Thread Rating:
  • 3 Vote(s) - 2.67 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Peygamberimizin Hadis-i Şerifleri Bölüm2
#1
Muhammed-1 
Peygamberimizin Hadis-i Şerifleri Bölüm2

TIRNAK KESMEK İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Eğer bir kimse tırnağını;


Pazartesi günü keser ise o kimseden delilik gider, o kimse sıhhat bulur.

Salı günü keser ise o kimseden sıhhat gider, o kimse hastalık bulur.

Çarşamba günü keser ise o kimseden vesvese ve delilik gider, o kimseye emniyet gelir.

Perşembe günü keser ise o kimseden cüzzam (yüzde yara) hastalığı gider, o kimse şifa bulur.

Cuma günü keser ise o kimseden günah gider, o kimseye rahmet iner .

Cumartesi günü keser ise o kimseden hastalık gider, o kişi şifa bulur.

Pazar günü keser ise o kimseden şifa çıkar, o kimseye fakirlik gelir.

buyurmuşlardır.

Anne-Baba Hakkında Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerif'leri

Buhari ile Müsüm\'in birlikte rivayet ettigine göre, sahabelerden Ibni Mes\'ûd (R.A.) söyle diyor;

«Bir gün Peygamber (S.A.S.)´imize Allah (C.C.) katinda en sevimli emel hangisidir?» diye sordum; «Vaktinde kilinan namaz» diye cevap buyurdular. «Ondan sonra hangisi gelir?» diye sordum: «Ana - babaya iyilik etmek» diye buyurdular. «Ondan sonra hangisi gelir?» diye sordum; «Allah (C.C.) yolunda cihâd etmektir» diye cevap buyurdular.


Müslim\'in ve baskalarinin rivayet ettigine göre Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

Evlât, ana - babanin hakkini ancak söyle ödeyebilîr: Anasini veya babasina köle olarak bulacak, sonra da para ile satin alarak kölelikten kurtaracak.»


Müslim\'in rivayet ettigine göre, adamin biri bir gün Peygamber (s.a.v)´imize geldi ve «Beldem\'den göç edip cihâd ederek Allah (C.C) katînda sevâb kazanmak üzere sana bey\'at ediyorum» dedi.
Peygamber (s.a.v)\'imiz «Anan veya baban sag mi?» diye sordu, adam «Evet, ikisi de sagdir» diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v)\'imiz adama: Sen gerçekten Allah (C.C) katinda sevâb kazanmak istiyor musun?» diye sordu. Adam «Tabii» diye cevap verince. Peygamber (s.a.v)\'imiz adama: «O halde ana - babanin yanina dön, onlara iyi bak» diye cevap buyurdular.

Ebû - Yâ\'la ile Taberâni\'nin rivayet ettigine göre, adamin biri bir gün Peygamber\'imize (S.A.S.) gelerek: «Ben cihâd etmek istiyorum, ama buna gücüm yetmiyor. Ne yapayim?» der.

Peygamber (s.a.v)\'imiz adama: »Anan veya baban sag mi?» diye sorar. Adam «Anam sag» diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v)´imiz adama: «O halde ona iyi bakarak Allah (C.C)´dan, rizasini kazanabilmeyi dile. Bunu basardigin takdirde sen hacc, ömre ve cihâd sevabi kazanmis olursun» diye cevap buyurdular.


Yine Taberâni\'nin rivayet ettigine göre, adamin biri bir gün Peygamber\'imîze (S.A.V), gelerek «Yâ Rasûlallah, ben Allah (C.C) yoiunda cihâd etmek istiyorum, bana ne tavsiye edersiniz» der.

Peygamber (s.a.v)\'imiz adama «Anan sag mi?» diye sorar. Adam: «Evet» der, bunun üzerine Peygamber (s.a.v)\'imiz adama; «O halde onun dizi dibinden ayrilma. Cennet onun ayaklarinin altindadir» diye cevap buyururlar.

Ibni Mace\'nin rivayet ettigine göre, Peygamber\'imize (S.A.S.) «Ana-babanin evlât üzerinde ne hakki vardir?» diye sorarlar. Peygamber (s.a.v)\'imiz «Onlar senin hem Cennetin, hem de Cehennemindir» diye cevap buyururlar.

Ibn-i Mâce ile Nesaî\'nin birlikte rivayet ettigine göre adamin biri bir gün Peygamber´imize (S.A.S.) gelerek:

«Yâ Rasûlallah! Savasa katilmak istiyorum, sana danismaya geldim» der.
Peygamber (s.a.v)\'imiz adama «Anan var mi?» diye sorar, adam «evet» der. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v)´imiz adama «O halde onun yanindan ayrilma, çünki Cennet onun ayaklari altindadir» diye cevap buyurur.

Ayni hadisin diger sahih bir rivayetine göre Peygamber\'imiz (S.A.S.) adama: «Anan - baban var mi?» diye sorar, adam «evet» deyince «O halde oniarin yanindan ayrilma, cunki Cennet onlarin ayaklarinin altindadir» diye cevap verir.

Tirmizi\'nin bildirdigine göre, odamin biri bir gün sahâbîlerden Ebû Derdâ\'ya
(R.A.) gelerek, «evliyim, fakat anam karimi bosamami istiyor, bana ne tavsiye
edersiniz?» der. Ebû Derdâ (R.A.) adama su cevâbi verir;

\"Ben Peygamber (S.A.S.)´imizin «Ana Cennetin orta kapisidir» dedigini duydum.
Simdi sen dilersen bu orta kapiyi elden kaçir, istersen muhafaza et.\"

Aynı hadisin diger bir rivayet sekline göre, adamin biri bir gün sahâbilerden Ebû
Derdâ\'ya (R.A.) gelerek «Babam benim yanimdadir. Hattâ beni evlendirdi,
simdi de karimi bosamami istiyor, ne yapayim?» diye sorar.

Ebû Derdâ (R.A.) adama söyle cevap verir; «Ben sana ne babanin kalbini kir,
diyebilirim ve ne de karini bosamani tavsiye edebilirim. Yalniz eger istersen,
sana Peygamber´izden (S.A.S.) duydugum bir sözü nakledeyim,

O söyle buyurmuslardi: «Baba Cennetin orta kapisidir!» Simdi sen de
stersen bu kapiyi koru» dilersen \"elden kacir\"

Ibni Habban ve Tirmizi\'nin rivayet ettiklerine göre, Hz. Ömer\'in (R.A.) oglu der ki: «Bir
zevcem vardi, onu seviyordum. Fakat babam Ömer (R.A.) ondan hoslanmiyordu. Bana, onu bosa dedi.
ben reddettim. Bunun üzenine babam Peygamber (S.A.S.)´imize vararak durumu O\'na anlatti.
Peygamber (S.A.S.)\'imiz
de beni huzuruna cagirarak; «Karini bosa» buyurdular.»

Ahmed Ibni Hanbel\'in (rahimehullah) rivayet ettigine göre, Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle
buyuruyor:

«— Kim ömrünün uzun olmasini ve geçim kaynaklarinin genislemesini isterse ana - babas\'na
iyi baksin ve akrabalik baglarini gözetsin!»


Ebû Ya\'lâ ile Hakim\'in rivayet ettiklerine göre Peygamber (S.A.S.)\'imiz söyle buyuruyor:

«— Ana - babasina iyi bakanlara müjdeler olsun, Allah (C.C) onlarin ömrünü uzatir.»


Ibni Mâce ve Ibni Hibban\'in rivayet ettigine göre, Peygamberimiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:


«— Kisi isledigi günah yüzünden rizkinin kisilmasina yol açar. Kaderi yalniz dua geri
çevirebilir. Ömrü de ancak iyilik uzatir.»

Hakim\'in rivayet ettigine göre Peygamber\'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Baskalarinin kadinlarini bastan çikarmayiniz ki, kendi kadilariniz îffetii olsun.
Ana - babaniza bakiniz ki, evlâtlariniz da size baksin. Kime, müsiüman kardesi özür
dilemeye gelirse; hakli olsun, haksiz olsun, özrünü kabul ederek onunla barissin.
Aksi halde Cennet\'teki havuzumdan su içmeye gelemez.»

Taberâni\'nin rivayet ettigine göre. Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle bururuyor:

«— Ana - babaniza iyi bakiniz ki, evlâtlariniz da size baksin. Baskalarinin kadinlarini
bastan çikarmaymz ki, esleriniz iffetli olsun.»


Müslim\'in rivayet ettigine göre. Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, yine burnu yerde sürünsün.»

Sahâbîler «Kimin burnu yerde sürünsün, yâ Rasûlallah? (S.A.V)» diye sordular.

Peygamber (S.A.V)\'imiz «Ana veya babasi veya her ikisi yasliliklarinda yaninda kaldiklari halde,
onlara iyi bakmayarak Cennet\'e girmeyi hakkedemeyenlerin» diye cevap buyurdular.


Taberânî\'nin rivayet ettigine göre:


Peygamber (S.A.V)\'imiz bir gün minberde iken arka arkaya
üç kere «Âmin!» «Âmin!» «Âmin!» buyurdular. Sonra da bu davranisinin sebebini söyîe
açikladilar: «Cebrail bana gelerek: «Yâ Muhammed (S.A.S.). Ana - babasindan birinin
yasliliklarina yetistigi halde, onlara iyi bakmayarak ölen kimse Cehennem\'e girer.
Allah (C.C) onu rahmetinden kovar, buna «Âmin» de, dedi, ben de «âmin» dedim.
Sonra yine» «Yâ Muhammed (S.A.S.) Ramazan ayina kavustugu halde günahlarinin afvini
saglayamadan ölen kimse Cehennem\'e girer, Allâh (C.C) onu rahmetinden kovar, buna «Âmin!»
de dedi, ben de «âmin!» dedim.

Arkasindan yine, «Yâ Muhammed (S.A.S.) adin yaninda anildigi halde sana salât-ü selâm
getirmeyerek ölen kimse Cehennem\'e girer. Allah (C.C) onu rahmetinden uzak tutar, buna da
«âmin» de dedi, ben de üçüncü sefer «âmin!» dedim.»


Hadisin muhtelif rivayetleri vardir.

Ahmed Ibni Hanbel\'in rivayet ettigine göre, Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:


«— Kim müslüman bir köleyi âzâd ederse, o köle kendisini Cehennem\'den kurtaracak bir
fidye olur. Kim ana - babasindan birinin yasliligina yetisir de ona iyi bakarak gunahlarinin
afvedilmesini saglayamazsa, Allah (C.C) onu rahmetinden kovar.»


Buhârî ile Müslim\'in birlikte rivayet ettiklerine göre: Sahabîlerden biri

bir gün Peygamber\'imize (S.A.S.) «Yâ Rasûlallah! (S.A.S.) En cok kimle iyi gecinmeliyim?»
diye sorar. Peygamber (S.A.S.)\'imiz «Annenle» buyururlar. Adam «Sonra siraca kim gelir?»
diye sorar.

Peygamber (S.A.S.)\'imiz yine «Annen» diye cevap buyurur. Adam yine
«Daha sonra sirada kim gelir?»
diye sorar. Peygamber (S.A.S.)\'imiz yine «Anan» diye cevap buyururlar. Adam bir daha «Sonra
sirada kim gelir?» diye sorunca, Peygamber (S.A.S.)\'imiz bu defa «Baban» diye
cevap buyurdular.

Buhari ile Müslim\'in birlikte rivayet ettiklerine göre. Ebû Bekr (R.A.) in kiz;
Hz. Esma (R. Anha) der ki: «Peygamber (S.A.S.)\'imiz zamaninda, annem putperest iken bana geldi.
Ben de Peygamber\'imize (S.A.S.) «Annem bana geldi, kendisi Islâm\'dan yüz çeviriyor,
onunla münâsebetlerimi devam ettireyim mi?» diye O\'na danistim, bana «Tabii,
annen ile münâsebetlerini devam ettir» diye cevap buyurdular.


Ibni Hibban ve Hakim\'in rivâyet ettigine göre Peygamber (S.A.S.)\'imiz söyle buyuruyor:

«— Allah (C.C)\'in rizâsi ana - babanin rizâsina baglidir. Allah (C.C)\'in gazabi dahi
ana - babanin
gazâbindcdir.»


Taberânî\'nin rivayet ettigine göre. Peygomber\'imiz (S.AS.) söyle buyuruyor:

«Allah (C.C)\'a itaat, araya,
yâhud anne ve babaya itâata baglidir.»

(Her ikisi de, birbiriyîe alâkalidir.)


Bezzâr\'in rivayet ettigine göre, Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor :

«— Allah (C.C)\'i:n hosnutta?u ara - babanin hosnutluguna baglidir. Ana-babayi
gücendirmek. AAllah (C.C)\'in öfkesine sebeb olur.»


Tirmizî ile Hakim\'in rivayet ettiklerine göre.

Adamin biri bir gün gün
Peygamber`imize
(S A S.) gelerek: «Ben büyük bir günâh isledim, benim tevbem kabul edilir mi?» diye sorar.
Peygamber (S A S.)\'imiz adama: «Anan sag mi?» diye sorar, adam «Hayir» diye cevap verir.
Bunun üzerine Peygamber (S A S.)`imiz «Peki teyzen var mi?» diye sorar. Adam:
«Evet, var.» deyince. Peygamber\'imiz: O halde ona iyilik et» buyurur.


Ebû Davud ve Ibni Mâce\'nin rivayet ettigine göre.

sahâbîlerden biri
Peygamber (S A S.)\'imize gelerek «Yâ Rasûlaüah (S A S.), Ana - babam öldü,
bundan sonra onlara
yapabilecegim bir iyilik var mi?» diye sorar.

Peygamber (S A S.)\'imiz adama: «Tabii var. Onlar için dua etmek, günahlarinin bagislanmasi
dilemek,
hayatta iken verdikleri sözleri onlar adina yerine getirmek, onlardan yana olan akrabalik
baglarini gözetmeye devam etmek ve dostlarina iyilik etmek» diye cevap buyurdular.


Müslim\'in rivayet ettigine göre:

Bir gün Hz. Ömer (R.A)\'in oglu
Abdullah (R.A.) Mekke yolunda bir cöl bedevisi ile karsilasir, ona selâm verir,
kendisi yere inerek binek hayvanina onu çikarir, basindaki sarigi ona hediye eder.

Ibni Dinar (rahrmehullah) diyor ki; «Bu durum karsisinda Abdullah\'a dedik ki; «Allah (C.C)
iyiligini
versin, bu kadar iltifata ne lüzum var, bunlar cöl adamidir, az sey ile kalbleri kazanilir.»

Abdullah bize su cevabi verdi: «Bu adamin babasi, babam Ömer Ibni Hattâb (R.A)\'in cok yakin bir
dostu idi. Öte yandan ben.
Peygamber (S.A.V)`imizi söyle
buyururken isittim:

«Iyiliklerin en degerlisi, evlâtlarin baba dostlarina karsi yaptiklari iyiliktir.»


Ibni Hibban\'rn rivayet ettigine göre Ebû Bürde (R.A.) der ki: «Bir gün Medine\'ye varmistim.
Hemen Abdullah Ibni Ömer (R.A.) beni ziyaret etmeye geldi, konusurken «Neden sana
geldigimi biliyor musun?» diye sordu. «Hayir» diye cevap verdim.

Bunun üzerine o söyle dedi:

«Ben Peygamber (S.A.V)\'imiz:


Babam Ömer ile baban arasinda kardeslige varan bir sevgi vardi. ben de bu dostluk bagini devam
ettirmek istedim.»

Buhari ile Müslm\'in birlikte rivayet ettiklerine göre. Peygamber\'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Sizden çok önce yasamis bir kavmin mensubu olan üç kisi bir gün çoluk - çocuklarinin
geçimini temin etmek maksadi ile yolculuga çikmislardi.
Yolda yagmura tutuldular ve dagdaki bir magaraya sigindilar. Fakat yukarilardan kopup
gelen bir kaya magaranin kapisini tikadi, birbirlerine «Simdiye kadar yaptigimiz
iyi amelleri öne sürerek yapacagimiz duadan baska hiç bir sey bizi bu kapidan kurtaramaz»
dediler.

Diger bir rivayete göre. içlerinden biri diger ikisine «Simdiye kadar
Allah (C.C)Rizâsi içün yapmis oldugunuz iyi amelleri hatirlamaya çalisin ve onlari öne
sürerek Allah (C.C)\'a yalvarin, ola ki bu kayayi kaldirir» dedi

Baska bir rivayete göre: içlerinden biri diger ikisine söyle dedi: «izler silindi,
kapiyi da kaya tikadi, Allah (C.C)\'dan baska hiç kimse yerimizi bilemez, en güvenilir
amellerinizi öne sürerek Allah (C.C)\'a yalvariniz.»

Bunun üzerine islerinden biri el açarak Allah (C.C)\'a söyle yalvardi; «Allah (C.C)\'im! Benim
ileri derecede yasa bir anam ve babam vardi. Ben onlarin aksam sütünü vermeden
önce de ev halkina bakardim ve ne de hayvanlarima bakardim.
Bir gün oduna gitmistim, eve geç döndüm, gelince ana-babami uykuda buldum. Sütleri
sagip isittim, fakat hâlâ uyuyorlardi. Onlara süt vermeden önce cocuklanma
yemek ve hayvanlara yem vermek istemedim.
Süt bardaklarini elime aldim ve yanibaslarina oturarak uyanmalarini beklemeye koyuldum.
Sabah tanyeri agarana kadar bu durumda kaldim. Ancak o zaman uyandilar, ben de sütlerini
verdim.
Allah (C.C)\'im! Eger bu davranisi senin rizani kazanmak için yaptim ise bu kaya yüzünden içine,
düstügümüz çikmazdan bizi sen kurtar.»

Adamin bu duasi üzerine kaya biraz yerinden kimildadi,
çikis yolu biraz açildi, fakat aralik disari çikacaklari kadar genis degildi.

Diger bir rivayete göre, duasinin son kismi söyle idi:

«... Bakmak zorunda oldugum küçük
çocuklarim vardi. Eve gidip aksam sütünü saginca önce yasli ana-babama sonra çocuklarima
süt verirdim. Odama gittigim bir gün evvel geç dönmüstüm, hava kararmisti, yasli anam-babam
da uyumuslardi. Yine de her zamanki gibi sütü sogarak onlara vermek üzere hazirladim, yanlarina
gittigimde uyumaya devam ediyorlardi, ne uykularini bozmak istiyordum ve ne de onlardan
önce çocuklarin sütlerini vermeye gönlüm razi oluyordu.

Bu arada sabirsizlanan çocuklar ayaklarimin dibinde kivraniyorlardi, onlar uykuda, ben
de bekleme halinde böylece sabahi bulduk.
Allah\'im! Sende malûmdur ki, ben bu hareketi senin rizani kazanmak için yapmistim.
O hareketim sayesinde bizi simdi içinde bulundugumuz çikmazdan kurtarmani, karanlik
yerden kurtularak gün yüzüne çikmamizi nasip etmeni diliyorum.»

Adamin bu duasi üzerine kaya kimildadi ve gün yüzünü görmelerini saglayacak bir aralik belirdi.

Ikinci adam. amcasinin kizi ile zinadan Allah (C.C) korkusu ile kaçindigini öne sürerek dua etti.

Üçüncüsü bir süre sahibi ile yaptigi sözlesmeye bagli kolarak kendi emegi ile üreyen koyunlarin
hesabini mal sahibine dogru olarak vermesini öne sürerek dua etti.

Bu dualar üzerine kaya magaranin agzindan ayrildi, adamlar da disariya çikarak yollarina
devam ettiler.

Salavat Getirmenin Sonu

ALLAH (cc) RESULÜ Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) buyuruyor ki :

1-Kim ismimi duyunca salavat getirmezse insanların en acizidir.

2-İsmimi duyunca salavat getirmeyen yüzü koyun sürülecektir.

3-İsmimi işitipte salavat getirmeyen sonu mutsuz kimsedir.

4-İsmimi duyupta salavat getirmeyen bana cefa etmiş kimselerdir.

FAYDALARI:
Cuma günü ve gecesi üzerime 100 defa salavat getiren ALLAHu TEALA 30 u

dünyada ,70 i ahirette olmak üzere 100 hacetini kabul eder.onun içindir ki

hz.Resulullahın ismini duyduğumuz zaman salavat getirelim unutmayalım ki 'O' da bizi

unutmasın...

ALLAH tüm ibadetlerimizi dergah-ı izzetinde kabul buyursun

aminnn.

Kardeşlik Ahlakı ile ilgili Hadisi Şerifler

“Sizden biriniz kendisi için sevdiğini mü’min kardeşi için sevmedikçe gerçek mü’min olamaz.”

(Buhârî, “Îmân”, 7; Müslim, “Îmân”, 71, Tirmizî, “Sıfatü’l-Kıyâme”, 59.)


“Müslüman müslümanın karde*şidir. Ona zulmetmez; onu yardımsız bırakmaz; onu tahkir etmez. Üç defa kalbine işaret ederek Takva şuradadır. Müslüman kardeşini hakir görmesi kişiye kötülük olarak yeter. Her müslümanın namusu, kanı, malı ve onuru müslümana haramdır.”

(Müslim, “Birr”, 32)


“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (zalimlere de) teslim etmez. Kim, din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir…”

(Buhârî, “Mezâlim”, 3; “İkrah”,7; Müslim, “Birr”, 58;Tirmizî, “Hudud”,3.)


“Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter…”

(Buhârî, “Mezâlim”, 3; Müslim, “Birr”, 58.)


“Müslümanın, din kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir.”

(Müslim, “Birr”,26; Ayrıca bkz. Buhârî, “Edeb”, 57, 62; Ebu Davud, “Edeb”, 47; tirmizî, “Birr ve Sıla”,21.)


“Müminler birbirini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler.”

(İbn Hanbel, IV, 271; Buhârî, “Edeb”, 27; Müslim, “Birr”, 66.)


“Zandan sakının. Zira zan sözün en yalan olanıdır. İnsanların özel hallerini araştırmayın, konuşmalarını dinlemeye çalışmayın, birbirinizin alışverişini kızıştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeşler olun.”

(Buhârî, “Edeb”,58; Nikah”,46)


“Her iyilik bir sadakadır. Kardeşini güler yüzle karşılaman, kovandan ihtiyacı olan bir şeyi kardeşinin kovasna boşaltman da bu tür iyiliklerdendir.”

(Tirmizi, “Birr”, 45)


“Din kardeşini güler yüzle karşılaman bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme!”

(Müslim, “Birr”, 144)


Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: «Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Din kardeşi ile arasında düşmanlık olan kimse hariç Allah’a hiç bir şeyi eş koşmayan her kul bağışlanır. “Bu iki kişiyi aralarında anlaşıncaya kadar bekletiniz, barışıncaya kadar bekletiniz! denilir.»

(Muvatta, “Husnu’l-Hulk”,4; Müslim, “Birr “, 35; Tirmizi,” Birr”, 76; Ebu Davud, “Edeb”, 47.)


Ebü’d-Derdâ (r.a.)Resûlullah (sav)’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Kim gıyabında bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.”

(Müslim, “Zikir”, 86. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, “Vitir”, 29.)


“Müslüman, hasta kardeşini ziyaret ettiğinde dönünceye dek cennet bahçelerinde demektir.”

(Müslim, “Birr”, 41; Tirmizî, “Cenâiz”, 2)


Ebû Kerîme Mikdâd İbni Ma’dîkerib radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi (s.a.s.)şöyle buyurdu: “Din kardeşini seven kişi, ona sevdiğini bildirsin!”

(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 113 ; Tirmizî, “Zühd”, 53)


Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayın!”

(Ahmed b.Hanbel, II,478. Müslim,” Îmân”, 93-94. Ayrıca bk. Tirmizî, “Et’ime”, 45, “Kıyamet”, 56; İbni Mâce, “Mukaddime”, 9, “Edeb”, 11)


“….Kul din kardeşine yardımcı olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur…”

(Ahmed b. Hanbel, II,252; Müslim, “Zikir”, 38; İbn Mâce, “Sunne”, 17; Tirmizi, “Hudud”, 3)





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)