمْ فِى ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ
İnne ashâbel cennetil yevme fî şugulin fâkihûn(fâkihûne). Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûn(muttekiûne).
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır.
Yâsîn 55 ve 56 . Ayet
.......... gölgelerde diyor , güneş gölgeye delil değilmi ayete göre .
Cevabimiz:eger cennette güneş olcaksa o
zaman bunaltici sicak olcak ve ondan dolayida gölgede oturcaklar
demek olur,hic cennette bunaltici sicak olurmu ora nere salah yurdu,bu
ne densiz bir ayet mealiki cennette sicak bunaltsinda gölgeye
cekilelim yine ahmakca bir meal daha..
sen herhalde yukarda yazdigimizi iyi anlamadin kardeşim. tevhid inancina
göre !!!!!"Allah zamandan ve Mekandan Münezzehtir"!!! senin inancin
ne, önce sen onu söylede bize, biz bilelim senin derdin üzüm yemekmi
bagciyi dövmekmi.
dedikki deccal bir günü bin gün gibi edecekmiş yani zamana müdahele
edecekmiş. ve eger kafir bir deccal zamana müdahele edebilcekse, o zaman
Allah katindaki zamanada müdahele eder, zaman cünkü ayni yasalara
tabidir. ve hal böyle olunca, zaten onun gayesi Allahi öldürüp kendi
tanriligini ilan etmek degilmi? ve zamana müdahele edebiliyorsa, ve
rabbimizin katinda zaman varsa, rabbimiz zamana mecbur demek olur, senin
dedigin manada. ve böylece kafir zamanin başina gider ve Allahi
öldürür ve tanriligini ilan eder demek olur. CERN Deki deney parcacik
carpişmasini niye yapiyorlar sanirsin a benim saf kardeşim işde bunun
için yapiyorlar zamanin başina varmak için oraya varinca Tanrinin
ruhumndan üfledim dedigi parcayi bulunca onu oyuncak gibi oynayip
müdahale etmek için ve dünyayi durdurcak, o kafir, cern dekininde başi
olan deccal, ve eger Tanri parcasi o kadar kücükse ve onu bulsa
keşfetse o parcaciga yani Allaha müdahele etmeye kalkacak yani, eger
senin inancin dogru ise hani Allahin gücü nerde o zaman, yok bizimki
dogru ise, o zaman
Allah zamani yaratmiş fakat Allah zamandan ve mekandan münezzehtir.
Rabbimizin öyle bir günü bin sene falan gibi bir zaman dilimine ihtiyaci
ve mecburiyeti yokdur anladinmi güzel kardeşim.
----
Senin dogmanin bir sebebi vardir baban annen, bir gayesi vardir,
rabbim ne için seni yaratti, bir senin yiyecegin lokma vardir ,ve yine
bir icegin su vardir, ve yine birine zarar vermen geklidir, yahut
birine fayda vermen gerekmekdedir, yine senin falanci memlekette
dogman gerekir, bir köy uzakata olamaz, yine senin falanci senede
dogman getekir, yani kardeşim bir senin yaratilmandan dolayi binlerce
sebeb halketmiş yaradan sen kuranin ayetlerini öyle hemen her yerde
yazan bir elmali meali icinmi yazildigni zannedersin, yahut sadece
senin anladiklarinmi zannedersin, onun her ayeti ve her harfinin
binlerce manasi, binlerce baglantisi, binlerce gayesi, ve bütün
kuranlada bir baglantisi ve her insa ayri ayri bakan pencereleri ve
alakasi vardir,hatta yine kuranda diger kitaplarin yer aldığı gibi,
diger kitpalarla baglantisi, yine her peygambere atfen bir manasi
vardir.
biz bizzat hayaata gördükkü katik bulamayip sadece ekmegi ekmege katik
edenler ve yine sofrasinda onlarca tabak ceşitli yemek olanlari. senin
Maneviyat sofran garipse herkeside kendin gibi garip sofrasinda
oturuyor sanma. nice maneviyat zenginleri evliyalar asfiylar vardi, ve
dahada var bu dünyada, sanma kuran bir senin anladigin gibi, bizimde
hakli taraflarimiz vardir elbet herkesin kalbi ne aliyorsa o kadarina
malikdir sadece.
O kadar cok bilgili isen sen yaz ve anlat biz gelip seni dinliyelim.
yalniz bana falanci filanci ayet yazacaksan, bu kuran 1400 küsür senedir
var, ben onlari gerekince okuyorum zaten. Kuran bütün bir ekmek
gibidir, onu yiyecek olan dilecek sonra, lokma lokma edecek, sonra
cigniyecek, sonra midede eritecek. yani ekmegi bütün yiyemezsin, bir
kilo ekmek agzina sigmaz. kuranda herşey varsa herşeyin bütün olanlari
vardir, onlari sen ancak kalbine girdigi kadari ile anliyabilirsin.
vaazimiz ismide dikkat edeersen zaten teffekür akil yürütme sen daha
vaazi baştan kaybetmiş okumamişsin.
şi-RA demekde firavunlarin tanri RA dedikleri yildiz Ra yildizi şiRA
yani masonlarin şeytanin yildizi dedikleri ve o yaptiklari piramit şekli veya iki ters ücgen
[attachment=26428]
o yüzden kafir ve şeytan ayni sistemi kullanir, şeytan dört kitabi
tersinden okur ve ayetlerin ziddi olanla hükmetmege ve kadirmaya
calişir, ayni ücgenlerin ters duruşu gibi hayrin tersi olan ona karşi
gelen şeyi bulur.
kafirlerde fizik ve kimya ile bir işin bir olayin yani,ona karşi gelen
frekansin kehrwertini alinca ziddini bulurlar. kehrwert demek
matematikdeki ters değer yani 1/2 demek 2 nin tersi demekdir.
Adamin Birisi:'' onun ile '' helak etti hani nerde ?
yada onun ile senide helak edeceğiz hani nerde , ben size kaç kez
söylüyorum yorum yaparak ayete ekleme ekleyip , kafadan sallayarak
dini inanç oluşturulmaz , tefekkür edilmez diyorum anlamıyorsunuz ,
bir tek kelime eklemesi bile ayette anlam değiştirir , eklemesiz ve
tevil etmeden tefekkür etmek gerekir ve zanlarımızı gerçek gibi
anlatmamak gerekiyor , zanları gerçek gibi anlattıkça dini inanç
batıla kayar , zan gerçeği yansıtmaz , zanlar birikir birikir
hurafeler alır başını gider , bazı ayetlere , en doğrusunu Allah bilir
demek daha makbul duruyor . yoksa tevil edip zan ile sallamanın
sınırı yok .
Cevabimiz:EHLEKEDEKi KE NE DEMEK SEN
DEMEK DEGILDE NE.SEN BIR KERE ARAPCA FALAN BILIYORMUSUN BE ADAM "KE"
NEDEMEK ARAPCA NE ZAMIRI "SEN" ZAMIRI VE HELEKE DEYINCE NE OLUR SENI
HELAK EDECEGIZ olur
ve helak fili kural dışı fiildir heleke nin sonda ke oldugundan müzekker
ikinci şahisda yani sen zamiri gelince ke gelince ke nin birisi sakit
olur sen hic helekke diye duydunmu helekke olmaz heleke ve ayette
gecen ehleke demekde biz seni helak edecegiz demek olur .
[attachment=26427]
ve adenül üla demek senin dedidigin gibi evvelkilerden ad (kavmine) oldugu gibi demekdir bunun anlamaycak ne var.
hem neden bu şira yildizindan sonra söylenmiş, yani şeytanida
yaratan Allahdir. ve onunda sonunun helak ve cehennem olduguna
işarettir bu yani şi-RA. her harfin bir manasi vardir o harf nerelerde
geciyor ise onunla alakasi vardir ve şira derken icinde ş olmasi onun
şeytan ile bir alakasi olduguna işarettir. bütün dillerde ş hangi
kelimelerde geciyor ise ş harfinin bütün varsayimlari demekdir.
Allahin, ş harfinden yarattiklaridir. ve biri isimde ş gecmesi yine
onun mesala şimşek ile baglantisi yine almanca şilange demek yilan
demek ve nitekim cennette yilan şeklindeki ridvani kandirmasi sonucu
iceri girdi ve yine yilanla baglantisi olduguna alamettir ve yine şiRA
yildizinin da üstünde RAşid ismi celalde gecen En son yildizdan yani
ESSABUR yildizindan önceki RA yildizi vardir yani Raşidiynel mehdiyyun
denilen dört halifenin ve mehdinin makamlarinin oldugu irşad
makaminin yildizi yani ögretmen ve ögretmenler yildizi.
ve ayette gecen " ve ennehu ehleke adenul üla" ayeti demek olurki
daha önceki ayette gecen şiraya atfendir ve daha önce ad ve semudu
helak ettigimiz gibi ey şira (şeytan ve kafir deccal ve illumunati
ciler sizide) helak edecegiz manasini icerir. ve eger şira şeytanin
yildizi ise, ve illimunati ona şeytan yildizi diye tapiyorsa, ve buna
firavunlar ra tanrisi diyorsa, ve Allahda kuranda şi-Ra diyorsa, ve
sonraki ayettede gecen seni helak edecegiz demek , şira yildizinin yani
şeytan ve hizbinin helak edilcegi manasini tamamlamiş olur anladinmi.
ve bizim yazdimigimiz o cerndekinin başini helak edecegiz demekde:
deccallik yapan dünyayi hem kariştirip, hemde gözetleyen, tek göz
simgeli masonlar ve illuminati örgütünün daccalin tek gözü oldugu
anlaşilmiş olur. ve onun bir kez daha helak edilmesi, yine firavun
gibi deccalinda, helak edilcegi manasini anlatmiş olur. isteyen bnu
ayetin ebcdini hesap etsin, ne zamana karşi geldiginide bulsun amma
formülünü bilirse.
ve sonuc olarak şeytan dumansiz ateş, ve bir neviside, yani
tabiatinin bir parcasida, radyasyon demek. işde hiroşimada ve
nagasakide binlerce insani ateşsiz dumansz helak eden bir şey, yani
işin ve radyasyon ve şeytanin ana maddesi. ve davud oglu süleyman onu
elinde oynayabiliyordu ve ona hizmetli verlimişdi, bu da demek olur:
isterseniz radyasyonuda hizmetinizde kullanabilirsiniz yani atom
reaktörü ve yine röntgen alfa beta gama işinlari gibi. birkez birisi
yaptiysa sende yapabilirsin davud ogluna hizmetci olduysa bilirisen
sanada hizmet eder amma dikkat etmen şartiyla.Yine mehdide davudoglu
gibi olcak denmesi onada hizmet edecek dmekdir ve peygember zamaninda
röntgen ve atom reaktör yokdu zamanimizda yani mehdi zamaninda
radyasyonda mehdiye, hz süleymana yaptigi hizmetin bir başka ceşidi ile
hizmet etmekde.yine şeytan işde alfa beta gama işnlari ile senden hemen
haber alir, dünyanin öbür ucundada olsan. o. sen bir hayir amel
işlesen gelir sana düşman olur. cünkü o, radyasyon haberleşme sistemi
kullanir. ayni radar sistemi gibi gönderir dalgayi ve sen nerdesin
bulur cikarir.
Adezyon ve kohezyon nedir,
Adezyon ve kohezyon kuvvetleri hakkında bilgi kısaca,
Adezyon: İki farklı maddenin birbirine yapışacak kadar olan çekme kuvvetine adezyon denir. Adezyon yapışma anlamına gelmektedir.
Yağmur damlalarının camımıza yapışması, duştan çıktığımızda vücudumuzda
su damlalarının kalması, bir gölün üzerindeki yaprağın hareket ederken
su ile birlikte hareket etmesi, suyu da beraberinde götürmesi
adezyonun günlük hayatımızdaki örnekleridir.
-Yağmur damlalarının araba camlarına yapışması rüzgarla bile çok yavaş hareket etmeleri,
-Duştan çıktığımızda su damlalarının vücudumuzdan hemen akıp gitmemesi, vücudumuza yapışması,
-Bir göl üzerindeki yaprağın hareketinde suyu da beraberinde hareket ettirmesi,
-Bir bardağın içine konulan su ile girdiği etkileşimler ve aralarındaki kuvvetler adezyona örnektir.
Adezyon kuvveti günlük hayatımıza yapıştırıcıları kazandırmıştır.
Adezyondaki kuvvetlerden yola çıkılarak yapıştırıcılar üretilmektedir.
Kohezyon: Kohezyon da maddelerin birbirlerine
uyguladıkları kuvvetlerdendir ancak aynı cins moleküllerin çekimleri
ile oluşur. Kohezyon kelimesi Latince kökenlidir ve bir arada olma
anlamına gelen cohaerere kelimesinden türemiştir. Gazlarda ihmal
edilebilecek kadar küçük olan kohezyon kuvveti, sıvı ve katı maddeler
arasındaki negatif ve pozitif yüklerin birbirini çekmesiyle oluşur.
Bağlar çok kısa sürede bozulur, saniyenin trilyonda biri kadar devam
edebilir. Ancak sürekli olarak diğer moleküller arasında bir kohezyon
kuvveti oluşur ve bu şekilde madde bir arada kalır. Sıvıların
yüzeyinde görülen gerilim, kohezyondan oluşmaktadır.Caya şeker
kattigimizda cayin şekerle karişip şekerli cay olmasi bu kurla uydugunu
gösterir.halbuki şeker ayridir cay suyu ayri amma sanki biribinre
karişmiş gibi dururlar.
Bitkilere Etkisi
Bitkilerde suyun birbirine ters yönde taşınması hidrojen bağları
arasındaki kohezyon kuvvetleriyle mümkün olur. Yer çekimine karşı odun
borularından hareket eden su, adezyon ve kohezyon kuvvetleri sayesinde
tutunur ve yukarı kadar taşınabilir.
<<<<<<<<<>><><>
yani muhammed mustafa nin hücrelerini oluşturan ilk maddeler halime annemizin sütünden oldu, yani ilk Adezyon
Peygamberimizin dogduktan sonraki halime annemizin sütünü emince olan
hücreleri, halime annemizin süt moleküllerinden meydan gelmiş olur. ve
fakat halime annemiz onun asli annesi degil. ayni adezyon kurali
gibi. yine, bedeninin parcasi olan hücreler onun sütünün
moleküllerinden oluşmuş olmasi yine khoezyon
kurali geregi güneş sistemimizde bu yasanin gecerli olma sebebi
güneşimiz iki cihanin güneşi Muhammed mustafanin halime annemizin
sütünü emmiş olmasi, yani kisaca ne ondan bir parca, yani Halime
gercek annesi degil amma ne ondan ayri nede ondan gayri.
sen bana o zaman imanin maddesini göster. yine günah nedir
maddesini göster. ben zina yapinca ne olcak maddesi ne. nerde? hani
bir ispat et. sevap işleyince hani maddesi nerde, hepimiz sevap
yapinca cennete hak kazandigimizi zan etmiyozmu ,hani cennet nerde ?
sadece var diye zan etmiyozmu, sen gördünmü cenneti cehennemi, bunlar
zan degilde ne. kuranda yaziyor diyeceksin yazsin, sen maddi delil
istiyorsun bende senden istiyorum, bana cennete delil getir o zaman,
hani cennet nerde? , yahut ben yalan söylesem ne olur, söylemesem ne
olur, bunun maddi buyutu hani nerde, yalan söylersem günah diyoruz,
hani günah ne o zaman bir söyle bana, bu dinin yarisindan fazlasinda
zann etmek yokmu, ona kalirsan muhammed ümmi biriydi ona kitap altin
kaptami indi, biz onun peygamber olduguna, ve onun bu kuran dedigi
sözlerine, kuran diye iman ediyoz. delili nerde, işde öyle oldugunu
zannetmek degilde ne, varmi altin kapta kitap, allahi gözünle
gördünmü? iman ve ihsan o degilmi Allah görüyor gibi zannedip öyle
hareket emek degilmi.benim vaazlarim zanmiş haaa ahmak .
ayetlerle bizim sözlerimizi ayirt edemeycek kadar aklin yoksa ya
sen daha cocuksun yada deli manyak bişeysin biz vaazimiza ayetlerle
başlariz ve onu tevil ederiz o zaman, sen tefsirde okuma, tefsir demek
o tefsir eden adamin, kurandan anladigi ve zannettikleri degilde ne,
bunu bugün ilahiyatta ve imamhatipte ders diye ögretmiyorlarmi? tefsir
ne Allah aşkina, tefsir edenin o ayetten anladigi demek degilmi
zannetikleri demek degilmi , onunki bununki olurda biz deyincemi
olmadi münkir herif. mustafa islamoglu deyince, elmali hamdi deyince,
fetullah deyince oluyorda, Rabbimin Raşit Kuluda, bende böyle anladim
deyincemi olmadi?
Adamin Birisi:kim
olursa olsun farketmez kişisel yorumlar inanç kaidesi değildir zaten ,
eğerki tefsirdede kişisel yorumlar varsa buda inanç kaidesi olmaz
zaten , ben sana hayal kurma demiyorum fakat kurduğun hayal gerçek
olacak diye bir kaide yok , yani insanlar sana inanmak zorunda değil ,
bide kurana inanıyorsan eğer kurana kelime eklemeden , yorumlarını
gerçekmiş gibi saymadan tefekkür etmen gerekir , bu söylediğin bişeye
karşı çıkan birisi olursada hoş karşılaman gerekiyor çünkü bu
anlattıkların islam kuralı değil , sen ise karşı çıkılınca hoş
karşılamıyorsun , çünkü kendini gerçekmiş gibi kaptırmışsın bunlara ,
bunların bilimsel bir dayanağı bile yok çoğunun . kurani dayanağı bile
yok , apaçık yazmıyor bunların çoğu . zanlarımızı kesin gerçek gibi
kabul edemeyiz .
6:116 - Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan
saptırırlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar.
10:36 - Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiç
bir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını
bilir
49:12 - Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir
kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini
arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten
hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz
Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Cevabimiz:Müsned-i Ahmed, Ebu Davud,
Tirmizi ve İbn Mace tarafından da şu hadis, sahih isnadlarla rivayet
edilmiştir: "Peygamber (s.a), Hz. Muaz b. Cebel'i Yemen'e vali olarak
gönderirken ona şöyle sormuştur: "Ey Muaz! Neye göre hüküm
vereceksin?" Muaz: "Allah'ın Kitabı'na göre" diye cevapladı. Hz.
Peygamber (s.a) "Allah'ın Kitabı'nda herhangi bir konuda hüküm
bulamazsan neye müracat edeceksin?" diye sordu. Muaz: "Allah'ın
Rasulü'nün Sünneti'ne müracaat ederim" dedi. Hz. Peygamber (s.a): "Onda
da bulamazsan?" diye sordu. Muaz: "O zaman ben kendim içtihad ederim,"
dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.) onun göğsüne elini koyarak:
"Peygamber'in temsilcisine Peygamber'in sevdiği yolu benimseten
Allah'a hamd olsun," diye buyurdu.
Adezyon ve kohezyon nedir,
kuranda bir bir bul bana yaz nerde geciyormuş ve kuranda aradik biz
bulamadik, yok denmez amma biz bilemedik ve peygambere bakdik,
peygamberde var. buna sünnetde bulmak denmezde ne denir ?...... halime
annemiz örnegi ve sonunda da ictihad edip bu böyledir dedik ve
müctehid olduk, Hz. Muaz b. Cebel'i müctehid kabul eden Muhammed Bizi
kabul etmiyecekmi sanirsin .
Adamin Birisi:herkes
senin dediğini söyler ozaman , ben ictihat ettim der , doğruyum der ,
diğeride farklı ictihat ettim doğruyum der , her ictihad eden doğru
olacaksa ve her ettikleri ictihadı herkes kabul edecekse , bin çeşit
din ortaya çıkar , senin ettiğin ictihada insanlar din diye inanmak
zorundamı ?
yok sütünü emmişte hz muhamed şöyleymişte , bir sürü insan süt
annesinden süt emiyor ne alaka yani ? güneşle ne alakası var , diğer süt
emen insanları niye katmıyonda hz muhammedi katıyon ? sallamayı sen
ictihat kabul ediyorsan senin sorunun . zanları sen gerçek diye kabul
ediyorsan senin sorunun . bizim böyle şeylere inanma zorunluluğumuz yok
, senin sözde ictihadına inanma zorunluluğumuz olduğunu kim söylüyor ?
sen kimsin ? söylediklerinin bir çoğu bilimsel bile değil hem , teori
başka şey kesin kanıtlı olan bilimsel bulgular başka şey .
Cevabimiz:
Bir hadis-i şerif meali:
(Müctehid, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır.)
[Buhari]
Sevap olan bir şey için hata tabirini kullanmak caiz değildir. Böyle farklı ictihadlar da Allahü teâlânın bir rahmetidir.
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ümmetimin [âlimlerin] ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.)
[Beyheki, Deylemi, İ.Münavi, İ. Nasr]
Rabbim münkirlerin şerrinden ve inkarindan, Sevenlerimi
sevdiklerimi, mümin kularini, mehdi ve cemaatini muhafza buyursun. Amiyn
elfatiha maassalavat
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 17.06.2014 Sali
Original Kar©glan