![]() |
Ögretmenler günü ve hakiki ögretmen Raşidin Günü(Karoglanin 24.11.2013 Pazar Vaazi) - Baskı Önizleme +- Rasit Tunca - Tiryaki Board () +-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (/forumdisplay.php?fid=9) +--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (/forumdisplay.php?fid=209) +---- Forum: 2013 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (/forumdisplay.php?fid=215) +---- Konu Başlığı: Ögretmenler günü ve hakiki ögretmen Raşidin Günü(Karoglanin 24.11.2013 Pazar Vaazi) (/showthread.php?tid=4097) |
Ögretmenler günü ve hakiki ögretmen Raşidin Günü(Karoglanin 24.11.2013 Pazar Vaazi) - RasitTunca - 10-25-2018 Ögretmenler günü ve hakiki ögretmen Raşid Mehdinin Günü (Mehdiyyunel Raşidiyn) Herşey oku amma Lanet okuma Derler? (Karoglanin 24.11.2013 Pazar Vaazi) Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Fa*hruc minhe .... Raciym. Ve inne ...... sadakallahul azyim. Hicr suresi 34 - 35 Allahin ve meleklerinin laneti Aduvvün mübinin üstüne olsun ki bu AZILI düşman cok AZITTI artik. Allahümme sali ala Muhammed Mustafa Ve ala elihi ve ashabihi ecmaiyn. ve ala eeli muhammed Mehdiyi Müntezar Raşidiynel Mehdiyyun. Yolculugumuza başliyoruz. Denilirki sakin lanet okuma cünkü lanet döner dolanir seni bulur peki öylemidir. yine bakara suresinde sizi biraksaydik birbirinizi lanetleyip helak ederdiniz manasinda bir ayet vardir. amma işde hicr suresinde aduvvün mübin olan şeytan aleyhillaneye lanet okunmuşdur. velhasil kelam hak edene lanet okumak varmiş. ve işde Rabbimizin ona ettigi bu lanetin öcünü almak istercesine bu aduvvün mübin öyle fistekler vesveseler vermişki Mekke halkina, Muhammed Mustafayi mekkeden cikmak zorunda birakmiş ve lanetin birinci kisminin öcünü aldim diye sevinmiş, ahmak şeytan yani . hicr 34 ordan kovulmuş olarak cik ayeti yani. işde şeytan öyle bir AZILI düşman ki, Muhammedi Mekkeden kovulmuş olarak cikarmak için bu kadar düşmanlik etmiş ve Muhammed artik başka care kalmadigini düşünüp Medine yollarina düşmüş. peki şeytanin düşmanligi bitmiş mi ? hayir oki AZLILI düşman hic birakirmi yine düşman taaa sevire kadar takip ettirmiş. Rabbim Ehad ismin hürmetine Mehdiye ve ehline ve cemaatine güc kuvvet ver ki onlari ayakda tutta dostada düşmanlarinada of dedirtme Ya Rabbi. işde Muhammed Mustafa Hicret etmişdir fakat düşmani şeytan aleyhilaneyi sevindirmişdir. neden cünkü Allahin onu AZdirmasi sonucu kullarina düşmanlik etcegini söyliyen şeytan hangi peygambere düşmanlik etmemişki Muhamedede etmemiş olsun. işde Muhammed Medineye giderek tebdili mekanda hayir vardir dedi, fakat bütüne bakinca görüyoruzki bu bir intikam, şeytanin aduvvün mübinin intikami sonucu olan bir olaydir,yani hicrete mecbur edilmek. yani ne dedi Muhammed mustafa yine ey mekke ben senden ayrilmazdim amma beni mecbur ettiler dedi.işde onun direncini kaybetmesi sonucu hüseyinde ondan sonra yerinden yurdundan ayirilip yine tuzaga düşürülen oldu yani. ve Muhammed en sonunda anladiki yerini terkedenler kaybediyor ve ve medinede uhuddaki okcu tepesindekilere dediki sakin yerinizi terketmeyin amma sözü tutulmadi cünkü o mekkeyi birakdi yerini birakmişdi onun sözüde tutulmayip okcu tepesini bekliyenler yerlerini terkettiler. ey Mehdi cemaati sakin ola aduvvün mübini sevindirmeyin ve yerinizi yurdunuzu terketmeyin yani. biz ise türkiyeden bir araba sevdasina avusturyaya hicret etmiş biriyiz ve bizimde sözümüz kaale alinmaycak amma biz sorunun cevabini peşinen verdik anlayan anlasin yerini yurdunu terketmesin cevap belli iken soruyyu dogru cevaplamayana ben ahmak diye söverim bunu duyun ve bilin. ve yerini yurdunu hic terketmemiş bir mehdi askeri insanlara bu dedigimiz yerinizi terketmeyin sözümüzü söyleyip insanlari uyarsin. bunu nasil yapariz sorusunun cevabina gelince hüsame radiyallahu anh okcular tepesini terketmeyen ve kilici kinindan uzun olan er ve daha cocuk sahabiydi ve o cocuk olmasi hasbiyle daha henüz hic medineden ayrilmamişdi o yaşina kadar ve o taaki okcular tepesini ayrildiklarini görünce dediki peygamber burayi terketmeyin dedi dedi. ve burayi terketmeyin dedi. ve onun sözüde bir tek sahabi tarafindan tutuldu ve iki kişi ayakda kaldilar ve o sözünün eri idi yani o söz üzerinde tezahür ediyordu yani. yani o yurdunu terketmemişdi hic.Amma gec söylenmiş bir söz ve dogru bir agizdan gec kalmiş söz . işde yeni dogan cocuklardan okuma yazma bilen ve hic memleketini terketmek zorunda kalmamiş birisi lütfen: Bu vazimizi insanlara okusun ey mehdi cemaati yerinizi terketmeyin sözünü söylesin ve mehdi askeri olsun inşallah. dogru agizdan ciksin o söz.(Dogru agizdan cikmasi demek o sözü kendisi yaşamiş kimsenin sölemesi demek, kendi yaşmayan birinin söyledigi söz makbul olmaz )okcular tepesini terketmeyin desin o, yani mehdiyi yalniz birakmayin desin, yani mehdiye baglanali hic terketmeyen biride onu yalniz birakmayin desin. Ey müminler siginaklariniza dönün. .gecenki vaazimizda dedigmiz seyid efendidir ve süleymanin karincasi karincalarin seyyidesidir dedik. ve karincalarin sultanida, isayi başak topliyarak besliyen meryem anemizdir. ve o, süleyman askerlerinin kendilerine dogru geldiklerinin haberini alinca dediki ey halkim meskenlerinize dönünüzki size süleyman askerleri yani şu günün süleymani dünya saltanatini ele gecirmeye calişan decal ve amerika ordusunun askerleridir. ve onlar gelmeden evlerinize dönünki size zarar vermesinler diye seslendi. işde karincalarin seyyidesi, meryem sultan onunda seyyidi ebubekr ve onunda seyyidesi ayşe, ve ayşeninde seyyidi efendisi Muhammed, Muhammedinde seyyidi hasan hüseyin, ve onlarinda seyyidi Mehdiyi müntezardir, ve Mehdininde seyyidi isadir. yani Ruh babasi ve mehdiyi savunccak olan gercek er ve ne diycek, beni gecmeden babaya gidemezsiniz diycek. kim o zaman onun korudugu babasi, ruh babasi Mehdi ve onun seyyidi seyyidina isa ruhullah. ve bizde şimdi o ayeti karincalarin sultaninin dilinden seslenip ey Mehdi askerleri evlerinize meskenlerinize dönün olaki saltanat size zarar verebilir diye sesleniyoruz. yani son tepeyi terketmeyin okcular tepesi, mehdi tepesini terketmeyin. işde uhud iki şehid aldi birisi hamza birisi muhammedin dişi. yani işde Hz Hamza Allahin arslani, yani muhammedin sivri dişi idi, onun bedenindeki dişi idi. ve onun şehadatine sebeb olanlar, okcular tepesini terkedenler. ve diyoruzki mümin bir delikden iki kere isirilmaz, uyanik olun ve mehdiyi yalniz birakmayin. bu savaş küfür ve deccalla olan savaşdir, kimde deccalin safinda yer alip cehhenimin dibini boylamak istiyor ise o zaman isayi beklesin onlar. kimde mehdinin safinda yer almak istiyor ise, o zaman yerini yurdunu bilhassa şu günlerde ve şu anlarda terketmesin. ve geldik bu filimin seneryosunu kim yazmiş sorusuna. Arnold Schwarzangerin (annesi Avusturyalinin) filiminin son bölümüne yani terminator son bölüm. gelcekden gelip annesini hamile birakan ve kurtarici dogurtan, ve onu doguran anne yani meryem ve isa ve mehdi yani tahirin evladi tahir, ve tahirenin yani, temiz ve iffetli meryemin tahir evladi isa, ve onun efendisi seyyidi mehdiye. yani terminator son bölüm. kim yazmiş bunun seneryosunu yani meryem senaryosunu Allahmi yazdi yoksa ki, o filmi yazan o angut ahmakmi. Muhammed Mustafa isa ya en cok Mehdi benzeycek dedi. yani isa mehdiye benzeycek mehdi isa ya benzeycek sebebi ne olaki sizce haaaa! isa ve penisilin yani en azili mikropuda öldürcek gücdeki Hz isa. ne dedik gecenki vaazmizda kötüler şeytan ve ordusu mikroplar halinde, ve iyilerde yaptiklari ve yaratilişlarindaki güzellikle mikroplarla savaşanlar halinde ve isa efendimizin cIbilliyatida işde penisilin bakterisi ve mikroplarla savaşan en güclü asker. are you understand me today . kac ay ,kac yil gecti anlamayanlarin kafasina anlatmak için, işde böyle tokmakla vurmamizmi lazim. Euzu Demek bütün mikroplardan Allahin kalesine siginmakdir. ve euzubillahimineşşeytanirracim,Bismillahirrahmenirrahim. dedigimizde işde Rabbim sagimizdan gelen şeytana karşi bizi hadi ismin ve hidayetinle koru demekdir. euzu cekerken bu tefekkür edilmelidirki, şeytan sagdan gelirse o zaman bir iyilkle gelir ve sizin o iyiligin daniskasini cikarmanizi saglar. mesela sana namaz kil ,der nafile kil der, sen başlarsin namaza, kil kil kil seni nafilede biktirasiya yaptirir, ve ertesi güne artik dermanin kalmaz. yahut gece namaza kalkarsin amma gece kalkinca, kilip yatinca bu seferde farz olan sabah namazini kacirisin ,yahut seher vaktinde seni uyku basar ve seni güneş dogarken uyutur. veya sana hayvan beslede hayira gir der, sonrada bakamazsin hayvan başina dert olur, bu seferde hayvani sokaga attirir ,sevap yerine günaha sokar. yani seni bir iyilkle kandirip, senin elindeki altini, tenekeyle degişmeni saglar. işde bunun için Allahin hidayetine siginmak lazimdir. yani dogru yoluna girmek lazimdir. daha önceleride bunlari bir defa yazmişdik . ve yine eger şeytan aleyhillane soldan geliryorsa, bu sefer haramlarla mekruhlar gelir, icki kumar zina sigara alkol gibi yasak olan, ve insana zararli olan şeylerle, onlara mübtela etmek icinde, size sebebler bulur. kavga ettirir ve yak bir sigara diye telkin eder, yahut yine, ic bir kadeh diye telkin eder. ve bundanda Allaha siginmak için euzu cekince Rabbim solumdan gelen şeytandan beni inayetinle koru demek lazimdir. yani inayet bidat ve spikliklara düşürme demekdir. ve yine eger şeytan size önünüzden gelirse, o zaman aşikara düşman olarak gelir .yani mesela ciplak kadin lar halinde, yahut karşina milli piyngocu cikarir, ve der piyongocu: bu sene bilmem kac para veriyor, ve gecen sene bizden alana cikdi der. sanada fistekler alda kazanirsan, yarisini hayir yaparsin diye. halbuki hic alkollle zekat verilirmi. yahut icki parasi kalmamiş adama, hadi kendine git bir şişe bira al diye para veren ahmak gibi ,hayir yaptigini zannettirir. sen ona alkol parasi verince, hayirami girdin saniyon ahmak. işde böyle günah oldugu aşikare olan işleri size güzel gösterir önden gelen düşman. ve ondanda Allaha euzu ile siginip ve demeliki Ya rabbi önümden gelen şeytanlardan beni ismetinle koru. ve yine arkadan gelirse şeytan bu sefer gizli düşmandir. senin harammi helalmi olduguni bilmedigin şeyler ile, yani şüpheliler vasfina girenlerle seni kandirmaya calişir ,mesela o birilerini fistekleyip biskuviye domuz kattirir .onuda senin önüne birisi gertirir sunar. yahut marketinde satarlar , sen bunun icinde ne var nasil imal edilmiş bakmazsan , o zaman sana bilmeden domuz yedirir. ve sen yiye yiye domuzlaşmaya başlarsin, ve müslümanlara tuzak kurmaya ve onlarin önünden ardindan düşmanlik etmeye başlarsin, imanin gitgide sönmeye başlar. sen hic farkina bile varmazsin, cünkü vurdum duymaz ahlakiyla yaşiyorsundur, ve memleketin müslüman diye, burda haram şeyler olmaz sanirsin. halbuki şeytan esas müslmanlarla ugraşir bunu unutursun. işde böyle şeytanlardanda euzu ile Allaha siginip ve dersinki Ya Rabbi beni nusretinle, ardimdan gelen şeytanlardan koru, ben onlardan senin kalene siginirim diye istiaze edersin. işde arkadan gelen şeytanin sana sundugu domuzun icindeki domuz eti genleri, sende öyle bir etki yaparki, senin ahlakina sirayet eder, ve hatta bunlar fazlalaşinca sende hastalik dahi yapar. cünkü onlar pis ve nicis denen hükmünde halkolmuşlardir. ve onlar insana zararli mahluklar halinde, ve kötü ahlaklarin kaynaklaridir. ve yine her güzel ve semiz ve, rabbimizin yememize müsade ettigi, semiz hayvan ve temiz sebze ve meyvlarda, mesela bir c vitamini deposu portakal gibi, yahut kalsiyum kaynagi süt yogurt peynir gibi maddelerde, işde kainati alemin haritasi insan bedenine girince, bedenin salahi ve selameti ve sagligi için hizmet ederler.ve necis ve mundar olan şeyler ise bedeni hasta eden bakteri ve mikroplar halindedirler. ve Allah herşeyi zevc halinde yarattik buyuruyo, ve bazilarida kutup halindedir. yaz ,kiş. sicak, soguk. beyaz, siyah. iyi, kötü. aci, tatli gibi kutuplar halindedir. bir beden ya iyi olur yada kötü , ya saglikli olur yada hasta. eger mikroplar vücudu istila ettiyse, onun ya hasta olmasi umulur. yahut kötü ve cirkin sifatlar haline geldiyse, bu seferde o kimse artik gezen mikrop olmuşdur . mikropun makro boyutu ve, dünyada insanlara, hayvanlara, dogaya ve maddelere zarar verecek ahlak ile, ya sapik,ya katil,ya kafir bir bilim adami, olur cikar artik. o, gezen yürüyen şeytan askeridir. yani gezen yürüyen mikroplar halindedir. ... Müslüman ciplak olarak yatarmi ciplak banyo yaparmi diye insanlar bazi ihtilafa düşüyorlarki bunun cevabina gelince. ömer efendimizi hizmetlisi, bir gün onu namaza kaldirmak istedi, ve onu odanin dişindan cagirdi, uyanmadi. ve tekrar tekrar cegirdi, uyanmayinca odasina girdi uyandirmak için, o sirada ömer efendimizde ciplak olarak yatmişdi. ve üsütünü örten örtüsüde, avret yerini acikda birakacak kadar acilmişdi. ve bunu gören hizmetli, hemen dişari cikdi. ve Allaha niyaz etdi: ya rabbi ömeri uyandir. diye ve tekrar cagirdi ,Ömer efendimizde o sirada uyandi, ve hizmetlinin iceri girdiginide anladi ve vücudunuda acikda bulunca: Ya Rabbi insanlar mahreml oldugu kimselerin odasina, dinlenme ve havlet vakitlerinde keşke izinsiz girmeselerdi diye niyaz etdi. ve cenabi mevla, nur suresi 58 . ayeti bu olaydan sonra inzal eyledi ve insanlarin halvet vakitlerinde ve odalarindaki, yani yatak odalarindaki dinlenme vakitlerinde, cocuklari ve hizmetlileri ve diger insanlarin, izin almadan girmemesi gerektigi ayet ile emredildi. yani ciplak yatilabilir, fakat evla olan insanin edebli olmasidir .ve örtünün denilen avret mahallini, diger insanlarin nazarindan korumalidir. oysaki bu gün insanla, ciplak sokaklarda gezer oldu. ve insanlarin halvet hali, filmler halinde internetten herkese gösterilir oldu. ve işde şeytan böyle önden gelerek insanlari aşikare günah ve küfre sokar. ve fakat eger Ömerin ciplak görülmesine kazaaen ciplak yatmasina bilerek müsade edildiyse, o zaman hiristiynlarin sandigi gibi müslümanlar, halveti yorgan altinda yapacak gibi bir mecburiyeti yokdur. fakat kendi mahrumiyet (halvet ve yatak ) odalarinda müsade edilen halidir bu yani. Allahu alem biz bilmiyoz, belkide ömer efendimizi hizmetlisi, halvet ederken görmüşdür, o odasina girdiginde. yani bir ashab halvet ederken böyle bir firikik , o hal ömer için ayri bir hükme taabidir, ve hizmetlisi icinde ayri bir hükmü vardir. ve hizmetlisine düşen nasip: ömeri halvette görmek olmuş. ömere düşen nasipde ciplak yakalanmak olmuş . ve asil olan böyle firikike maruz kalmamak degildir. üzüm üzüme baka baka erer. ve cennettende Adem ve Havvanin, ayrilmadan önceki son halleri, avret mahellerinin acilmasi idi. yani şeytan önden aşikara düşman olrak gelince, insana gözelerinden mikropunu atar. ve göz zinasi gözlerin nurunun söndüren bir mikropdur.amma gözde görmeyince merak edip onu istemez yahut duymayinca buda nasil diye merak etmez .yani bir istegin olmasi ve oluşmasi için insanin duyu organlarindan birinden ona dahil olmasi lazimdir. işde Cennetde Adem ile Havva, laylaylom gezip tozarken cima ve halvet nedir bilmiyorlardi, ve kaldiripda avret mahallerinde ne var diyede bakmamişlardi, ve tuvalet yapmak diyede birşey yokdu. ve şeytan onlari kandirinca ilk olarak kurnada rabbimizin belirttigi gibi avret mahellerini örten şeyler düşdü ve ciplak kaldilar, ve birbirlerinin avret mahallini görmüş oldular. ve insandaki cima ve halvet istegi ondan sonra meydana geldi .ve şeytan aleyhillanede, işde insana mikroplarini bu duyu orglanirinin biri ile dahil eder ve ciplaklik ilede şeytan mikroplarini insana gözden dahil eder . insan helalini ciplak olarak seyredebilir, fakat helal olmayan kimseleri seyretmesi, şeytanin askerlerini gözünden vücuduna almasi demekdir. ve kaleleri korumayan, düşmani iceri alan kimseninde, kalesinin düşmanlar tarafindan ele gecirilmesi ihtimal dahilindedir. ve bu yüzden helalde dahi ciplaklik konusunda dikkatli olmak lazimdir, ve edeb yahu demek lazimdir. ve ilk bakiş yasak degildir, ve hatta ciplakda görsen, ilk bakiş yasak degildir. amma sen bir daha, bir daha bakarsan, o artik kapinin aralandiginin, ve artik kapatilamaz halde düşmanlarca acilmaya calişildiginin alametidir. ve böyle bir göz kapisi, artik kale kapisi acildiysa, düşman ordusu iceri daldiysa, artik kapatmakda fayda etmez , cünkü düşman kalededir artik. Çıplak olarak banyo yapmak caiz mi? Banyoda çıplak yıkanabilmek için banyonun büyüklük ölçüsü ne kadardır? İnsanın sağ ve sol omuzlarında bulunan hafaza melekleri, insanın günah ve sevaplarını kaydederler. Bu melekler insandan cima, helâ ve gusül anında, bu haller bitinceye kadar ayrılırlar. Hz. Peygamber (s.a.s) buyuruyorlar: "Sizden hela ve cima hali hariç ayrılmayan Kirâmen Kâtibin'e saygı gösterin. İçinizden biri banyo yaptığında bir bez parçası ile avret mahallini örtsün." Hz. Ali (r.a) da şöyle buyuru: "Avret mahalli açık olduğu kişiye melek yaklaşmaz." "Örtüsüz hamama (başkalarının da bulunduğu hamamlar) girilince iki meleği kişiye lanet eder." Çıplak olarak banyo yapmak haram değilse de adaba aykırıdır. Bu bakımdan banyonun büyüklüğü ne kadar olursa olsun, kişi tek başına da olsa avret yerlerini örtmesi adaba uygun olandır. Fakat alimlerin ictihadina göre iki kol açılınca sığabilcek kadar yer varsa çıplak olunmaz örtünmeldir ve bu iki kol mesafesinden dar olan bir duş kabininde veya hamamlikda çıplak olunabilir fakat duş kabini transparent oldumu dışından gözükebildigi gibi böyle bir duşda çıplak olmakda caiz olmaz.islam adab ve edeb dinidir edebli olmak isterseniz banyoda iken örtünmek peştemal kuşanmak veya şort ile yikanmak edebe uygun olandir insan nasil bir müslüman yaninda biri varken soyunmasi terbiyesizlik ise yaninda iki gözetleyen melek varkende ciplak olmasi caiz degildir. camideki sevap dagilimi cemaatin imama olan yakinligi ile alakalidir. ve en cok sevap, hemen ardindakine, sonra onun sagindakine, sonra onun solundakine diye devam eder gider. ve zamanin imaminin yaninda bulunmaninda, eger imanli ve ve imama uyan kimse ise,ona tabi olan kimse onlarinda en iyi sevap ve fayda göreni, onlarinda en yakininda hemen ardindaki kimse, yani imam yokken imam olabilcek olan derecede, onun sagindaki ilk kimse ondan sonraki, ve solundaki de ondan sonraki şeklindedir. ve kiyas edersek cemaat, cami cemaati oldugu gibi, bir imam ve evliya veya peygamberinde cemaatine ümmertine tabi olanlarina ve komşularina şefaat yetkisi, evinin ve mezarinin bulundugu yerden en az olani kirk fersah etrafinda olan, ve ondan üstünü elli altmiş,... ve peygamberimiz gibi bütün dünyayi kaplaycak kadar olanida vardir. ve nasil mesela eskiden, kahven kalmadimi, tuzun kalmadimi istemk için ilk yakin kapi komşuna gidersen. imam ve evliya peygambere yakinligin dereceindede, sen hangi evliya veya peygambere, imama yakinsan, senin ilk muayenen, en yakin saglik ocagi yahut hastanece yapilir. ve sana gereken ilaci o doktur yazar. ilaclari alip almamak ve kullanip kullanmamak senin ihtiyarinda olandir. ve eger durumun vahimse bir üst hastaneye havale edilir, ve onlarda olmazsa özel hastanelere havale edilir. yani işde şefaat ve fayda da insana en önce en yakin imamdan, sonra en yakin evliyadan, sonra en yakin ashabi kiramdan, sonra en yakin peygamber hazeratindan, sonra cihan şumul muhammed mustafadan gelir. tövbe suresinde Allah katinda aylarin sayisi 12 dir. ve bunlardan dördü haram aylardir, ve bu aylarda nefislerinize zulmetmeyin buyruluyor. yani işde Muherremde bunlardan birisidir.Muharremde savaşmak haramdir. sebebine gelince, denizciler bilirki ve hatta avcilar bilirki, her av hayvani için belli süreler avlanma yasagi vardir. bu avlanma yasagi, o hayvan türünün soyunun bitmemsi için gecen, ve yeni cocuk verdiği, ve cocuklarini büyüttügü süredir. yani o mevsim avlanirsaniz yavru balik yavru ördek avlamiş olursunuz. bu yüzden her ruh için, rabbim belli bir süre dünyada kalip, rabbini bulma süresi vermiş, ve rabbini bulamayan veya zikirden kesilen icinde ölüm ile ahirete göcme kurali koymuş. bazi meyvalar gec erer, bazi meyvalar erken, bazi meyvlar sonbahar meyvasi, bazisi ilkbahar meyvasidir. her meyva ve sebze için onun yenebilcek erginlige ulaştigi zaman beklenirse, o meyva veya sebze iicin nasil ideal olan tad o zaman alinirsa. insan denen eşrefi mahluk icinde rabbim işde dört ay haram aylar koymuş ve bu aylarda insanlarin canina kiymayin buyurmuşdur. yani ham meyvalara kiymayin demişdir. ve bu vaaza başladimigimiz dün 24 kasim ögretmenler günüydü. bütün ögretmenlermizin kücük büyük hürmetle ellerinden öperim. ve bizi irşad eden şeyhlermizin ve mürşilderimizin de ellerinden öperim. işde Raşid demek gercek ögretmen demekdir. Mehdinin bir simi ve lakbida Raşiddir.ve bizde ismimizin Raşit olmasi hasbiyle bu vaazlarimizla sizlere islami ögretmeye calişan,ögrtemenlik ve mürşidlik (gercek ögretmenlik) görevini yapmakdayiz. ve Musatafa Kemal demişki hayatta en hakiki mürşid ilimdir. evet dogrudur. dün davut ve zebur varken ondan sonra musa ve tevrat geldi, ve kitap tevrat oldu peygamber musa oldu. ondan sonra isa geldi, musa geride kaldi ve kitap incil oldu peygamber isa oldu. daha sonra isa gitdi muhammed geldi, ve kitap kuran oldu peygamber muhammed oldu. ve böylece rabbimiz: sizin dininizi kemala erdirdim, ve din olarak size islami karar kildim buyuruyor ve artik din islamdir kitap kuran. Dün bilim adamlari atom parcalanmayan en kücük parca derken, bu gün atomunda parcalardan oluştugu bilindi ve bulundu yani hakiki mürşid ilimdir, demekde bu kadar dogru degildir, dünkü ilim bu gün yalan oluyormuş. ve nasil dün özal ve anavatan partisi rejimde ve bütün yetkileri elinde tutuyor idiyse, bugünde (:::) ve (:::). ve bugün biz özalin hükmünü sürcez diye kimse iddia bile edemez ise, cünkü rejim (:::) nin elindeyse. ve fakat isa peygamber nasil musa kötü peygamber ve kitapdi diyemez ise. musa, musa vaktinin sahibiydiyse bunu sorgulamaya isa nin hicbir hak ve hukuku yok ise, sadece isa vaktinde isaya ve incile aykiri hareket edenlerin nasil bir yalniş yaptiklari kaale alinip, ve böylece bu rejimin insanlarca ne tür zaaflara yol actigi hesap edildigi, ve onun yerine, insanlarda bu zaaflara yol acamayan islamin yeni din olarak gönderildigi hesap edilmeldir. ve tabiki özal zamaninda yapilan kanun ve kurallardan bazilari (:::) zamanindada kurall olarak gecerli bir hüküm taşiyor olabilir. yani musaya gelen kurallar: hirsizlik etmen, zina etmen onlardada var bizdede hiristiyanlikdada var isede bizde olup onlarda olmayanlarda vardir.yani süt güzeldir amma, her insan normal süt icemez. ve bazi insanlara laktoz dokunur. yani mesela cibilliyati memeli hayvanlardan olmayan akrep örümcek, yengec gibi sütsüz yetişen bazi cibilliyatlara süt zararlidir. cünkü süt onlar için alinmasi elzem olsaydi, rabbim onlarida memeli halkederdi. yani kuşlardan tek memeli yarasadir mesela . yani işde bugün (:::) bazilarina bal kaYMAK GELEBiLiR AMMA HERKESDE (:::) BAL KAYMAGI YEMEK MECBURiYETiNDE DEGiLDIR, VE (:::) DE BEN KIYAMETE KADAR DURUP IiNSANLARA SADECE, (:::) BAL KAYMAGI YEDiRCEN DiYEMEZ ve DEMEMELiDIR. hergün bal kaymakda yesen, bir gün bal kaymak yemekdende bikarsin artik. ve ey (:::) artik (ya baki) cekmeyi birakin ve yerinizi, bir başkasina birakin yoksa sizi yukari cikardigimiz gibi, indirmesinide biliriz. önemli olan mutmain olarak günlü itminan olarak, kendi gönlünüz ile bunu , yani emaneti sahibine teslim etmenizdir asil olan. biz gerekirse cebren almasinida biliriz. her zenginin üzerine zekat farz oldugu gibi ilimden zengin alimlerede iliminin zekatini vermesi farz olur. işde biz Raşid olarak bu vebalimizi yerine getirmeye calişiyoruz. Rabbim zekatimizi indinde makbul eylesin. sizlerede bu ilemlerle amel etmek nasip eylesin Elfatiha maassalavat. Karoglan Başağaçlı Raşit Tunca Schrems, 24.11.2013 Pazar |