Tiryaki Board
iyileri Doğuranda bir Ana Kötüleri Doğuranda Bir Ana (12 Eylül 2017 Vaazi - Printable Version

+- Tiryaki Board ()
+-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (/forumdisplay.php?fid=9)
+--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (/forumdisplay.php?fid=209)
+---- Forum: 2017 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (/forumdisplay.php?fid=211)
+---- Thread: iyileri Doğuranda bir Ana Kötüleri Doğuranda Bir Ana (12 Eylül 2017 Vaazi (/showthread.php?tid=112)



iyileri Doğuranda bir Ana Kötüleri Doğuranda Bir Ana (12 Eylül 2017 Vaazi - RasitTunca - 05-27-2018


iyileri Doğuranda bir Ana Kötüleri Doğuranda Bir Ana
iyileri Doğurtanda bir Baba Kötüleri Doğurtan da bir Baba
o zaman Hz Adem



(Kar©glanin 12 Eylül 2017 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

مَّا أَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللّهِ وَمَا أَصَابَكَ مِن سَيِّئَةٍ فَمِن نَّفْسِكَ وَأَرْسَلْنَاكَ لِلنَّاسِ رَسُولاً وَكَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Mâ esâbeke min hasenetin fe minallâh(minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsike. Ve erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen). Ve kefâ billâhi şehîdâ.

Meali :

Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

Sadakallahul Aziym NİSA Suresi 79. ayet


أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا وَمَن يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَّهُ كِفْلٌ مِّنْهَا وَكَانَ اللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُّقِيتًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Men yeşfa’ şefâaten haseneten yekun lehû nasîbun minhâ, ve men yeşfa’ şefâaten seyyieten yekun lehu kiflun minhâ. Ve kânallâhu alâ kulli şey’in mukîtâ.

Meali :

Esteuzubillah
Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.

Sadakallahul Aziym NİSA Suresi 85. ayet

[Image: dikkat.gif]Dikkat: Helal yiyip helal icen, dogrulukdan bir nebze dönmeyen, ve galu.. da verdiği sözünden caymamiş olan bir hafiz varsa, lütfen bu yukarda yazdigim iki ayet kuranda varmi yokmu bir baksin, ve bize bildirsin. Ben bu iki rivayeti, şimdiye kadar hadis olarak biliyordum, amma bu gün googlede "iyilk ve kötülükle" ilgili ayet hadis arattim ve bu ikisini, "kuran meali org "sayfasinda ayet olarak verdi. Ya ben yanliş biliyormuşum, bunlar hadis degil ayetmiş,  yahutta, yoksa birileri yeni bir kuranmi yazmaya calişiyor.


---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"İnsan, güzel huyu ve Güzel Ahlaki ile , Cennetin en üstün derecelerine kavuşabilir.  İbadetlerle ve Nafilelerle bu derecelere kavuşamaz. Kötü huy  ve kötü Ahlaki da , insanı Cehennemin en aşağısına sürükler."

( Hadis-i Şerif , Taberani)
Yine bu hadisde da bir şüphem var ve  "insan farzlarla Allaha yaklaşir, sonra nafilerle dahada yaklaşir ve sonuda öyle olurki  Allah onun  tutan eli kolu olur, gören gözü olur..." hadisi ile ters,  ikinci hadisde nafilelerle yaklaşir derken orda, bu ilk  hadisde de nafilelerle yaklaşamaz diyor, bu ne tezat, ya hadis yanliş, ya yorum yanliş, ya tercüme yanliş, ya rivayetlerden birsi yanliş.

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: 

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu:
Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım şeyleri  eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum.

( Hadis-i Şerif , Buhârî, Rikak 38 )


"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

iyileri Doğuranda bir Ana, Kötüleri Doğuranda Bir Ana. iyileri Doğurtanda Bir Baba, Kötüleri Doğurtanda Bir Baba. ve  O Zaman  insanlik Hz Ademden Türediyse. ve  Hz Adem iyiliginde Babasi Kötülügünde Babasi. ve insana Ademoglu Deniyorsa, o Zaman insan, iyiliginde Kötüügünde, Hem Mes ulu, Hem Faili, ve o Zaman Bütün Suclari Üstüne Yikdigimiz, Şeytan ve Cinler Kim? Bir tefekkür ediniz .

ve yukardaki ayetin sihhatini biz, bize verilen cüzi ilimle şöyle kiyaas edip bir karara varalim, ve  yukarda dedikki iyileride doguran bir ana yine dogurtanda bir baba, kötüleride ve o zaman iyilikde andan veya rahimden, kötüülükde rahimden dersek olur degilmi, ve kiyas yapiyoruz, kiyas dinde hüccettir, ve öyle olunca iyilikde kötülükde yine ademden deyince, iyilikde rahmandan, kötülükde rahmandan demiş olmazmiyiz? ve toplami ise "bismilahirrahmenirahim" o zaman rahman ve rahimin toplami Allah ise, Allah Adem de tecelli ediyorsa, insan ademden türediyse, ve insan Allahin suretinde  yaratilan ve yeryüzündeki halifesi ise, iyilikde insandan, kötülükde insandan meydana cikiyor demek olmazmi veya hayvnlardaki halide bir erkek bir dişi ve toplami yine insanin bir sifati olan cibillyat, bir ahlakin gezen yürüyen hali, öyle olunca rahman ile rahimin bütünü, yani Allah bütün ve rahman ve rahim onun iki ilk parcasi demek olur.  ve iyilikda kötülükde rahmandan ve rahimden, anneden babadan,  veya toplmi olan insan ve hayvandan ise, yani öyle olunca insanoglundan ise, bu da demek olurki iyilikde Allah dan, kötülükde Allah dan,  ve ementüdeki "hayrihi ve şerrihi, minallahi teala" dedigimiz iman meselesi, öyle olunca, bu yukardaki birinci ayet, imanin esasi ile zit, ya bu ayetin sihhati yanliş, yahut bu kurandan bir ayet degil, yahut yanliş tercüme, yada birileri kurani oynadi! ve yeni kuran yazmaya calişiyor, ve biz bir zamanlar mekkenin yahut medinenin hadimlerinden birinin  gördügü rüyada, kuran yeryüzünden kalkacak, ve ancak akillardaki kalacak diye bir rivyet duyduk, öyle olunca, bu kafir deccal, artik kurani silmeye başlamiş veya silmeyi başarmiş, ve düşünün artik, atomun parcarina inildi ve elementlere hükmeder hale geldi insanoglu, ve öyle olunca kuran ayetlerinin silinmesi ise :  hani zamanda yolculuk filmi vardiya, araba yapip, zamanda yolculuk yapiyordu ya, ve öyle olunca, zamanda bir yeri degiştirince, ilerdeki olmuş olaylar ve cekilmiş resimler falan degişip silinmeye başliyor  ve  yerine yeni halleri gözükmeye başliyorduya, yani HIZIR kissasi da böyle yani, hizir olaylarin akişini degiştiriyor, ve her an o haala görvede ve degişiklik yapabiliyorsa, ve bir gün bu kafirlerde  bu HIZIR sirrina ereceklerse, o geleckde bir yerdeyse, onlar o sirra erince, artik onlarda zamanda yolculuk edebilcek demek olur, ve zamanda ileri geri gidip onlarda bazi olaylari degiştirebilcekse,  kurani silme ihtimalleri de var yani, ve o rivayet mekkenin hadiminin gördügü rüya hak o zaman, ve kafir deccal köpegi, yeni kuran yazmaya calişiyor o zaman.

ve dedikki helal yiyen icen bir HAFIZ baksin o ayetlere, ve TIBDA keşfedilmişki ruhi hastaliklarin sebeb bazi yiyecekler ve gazlar sebeb oluyor, yahut beyine oksijen gitmemesi sebebi ile, yahut rüyada işde  susadinsa, caylar ceşmeler akarsular görürüyorsun yani, ve yine bedeninde bir yerin uykuda büküldü  kaldi ve kan gitmiyorsa rüyada seni boguyorlar falan gibi rüyalar görüyorsun, ve korku ile uyanirsinki o bükük kalan yerini acabilesin diye, uyandiriliyorsun yani, öyle olunca, diger hastalilarda, yine bazi yiyeceklerin bedendeki ihtiyacinin karşilanamamasi, veyahut o maddeden fazla alinmasi sonucu, ihtiyac fazlasi maddelerin bedende hastaliklara yol actigi aşikaredir, yahut GDO su bozuk maddelerde icindekiler ve  onlarin gidecegi adres ve harita ve oranlar yanliş oldugu için, mesela demirin bir kütle agirligi var ve eger o meyvada yada yiyecekde, demir diye bize bakirin kodunu degiştirip, bakiri bize demir diye yuturuyorsa, o gdolu madde, ve vücudun hassas terazisi demir diye tartcak, fakat demirin kütle agirligi fazla oldugu için mesala 1metreküp demir ile 1metre küp  bakir ayni agirlikda degil, ve demir yerine bakir yutturunca, hem madde yanliş ve hem gramaj olarak az gelcek o bakir, ve hem demirin görevini o bakir göremeyecek, ve böylece gdosu, yani inhalt verzechins yanliş düzenlenmiş, ve prospektusundaki kullanim kurallari yanliş düzenlnemiş, gdo su bozuk madde, yine bedende bir sürü hasarlara hastraliklara arizlara alarmlara yol aciyor. öyle olunca bednede işler yolunda giderse ve yiyecek ve icecekler bio, veya yani asli manasi ile original halinde ise, o zaman vücut ihtiyaclarini aldığı müddetce hasta olmaz, öyle olunca, yani yiyecekler işde elementlerin vücuda alinmasi için gerekli maddeler, yani demir alcak, gidip bir kilo demir alip yiyemezsin, amma bazi yiycekler demir icerir ve demirini onlardan alirsin, yine aluminyum için ayni, veya moleküller, su gibi bazi bileşikleri alman lazimdir, onalrda, yine bazi yemekler pişirilerek, bileşik halini almiş halde vücuda aliriz, öyle olunca, gecen anlattik, elementler yemez, icmez, cinsi münasebet yapmaz, erkegi dişisi olmaz demek, yani meleklerin sifatlarini elementler de görüyoruz  dedik,  ve  öyle olunca, işde bizler gözümüzün calişmasi için gereken meleklerimizi yiyecekler yolu ile almaliyizki, gözümüz iyi görsün, cünkü deniyorki havuc yiyenin turp yiyenin gözleri iyi görür, peki havuc ne?  bitki havucda ne maddeleri var, toprak havucun icine  neler katmiş bakinca anliyoruz, turp ve havuc gibi bitkilerde bizim gözümüzde calişcak olan melekler var, ve öyle olunca, gözde 300 bin meleke var rivayeti ile, gözde calişcak olan işci meleklerinden biriside, işde havuc ile vücuda alinir, öyle olunca, havucda tavşan mamasi,  ve sen de havuca karşi bir zaaf varsa, havucu cok seviyorsan, senin cibillyatin, o zaman havuc yiyen bir canli olabilir,  bu belkide bir tavşan demek olur, ve senin cibilliyatin o zman bir tavşan, ve senin ahlakinda havuc yedigin için, tavşan gibi ürkek birisi olursun, yaninda seslice "haf" deseler belinler korkarsin, cünkü tavşansin, yani ürkek canlisin demek olur. yine bayir yukari cok güzel koşabilirsin, amma bayir aşagi zorlanirsin, yani tavşandaki özelikler sendede vardir. yine  yumurta ve tavugu cok seviyorsan, belkide birde yumurta caliyorsan, tavuk caliyorsan, yahut evde başkasini yumurtasini tavuk hissesini yiyorsan, belkide sen bir tilkisin o zaman, ve  ve tilkideki ahlak, sende tecelli eder, ve calmak cirpmak, yani öyle olunca işde, günahlarda, ne yedinse, seni ya güzel bir ahlaka götürür, yada kötü bir sifata bürünmene sebeb olur. öyle olunca, işde insan yedigindendir kurali ile, insan sadece koyun yiyince, koyun gibi uysal olmaz, belkide semiz hayvan, ve hasen bitkiler yiyince, işde gökcek ahlakli olur, ve kötü ve cirkin ve helal olmayan hayvnlar ve ve gidlalarla beslenirse, işde ahlakindada degişmeler olur. öyle olunca, sen  tatli cok seviyorsan, belki bir arisindir, amma sana illa tatli ye diye aşilamak için  senin önüne, üc ögün tatli koymak, seni ARI yapmaz, amma sendeki tabi halin, senin yaratiliş cibillyatinda arilik varsa, sen dogal olarak tatliyi bali cok seversin, amma bal seven bir ari degi, balyapmaz beleşci kilic ari ve birde  AYI da bal sever, yine ayri ahlak, ve ve ayri bir cibillyat yine...... öyle olunca günah ve yanliş egilimlerde helal gida ile cözülebilcek ve tedevavi edilecek kötü siafatlardir yani. amma mesala adam darda zorda kaldi, ona calmak o zaman farz olur, artik calacak ve karnini doyurup hayatta kalacak, yani ona o anda calmak günah olmaz. benim bir dindersleri hocam vardi imam hatipdeyken yaşiyorsa kulaklari cinlasin, ismi Ali Riza Ercel di, yaşiyormu sagmi öldümü bilmiyorum amma,  işde o anlatti, agzina sinek kurt atmiş, ve bogazi kurtlanmiş, ve  bu adam sigara icmezken, dokdor ona sigara icmesini tavsiye etmiş, oda  o kurtlari rahtsiz edip öldürmek için sigara ictigini söyledi. yani sigara kötü ve zararli diye biliyoruz, amma işde, ihtiyac halinde alkolde sigarada, sana ilac olur. ve ve icmen yemen üzerine farz ve vacip hükmünde olur. yani öyle olunca, yine yani  bedeninde kurt olan insan, yani eyyyyuuuub sifatinda bir insan  o ögrtemenin ali riza hoca yani, öyle olunca,  eyyyubuun şu günümüzdeki teedavisine doktor sigara icmek diye karar kilmiş, amma bu bogazdaki  kurtlar için, yani öyle olunca, herkes cehennemden gececek hadisi ile ve ayeti ile

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَا كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ


Meali :

Esteuzubillah
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. İçinizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur.(Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.

Sadakallahul Aziym MERYEM Suresi 71. ayet

isa cehnnemini carmihda yaşadi o zaman, yine eyyub hasta olduda yaşadi, yine ibrahim cehennemini mancinikda yaşadi, o cile ile yani, yine muhammed taşlanarak, başina deve işkembesi dökülerek, yine uhudda dişi kirilarak yaşadi, o zaman günahsiz kimse yok, oraaya herkes ugracayacaksa, yine muhammed bile cehenmden de gecipde cennete variyorsa, o zaman gecen hafta dedik, cennetde bu dünyada, cehennemde bu dünyada, burasi hem dünya hemde ahiret, öyle olunca, birleeri hesap görürken, birileri hayata yeni başliyor. yani öyle olunca, işde Amerika ve hurikan, yani kasirga, ve dedikya, kizilderilieri öldürenlerin ceza cekmesi gerekdiginden bahsettik  gecen hafta, ve bu gün ise amerikada  firtina kopuyor, ve cennet gibi amerika, bazilarina cehennem oldu. o zaman cennetde, cehennemde, sabit bir yerde degil. Allah  bir ari ile bile sana cehennemi yaşatir, nitekim anlatilir nemrudu bir sivrisinek öldürmüş diye, ve burnundan giren bir svirisinek beynine zarar vermiş, ve ona sivrisinek cehenem zebanisi olmuş, öyle olunca

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ أَسَاء فَعَلَيْهَا ثُمَّ إِلَى رَبِّكُمْ تُرْجَعُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Men amile sâlihan fe li nefsihî, ve men esâe fe aleyhâ summe ilâ rabbikum turceûn.


Meali :

Esteuzubillah
Kim salih bir amel işlerse, kendi lehine işlemiş olur. Kim de kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.

Sadakallahul Aziym CASİYE Suresi 15. ayet

ver bu ayette işde gecen haftalarda anlattigimiz, "kim ne ederse kendine eder, döner yine kendine eder." kurali yani. bir iyilk yaptin, ve sonunda bir kaza oldu, ve kurtuldun, dedilerbir iyiligin el germiş  sana yani,  ve muhammed dedi

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır."

( Hadis-i Şerif , Heysemi, Mecmaü’z-Zevaid, III/63)
yani öyle olunca yaptigin iyilik döner yine seni bulur.
yine bir kötülük yaparsanda, gecen antlattigimiz gibi, oda döner sana cehennem ve cehennem zebanisi olarak yine seni bulur. yani öyle olunca, peygamberlerde günahsiz falan degildir yani, egeer eyyub hasta oldu ise, bugün rahat icinde yaşayanlar var iken, eyyub gibi ulul azim bir peygamber, cile cekdiyse, o cile onun cehennemi demek olur, ve öyle olunca, yaptigin bir kötülük ve günahinda yine döner seni bulur.
bu feto olaylari yüzünden tarikatten ve hakikatten kacar oldu insanlar, ve tarikimize girmekden korkuyorlar, yan kendi ne de nereye götürcek milleti dercesine yani, işde musa olsan, ulul azim musa peygamber olsan, ardina takilanlari götürcegin yer, denizin yanina kadar, orasida kapana kisildigin yerdir, ve denizden gecircek olan ise Allah dir. Biz tarikimize girecek ve zikirimizi cekecek olanlara, ne cennet vaad ediyoruz, nede şeyhlik, gavsilk, kutupluk, yani denize kadar bizimle gelmek isteyen varsa, ardimiza takilsinlar diyoruz yani, denizden gecircek olan Allah dir, cennete cehenneme koyacak olanm yine Allah dir, yine gavs etcekde, sultan, padişah etcek olanda Allah dir.

(Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en iyi olanıdır.) [Tirmizi]

(Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.) [Harâiti]

(Bir müslüman güzel ahlakı sayesinde, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadet eden kimselerin derecesine kavuşur.) [İ. Ahmed]

(Cehenneme girmesi haram olan ve Cehennemin de onu yakması haram olan kimseyi bildiriyorum. Dikkat ediniz! Bu kimse insanlara kolaylık, yumuşaklık gösterendir.) [İ. Ahmed]

(İbadetlerin en kolayı, az konuşmak ve iyi huylu olmaktır.) [İbni Ebiddünya]

(Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huylu olmak, günahları eritir, yok eder. Sirke balı bozup yenilmez hâle soktuğu gibi, kötü huylu olmak, ibadetleri bozup yok eder.) [Taberani]

(Yavaş, yumuşak davranmak, Allahü teâlânın kuluna verdiği büyük bir ihsandır. Aceleci olmak, şeytanın yoludur. Allahü teâlânın sevdiği şey, yumuşak ve ağırbaşlı olmaktır.) [E.Ya’la]

(Müminler, muhakkak kurtuluşa ermiştir. Namazlarını huşu içinde kılar, boş ve lüzumsuz şeylerden yüz çevirir, zekatlarını verir, iffetlerini korur, emanet ve ahidlerine riayet ederler.) [Müminun 1-8]

gecen hafta dedikki bizler iyi işler yapinca, mesala dört iyilk yaptik, bir tanede hata yaptik, Allah o iyilkler ile hatamizi siler, yani "innel hasenat, yüzhibnesseyyiat" dedik, ve yine buna hüccet olan  ikinci bir ayetde

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَحْسَنَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le necziyennehum ahsenellezî kânû ya’melûn


Meali :

Esteuzubillah
İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, biz onların günahlarini ve kötülüklerini mutlaka sileriz, ve onları yaptıklarının en güzeline (sevaplarina) göre mükafatlandırırız.

Sadakallahul Aziym ANKEBUT Suresi 7. ayet

yine zümer suresinde ayni hukuk var

(Allah onların [müminlerin] kötülüklerini örter, onlara işledikleri şeylerin en güzellerinin karşılığını verir.) [Zümer 35]

(Müminin yanına giren, güzel bir bahçeye girmiş gibi ferahlık duyar.) [Deylemi]

(Mümin lanet etmez, kötülemez, müstehcen konuşmaz ve hayasız olmaz.) [Hakim]

(Mümin arıya benzer; konduğu dalı kırmaz, oraya zarar vermez. Toplayıp bıraktığı eseri de güzeldir.) [Beyheki]

(Mümin, yumuşaktır, hafiftir. Munis bir deve gibi boyun eğer, "Ih" denince, yer sert olsa da çöker.) [Beyheki]

(Mümin sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.) [Deylemi]

(Mümin geçim ehlidir. Arkadaşına rahatlık verir. Münafık ise geçimsizdir, arkadaşına sıkıntı verir.) [Dare Kutni]

(Halkın elindekine göz dikmemek, müminin alametlerindendir.) [Dare Kutni]

(Komşusu kötülüğünden emin olmayan, mümin olamaz.) [Buhari]

(Çevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın.) [Harâiti]

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

اَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn


Meali :

Esteuzubillah

Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz (sorumlu tutmaz). Kazandığı (dereceler) onundur ve iktisap ettiği (kazandığı negatif dereceler) de onundur (sorumluluğu onun üzerindedir). Rabbimiz! Şâyet unuttuysak veya hata yaptıysak bizi aheze etme (sorgulama). Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bizim üzerimize ağır yük yükleme. Rabbimiz, takat (güç) yetiremeyeceğimiz şeyi bize yükleme. Ve bizi af ve mağfiret et ve bize rahmet et (Rahîm esması ile bize tecelli et, rahmet nurunu gönder). sen bizim Mevlâmız’sın. Artık kâfirler kavmine karşı bize yardım et.

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 286. ayet

ve bu ayette diyorki  : Allah kimseye kaldiramayacagi yük yüklemez, ve öyle olunca, senin agac halin mesela, en agir meyvalardan elma, portakal, ayva yada nar oldu diyelim, ve dalin budagin kirilcak kadar ayva meyvasi verise Allah, dalin budagin kirilir, meyvalarin büyüyünce, ve senin sahibinde bakip sana aciyip dalin budagin kirilmasin diye destek vermezse, dalin budagin kirilir, yine kiraz gevrek bir agac, ve meyva verdin, ve cocuklar indirmek için dalina budagina cikdi, ve amma cataklarin gevrek oldugu için, meyvani toplamak yemek isterken dalini budagini kirabilirler, ne oldu o zaman, Allah kimseye kaldiramayacagi yük yüklemez degilde, siz deynki diyor rabbim : Rabbim Allahim kaldiramayacagim yük yükleme." diye dua edin diyor. yani Allah kaldiramayacagi yük yüklemez demeyin, yani mesala mezil şeyhi nakşi şeyhi Abdülbaki,  o kadar ünlü olduki, gelen gelene, gecede ikibin ücbin kişi ziyaret etmeye başladi, amma dalin budagin kirilcak kdar meyva verince,  kiraz meyvasi olsan mesela bazi kirazra su yetmeyecek, ve getiindemeyecek, ve bazilari kücük, bazilari, iri büyük olcak, baziarini kurt yiyecek, yani gücün yetmez hale gelcek. benim mesela findik agacim vardi, bu sene ben biraz  yavaş davrandim ve az indirdim ,ve yukarilarina uzanamadim, ve geldi göknar kargalari hepsini topladi gitdi, yani gücüm yukarisini toplamaya belki yetmedi belki vaktim olmadigindan yavaş davrandim toplayip hasat etmekde. ve Abdülbakide artik sofilere yetemez oldu, ve bizim burda bulundugumuz yerde, bizim nakşilere intisab ettigimiz tekke vardi, işde sonunda, orasida kapandi kac sene oldu. cünkü artik abdülbakinin müşterisi cogalinca, bu kadar cok meyva verince, artik bazi yerlere yetemez oldu, cünkü demekki cok meyva ver degilde, kaldirbilcegim  kadar ver deyin diyor rabbim. ne diyor

رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ

rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih

Rabbimiz, takat (güç) yetiremeyeceğimiz şeyi bize yükleme.


deyin diyor rab, öyle olunca Abdülbaki bak bu kadar cok meyva ve sofi isteyip durma, bak dalin budagin kirilmay başladida, işde biz burdaki tekkede, sofiler kavga eder oldukda, birbirimizi yemekdense, tekkeyi kapatailm dediler, yani öyle olunca, cok sofi sahibi olmakda marifet degil yani, bir agac ne kadar meyva kaldirabilir degilmi, hele birde ava nar, elma portakal gibi falan agir meyvalar ise meyvan yani.

Rabbimiz, takat getiremeyeceğimiz yükü bize yükleme.

---oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems,  12 Eylül 2017  Pazar

Original Kar © glan