Bir kadın yanında mahremi olmadan hac veya umreye gidebilir mi? - Baskı Önizleme +- Tiryaki Board (https://tiryakiboard.com) +-- Forum: DİNİ İSLAMİ BİLGİLER (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=8) +--- Forum: iSLAMi BiLGiLER (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=187) +---- Forum: Dini Genel Bilgiler (https://tiryakiboard.com/forumdisplay.php?fid=204) +---- Konu Başlığı: Bir kadın yanında mahremi olmadan hac veya umreye gidebilir mi? (/showthread.php?tid=34744) |
Bir kadın yanında mahremi olmadan hac veya umreye gidebilir mi? - RasitTunca - 01-27-2025 Bir kadın yanında mahremi olmadan hac veya umreye gidebilir mi? Din İşleri Yüksek Kurulu Dinimizde farz olan ibadetler, gerekli şartları taşıyan kadın-erkek herkesin yapması gereken bireysel ibadetlerdir. Bu ibadetleri yapması için eşlerin birbirlerine engel olması caiz değildir. Bununla birlikte Hanefî ve Hanbelî mezheplerine göre, haccın farz olması için gidip gelinceye kadar yeterli maddî imkânın yanı sıra, kadının yanında bir mahreminin de bulunması gerekir (İbnü’l-Hümam, Fethu’l-kadîr, 2/419; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3/230). Şâfiîlere göre üç veya daha fazla güvenilir kadın, yanlarında eş veya mahremleri olmasa da hacca gidebilir. Mâlikî mezhebine göre ise bir kadın, güvenilir bir grup içerisinde olması hâlinde tek başına hacca gidebilir. Ancak kadınlardan oluşan bir grup içinde olması tavsiye edilir (Şirbînî, Muğni’l-muhtac, 2/216; Desûkî, Hâşiye, 2/9-10). Bu itibarla, Hanefî mezhebine göre, evli bir kadının kendisiyle birlikte gideceği bir mahremi yoksa hacca gitmesi uygun değildir. Ancak kocasının iznini ve rızasını alan bir kadın, güvenilir bir hac organizasyonuyla Şâfiî ve Mâlikî mezheplerini taklit edip mahremsiz olarak hacca gidebilir. Haccın gerekli şartlarını taşıyıp yanında bir mahremi olan kadının farz olan hacca gitmesine eşi engel olamaz. Buna hakkı yoktur (İbn Kudâme, el-Muğnî, 3/231). Umre farz olmadığı için yanında mahremi olsa bile kocasının izni olmadan bir kadın umreye gidemez. Din İşleri Yüksek Kurulu ################# Kur’an-ı Kerim’de insanın değer ve sorumluluğunun anlatıldığı birçok ayette kadın erkek ayırımı yapılmamıştır. (Bakara/2, 21; Nisa/4, 1.) Bu hususta hac ibadetinde de bir ayrıma rastlanılmaz. Hac ibadeti akıllı, sağlıklı ve maddi durumu yerinde olan kadın-erkek her Müslüman’a farzdır. Kadın hac ibadetinde bağımsızdır. Haccını yaptığı zaman sevabı, yapmadığı zaman da sorumluluğu kendisine aittir. Haccın farziyetini bildiren “Onda apaçık deliller, Makâm-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse güven içinde olur. Yolculuğa gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…” (Ali İmran/3, 97.) ayeti cinsiyeti değil, “hacca gitmeye güç yetirmeyi” esas almıştır. Üzerine hac farz olan Müslüman bir erkeğin nasıl geciktirmeden hacca gitmesi gerekiyorsa, kadınların da aynı şekilde bu vazifeyi yerine getirmesi gerekmektedir. Zira kadının İslami hayatında haccın ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bir hadis-i şerif rivayetine göre Hz. Aişe: “Ey Allah’ın Elçisi! Biz biliyoruz ki cihat, ibadetlerin en faziletlisidir. Biz de erkekler gibi cihat edemez miyiz?” diye sordu. Rasulullah (sas): “Hayır cihat hususunda siz erkekler gibi değilsiniz. Siz kadınlar için cihat; haccı mebrurdur.” (Tecrid-i Sarih, c. 6. s. 59.) Buyurarak haccı kadınların cihadı olarak ilan etmiştir. Hz. Peygamber (sas) zamanından bu yana kadınlar da haccın her aşamasında bulunmuşlar ve hac farizalarını yerine getirmişlerdir. Peygamber (sas) Efendimiz’e sorular sormuşlar, O da onlara hem kadınlara özel olan hükümleri açıklamış, hem de haccın diğer gereklerini bildirmiştir. Mesela Has’am kabilesinden genç bir kadın fetva sormak için Rasulullah’a gelmişti. Ya Rasulallah, Allah’ın kulları üzerinde hac hususundaki farizası babama ihtiyarlığında erişti. Deve üzerinde duramayacak bir haldedir. Kendisine vekaleten ben haccedebilir miyim? Diye sordu. Rasulullah (sas) evet, vekaleten hac edebilirsin” diye cevap verdi. Bu soru-cevap olayı vedâ haccı sırasında meydana gelmiştir.( Tecrid-i Sarih, c. 6. s. 53) Bu hadis-i şeriften de anlaşıldığı gibi kadınlar, Hz. Peygamber’le birlikte hac yapmaya gidebiliyorlar, soru sorabiliyorlar, hatta erkeklere vekaleten hac farizasını yerine getirebiliyorlar. Hacda kadın cinsiyeti ile değil, kul olarak kişiliği ile vardır. Kâbe’nin etrafında kadın-erkek, genç-yaşlı, âmir-memur, işçi-işveren…. Hep birlikte tavaf ederler. Haccın birleştirici, bütünleştirici rolü içinde kalabalıklar arasında kaybolurlar. Burada artık kadın ve erkek olmak değil kul olmak önemlidir. Hatta hacda zaman zaman kadın-erkek karışık olarak saflara durup namaz kılabilmektedir. Haccın izdihamlı günlerinde kişi; eşi, annesi, kardeşi ve diğer mahremlerinden biriyle tavaf yaparken farz namaz için kamet getirildiğinde herkes bulunduğu yerde namaza durmak mecburiyetinde kalabilmektedir. Bu fiili durum bir takım fıkhi kurallara uymasa bile zaruret kapsamında işlerlik kazanmıştır. Kadın ve erkek Müslümanların bu kutsal iklimde eşit ve kardeş olduğunun bir başka ifadesi de, çoğu zaman kişilikleri örten, şahsiyetleri gizleyen süslü elbiselerin atılması ve “takva elbisesi” (Araf/7, 26.) olan ihramın giyilmesidir. İhrama giren erkekler başlarını açarak ve normal elbiselerini çıkararak izar ve rida denilen dikişsiz iki parça havluya/beze bürünürler. Hanımların ihramı ise günlük kıyafetleridir. Hacda kadınların kıyafetleri, erkeklerin beyaz ihramlarının aksine rengârenktir. Hacda hanımların kıyafetlerindeki renklerin, modellerin çeşitliliği İslam kültürünün zenginliği ve bu zenginliğin bir tek gayeye yönelmiş olması anlamına gelir. Tesettüre dair temel bir takım ilkelere riayet edilmek kaydıyla kadınlar açısından hac; adeta bir serbest kıyafet panayırı ve sergisi görünümündedir. Her kadın kendi ülkesinin kültürünü yansıtacak renk ve modeller giymektedir. Renk renk, biçim biçim çok değişik giyinmiş Allah’ın kadın kulları ortak bir gaye için bir arada bulunurlar. O gaye için kalpleri atar ve gözyaşı akıtırlar. Siyah örtülü Yemenli ve Ummanlı hanımlar; beyaz işlemeli, omuzlarından bellerine kadar sarkan aynı tip başörtüleri, beyaz pantolonları, beyaz eldiven ve çoraplarıyla Malezyalı ve Endonezyalı hanımlar, sessiz, sakin, hac konusunda eğitimli ve kibar tavırlarıyla dikkat çekerler. Pakistanlı ve Hindistanlı hanımların şeffaf başörtüleri, beyaz giyinen Mısırlı hanımların hazır başlık şeklindeki başörtüleri, rengârenk giyinen Afrikalı hacıların bol rahat kıyafetlerinin yanında farklı başörtü bağlayış şekilleri dikkat çeker. Kadınların ihramı niyet ve yüzlerinin açık bulundurulma zorunluluğu ile simgelenir. Nitekim Rasulullah (sas) ihrama girdikleri zaman kadınların eldiven kullanmasını ve yüzlerini örtmelerini yasaklamıştır.( Prof. Dr. İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi, c. 4, s. 2.) Kadının hacda yüzünü açma mecburiyetini, bu kutsal beldede cinsiyeti ile değil insanlığı ve kulluğu ile ön planda olması gerektiği şeklinde okumalıyız. Hacda kadın konusunu işlerken, Safa ve Merve tepeleri arasında gidip gelen Hz. Hâcer’i mutlaka hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Hz. Hacer, Hz. İbrahim tarafından, Allah’ın emriyle Mekke’nin ıssız ve çorak vadisine oğlu Hz. İsmail ile birlikte bırakılır. Yanında bulunan ekmek ve su bitince, bir anne olarak can değil canan derdine düşer ve oğlu İsmail için su bulabilmek umuduyla Safa ve Merve tepeleri arasında defalarca koşturur. Hz. Hacer bu sa’y sonucunda zemzeme kavuşur. Hz. Hacer’in bu gayreti, haccın vaciplerinden olan Safa ile Merve arasında yedi defa sa’y etmemizin temelini teşkil eder. Bir kadının hac yolculuğu, manevi dünyası açısından belki de hayatındaki en önemli olaydır. Muhtemelen ömrü boyunca sadece bir defa gerçekleştirebileceği bu kutsal yolculuğu hayırla ve haccı mebrur olarak tamamlamayı Rabbimiz tüm hanım kardeşlerimize nasip etsin. Kadınlar toplumların analarıdır, terbiyecileri ve mimarlarıdır. Daha iyi bir anne, daha iyi bir eş, daha iyi bir evlat olarak dönebilmeyi nasip etsin bizlere. HACDA KADINLARA ÖZGÜ KONULAR FARKLILIKLAR Hac ve umre ibadetinde kadınlar ile erkekler arasında biri yükümlülük diğeri uygulama olmak üzere iki konuda farklılık vardır. 1. Yükümlülük Bakımdan Farklar Erkeklerden farklı olarak kadınlara haccın farz, umrenin sünnet veya Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre farz olabilmesi için şu iki şartın da bulunması gerekir. a) Can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmış olması. b) Eşi ölmüş veya boşanmış kadınların iddet süresini doldurmuş olmaları. 2. Uygulamadaki Farklar Haccın uygulamasında erkekler ile kadınlar arasında bazı farklar vardır. Bu farkları şöyle sıralayabiliriz. a) İhram Yasaklarındaki Farklar Kadınlar ihramlı iken mutat giysilerini ve ayakkabılarını giymeye devam ederler, başlarını örterler, ancak yüzlerini açık tutarlar. b) Telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerîfe getirirken ve dua yaparken seslerini yükseltmezler. c) Tavafta ıztıbâ‘ ve remel, sa‘yde ise hervele yapmazlar. d) İhramdan çıkmak için saçlarını tıraş etmezler, sadece saçlarının uçlarından bir parmak ucu kadar keserler. e) Adet ve loğusa halindeki kadınlar, tavafın dışında, haccın bütün menâsikini yapabilirler. Bu hallerinde iken farz olan ziyaret tavafını bayramın ilk üç gününden sonra yapmaları veya vedâ tavafını terk etmeleri sebebiyle her hangi bir ceza gerekmez. f) İfrad haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, kudûm tavafı yapmazlar. Temizlenmeden Arafat'a çıkmak durumunda kalırlarsa Arafat'a çıkarlar, Müzdelife vakfesini ve şeytan taşlama görevini yaparlar, Ziyaret tavafını temizlendikten sonra yaparlar. g) Temettu‘ haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, Arafat'a çıkmadan önce temizlenmezlerse umre ihramını iptal ederler ve Arafat'a çıkarken hac için ihrama girerler. Bu şekilde hareket eden kadınlar ifrad haccı yapmış olurlar; şükür kurbanı kesmeleri gerekmez. Hacdan sonra iptal ettikleri umreyi kazâ ederler ve bu sebeple ceza kurbanı keserler. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hac için ihrama girmekle umre ihramı bozulmaz. Bu şekilde hareket eden kadınlar, umre ihramını hac ihramı ile birleştirmiş sayıldıklarından kırân haccı yapmış olurlar ve kırân hedyi kesmeleri gerekir. h) Kırân haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, umre yapmadan önce Arafat'a çıkmak durumunda kalırlarsa, umre niyetleri bozulmuş sayıldığından ifrad haccı yapmış olurlar. Bu durumdaki kadınların şükür kurbanı kesmesi gerekmez. Fakat hacdan sonra bozulan umreyi kazâ ederler ve bozdukları için bir ceza kurbanı keserler. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, umre tavafını yapmadan Arafat'ta çıkmakla umre bozulmuş sayılmaz. Yaptıkları hac yine kırân haccı olur ve şükür kurbanı kesmeleri gerekir. HACDA KADINLARLA İLGILI BAZI ÖZEL DURUMLAR Hac ve umrenin yerine getirilişi esnasında kadınlarla erkekler arasında birtakım uygulama farklılıkları meydana gelmektedir. Bu farkları şöyle sıralamak mümkündür: 1. Kadınlar için erkeklerde olduğu gibi özel bir ihram kıyafeti söz konusu değildir. Kadınlar hac esnasında da elbise, başörtüsü, çorap, ayakkabı gibi her zaman giydikleri kıyafetlerini giyerler. Yalnızca yüzlerini örtmezler. 2. Kadınlar telbiye, tekbir, tehlil, salavat okurken ve dua ederken erkeklerin yaptığı gibi seslerini yükseltmezler. 3. Kadınlar remel ve hervele yapmazlar. 4. Kadınlar, izdiham olan yerlerde mümkün olduğu kadar kalabalığın arasına girmemeye özen gösterirler. Özellikle namaz kılarken, erkek safları arasında kalmayıp kadınlara ait yerlerde namaz kılarlar. 5. Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra âdet görmeye başlayan hanımlar, tavaf dışında, haccın bütün uygulamalarını yerine getirebilirler. Tavafı ise, özel günleri geçtikten sonra yaparlar. (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İlmihali ve Haccı Anlamak eserlerinden istifade edilerek hazırlanmıştır) ################# Kadınların hacca gitmesi Sual: Hanefi mezhebindeki bir kadın, mahremi yoksa, Şafiî mezhebini taklit ederek hacca gidemez mi? CEVAP Hanefî mezhebinde, kadının mahremsiz sefere çıkması, sözbirliği ile haramdır. Şafiî mezhebinde, kadının mahremi olmadan, emin kadınlarla birlikte, yalnız hacca gitmesi câizdir. Hanefî kadın, Şafiiyi taklit ederek, böyle hacca gidemez. Çünkü, mezhep taklidi, ancak emir olunan bir iş yapılırken, meşakkat, sıkıntı olduğu zaman, bu sıkıntıdan kurtulmak içindir. Mahrem bir erkeği bulunmayan kadının hacca gitmesi emir olunmadı ki, Şafiiyi taklit etmesi lâzım olsun. Yani, mahremi olmayan kadına hacca gitmek farz olmaz. Sual: Bazı kimseler, “Şafii’de kadınlar, başka kadınlarla hacca gidebildiği için Hanefi kadınlar da, yanında mahrem bir erkek olmadan, Şafii’yi taklit ederek hacca gidebilir” diyorlar. Bir kadın, mahremsiz hacca gidebilir mi? CEVAP Bir kadın, mahremsiz hacca gidemez. Ancak ebedi mahrem akrabasından fâsık ve mürted olmayan akıl baliğ veya mürâhık bir erkekle kocası ile beraber hacca gidebilir. Hadis-i şerifte, (Kadın, yanında bir mahremi olmadan hacca gidemez) buyuruldu. (Bezzar) Hanefi mezhebinde olan kadınların Şafii mezhebini taklit ederek mahremsiz hacca gitmeleri caiz değildir. Bir Hanefi’nin Şafii mezhebini taklit etmesi, ancak bir farzı yaparken veya haramdan sakınırken karşılaştığı sıkıntıdan kurtulması için caiz olur. Caiz olduğu zaman da, taklit edilen mezhebin o husustaki bütün şartlarına uymak lazım olur. Haccın hepsini Şafii mezhebine göre yapmaları lazım olur. Kadının mahreminin hac yolunda ölmesi, Şafii’yi taklit etmesi için özür olur. Erkeksiz kadın hacca gidemez. Giderse, haccı sahih olur ise de, haramdır. Erkeği ile gidince de, otelde, tavafta, say’da ve taş atarken, erkekler arasına karışması haccın sevabını giderdiği gibi, büyük günaha da girer. Ebedi mahrem erkeği bulunmayan kadın, ihtiyarlayınca, göremez olunca veya iyi olmayacak bir hastalığa yakalanınca, yerine vekil gönderir. Daha önce göndermez. Sual: Bazıları, 3 kadının bir arada hacca gidebileceğini söylüyorlar. Dinimizde böyle bir şey var mıdır? CEVAP Dinimizde böyle bir şey yoktur. (Üç kadın hacca gider) demek dinimize aykırıdır. Kadınlar ne kadar çok olursa olsun, Hanefi’de mahremsiz hacca gidemez. Sual: Bir kadın, eniştesi veya kayınbiraderi ile, uzun yola çıkabilir mi ve hacca gidebilir mi? CEVAP Enişte ve kayınbirader, mahrem akraba olmadığı için bunlarla yalnız kalmak günah olduğu gibi uzun yola gitmek de caiz değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allah’a ve ahirete inanan bir kadının, yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olmadan üç günlük ve daha fazla bir yola gitmesi helal olmaz.) [Buhari] (Kocası veya mahremi olmayan müslüman bir kadının hacca gitmesi helal olmaz.) [Taberani] Ancak bir zaruret veya ihtiyaç olunca, mesela mahrem kimse bulamayıp sefere de çıkmak lazım olunca, yanında mahrem erkekleri bulunan saliha hanımlarla beraber gitmek caiz olur. Fâsık akraba yerine, salih olan yabancılar tercih edilir. Salih kimse, insanın düşmanı bile olsa, haram işlemekten korktuğu için malımıza, canımıza, ırzımıza zarar vermez. Seferde olan bir hanım ise, yanında mahrem akrabası olmasa da, beyinin ikamet ettiği yere gelebilir. Sual: Geçen sene bazı şirketler, kadınlar beraber olunca fizana da gidebilirler diyerek bizi hacca götürdüler. Uygun oldu mu? CEVAP Hayır. Peygamber efendimiz gidemez buyuruyor. Yanlış yapmışsınız, tevbe etmeniz gerekir. Sual: Kadın Almanya’dan Türkiye’ye yalnız gidebiliyor da hacca niye gidemesin? CEVAP Bir kadın, zaruretsiz 104 kilometreden uzağa gidemez. Giden varsa günah işliyor demektir. Fakat götürecek kimsesi yoksa veya gidecek durumda değilse, yani bir zaruret durumu varsa, uçakta veya otobüste salih kimseler varsa, onlarla sefere çıkabilir; fakat hacca, umreye yine gidemez Sual: Dul bir kadının hacca gidebilmesi için bir erkekle nikahlanması dinimizde var mıdır? CEVAP Öyle bir şey yok. Hacca gidebilmek için biri ile evlenmek gerekmez. Ama illa gideceğim derse, dul bayan, boşanma hakkı kendi elinde olmak üzere nikah yapabilir, muvakkat nikah değil. Normal nikah yapabilir. Gelince kocasını boşayabilir. Boşamak üzere nikah olmaz. Normal nikah yapılır, hacdan gelince boşanır veya boşanmaz onun bileceği iş. Sual: Dul bir kadın, amcası veya dayısı ile nikahlanıp hacca gidebilir mi? CEVAP Amcası, dayısı onun ebedi mahrem akrabasıdır, babası gibidir. Beraber gidebilirler. Amca ile dayı ile evlenilmez. Evlenen kâfir olur. Sual: Annem, hacca gidince, kalabalıktan dolayı, haram işlememek için tavaf yapamazsa, orada beni vekil edebilir mi? CEVAP Vekil edemez. Haram işleyerek de tavaf yapmaz. Bir yolunu bulmalıdır. Bulamazsa ben hac etmeden ölürsem yerime vekil gönderin diye vasiyet eder. Sual: Yaşlı kadın, yaşlı ve salih erkekle umreye de gidebilir mi? CEVAP Sefere gider, umreye gidemez. Sual: Hacda haram işlemeden haccedemiyen kadın, ne yapar? CEVAP Haram işlemeden hac yapmaya çalışır. Haram işlemeden hac yapamazsa, vasiyet etmelidir. Şöyle vasiyet yapabilir: (Ölene kadar hacca gidemezsem, yerime vekil gönderin.) [Ukud-üd-dürriyye] Sual: Hanımın nisabın üstünde bileziği var. Hacca gitmesi farz mıdır? CEVAP Parası olmak kâfi değildir. Hacca götürüp getirecek mahreminin bulunması da şarttır. Sual: Kadınlar ihrama girdikleri elbiseyi, ihramdan çıkıncaya kadar çıkarmamaları mı gerekiyor, mesela otelde iken başları açık durabilirler mi? CEVAP Durabilirler. Sual: Muayyen hâli yüzünden ziyaret tavafını yapamayan kadın ne yapar? CEVAP Temizlendikten sonra yapar. Sual: Hayzlı veya nifaslı kadın tavafı, sa’yi temizlenince, ömrünün sonuna kadar senenin herhangi bir ayında yapabilir mi? CEVAP Evet. Fakat geciktirmemelidir. Sual: Hac yolcuğunda, kadınların erkeklerin yanında abdest almaları uygun mudur? CEVAP Harama önem vermemek çok tehlikelidir. Başkasının yanında, avret yerini açmadan su ile istinca yapamayan kimse, pislik fazla olsa bile, su ile istincadan vaz geçer. Avret yerini açmaz. Namazı öyle kılar. Açarsa, haram işlediği için fâsık olur. Tenha bir yer bulununca su ile istinca yapar ve namazını iade eder. Gusledecek kimse de tenha yer bulamazsa, teyemmüm eder. Çünkü bir emri yapmak, bir haram işlemesine sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz. (Redd-ül Muhtar) Sual: Dul bir kadının mahremleri yoksa hacca mahremsiz gidebilir deniyor. Bir de hacda tavaf ederken kalabalıktan sıkışma oluyor, kadın erkek birbirine dokunsa da, zaruret olduğu için haram olmaz deniyor. Ayrıca hacda kadın yabancı erkeklerin yanında kollarını açarak abdest alabilir, necaset varsa temizleyebilir, hacda günah olmaz diyorlar. Bunlar doğru mudur? CEVAP Hiç biri doğru değildir. Çünkü haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin) Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Haram işleyerek farz yapılmaz. Farz ile haram bir araya gelince, yani farzı işlerken haram işlemek mecburiyeti olunca, haram işlememek için farz tehir edilir. Sual: Bayan bir yazar, (Mahrem erkek akrabası olmadan kadın niye hacca gidemez ki? Âdetli iken niçin harem-i şerife giremez ve tavaf edemez ki? Mevlüt efendi, mazeretli kadının Kâbe’yi tavaf edemeyeceğini söylüyor. Tanrı tavaf hakkını yalnız erkeğe verecek kadar adaletsiz midir? Diyelim ki kadın, hac esnasında regl oldu, ertesi sene gidince yine regl oldu, ne olacak?) diyor. (Dinin emrini bildirenlerin hepsinin psikologa ihtiyacı var) diyor. Buna nasıl cevap vermeli? CEVAP Önce günlük işlerden örnek verelim: Türkiye’de oy kullanma yaşı 18’dir. Milletvekili seçilme yaşı 18’dir. Şimdi 17 yaşındaki bir gencin, (18 yaşındaki gençler, oy kullanıyorlar da, ben niçin oy kullanamıyorum. Ben niye milletvekili adayı olamıyorum. Bu ne adaletsizlik) demeye hakkı var mıdır? Bir avukatın, (Bana niçin doktorluk yaptırmıyorlar) demesi, bir doktorun da, (Bana niçin avukatlık yaptırmıyorlar. Böyle adalet olmaz) demesi normal midir? Asıl böyle diyenler psikologluk değil midir? Birçok ülke, pasaportu olmayan kimseyi, geri çeviriyor, ülkesine koymuyor. Pasaportsuz birinin, (Herkes gidiyor, beni niye koymuyorlar? Bu ne adaletsizlik) demesi elbette yanlıştır. Dinin sahibi de Allahü teâlâdır. Kuralları koyan Odur. Kur’an-ı kerimi gönderen Odur. Kur’an-ı kerimi hadis-i şerifleriyle açıklayan Onun Peygamberidir. En büyük Peygamberi Muhammed aleyhisselam buyuruyor ki: (Allahü teâlâya ve ahiret gününe inanan bir kadının, yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olmadan üç günlük ve daha fazla bir yola gitmesi helal olmaz.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Buhari hazretleri bildirmektedir.] (Kocası veya mahremi olmayan müslüman bir kadının, hacca gitmesi helal olmaz.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Taberani hazretleri bildirmektedir.] (Kadın, yanında bir mahremi [nikah düşmeyen erkek akrabası] olmadan hacca gidemez.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Bezzar hazretleri bildirmektedir.] Bayan yazar bunları bilmeyebilir. Bilmediği de meydandadır. Bilmediği konuları ele alıp da, bilenlerin yanında gülünç duruma düşmesi akıl kârı mıdır? Regl olan bir kadının namaz kılmaması, oruç tutmaması ve tavaf yapmaması Mevlüt efendinin düşüncesi değildir. Kadının muayyen özürlü iken Harem-i şerife girememesi de, şu veya bu yazarın fikri değildir. Bunlar Allah’ın bildirdiği hükümdür. Bunları kimse değiştiremez. Pasaportsuz yabancı bir ülkeye gidilemediği gibi, temiz, abdestli olmayan da Harem-i şerife giremez. Bu konuda Allah’ın sevgili Peygamberi buyuruyor ki: (Hayzlı [regl, âdetli olan] kadın namaz kılamaz.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Ebu Davud hazretleri bildirmektedir.] (Kâbe’yi tavaf etmek, namaz kılmak gibidir. Namaz kılarken abdestli olmak gerektiği gibi, Kâbe’yi tavaf ederken de abdestli olmak gerekir.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Tirmizi hazretleri bildirmektedir.] (Cünüp ile hayzlı veya nifaslı kadına mescide, camiye, harem-i şerife girmek helal olmaz.) [Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Muhammed ibni Mace hazretleri bildirmektedir.] Kadın, tavaf ederken regl olursa, en fazla on gün bekler. Temizlenince tavaf eder. Ertesi sene gelmesine gerek yoktur. Telbiye sırasında sesini yükseltmemesi de yine dinimizin emridir. Şafii’de mahremsiz hac Sual: Şafii mezhebinde, kadınlar, mahremsiz nafile hacca ve sefere gidemez mi? CEVAP Evet, gidemezler. Sadece farz olan hacca, kadınlarla birlikte gidebilirler; ama Hanefiler Şafii’yi taklit ederek gidemez. Kadın ve hac Sual: Bir erkek, yanında mahremi yoksa, karısının hacca gitmesine mani olabilir mi? CEVAP Evet, yanında mahremi olmadan gidiyorsa mani olabilir, mahremi varsa mani olamaz. Kadın, kocasını dinlemeyip mahremsiz giderse, günah işlemiş olursa da, haccı tahrimen mekruh olarak caiz olur. (İbni Abidin) Kadının yanında kocası veya mahremi olmadan seferi uzaklıktaki bir yerden hacca gitmesi tahrimen mekruhtur. Bir kavle göre de hiç caiz değildir. (Kuduri - Mec. Zühdiye) Erkek, karısının yanında mahremi olsa da, umreye gitmesine mani olabilir. Hacca gitmek için evlenmek Sual: Hacca gidip gelecek kadar parası olup da, mahremi olmayan kadının, kendisini hacca götürsün diye, bir erkekle evlenmesi gerekir mi? CEVAP Bu hususta İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Evlenmekle kadının maksadı hâsıl olmaz. Evlenince erkek karısını hacca götürmeyebilir. Genelde kocası kadına uymaz, böylece kadın zarar görebilir. Bu bakımdan hacca gidebilmek için bir erkekle evlenmek gerekmez. (Redd-ül-muhtar) Sual: Yanında erkek mahremi olmayan bir kadının hacca gitmesi dinimiz açısından uygun mudur? CEVAP Yanında erkek mahremi olmayan kadın hacca gidemez. Giderse, haccı kabul olur ise de, haramdır. Mahremi ile gidince de, otelde, tavafta, sa'yde ve taş atarken, erkekler arasına karışması haramdır ve haccın sevabını giderdiği gibi, büyük günaha girer. Ebedi mahrem erkeği bulunmayan kadın, ihtiyarlayınca, göremez olunca veya iyi olmayacak bir hastalığa yakalanınca yerine vekil gönderir. Daha önce göndermez. Sual: Müslüman bir kadın, yanında kocası, babası, amcası, dayısı, oğlu, erkek kardeşi olmadan hacca gidebilir mi, böyle yakın mahremi olmayan kadına hacca gitmek farz olur mu? CEAP Bu konuda Hadîkada buyuruluyor ki: “Peygamber Efendimiz; (Allahü teâlâya ve âhıret gününe inanan kadının üç günlük yola, zevci veya zî-rahm-i mahreminden biri ile gitmesi helal olur) buyurdu. - Ya Resûlallah! Zevcem hacca gidiyor. Ben cihada gidiyorum. Yanında bulunamayacağım deyince Resulullah Efendimiz; - Cihadı bırak. Zevcen ile birlikte hac yap! buyurdu. Bu hadis-i şerife göre, zevcesini, hanımını hacca götürmek için, başka mahremi bulunmaz ise, zevcin, erkeğin cihaddan geri dönmesi lazımdır. Çünkü, zevceyi haramdan korumak farz-ı ayındır. Kadının, mahremsiz sefere çıkması caiz olmadığı gibi, yabancı erkeklerin ve mahremleri ile giden kadınların da, bir kadını sefere götürmeleri caiz değildir. Kadının hacca gitmesi için de, yanında mahremi veya zevci, kocası bulunması lazımdır. Kadının kız kardeşinin zevci, yani enişte ve teyzenin zevci, kadının mahremi değildir. Bunların mahrem olmadıkları Ni'met-i islâmın hac kısmında ve Ali Efendi fetvâsında yazılıdır. Mahremin de, emin, güvenilir, âkıl ve bâliğ olması lazımdır. Müslüman da, zimmî de olabilir. Mecusi olamaz. Müslüman bir kadın, Mecusi olan mahremi ile ve emin olmayan mahremi ile ve bâliğ olmamış akıllı çocuk mahremi ile sefere çıkamaz. Böyle çocuğun bulunması, halvete mâni olamaz. Bâliğa olmamış, gösterişli kız da, kadın gibidir. Yani mahremsiz sefere çıkamaz. Hanefi mezhebinde, kadının mahremsiz sefere çıkması, söz birliği ile haramdır. Şâfiî mezhebinde, kadının mahremi olmadan, emin kadınlarla birlikte, yalnız hacca gitmesi câizdir. Hanefi kadın, Şâfiîyi taklid ederek, böyle hacca gidemez. Çünkü, mezheb taklidi, ancak emrolunan bir iş yapılırken, meşakkat, sıkıntı olduğu zaman, bu sıkıntıdan kurtulmak içindir. Mahrem bir erkeği bulunmayan kadının hacca gitmesi emrolunmadı ki, Şâfiî mezhebini taklid etmek lazım olsun! Yani, mahremi olmayan kadına hacca gitmek farz olmaz.” Kaynak Dinimizislam |