Farklı Duyulmamış Anlamlı Kız Bebek İsimleri ile Anlamları - Printable Version +- Tunca-Forum (https://tiryakiboard.com) +-- Forum: GENEL KÜLTÜR BİLGİLERİ (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=10) +--- Forum: GENEL KÜLTÜR BiLGiLERi MAiN (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=229) +---- Forum: Eğitim Öğretim Bilgileri (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=235) +---- Thread: Farklı Duyulmamış Anlamlı Kız Bebek İsimleri ile Anlamları (/showthread.php?tid=25173) |
Farklı Duyulmamış Anlamlı Kız Bebek İsimleri ile Anlamları - RasitTunca - 12-30-2023 Farklı Duyulmamış Anlamlı Kız Bebek İsimleri ile Anlamları A 'A' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki. AFİFE: Namuslu, namusuna çok düşkün olan. AĞÇA: Temiz, saf. AHENK: Uyum. AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel. AHU: Ceylan, karaca, çok güzel, ince, zarif kadın. AHUEDA: Nazlı güzel. AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı. AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi. AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün. ALA: Ela karışık renkli, alaca. ALAGÜL: Çok renkli gül. ALÇİÇEK: Kırmızı çiçek. ALEDA: Nazlı, kaprisli. ALEYNA: "Bizim üzerimize, bizim aleyhimize" manalarına gelir. ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun. ALKIM: Gökkuşağı. ALKIZ: Kırmızı yanaklı, sağlıklı kız. ALYA: Yüksek yer, yükseklik, gök. AMİNE: Yüreğinde korku olmayan. ANDAÇ: Anılar, hatıralar. ANKA: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu. ARKIN: Yavaş, ağır, sakin. ARMAĞAN: Hediye, ödül. ARZUM: İsteğim, dileğim, hevesim. ARZUNAZ: Naz yapan. ASENA: Dişi kurt, güzel kız. ASLI: Temelli, köklü. Bir şeyin benzeri. ASUELA: Ela gözlü yaramaz. ASUMAN: Gökyüzü. AŞKIM: Sevdiğim, sevgilim. AYBEN: Ben ayım anlamında. AYBİKE: Ay gibi güzel kız. AYCAN: Ay gibi sevilen, aydınlık can. AYÇA: Yay biçimindeki ay, Hilal. AYKIZ: Ay+Kız. AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki. AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi. AYLAN: Ay gibi güzel değerlere sahip olan. AYLİN: Ayla ile aynı anlamda. AYPERİ: Ay ve peri gibi çok güzel. AYSEL: Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan. AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak. AYSUN: Ay gibi ışıltılı ve güzel. AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan. AYŞEGÜL: Güller içinde mutlu yaşayan. AYŞEN: Neşeli, gülen, aydınlık. AYŞIL: Ay ışığı. AYŞİM, AYŞİN: Darlak ışık saçan. AYTEN: Güzel bir tene sahip olan. AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız. B 'B' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI BADE: Aşk, kutsal sevgi. BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı. BALIN: Yar, sevgili. BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı. BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek. BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar. BEHİYE: Güzel. BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol. BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen. BELİZ: İşaret, iz; Alamet. BELKIS: Efsaneye göre Hazreti Süleyman'ın zamanındaki Saba melikesinin adı. BELMA: Uysal, sakin. BELUR: Billur, billurdan olan. BENAN: Parmak uçları BENAY: Ben ayım, ay gibiyim. BENGİ, BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz. BENGİSU: Ölümsüzlük suyu. BENNUR: Işık saçan. BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç. BERİL: Zümrüt BERİN, BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında. BERKE: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı BERRAK: Duru BESİME: Sevimli, güler yüzlü. BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hazreti Meryem ve Hazreti Fatma'nın diğer isimleri. BEYZA: Çok beyaz, lekesiz BİGE: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan. Sultan. BİHTER: Daha iyi, en iyi. BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi. BİLHAN: Çok bilgili. BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz. BİLNAZ: Çok naz eden. BİLNUR: Bilge kişi. BİNAY: Öylesine güzel ki bin ay eder. BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi. BİNNAZ: Çok nazlı, cilveli, kaprisli. BİNNUR: Çok ışıklı, ışığı gür. BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz. BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz. BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül. BİRSEN: Yalnız sen. BİRSU: "Bir içim su" denilebilecek kadar güzel olan. BURÇİN: Dişi geyik. BUSE: Öpücük. BÜGE: Bent, su benti. BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber. BEREN: Kuzu. BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel. C 'C' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI CAHİDE: Çalışıp çabalayan. CANAN: Gönülden sevilmiş, yar. CANAY: Ay gibi temiz. CANDAŞ: Candan, değerli dost. CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam. CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız. CANKUT: Sevimli, cana yakın. CANSEL: Hayat veren su. CANSIN: İçten, gönüldensin. CANSU: Can suyu. Hayat veren su. CAVİDAN: Sürekli, kalıcı olan, sonsuz. CELİLE: Büyük, ulu. CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi. CENNET: Çok güzel yer. İyilik yapanların, günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer. CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan CEVHER: Bir şeyin özü. Güç, enerji. CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel. CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. CİHANBANU: Dünya hükümdarı. CİHANNUR: Alemi aydınlatan nurlu ışık. 'Ç' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi. ÇAĞDA: Yeni bir çağa adım atılmış. ÇAĞIN: Şimşek, yıldırım. ÇAĞLA: Badem, kayısı, erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali. ÇAĞRI: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz. ÇAKIL: Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar. ÇIĞLIK: İnce ve keskin bağırış. ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü. ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi. ÇİLAY: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler. ÇİLEN: Hafif yağan yağmur, çisenti. ÇİSE(M): Hafif yağan yağmur. ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur. ÇOLPAN: Çoban yıldızı. D 'D' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI DAMLA: Çok küçük miktarda su. Çok az. DALGA: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi. DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki. DEMET: Çiçek bağlamı, deste. DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren. DERİN: Sığ olmayan. DERYA: Büyük deniz anlamında. DEVİN: Hareket, kımıldanış. DEVRİN: Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi. DİCLE: Bir nehir adı. Ulu ırmak. DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim. DİLA: Gönlümü çalan. DİLAN: Gönüllerce olan, yürekler dolusu. DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan. DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse DİLEK: İstek, rica, arzu. DİLEM: Gönül ilacı DİLRÜBA: Gönlü şen, dertsiz DİLŞAH: Gönül şahı, sevgili, sultan. DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü, tabiat. DOĞU: Güneşin doğduğu ana yön. DOLUNAY: Ayın tam yuvarlak olduğu an. DORA: Doruk, zirve. DURUGÜL: Gül gibi temiz olan. DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim. DUYGUN: Duygulu, hassas, hisli kişi. E 'E' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI EBRU: Keman kaş, bulut rengi, bir sanat dalı. ECE: Kraliçe. Güzel kız, kadın. ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında. ECENAZ: Nazlı güzel. ECESU: Su gibi berrak ve güzel. EDA: Naz, cilve; Davranış, tavır; Verme, ödeme; (Namaz için) kılma, yerine getirme; Üslup. EGE: Türkiye'nin batısında yer alan deniz. ELANAZ: Ela gözlü, nazlı güzel. ELANUR: Ela gözleriyle nur saçan. ELÇİN: Deste, tutam. ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız. ELVAN: Renkler, çeşitler. EMEL: Arzu, özlem. EMET: Bereket, bolluk. EREM: Cennet. ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı. ERÇİL: Doğru, inanılır, güvenilir kişi. ERDA: Beyaz karınca. ESEN: Sağlıklı, salim. ESENGÜL: Rüzgar gibi esen; Gül gibi güzel kokan. ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt ya da yok olmuş bir nesneden kalan parça. ESİM: Rüzgar gibi olan. ESİN: Sabah rüzgarı. ESMA: İsimler, adlar. Çok yüksek olan. ESMACAN: Adı can olan. ESNA: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an. ESRA: En çabuk, çok çabuk. EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü. EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı. EZGİ: Melodi, şarkı, türkü. F 'F' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın. FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı. FERAH: Aydınlık, iç açıcı. FERAHGÜL: Güzelliğiyle neşe saçan. FERAHNUR: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan. FERAY: Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması. FERCAN: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan. FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet. FERDACAN: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan. FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş. FERİ: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan. FERİDE: Eşi benzeri olmayan, tek. Çok değerli inci. FERNUR: Aydınlık, ışık. FERSUDE: Eskimiş, yıpranmış, örselenmiş. FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın. FEZA: Boşluk, sinirsizlik; Uzay. FİDAN: Yeni yetişen ağaç. FİGEN: Yaralayan, kıran. FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu. FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri. FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı. FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek. FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik. FÜRUZAN: Parlayan, parlak. FAZİLET: Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi. FERAH: Bol, geniş, neşeli, açık. FİGEN: Çiçek demeti, gölge eden. FİRDEVS: Sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir. FİRKAT: Ayrı olan, sevgiden uzak kalan. FULYA: Güzel kokulu bir nergis. G 'G' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret, nazlı bakma, gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur. GAYE: Amaç. GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar. GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek. GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay. GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan. GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey. GONCA: Tam açılmamış çiçek. GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında. GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel. GÖKSU: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı. GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz. GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması. GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi. GÖRKEM: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, ihtişam. GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel. GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar. GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül. GÜLCAN: Gül gibi güzel kişi. GÜLCE: Gül gibi. GÜLÇİÇEK: Her yönüyle güzel olan. GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven. GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında. GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel. GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan. GÜLSU: Gül ve su gibi güzel. GÜLŞEN: Gül bahçesi. GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi. GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam GÜNAL: Işık al, ışıklı ol. GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü. GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi. GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön. GÜNSU: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak. GÜZ: Sonbahar. GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. GÜLBİN: Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük. GÜLŞEN: Gül bahçesi, gülistan. GÜZİDE: Seçkin, seçilmiş, seçme. GÜLÇİÇEK: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan. GÜLÇİN: Gül toplayan, gül derleyici. GÜLDEMET: Gül buketi, gül demeti. GÜLFEM: Gül dudaklı, gül ağızlı. GÜLFER: Gül gibi parlak. GÜLİZAR: Gül yanaklı. GÜLNAR: Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek. GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin, nazlanan. GÜLSİMA: Gül yüzlü. GÜLSÜM: Yüzü dolgun. H 'H' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI HABİBE: Sevgili, seven dost. HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası. HALENUR: Kutsal ışık HANDAN: Güleç, sevinçli, şen şakrak. HANDE: Gülüş, gülme. Açılma. Eğlenme. HANİFE: Allah'ın birliğine inanan; Hazreti Muhammed'in zamanından önce tek yaradana inanan HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran HASİBE: Değerli, soyca temiz, soylu. HAVVA: Yaratılan ilk kadın. HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü. HAYAT: Ömür, yaşam. HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği. HAZAN: Sonbahar. HAZAR: Barış. HEVES: Bir şeye duyulan istek. HELİN: Yuva. HİCRAN: Ayrılık, bir yerden ayrılmak. Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı. HİLAL: Ayın yay biçimindeki görünüşü, yeni ay, ayça. HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek. HOŞSEDA: Hoşa giden ses. HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş. HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu. HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik. HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık. HÜRREM: Sevinçli, güler yüzlü. HÜSNA: Pek çok güzel. HALE: Ayın çevresinde görülen ışık halkası. HALENUR: Işıklı, aydınlık daire, hale. HÜRRİYET: Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü. HÜVEYDA: Apaçık, belli, besbelli. Ii 'I' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI ILGAZ: Atın dört nala koşması. Hücum, akın. ILGIM: Serap. ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık. ILGIT: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında. ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık. IRMAK: Akarsuların en büyüğü. IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık, nur. IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık. IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay. IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi. IŞINBIKE: Aydınlık saçan kadın. ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans. 'İ' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI İCLAL: Ağırlama, ikram. Büyüklük, ululuk. İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türklerin verdiği ad. İLAYDA: Su perisi. İLBÜKE: İlbey hanımı, seçkin hanım İLCAN: Ülkenin canı, sevdiği. İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim İLGÜN: Ülke güneşi. Başkaları, yabancılar. İLKAY: Ayın ilk hali. İLKBAHAR: Yılın ılık mevsimi. İLKCAN: İlk doğan çocuklara verilen ad. İLKE: Temel alınan düşünce, kural. İLKİM: İlk çocuğum anlamında. İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce, öncelikle. İLKNUR: İlk ışık. İLKYAZ: İlkbahar. İLTER: Yurdu koruyan, yurtsever. İMRAN: Evine bağlı, evcimen anlamında. İMREN: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği. İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde. İNCİLAY: Parlama, ışıldama. İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar, zarif. İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti. İREN: Özgür, serbest. İZEL: El izi anlamında. İZEM: Büyüklük, ululuk. İZGİ: Güzel, adaletli, zeki. İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti. J 'J' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI JALE: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları. JALENUR: Parlayan, ışıldayan çiğ. JANSET: Güneşin Doğuşu (Çerkez ismi) JANSELİ: Güneşin doğduğu yer (Çerkez ismi) JÜLİDE: Dağınık, karmakarışık. K 'K' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI KADER: Alın yazısı, yazgı. Talih. KAİNAT: Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar. KAMELYA: Pembe, kırmızı, beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi. KAMER: Birinci ay; Mecazi parlak ve güzel anlamında. KAMİLE: Tam, eksiksiz. Kemale ermiş. Bilgin, bilgili. KAMURAN: İstediğine ulaşmış, mutlu. KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan KARANFİL: Kokulu bir çiçek. KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi KARMEN: Parlak kırmızı. KAYRA: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; İhsan, lütuf. KERİME: Cömert. Ulu, büyük. Kız çocuk. KEVSER: Cennette bulunduğuna inanılan su. KIVANÇ: Sevinç. KIVILCIM: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası. KIZILTAN: Kızıl renk almış tan. KÖSEM: Sürünün önünden giden, yol gösteren koç. Cildi temiz, pürüzsüz. KUĞU: Beyaz tüylü bir su kuşu. KUMRU: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş. KUMSAL: Kumla örtülü deniz kıyısı. KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme. L 'L' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan. LALE: Çan biçiminde bir çiçek LALEHAN: Lalelerin sultanı. LALEZAR: Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi. LAMİA: Parlayan, parlak. LATİFE: Yumuşak, hoş, güzel, nazik. Güldüren güzel söz, şaka. LEMAN: Parlama, parıltı. LADİN: Çamgillerden, 50-60 metre yüksekliğinde, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı LEMİS: Dokunma, elleme. LERZAN: Titreyen, titrek LEYAN: Parlayan, parlayıcı. Konfor. Lüks hayat. LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık. LEYLİFER: Gece ışığı. LİLA: Açık eflatun. M 'M' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI MAHİRE: Hünerli, becerikli. MAHPERİ: Güzeller güzeli. MAİDE: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet MANOLYA: Bir süs bitkisi. MARAL: Dişi geyik. MAVİSU: Deniz. MAYIS: Bir bahar ayı. MEBRUKE: Kutlu kadın. MEDİHA: Övülen, beğenilen, sevilen kadın. MEHİR: Ay parçası. MEHPARE: Ay parçası gibi güzel. MEHTAP: Ay ışığı, dolunay. MEHVEŞ: Ay gibi güzel kadın. MELDA: İnce ve taze bedenli. MELEK: Allah katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi) MELİHA: Güzel, şirin, sevimli. MELİKE: Kadın hükümdar, padişah eşi. MELİS: Bal, bal arısı MELİSA: Oğul otu MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel. MENEKŞE: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek. MERAL: Dişi geyik, ceylan. MERCAN: Deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü. MERİÇ: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi`ne dökülen ırmak. MERİH: Mars gezegeni. MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı. MERYEM: İsa peygamberin annesinin adı. MERZE: Mercan. MEYYAL: Meyleden, aşırı istekli. Fazlaca eğilen. Eğik. MISRA: Manzumenin satırlarından her biri, dizeler. MİHRİBAN: Dost, sevgili, yarendaş. İyi yürekli, güler yüzlü. MİHRİCAN: Dost, sevgili. Sonbahar. MİHRİGÜL: Güler yüzlü, dost, sevecen, güzel. MİHRİNAZ: Çok nazlı. MİHRİNUR: Güldüğünde ışıklar saçan. MİMOZA: Bir süs bitkisi. MİNA: Mine. Liman. Şişe, cam, billur. Şarap şişesi. MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan. MİRCAN: Güneş gibi aydınlık. MÜGE: İnci çiçeği. MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış MÜJGAN: Kirpikler. N 'N' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI NADİDE: Az bulunur, görülmemiş. Çok değerli, eşsiz. NADİRE: Az bulunan. NAĞME: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz. NARİN: İnce, ince yapılı, kibar NAŞİDE: Şair, şiir okuyan ve yazan. NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış. NAZAN: Cilve yapan, nazlanan, nazenin. NAZER: Nazar. NAZGÜL: Gül kadar güzel olan, nazlı. NAZLI(M): Naz yapan; İşveli(m), edalı(m) NAZLIHAN: Naz yapan han anlamında. NECLA: Evlat, çocuk. Soylu. NEFİSE: Çok güzel, değerli. NEHİR: Akarsu, ırmak. NERGİS: Bir süs bitkisi. NERMİN: Yumuşak, narin, ince. NESLİ: Soylu. NESLİHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden. NESLİŞAH: Şah soyundan. NESRİN: Yaban gülü. NEŞVE: Keyif, neşe. NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam. NEVAL: Talih, kader, kısmet. NEVADE: Torun anlamında. NEVBAHAR: İlkbahar, ilkyaz. NEVGÜL: Yeni açmış gül. NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık. NEVRES: Yeni yetişen. NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim. NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan, taze sürgün. NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır. NİL: Çivit. Mısır'da bir nehir. NİLAY: Işıklı mavi, ışıklı lacivert. NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde. NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi. NİRAN: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar; Ateşler; Cehennem. NİSA: Kadın, kadınlar. NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı. NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık. NURAN: Nurlu, ışıklı. NURAY: Işık saçan. NURCAN: Aydınlık insan. NURFER: Işık veren, aydınlatan, ferahlatan. NURGÜL: Nur+Gül. NURGÜN: Nur+Gün. NURPERİ: Bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan. NURSAL: Işıksal ışıkla ilgili. NURSAY: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında. NURSELİ: Işık seli NURTEN: Işık gibi duru tenli. NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler. NÜKHET: Güzel koku. NÜKTE: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz. OÖ 'O' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI OKŞAN: Sevil, şefkat gör. OLCA: Ganimet, bolluk. OLCAY: Mutlu, talih. OLGAÇ: Bilgi ve görgüde olgunlaşan. OMAY: Gözde, sevilen, beğenilen. ONGÜL: Ön ayak olmak; İlk gül. ORKİDE: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı. OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel. OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı. 'Ö' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI ÖDÜL: Armağan. ÖĞÜN: Kendini yücelt. Zaman. Kez, defa. ÖĞÜT: Tavsiye. ÖMÜR: Yaşama süresi, hayat. ÖNAY: Yeni çıkmış ay. ÖNGÜL: Direnen, inatçı. Kılavuz. Öncü, teşvik eden. ÖRGÜN: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan. ÖVGÜ: Övme, övmek için söylenen söz. ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kişi. ÖVÜNÇ: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç. ÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay. ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında. ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan. ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. ÖZEN: Büyük hassasiyet göstermek. ÖZGE: Yabancı. İyi, güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü pek. ÖZGEN: Başına buyruk. Rahat. Özü geniş. Kuzu kulağı otunun filizi. ÖZGÜL: Gerçek gül, benim gülüm anlamında. ÖZGÜR: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür. ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret. ÖZNİL: Nil gibi verimli. ÖZNUR: Özü ışıklı, aydınlık. ÖZSU: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su. ÖZÜN: Şiir. Hak edilmiş ün. ÖZTEN: Güzel tenli. P 'P' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI PAMİRA: Orta Asya'da bir yayla. PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi. PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol. PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki. PELİNSU: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında. PERÇEM: Kahkül. PERRAN: Uçan, uçucu. PERVİN: Ülker yıldızı. PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları. PINAR: Büyük su kaynağı. PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık PAKİZE: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz. PEREN: Ülker yıldızı. PERİ: Çok güzel, çekici. PERİHAN: Peri padişahı. R 'R' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI RABİA: Dördüncü. RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık, ışıltı. RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş. RAVZA: Sulu, su yatağı yer; Bahçe. REBİA: Bahar. RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan. RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel. REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh, can. REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen. REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu. RİMA: Dişi ceylan yavrusu. ROSA: Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk. RUHAN: Güzel kokulu. RUHSAR: Yanak, yüz, güzel yüz. RUHŞEN: Neşeli, canlı. RUKİYE: Büyü, sihir. RÜÇHAN: Üstünlük RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut RAHİME: Müminlere çok acıyan kadın. RAHŞAN: Parlak, parlayan. SŞ 'S' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI SABA: Gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam. SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler. SAHRA: Kır, ova, çöl. SALİHA: Yararlı, iyi, elverişli. SANAL: Sanlı ol, ünlen. SARA: Halis, saf, katkısız SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk. SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyici, yıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel. SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma. SAYGIN: Sayılan, sevilen. SEBLA: Uzun kirpikli göz. SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen. SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit. SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı. SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş. SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak. SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından. SEHER: Tan ağartısı. SELDA: Bir söğüt cinsi. SELEN: Haber, müjde. SELİN: Gür akan su. SELMA: Barış içinde, huzur, erinç. SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. SELVİ: İnce uzun ağaç. SEMA: Gökyüzü; Göç. SEMANUR: Nurlu gökyüzü. SEMEN: Yasemin çiçeği. Semizlik. SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik SEMİRAMİS: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi. SEMRA: Esmer kadın. SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek SEVDEM: Sevginin en son demi SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu SEVGÜL: Gül gibi sevilen. SEVİL: Her zaman sevilen biri ol. SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik. SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku. SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen. SEYLAN: Sel, akma, akış. SEZEN: Hisseden, sezgili. SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar. SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği. SEZİN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu, anlayışlı. SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ. SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası. SİMA: Yüz, çehre. SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler. SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim. SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı. SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı. SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı. SERAY: Ay gibi güzel. SEREN: Gemi direği. SERPİL: Gelişmek, büyümek. SERRA: Rahatlık, kolaylık. SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında. SEVAL: Severek al anlamında. SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi. SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği. SUZAN: Yakan, yakıcı. SÜHEYLA: Yumuşak ve iyi huylu, mütevazı kadın. SAADET: Kavuşan, mutlu. SABAHAT: Latif, yüzü güzel, cemal sahibi. 'Ş' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI ŞAHDANE: Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli. ŞAHİKA: Dağ tepesi, dağ doruğu. ŞAHMELEK: Güzeller güzeli. ŞAZIMENT: Özellikleri kimseye benzemeyen. ŞEBNEM: Gece nemi, çiğ, nem, rutubet. ŞEHNAZ: Çok nazlı. ŞEHRİBAN: Şehrin en büyük âmiri, vali. ŞERMİN: Utanan, sıkılan. ŞERMİZE: Küçük insan topluluğu. ŞEYDA: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş. ŞEYMA: Bedeninde ben, alamet olan. ŞİRİN: Tatlı, cana yakın sevimli. ŞULE: Alev, parıltı. ŞÜKRAN: Teşekkür eden, minnettar kalan. ŞÜKUFE: Çiçek gibi güzel, tomurcuk. ŞİFA: Hastalıktan kurtulma, şifa bulma. T 'T' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI TAÇNUR: Mutluluk. TAHİRE: Gündoğusundan esen rüzgar. TALİHA: Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek. TAMAY: Dolunay, ayın on dördüncü. TANAY: Secde eden. TANSELİ: Şafak vakti gelen sel. TANYEL: Katıksız, arı. Seçilmiş. TANYELİ: Tan vakti esen rüzgar. TARA: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad. TENNUR: Yüksek, ulu. TİJEN: Taç, taçlar. TUBA: Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. Güzellik, iyilik. Rahat. TUĞÇE: Küçük tuğ. TULÜ: Doğuş, doğma (güneş için) anlamında. TÜLAY: Ayın ince ışığı. TÜLİN: Ayın çevresinde görülen ışık halkası. TÜNAY: Gece ve ay. TÜRKAN: Kraliçe. Güzel kız. TÜRKÜ: Yankı, ses. TÜRKAN: Kraliçe. Güzel kız. UÜ 'U' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI UBEYDE: Yaradanın kölesi. UĞURGÜL: Uğurlu gül. UHDE: Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev. ULYA: En yüce, en ulu, yüksek UMAY: Devlet kuşu. UMUR: Görgü, deneyim. UZEL: Usta, becerikli. ULYA: Pek yüce. 'Ü' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI ÜLKÜ: Amaç, ideal. ÜMRAN: Bayındırlık; Uygarlık, medeniyet; İlerleme, mutluluk, refah ÜNZİLE: Gönderilmiş ÜZGÜ: Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet. ÜLFET: Dost olan, yakınlık duyan. ÜMMÜHAN: Hükümdarın annesi. V 'V' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI VAHİDE: Tek yalnızca bir tane. VARİDE: Gelen, erişen. Söylenti VERDA: Gül. VİLDAN: Yeni doğmuş çocuklar. VİRA: Durmadan, aralıksız, sürekli. VEDİDE: Dost, sevgili, Çok seven. VESİLE: Vasıta olan. VUSLAT: Dostuna, sevdiğine kavuşan. VERA: Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak duran. Y 'Y' İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI YAĞMUR: Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları. YAPRAK: Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm. YAREN: Dost, arkadaş. YASEMİN: Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki. YAŞAM: Hayat. YELDA: Uzun. Yılın en uzun gecesi. YELİZ: Ferah yer, aydınlık, havadar. YEŞİM: Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş. YILDIZ: Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri. YONCA: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı. YÜKSEL: Başarı kazan, yücel. YADİGAR: Dost hatırası. Z 'Z' İLE BAŞLAYAN KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI ZEHRA: Çok beyaz, parlak yüzlü. ZEHRE: Çiçek. ZELİHA: Züleyha, su perisi. ZENNUR: Zinnur, nurlu, ışıklı. ZEREN: Anlayışlı, kavrayışlı. ZERİN: Altından ya da altına benzer olan. ZERRİN: Altından yapılmış. ZEYNEP: Süs, bezek. ZİNNUR: Nurlu, ışıklı. ZİŞAN: Şanlı, şerefli; Bir tür lale. ZUHAL: Satürn gezegeninin adı. ZULAL: Hafif, güzel, soğuk su. ZÜBEYDE: Öz, asıl. ZÜHRE: Çoban yıldızı, venüs. ZÜLAL: Saf, temiz, hafif tatlı su. ZÜLEYHA: Su perisi - Hazreti Yusuf'un karısı. ZÜMRA: Akıllı, çabuk kavrayan kadın. ZÜMRÜT: Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. ZEHRA: Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü. ZEKAVET: Çabuk anlayan, tez kavrayan. |