Tunca-Forum

Full Version: Hatim nedir? Cüz dağıtarak yapılan hatim geçerli midir?
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.
[attachment=184504]


Hatim nedir? Cüz dağıtarak yapılan hatim geçerli midir?

Hatim, Kur'an'a bakarak veya ezberden baştan sona okunmasıdır.

Anlamını bilmese bile İslam dünyasında Kuran'ı küçük yaşta ezberlemek bir peygamber tavsiyesidir. Kur'an'ı ezberleyen kişiye hafız denir. Ramazan ayında hatim indirmek, camide imamı takip ederek hatim indirilir. Buna mukabele adı verilir. Hafızların hatiminden sonra camide hatim duası okunur.[1]

Cüz

Kur'an'ın bölünmüş olduğu 30 parçadan (fasikül) her birine cüz denir. Kur'an'daki bütün cüzler 20 sayfadır. Sadece son cüz 23 ya da 24 sayfadır.

Kuran, "sûre" adı verilen bazı ana bölümden oluşur. Kur'an 114 sûreden müteşekkildir. Bu surelerin 86'sı Mekke'de, 28'i Medine'de gelmiştir. Medine'de gelen sureler Bakara, Ali İmran, Enfal, Ahzab, Maide, Mümtahine, Nisa, Zilzal, Hadid, Muhammed, Rad, Rahman, Dehr, Talak, Beyyine, Haşr, Nasr, Nur, Hac, Münafikun, Mücadele, Hucurat, Tahrim, Cuma, Tegabun, Saf, Feth ve Berae'dir. Hatim etmenin sevabı çok büyüktür.

Cüz dağıtarak Kur'an-ı Kerim hatmi yapılabilir mi?

Evet, cüz dağıtarak Kur'an-ı Kerim hatmi yapılabilir.

Hatim, Kur'an-ı Kerim'in baştan sona okunmasıdır. Bunu bir kişi tek başına yapabileceği gibi, birkaç kişi kendi aralarında cüz paylaşıp da Kur'an-ı Kerim'i hatmedebilirler ve vefat edenlerin ruhlarına hediye edebilirler. Bunun aksini söylemek doğru değildir.

Müslümanların bu özelliği şirket-i maneviyeden gelmektedir. Mesela, dört-beş adam iştirak niyetiyle biri gazyağı, biri fitil, biri lâmba, biri şişe, biri kibrit getirip lâmbayı yaksalar, o lambadan akseden ışıktan hepsi tamamiyle istifade eder. Birisinin istifadesi diğerine mani olmaz. Hepsi sanki kendisi yapmış gibi bu ışıktan istifade eder. Bunun gibi Kur'an-ı Kerim'i birkaç kişi bir araya gelip hatmetmesiyle, hepsi sanki bir hatim indirmiş gibi sevap kazanır. Çünkü manevi şeylerde bölünme olmaz.

Kuran-ı Kerim, Müslümanlar için en kıymetli kitaptır. Kuran okumak ve hatim indirmek, müminlerin en sevdiği ibadetlerden biridir.

Ancak, özellikle Ramazan ayında sıkça başvurulan cüz dağıtarak hatim yapma yöntemi, bazı müslümanların kafasında soru işaretleri yaratmaktadır. Din İşleri Yüksek Kurulu, bu konuda net bir açıklama yaparak müslümanları aydınlatmıştır.

Kuran
Kur'an-ı Kerim ile Hatim Nedir?


Kur'an-ı Kerim ile hatim, Müslümanların Kur'an'ı baştan sona eksiksiz bir şekilde okumalarına verilen isimdir. Hatim, Kur'an'ın tamamını bir seferde ya da belirli bir süre zarfında okumayı ifade eder. Bu ibadet, Müslümanlar için büyük bir sevap ve manevi bir kazanç olarak kabul edilir.

Hatim Ne Zaman İndirilir?

Hatim indirmek için belirli bir zaman kısıtlaması yoktur. Müslümanlar, yılın herhangi bir döneminde hatim indirebilirler. Ancak, Ramazan ayı hatim indirmek için en faziletli zamanlardan biri olarak kabul edilir. Bunun dışında kişinin istediği zaman diliminde hatim okuyup indirebilmesi mümkündür.

Hatim Tutma Yöntemleri Nelerdir?

    Bireysel Hatim: Kişi tek başına Kur'an'ı baştan sona okuyarak hatim yapar. Bu yöntem, en yaygın hatim tutma şeklidir.
    Cemaatle Hatim: Bir grup insan bir araya gelerek Kur'an'ı belirli parçalara böler ve her biri belirli bir cüz okuyarak hatim yapar. Bu yöntemle, hatim daha kısa sürede tamamlanabilir.
    Sanal Hatim: Özellikle son yıllarda yaygınlaşan bir yöntemdir. Online platformlar veya sosyal medya aracılığıyla insanlar bir araya gelir ve her biri belirli bir cüz okuyarak hatim yapar.
    Aylık veya Haftalık Hatim: Bazı insanlar, hatmi daha düzenli ve sürekli hale getirmek için günlük belirli bir miktarda Kur'an okurlar ve bu şekilde bir ayda ya da haftada bir hatim tamamlarlar.


Hatim Nasıl İndirilir?

Hatim indirmek için belirli bir yöntem bulunmasa da genellikle şu adımlar izlenir:

    Niyet etmek: Hatme başlamadan önce, Allah rızası için Kuran-ı Kerim'i okuma niyetiyle başlanır.
    Temizlenmek: Abdest alarak temiz bir şekilde hatime başlamak önemlidir.
    Sessiz veya sesli okumak: Kuran-ı Kerim'i ezbere veya mushaf üzerinden sessiz veya sesli olarak okuyabilirsiniz.
    Hata yapıldığında tekrar etmek: Okurken hata yapılırsa, hata yapılan yer tekrar edilmelidir.
    Hatim duasını okumak: Hatmi tamamladıktan sonra, hatim duası okunur.


Kur’ân-ı Kerîm’in okunması sevap kazandıran bir ibadettir


Kur’ân-ı Kerîm’in tilaveti İslam'da önemli bir ibadet olarak kabul edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.), Kur’ân okuyanların her harfine on sevap verileceğini ve Kur’ân’ın okuyuculara hem dünya hem de ahiret hayatında huzur ve şefaat sağlayacağını bildirmiştir. Bu ibadetin fazileti üzerine birçok sahih hadis bulunmaktadır:

    “Okunan Kur’ân’ın her harfine karşılık on sevap verilecektir, okuyanlar için Kur’ân dünyada huzur kaynağı, âhirette de şefaatçi olacaktır.” (Buhârî, Müslim, Tirmizî)

Bu hadisler ve benzerleri, sahabe-i kiramın Kur’ân’a olan ilgisini artırmış, Kur’ân okumaya ve hatim indirmeye yönelik bir gelenek oluşturmuştur.

Hz. Peygamber hatim geleneğini başlatmıştır

Hz. Peygamber (s.a.s.), Kur'ân'ı tertip üzerine okuyarak hatim yapmayı Allah’ın en sevdiği işlerden biri olarak nitelendirmiştir.

Ayrıca, Ramazan ayında Cebrail (a.s.) ile karşılıklı olarak hatim yapması, bu ibadetin önemini vurgulamaktadır. Peygamberimiz, sadece ramazan ayında değil, normal zamanlarda da ferdi olarak hatim yapmayı adet edinmiştir. Bu sebeple, sahabe döneminden itibaren hatim geleneği İslam ümmetinde yaygınlaşmıştır.

Cüz dağıtılarak hatim yapılması caiz midir?

Kur'ân-ı Kerim’in Arapça metni baştan sona okunarak hatim yapılması esas kabul edilse de, zaman içinde cüz dağıtılarak hatim yapılması da yaygın bir uygulama haline gelmiştir.

Hz. Peygamber ve sahabe döneminde bireysel olarak hatim yapılmış, fakat sonraki dönemlerde cüz dağıtarak hatim yapmanın hem kolaylık sağladığı hem de teşvik edici olduğu düşünülmüştür. Bu yöntemle herkes okuduğu kısım kadar sevap alır.

Hatim duasından sonra okunmayan cüzler de tamamlanabilir

Cüz dağıtarak yapılan hatimlerde, her bir kişi okuduğu cüz kadar sevap alır. Bu hatmin sonunda, İhlas Suresi'nin üç defa okunması ve toplu hatim duası yapılması da caizdir.

Ancak, cüzlerin hatim duasından önce okunmasına özen gösterilmelidir. Herhangi bir sebeple hatim duasından önce cüz okunamamışsa, bu durum hatimin geçersiz olduğu anlamına gelmez.

Dağıtılan cüzler, hatim duasından sonra da tamamlanabilir ve hatim geçerli kabul edilir.

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun cevabı

Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda şu açıklamayı yapmıştır: Hatim, Kur’ân-ı Kerîm’in Arapça metninin başından sonuna kadar yüzünden veya ezbere okunmasıdır. Aslolan, Kur’ân hatmini her ferdin kendisinin yapmasıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) ve sahabe de böyle yapmıştır. Sonraki dönemlerde hem daha kolay hem de teşvik edici olması nedeniyle, birden çok kişi arasında cüz dağıtılarak gerçekleştirilen hatim uygulaması ortaya çıkmış, caiz olup olmadığı tartışılmıştır. Cüz dağıtma usulü ile yapılan hatimde herkes tek başına hatim yapmış olmayıp (Şeyhü'l-İslâm Yenişehirli Abdullah Efendi, Behcetü’l-fetâvâ, 571) okuyanlardan her biri okuduğu kadar sevap alır. Yapılan hatmin sonunda üç defa İhlas sûresinin okunması ve toplu hatim duası yapılması câiz görüldüğü gibi (Fetâvâ-yı Kadihan, 1/147) herkesin okuduğu kısmın sevabını diğerlerine ve vefat etmiş olan müminlere bağışlaması da caizdir. Dağıtılan cüzler hatim duasından önce okunmaya gayret edilmelidir. Herhangi bir nedenle okunamamışsa cüzler hatim duasından sonra da okunabilir.

Hatim geleneği İslam toplumunda güçlü bir yer tutmaktadır

Kur'ân okumanın ve hatim indirmenin, hem ferdî hem de toplu olarak yapılan versiyonları İslam kültüründe önemli bir ibadet olagelmiştir. Cüz dağıtarak hatim yapmak da bu ibadetin kolaylaştırıcı bir uygulaması olarak kabul edilmiştir.

Cüz dağıtarak hatim yapmanın faydaları nelerdir?

    Daha kısa sürede hatim indirme imkanı: cüz dağıtarak hatim yapmak, özellikle yoğun bir yaşam temposuna sahip olan kişiler için daha kısa sürede kuranı tamamlama imkanı sunar.
    Toplumsal dayanışmayı güçlendirme: cemaat olarak yapılan hatimler, müminler arasında birlik ve beraberliği pekiştirir.
    Kuran'a olan ilgiyi artırma: cüz dağıtarak yapılan hatimler, kuran'a olan ilgiyi artırır ve daha fazla insanın kuran okumaya teşvik edilmesini sağlar.

Cüz dağıtarak hatim yaparken nelere dikkat edilmelidir?

    Niyet önemlidir: hatme başlamadan önce, kuranı anlamak, öğrenmek ve allah'a yaklaşmak niyetiyle niyet edilmelidir.
    Doğru telaffuz: kuranı doğru telaffuz etmek, kurallarına uygun okumak, hatmin kabul olması için önemlidir.
    Hatim duasını yapmak: hatim sonunda okunan dua, hatmin kabul olması için önemlidir.
    Okunan cüzlerin sevabını bağışlamak: okunan cüzlerin sevabını diğer müminlere ve vefat etmişlere bağışlamak, sevabı artırır.
"Dinimiz islam" Sayfası Bu Konuda Farklı Yorum Getirmiştir

Hatim bir kişinin okumasıdır


Sual: (Okunan Kur’an lamba gibidir. Bir lamba için biri gazyağı, diğeri fitil, bir başkası kibrit getirse lamba yandığında, herkes tam bir lambaya sahip olur ve lambadan istifade eder. Bunun gibi, değişik cüzleri okuyup Kur’an-ı kerimi hatmeden kimseler de böyle manevi bir lamba yakmışlardır. Böylece Kur’an hatmedilmiş olur) deniyor. Herkes başka bir cüzü okursa, hatim sevabı hâsıl olur mu?
CEVAP
Hayır, hatim sevabı hâsıl olmaz. Böyle, nakli esas almayan aklî kıyaslar, dinde geçerli olmaz. Fıkıh kitaplarımızda deniyor ki:
Kur’an-ı kerimi Fâtiha’dan başlayıp İhlâs sûresine kadar okuyup, sonra olan birkaç sûreyi başkasına emredip okutsa, o da birinciye vekil olarak kalan sûreleri okursa, hatim okumuş olmaz. Dinleyenler de, hatim sevabına kavuşamaz. (Behcet-ül-fetava)

Farklı cüzleri okumuş olanlar, sevabını, ölülerin ruhlarına ayrı ayrı hediye etseler veya biri, hepsi için hediye etse, yani hatim duası yapsa, okuyanlar da âmin deseler, âyetlerin sevablarının toplamı, ölülere de verilir, fakat hatim için vaat olunan sevaba kavuşamazlar. Bir hatmi, yalnız bir kişinin okuması ve sevabını, bunun bağışlaması gerekir. Duasını yaptırmak üzere başkasına hediye etmesi de caizdir.

Ölü için, çeşitli kimselerin sessiz olarak çeşitli cüzler okuyup, Kur’an-ı kerimi hatmetmeleri ve her birinin okuduğunun sevabını ölünün ruhuna göndermeleri veya birinin, hepsi için hediye etmesi yani hatim duasını yapması, okuyanların da âmin demeleri caiz olur ve çok faydalı olur, ama bu suretle hatim sevabı hâsıl olmaz. Hatmi bir kişinin okuması veya bir kişinin, daha önce okumuş olduğu hatmin sevabını hediye etmesi lazımdır. Secde âyetini okumak da böyledir. Çeşitli kimselerin okudukları kelimeler toplanarak, bir kişi bütün âyeti okumuş gibi yapılamaz, çünkü Kur’an okumak için, kimse başkası yerine vekil yapılamaz. (Seadet-i Ebediyye)

Paylaşarak okumak
Sual: Farklı kişiler, farklı cüzleri okuyunca hatim olmazsa, sevab da olmaz mı?
CEVAP
Çok sevab olur. Salih Müslümanlar, aralarında paylaşıp, bir evde toplanarak veya herkes kendi evinde, ücretsiz olarak hatim ve hatm-i tehlil okumaları ve sevabını ölen kimsenin ruhuna göndermeleri çok faydalıdır. (Seadet-i Ebediyye)

Kaynak

Dinimizislam
HATİM
الختم

Hatm ve hıtâm sözlükte “örtmek, mühürlemek, bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi mânalara gelir. Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar yüzünden veya ezbere okuyarak bitirmeye, ayrıca Ṣaḥîḥ-i Buḫârî başta olmak üzere tanınmış hadis kitaplarını okuyup sona erdirmeye hatim (hatim indirmek, hatmetmek) denilmiştir.

TEFSİR. Kur’an’ın, okunup anlaşılması ve gereğince hareket edilmesi amacıyla indirildiği şüphesizdir (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḳrʾe”, “tlv” md.leri). Hz. Peygamber, Kur’an okuyup onunla amel edenlerin gıpta edilecek kimseler olduğunu, okunan Kur’an’ın her harfine karşılık on sevap verileceğini, okuyanlar için Kur’an’ın dünyada huzur kaynağı, âhirette de şefaatçi olacağını bildirmiştir (Buhârî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 17, 20; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 243, 266, 268; Tirmizî, “Ḳırâʾât”, 12; Ebû Dâvûd, “Vitir”, 14). Allah kelâmı olan Kur’ân-ı Kerîm’in müslümanlar nezdindeki büyük değeri ve onun okunmasıyla ilgili emir ve teşvikler sebebiyledir ki ashâb-ı kirâm ve onları takip eden nesiller Kur’an okumayı, onunla meşgul olmayı daima ön planda tutmuşlardır. Resûl-i Ekrem ayrıca, Kur’an’ı tertip üzere okuyarak hatim indirmeyi Allah’ın en çok sevdiği işlerden biri olarak nitelendirmiştir (Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 33; Tirmizî, “Ḳırâʾât”, 13).

Hz. Peygamber ile Cebrâil’in, her yılın ramazan ayında o zamana kadar nâzil olan âyet ve sûreleri birbirlerine okuyarak mukabele ettikleri ve bir anlamda hatim indirdikleri bilinmektedir (Buhârî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 7; bk. ARZA). Müslümanlar da ramazan ayında genellikle camilerde ve bazı evlerde Kur’an okutup dinlemek suretiyle hatim indirmeyi âdet haline getirmişlerdir (bk. MUKABELE). Hatim indirmenin belli bir zamanı ve süresi yoktur. Hz. Peygamber’in bilhassa geceleri çokça Kur’an okuduğu bilinmekteyse de nasıl bir tertiple okuduğuna ve eğer o ana kadar nâzil olan bütün âyetleri okuyor idiyse bunu ne kadar bir zaman içinde yaptığına dair kesin bilgi bulunmamakta, ancak, “Üç günden daha az bir zamanda Kur’an’ı hatmeden kişi ne okuduğunu anlamamıştır” dediği kaydedilmektedir (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 178: Ebû Dâvûd, “Ḳırâʾât”, 1; Tirmizî, “Ḳırâʾât”, 13;). Hz. Âişe de bunu teyit ederek Resûl-i Ekrem’in üç günden az bir sürede Kur’an’ı hatmetmediğini söylemiştir (İbn Sa‘d, I, 376; Münâvî, Feyżü’l-ḳadîr, V, 188). Ashap içinde haftada veya üç günde bir hatim indirenler olduğu gibi, bazılarının bundan daha az veya daha çok bir süre içinde bu işi gerçekleştirdikleri rivayet edilmiştir. Sahâbîler, her gün için okuyacakları kadar Kur’an’ı bölümlere (hizip) ayırır ve her gün bu bölümlerden birini okurlardı (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 178; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 329: Abdürrezzâk es-San‘ânî, III, 352). Hz. Peygamber’in de böyle bir uygulamayı onayladığı anlaşılmaktadır (Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 142). Bu bilgiler hatim indirmede belli bir sürenin tayin edilmediğini, herkesin kendi durumuna göre hareket edebileceğini göstermektedir. Esasen ezberleme amacı dışında Kur’an okumanın gayesi önce onu anlamak, sonra da anladığıyla amel etmektir. Resûl-i Ekrem’in, Kur’an’ı teennî ile ve geniş zaman içinde okumayı tavsiye etmesinin sebebi de bu olmalıdır (Tirmizî, “Ḳırâʾât”, 11). Sevabını bağışlamak amacıyla Kur’an okumanın câiz olup olmadığı hususu tartışmalı ise de (bk. KUR’AN [Kur’an’la İlgili Fıkhî Hükümler]) ölünün yıkanıp kefenlenmesinden sonra yahut defnedildiği gün veya gece Kur’an okunması veya hatim indirilip dua edilmesi bazı müslüman çevrelerde âdet hale gelmiştir.

Hatim indirilirken, Duhâ’dan itibaren her sûrenin sonunda veya bir görüşe göre başında tekbir getirme işi, yedi kıraat imamından İbn Kesîr’in râvisi Bezzî tarafından Hz. Peygamber’e isnat edilen bir hadis olarak rivayet edilmiştir (Hâkim, III, 304). Ancak münkatı‘ rivayetleri muttasılmış gibi nakletmekle suçlanan Bezzî’nin bu tür rivayetleri muhaddislerce kabul görmemiştir (DİA, VI, 115). Bununla birlikte sûre sonlarında tekbir getirmek bir gelenek halinde devam etmiş, zamanla buna tehlîl ve tahmîd cümleleri de ilâve edilerek bazı ibareler oluşturulmuştur. Bunlardan en yaygın olanı şudur: Allāhü ekber lâ ilâhe illallāhü vallāhü ekber Allāhü ekber ve lillâhi’l-hamd (الله أكبر لا إله إلا الله والله أكبر الله أكبر ولله الحمد). Hatim Nâs sûresinin okunmasıyla sona ererse de ardından Fâtiha ile Bakara sûresinin ilk beş âyetinin okunması yeni bir hatme başlangıç sayılmıştır.

Hatim tamamlandıktan sonra dua edilir. Bu duadan önce İhlâs sûresinin üç defa okunmasının bir dayanağının bulunmadığı ve bid‘at olduğu bildirilmiştir (Zerkeşî, I, 474; İbnü’l-Cezerî, II, 451). Resûl-i Ekrem’in, “Kur’an’ı hatmeden kişinin kabul olunacak bir duası vardır” dediği (Heysemî, VII, 172; Münâvî, Künûzü’l-ḥaḳāʾiḳ, I, 73), kendisinin de hatimden sonra dua ettiği bildirilmekte ve bu dualardan bazıları nakledilmektedir (Alemüddin es-Sehâvî, I, 123; İbnü’l-Cezerî, II, 464). Abdullah b. Mes‘ûd, Abdullah b. Abbas ve Enes b. Mâlik başta olmak üzere bazı sahâbîlerin de hatim dualarına katıldıkları, aile fertleriyle birlikte hatim duası yaptıkları rivayet edilmiştir (Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 33; İbnü’d-Dureys el-Becelî, s. 51 vd.; Heysemî, VII, 172). Bu uygulama çok değişik ve gösterişli merasimler halinde günümüze kadar gelmiş olup halk arasında ilk defa hatim indiren çocuklar için bir tören düzenleyenler de görülmektedir.

BİBLİYOGRAFYA

Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ḫtm” md.

Lisânü’l-ʿArab, “ḫtm” md.

M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḳrʾe”, “tlv” md.leri.

Kāmus Tercümesi, IV, 255.

Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 33.

Buhârî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 7, 17, 20, 21.

Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 142, 243, 266, 268.

İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 178.

Ebû Dâvûd, “Vitir”, 14, “Ḳırâʾât”, 1, “Ṣalât”, 329.

Tirmizî, “Ḳırâʾât”, 11, 12, 13, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 15.

Abdürrezzak es-San‘ânî, el-Muṣannef, Beyrut 1983, III, 352.

İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 376.

Ebû Şâme, el-Mürşidü’l-vecîz, s. 193.

Dânî, et-Teysîr fi’l-ḳırâʾâti’s-sebʿ (nşr. O. Pretzl), İstanbul 1930, s. 226.

Hâkim, el-Müstedrek, III, 304.

Gazzâlî, İḥyâʾ (Beyrut), I, 250.

Şîrûye b. Şehredâr ed-Deylemî, el-Firdevs bi-meʾs̱ûri’l-ḫiṭâb (nşr. Saîd b. Besyûnî), Beyrut 1406/1986, III, 451.

Ferrâ el-Begavî, Şerḥu’s-sünne (nşr. Şuayb el-Arnaût – Züheyr eş-Şâvîş), Beyrut 1983, IV, 439.

Alemüddin es-Sehâvî, Cemâlü’l-ḳurrâʾ ve kemâlü’l-iḳrâʾ (nşr. Ali Hüseyin el-Bevvâb), Mekke 1408/1987, I, 123, 125.

Nevevî, et-Tibyân fî âdâbi ḥameleti’l-Ḳurʾân, [baskı yeri ve tarihi yok] (Dârü’l-fikr), s. 45, 110.

İbnü’d-Dureys el-Becelî, Feżâʾilü’l-Ḳurʾân (nşr. Gazve Büdeyr), Dımaşk 1408/1988, s. 51 vd.

Kurtubî, el-Câmiʿ, I, 30.

İbn Müflih el-Makdisî, el-Âdâbü’ş-şerʿiyye ve’l-mineḥu’l-merʿiyye, Beyrut 1996, II, 295.

Zerkeşî, el-Burhân, I, 474.

Heysemî, Mecmaʿu’z-zevâʾid (Dervîş), VII, 172.

İbnü’l-Cezerî, en-Neşr, II, 451, 464.

Fîrûzâbâdî, Beṣâʾiru ẕevi’t-temyîz (nşr. M. Ali en-Neccâr), Beyrut, ts. (el-Mektebetü’l-ilmiyye), II, 526.

İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî (Sa‘d), IX, 82.

a.mlf., el-Meṭâlibü’l-ʿâliye, Küveyt 1973, II, 526.

Süyûtî, el-İtḳān, Kahire 1951, I, 110.

Münâvî, Feyżü’l-ḳadîr, V, 188.

a.mlf., Künûzü’l-ḥaḳāʾiḳ, Beyrut 1996, I, 73.

Ahmed b. Muhammed el-Bennâ, İtḥâfü fużalâʾi’l-beşer (nşr. Şa‘bân M. İsmâil), Beyrut 1407/1987, II, 640.

M. (:::) Okiç, Kur’ân-ı Kerîm’in Üslûb ve Kırâati, Ankara 1963, s. 25.

Tayyar Altıkulaç, “Hatim İndirme”, Diyanet Dergisi, sy. 108-109, Ankara 1971, s. 169.

a.mlf., “Bezzî”, DİA, VI, 115.

HADİS. Bazı hadis kitapları için de hatim merasimleri yapılmıştır. Bu merasimler, o kitapların ya bir hoca tarafından talebelerine okutulup bitirilmesi veya bir cemaat tarafından sevap kazanmak için okunup tamamlanması üzerine icra edilmiştir. Sevap kazanma yanında maddî ve mânevî sıkıntılardan, hastalık ve belâlardan, düşman istilâsından kurtulma ve her türlü murada nâil olma amacıyla en fazla okunup hatmedilen hadis kitabının Ṣaḥîḥ-i Buḫârî olduğu bilinmektedir. Mısırlı tarihçi İbn İyâs, 1505 yılında Mısır sultanına ait sarayın bahçesinde kurulan büyük bir çadırda Ṣaḥîḥ-i Buḫârî hatmi yapıldığını haber vermekte, daha önceki tarihlerde eserin sarayda okunduğunu, hatim merasiminin büyük sarayda yapıldığını, bu esnada kadılara ve ileri gelen âlimlere hil‘atler giydirilip bahşişler verildiğini, fakat sonraları hatmin Kale Camii’nde okunup sultanın huzurunda yapılan kısa bir merasimle bitirildiğini söylemektedir (Bedâʾiʿu’z-zühûr, IV, 88). Ṣaḥîḥ-i Buḫârî’nin 1798 yılında Kahire’de Ezher Camii’nde Napolyon Bonapart’ın şehre girmemesi dileğiyle, 12 Eylül 1902’de yine aynı yerde kolera tehlikesi sebebiyle hatmedildiği belirtilmekte, Türkiye’de Birinci Büyük Millet Meclisi açılacağı zaman ülkenin her yerinde Ṣaḥîḥ-i Buḫârî hatimleri yapıldığı bilinmektedir (geniş bilgi için bk. DİA, VII, 118).

Hadis hatmi merasimlerinde okunmak üzere bazı eserlerin kaleme alındığı görülmektedir. Bunlar arasında, Şemseddin es-Sehâvî’nin Kütüb-i Sitte’nin her biri için telif ettiği risâlelerden şu ikisi zikredilebilir: ʿUmdetü’l-ḳāriʾ ve’s-sâmiʿ fî ḫatmi’ṣ-Ṣaḥîḥi’l-câmiʿ, Ġunyetü’l-muḥtâc fî ḫatmi Ṣaḥîḥi Müslim b. el-Ḥaccâc (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Hadis, nr. 2569, 26 varak). Bu tür eserlerde bir hadis kitabının son hadisi geniş bir şekilde şerhedilmiş veya hatmi yapılan eserin ve musannifinin değerine ve benzeri hususlara dair rivayetler bir araya getirilmiştir. “Bu türde yazılan eserler arasında İbnü’l-Cezerî’nin el-Maṣʿadü’l-aḥmed fî ḫatmi Müsnedi’l-İmâm Aḥmed’i (nşr. Ahmed Muhammed Şâkir, Kahire, ts. [Mektebetü’t-türâsi’l-İslâmî], Ṭalâʾiʿu’l-Müsned ile beraber, s. 12-40) ve İbn Zahîre diye tanınan Ebû Hâmid el-Kudsî’nin Tuḥfetü’l-ḳārî ʿinde ḫatmi’l-Buḫârî’si (DTCF Ktp., İsmail Saib Sencer, nr. 3732; diğer nüshalar için bk. Sezgin, I, 129-130) anılabilir. Sehâvî, hadisle dolaylı olarak ilgili bulunan başka önemli eserler için de şu hatim kitaplarını kaleme almıştır: el-Ḳavlü’l-mürtaḳī fî ḫatmi Delâʾili’n-nübüvve li’l-Beyhaḳī, el-İntihâż fî ḫatmi’ş-Şifâʾ li-ʿİyâż, er-Riyâż fî ḫatmi’ş-Şifâʾ li-ʿİyâż, el-İlmâm fî ḫatmi’s-Sîreti’n-nebeviyye li’bni Hişâm ve Refʿu’l-ilbâs ʿan ḫatmi Sîreti İbni Seyyidi’n-nâs.

BİBLİYOGRAFYA

Kirmânî, el-Kevâkibü’d-derârî fî şerḥi Ṣaḥîḥi’l-Buḫârî, Beyrut 1401/1981, I, 5.

İbn İyâs, Bedâʾiʿu’z-zühûr, IV, 88.

Sehâvî, Buġyetü’r-râġıbi’l-mütemennî fî ḫatmi’n-Nesâʾî rivâyeti İbni’s-Sünnî (nşr. Ebü’l-Fazl İbrâhim b. Zekeriyyâ), Kahire-Beyrut 1411/1991, neşredenin mukaddimesi, s. 12-13.

Sezgin, GAS, I, 129-130.

M. Yaşar Kandemir, “el-Câmiu’s-sahîh”, DİA, VII, 117-118.


Kaynak

TDV İslâm Ansiklopedisi’