Thread Rating:
  • 80 Vote(s) - 2.95 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kedigilleri Taniyalım
#1
Oku-1 
Kedigilleri Taniyalım

ÇİTA

[Image: Cheetah1.jpg]


Kedigiller
ailesinden, saatte 112 km koşabilen en hızlı kara hayvanı. “Gepard”
veya “av leopardı” da denir. Afrika’nın Cezayir’inden Asya’nın
Hindistan’ına kadar uzanan bölgede rastlanır. Küçük kulaklı, uzun
bacaklı olup, sarımtrak kahverengi postu siyah beneklidir. Bazan leopar
(pars) ile karıştırılır. Leoparda benekler halkalı, çitada ise doludur.
Ayrıca çitanın gözlerinin altından çenelerine doğru birer siyah çizgi
uzanır. 75 santimetrelik kuyruğu ile beraber 210 cm boyunda, 50 kg
ağırlıktadır. Yüksek otlar arasında gizlenerek antilop, ceylan, tavşan
gibi memelileri avlar. Avına 112 kilometrelik bir
hızla saldırır. Bu hızı 400-500 metre sonra düşmeye başlar. Bu mesafe
içerisinde yakalanmayan avları pençesinden kurtulabilirler. Çita,
tırmanamaz ve tırnaklarını kediler gibi pençenin içine çekemez.
Ehlileştirilerek, ceylan ve antilop avında başarıyla kullanılır.
Hindistan recaları böyle avlara çok meraklıdır. Avcılar çitayı at
sırtında takip ederler.
Belirli
üreme mevsimleri olmayıp, her yıl 95 günlük gebelik döneminden sonra
gözleri kapalı 2-4 yavru doğurur. Bunların gözleri iki hafta sonra
açılır, postları koyu beneklidir. Genellikle yalnız avlanan çitalar,
bazan aile topluluğu halinde de avlanırlar. Postu, kürk için
beğenildiğinden sayıları hayli azalmıştır.

ASLAN

[Image: ASLAN.jpg]

Kedigiller ailesinin en büyük etoburu. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtrak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır.
Görkemli yelesi, olağanüstü
kuvveti, azamet ve cesaretinden dolayı “Hayvanlar Kralı” olarak tanınır.
Yelenin boyun ve göğsü sarış şekline göre; Berber aslanı, Senegal
aslanı, İran aslanı, Hindistan aslanı, Kap aslanı gibi çeşitlere
ayrılırlar.
Aslanın dili büyük ve diken gibi
sert kıllarla örtülü olduğundan, yalarken avının derisini ve iri
kemiklerin etini sıyırır. Bu dehşetli hayvan, pençesi ile avladığı canlı
hayvanlarla geçinir. Kendi avından karnını doyurunca geriye kalanı terk
edip, bir daha o leşi yemez. Hayvanat bahçelerinde bulunan aslanlara
günde 5-6 kg taze öküz veya dana eti verilir.
Aslan; kuvvet, çeviklik ve cesaret
sembolüdür. O kadar kuvvetlidir ki, kuyruğunun bir darbesi ile bir
insanı devirebilir. Bir pençe darbesi ile de bir atın bel
kemiğini kırar. Gece, dere ve ırmak kenarlarındaki sazlıklarda pusuya
yatarak su içmeye gelen ceylan, maymun ve zebra gibi hayvanları bekler
ve 60-70 km hızla avının üzerine hücum ederek
yakalayıp, parçalar. Dolaşmasına ve avlanmasına mani olan sık ağaçlı
ormanlardan kaçınır. Bütün gününü gölgede uyumak ve kendine çektiği
muhteşem ziyafeti tembel tembel sindirmekle geçirir. Gece bastırınca
birden canlanır; zira aslan için avlanmanın tam zamanıdır. Genellikle
tek başına, bazan da bir kaç aslan beraber avlanır. Aslanlar aç gözlü
değildir, av için kendi aralarında döğüşmezler. Bir kaç aslan aynı avdan
beraberce karınlarını doyururlar. Erkeğinden daha ufak-tefek olan dişi,
en az erkek aslan kadar yırtıcıdır.
Bir sıçrayışta 4-5 m uzağa atlar.
Fil ve gergedandan başka büyük hayvanların hepsine saldırır. Kükremesi
dehşetli ve korkunç olup, geceleri kükrediği zaman yarım saatlik
mesafedeki hayvanlar bile korku ve heyecandan ürkerler.
Aslanın kuvvet ve cesaretine
rağmen; insanlar, üstü dal ve otlarla örtülü bir çukura düşürmek gibi
bazı tuzaklarla onu yakalarlar. Bazı Afrika yerlileri etini yerler.
Birçok bölgelerde de tüyünden halı dokurlar. Aslan acıkmadıkça hiç bir
hayvana saldırmaz. Kendisine hücum edilmedikçe insanlara dokunmaz. Böyle
olmakla beraber bir defa insan etinin tadını aldı mı, insanlar için
ciddi bir tehlike teşkil eder. Tarihe geçmiş insan avcısı aslanlar
vardır. Aslan ehlileştirilebilir. Birçok oyun öğretilebilir, fakat
gerçek manada evcilleştirilemez.
Çiftleşme mevsimleri değişiktir.
Dişi aslan çiftleşmeden 108 gün sonra 3-4 (bazan altı) yavru doğurur.
Yavrular gözleri açık doğarlar. Yavrularını üç ay emzirir. Önceleri baş
ve ayakları benekli sırt
ve kuyrukları enine çizgilidir. Zamanla bu lekeler kaybolur. Anne ve
babaları tarafından üç yaşına kadar korunarak yetiştirilirler. Üç yaşını
dolduran erkek yavruların yeleleri çıkmaya başlar, yedi yaşında olgunlaşırlar.
İnsanoğlu mümkün olduğu kadar
aslanı, bulunduğu yerden uzaklaştırmıştır. Mısır, Asur ve Pers
hükümdarları, aslanlarla savaşmayı sembolik görev olarak kabul
etmişlerdir. On yedinci yüzyılda bir Moğol hükümdarı 100.000 askerle
aslanları avlamıştır. 40 yıllık bir dönem içinde Romalılar, Roma’ya
50.000’den fazla aslan getirmişti.
Geçen yüzyılın sonlarında Afrika ve
Hindistan’ın bazı bölgeleri hariç, her yerde aslanların nesli tükendi.
İnsafsızca katledildiler. Güney Afrika’da çiftliklerin ve medeniyetin
yayılmasıyla, 1860 sonuna kadar vuruldular, tuzağa düşürüldüler ve
zehirlendiler. En kibar cinslerinden olan siyah yeleli Kap aslanının
soyu tüketildi. Bugün bazı ülkelerde özel kanunlarla nesilleri korunmaya
çalışılmaktadır.



LEOPAR

[Image: LEOPAR.jpg]

Leopar,
(Panthera pardus) etçil bir memeli türü. Pars olarakta bilinir.
Familyası: Kedigiller (Felidae). Yaşadığı yerler: Asya ve Avrupa’nın
birçok yerinde. Özellikleri: Açık sarımtrak postu, halkalı siyah
beneklidir. Vücut uzunluğu 1,5 metre, kuyruğu 1 metre, ağırlığı 50 kg
kadardır. İyi sıçrayıcı ve ağaca tırmanıcıdır. Antilop ve diğer
memelileri avlar. Ömrü: 20 yıl kadar. Çeşitleri: Karapanter, İran parsı,
Cava parsı, Afrika parsı, Çin parsı gibi çeşitleri mevcuttur.


Kedigiller ailesinden, Asya ve Afrika’da yaşayan yırtıcı bir memeli.
Pars veya Panter olarak da bilinir. Kaplan ve aslandan daha küçük ve
hafiftir. Kuyrukla beraber 210-270 cm boyunda, 50 kg kadar ağırlıktadır.
Ağırlığı 90 kg gelenlerine pek az rastlanır. Postu açık sarı olup, sırt
ve yan taraflarında siyah halka şeklinde benekler bulunur. Beneklerin
orta kısımları post renginden daha koyudur. Beneklerinden dolayı bâzan
çita ve jaguar ile karıştırılır. Leoparın benekleri halkalı, çitada ise
doludur. Ayrıca, çitanın gözlerinin altından çenelerine doğru birer
siyah çizgi uzanır. Jaguarın koyu çemberlerinin ortasında ise küçük
siyah bir leke bulunur. Leopar bulunduğu yere çabuk adapte olur.
Postundaki lekeler çevreden ayırt edilmesini güçleştirir. Ona üstün bir
kamuflaj kâbiliyeti sağlar. Bu sâyede avlarına rahatlıkla yaklaşır. Yarı
çöllerde sulak ormanlarda ve dağlarda bulunur. Türkiye’de güney
Toroslar ve Aydın civarında tek tük görülür. Rengi genellikle açık sarı
olmakla berâber Doğu Hint Adalarında siyah postlu olanlarına da
rastlanır. Buna kara panter denir. Bu takdirde yine üzerinde siyah
parlak halka izleri bulunur.



Evcil sığır ve koyunlara, maymun, geyik ve antiloplara pusu kurar.
Sinsi, hilekâr ve yırtıcıdır. Evlere girerek evcil köpekleri boğar ve
götürür. Maymun ve köpek etine düşkündür. Avını ensesinden ısırarak,
boynunu kırarak veya şahdamarını keserek öldürür. Çoğunlukla yağmacılara
karşı tedbir olarak avını, boynundan sürükleyerek bir ağacın yüksek
dalına çıkararak yer. İnsan yiyenleri de vardır. Leoparlar üreme
mevsiminin dışında yalnız dolaşmayı severler. Genellikle gece
aktiftirler. Pusuya yatarak avına sıçrar veya ağaç dallarına çıkarak
altından geçen hayvanların sırtına atlar. Asya’da yaşayanlarına
çoğunlukla pars, Afrika’da yaşayanlarına Leopar denir. Yırtıcı
hayvanların en tehlikelisidir. Günde bir sürüyü boğmaktan çekinmez.



20 yıl kadar yaşar. Yılın herhangi bir ayında eşleşir. 98-105 gün gebe
kalır. Dişisi, bir kaya oyuğunda veya devrik bir ağacın kökleri arasında
gözleri kapalı 2-5 yavru doğurur. Yavruların gözleri 10 gün sonra
açılır. Gelişince annelerinin avına yardım ederler. 2 yaşında
annelerinden ayrılırlar.İnsanlar leoparları, hayvanlarını öldürdükleri,
bâzan da insanlara saldırdıkları ve postları için avlarlar.



Kuyrukla beraber 210-270 cm boyunda, 50 kg kadar ağırlıktadır. Ağırlığı
90 kg gelenlerine pek az rastlanır. Postu açık sarı olup, sırt ve yan
taraflarında siyah halka şeklinde benekler bulunur. Beneklerin orta
kısımları post renginden daha koyudur.



Avını ensesinden ısırarak, boynunu kırarak veya şahdamarını keserek
öldürür. Çoğunlukla yağmacılara karşı tedbir olarak avını, boynundan
sürükleyerek bir ağacın yüksek dalına çıkararak yer.20 yıl kadar yaşar.
Yılın herhangi bir ayında eşleşir. 98-105 gün gebe kalır. Dişisi, bir
kaya oyuğunda veya devrik bir ağacın kökleri arasında gözleri kapalı 2-5
yavru doğurur. Yavruların gözleri 10 gün sonra açılır.


KAPLAN

[Image: erkek-kaplan.jpg]

Kaplanın yaşadığı yerler: Asya’nın
sazlık ve nemli ormanlarında. Özellikleri: Kedi cinsinin en büyük ve en
yırtıcı memeli hayvanı. Erkeğin boyu üç metre, ağırlığı 250 kg kadardır.
Aç kalınca köylere inerek hayvan ve insanlara da saldırır. Ömrü: 25 yıl
kadar. Çeşitleri: Sibirya kaplanı, Sumatra kaplanı, Sunda kaplanı,
Bengal kaplanı, Bali kaplanı, Hazar kaplanı, Çin kaplanı Ünlülarıdır.

Kedigiller familyasından tarçın renkli, postu kara çizgili yırtıcı
bir memeli. Kuyruğu püskülsüzdür. Karnı beyazdır. Çizgili yüzünde de
beyaz lekeler bulunur. Kaplanın memleketi Asya’dır. Kuzeyde Sibirya,
güneyde Hindistan ile Malakka yarımadası arasındaki bölgede yaşar.
Çizgili postu, otlu bataklık ormanlarında rahatça gizlenmesine yardımcı
olur. Boş bulunan bina enkazları da kaplanlar için ideal barınaktır.
Postunun rengi yaşadığı çevrenin rengine uyduğu için, uzaktan pek fark
edilmez. Hindistan’ın Rewa bölgesinde yaşayan kaplanın postu kirli beyaz
olup, üzerinde koyu kahverengi çizgileri mevcuttur. Gözleri, burnu ve
ayak tabanları da pembedir. Yalnız veya grup halinde dolaşırlar.
Kaplanların en küçüğü Sumatra, en irisi ise Sibirya kaplanıdır. Boyu
kuyruğu ile dört metreye yaklaşır. Ağırlığı ise 325 kilogramdan fazla
olabilir. Ortalama ömrü 25 sene kadardır.



Kaplan, aslana çok benzemesine rağmen, postunun çizgili ve yelesinin
olmamasıyla ondan ayrılır. Aslan ile kaplandan meydana gelen melezin
yelesi olabilir. Fakat kaplan esaret hayatında pek ender ürediği için bu
cins melezlere pek nadir rastlanır.



Tehlikeli anlarda kendilerini suya atan kaplanlar rahatlıkla
yüzebilirler. Sık çalılıklardan daha çok hoşlanan bu iri yapılı vahşi
kediler, ağaca çok rahat tırmanırlar. Su bulunan yerleri tercih eden
kaplanlar uzaklara gitmeden o bölgede gizlenerek avlanırlar. İnsan
avcısı olmayan kaplanlar bu etin tadına alışınca, o bölge insanları için
büyük bir tehlike arz eder. Böyle durumlarda köylerin bile terk
edildiği Hindistan’da, kaplanların yiyip parçaladığı insan sayısı bine
yaklaşır. İhtiyar, hasta kaplanlar kuvvetten düştükleri için normal
avlarını yakalayamazlar. Bu durumda silahsız insanlara saldırırlar.
Eskiden her sene Singapur’da 400, Cava’da 300 kadar insan, kaplanlar
tarafından parçalanırdı. Belli bir çiftleşme mevsimi olmayan kaplanlar,
98-109 günlük bir hamilelik döneminden sonra, 2-4 yavru dünyaya getirir.
Anne ve babanın büyüklüğü karşısında pek küçük olan bu yavrular 1-1,5
kg ağırlığında ve kedinin yarı büyüklüğündedir. İki haftalık oluncaya
kadar gözleri kapalıdır. Anne tarafından büyük bir şevkatle bakılan
yavrular, et yiyecek duruma gelinceye kadar sütle beslenir. Yavrularına
dokundurtmayan anne kaplan, herhangi bir suretle yavrularına el
değdirildiğinde korkunçlaşır. Küçük kaplanlar altı aylık olunca
annelerinden gördükleri usullerle yavru avlamaya başlarlar. Bir yaşına
gelince artık iyi bir avcı olurlar. İki yaşına kadar anneleriyle beraber
bulunurlar. Dört senede erginleşirler.



Yırtıcı bir hayvan olan kaplan, geyik, antilop, dağ keçisi gibi yabani
hayvanları avlamasının yanında koyun, at, inek gibi evcil hayvanları da
parçalar. Bengal kaplanlarının bir senede altmış binden fazla koyun, at,
inek parçaladıkları rivayet edilir. Hindistan’da yaşayan kaplanların
başlıca besin kaynakları geyik, vahşi domuz ve tavus kuşudur. Çoğunlukla
gece avcıları olmakla birlikte gündüz de avlanırlar.



Kafesteki bir kaplan günde 5-6 kg civarında et yediğine göre ormandaki
hayvanın beslenmesi için daha fazla ete ihtiyacı vardır. Bir defada
20-25 kg et yiyebilir. Günlük et ihtiyaçları 8-10 kilogramdır. Su
kenarlarında su içmeye gelen hayvanlara pusu kurar, sıçrayarak üzerine
atılır, ön pençeleri ile yere yıkarak gırtlak ve boynundan ısırmak
suretiyle öldürür. Bir sıçrayışta 6 metrelik engelleri aşabilir. Otçul
av bulamadıkları zamanlarda timsah, kurbağa ve kertenkele de avlarlar.
Bütün kaplanlar leş de yerler.



Kaplanın insanlara alışması güç olmakla beraber, evcilleştirilerek sirk
gösterilerinde istifade edilmektedir. Korkuya kapıldığı zamanlarda
parçalayıcı bir karaktere sahip olur.

PUMA

[Image: PUMA.jpg]

Puma Familyası: Kedigiller (Felidae). Yaşadığı yerler: Amerika'nın
dağlık ve ıssız sahralarında. Özellikleri: Boyu 1.5 metre, ağırlığı 120
kg kadar olabilen avcı bir memeli. Lekesiz postu, kahverengi-gri
arasında değişir. İyi yüzücü, sıçrayıcı ve ağaca tırmanıcıdır. Ömrü: 20
yıl kadar. Çeşitleri: Yirmi yedi alt türü bilinmektedir.



Amerika kıtasında yaşayan, “kugar” veya “dağ aslanı” olarak da bilinen
yırtıcı bir memeli. Uzunluğu 120, kuyruğu 70 cm kadardır. Ağırlığı 120
kg gelenleri vardır. Dişileri daha küçüktür. Küçük ve yuvarlak başlı bu
hayvanın görünüşü, dişi aslana benzer. Yelesiz, kısa tüylü postu,
kırmızımsı kahverengi tondan, griye kadar çeşitli renkler alır. Burun
çevresinin bir kısmı, kulak ve kuyruk ucu siyahımtrak, boyun ve karın
altı beyazdır. Postu tamamen siyah olanlara nadir rastlanır. Yavruları
siyah benekli doğarlar, geliştikçe benekler kaybolur.



Puma, mükemmel bir avcıdır. Usta sıçrayıcı, yüzücü ve ağaca
tırmanıcıdır. Durduğu yerden 6 metre mesafeye sıçrayabilir. 18 metre
yükseklikten yaralanmadan atlayabilir. Güney Kanada'dan, Kuzey
Amerika'ya kadar uzanan bölgenin dağlık, bataklık, sahra ve yüksek
ormanlarında yaşayan ve oralardaki mağaralarda barınan müthiş bir
hayvandır. Geyiklerin düşmanı olarak tanınırsa da yaşlı ve üreyemeyen
geyikleri avladığından, daha sağlıklı bir sürünün üremesini sağlar.
Gündüzleri bir mağarada uyuklar, sazlıklarda veya ağaçların üzerinde
dinlenir. Akşamları avlanır. Üreme devresinin dışında yalnız dolaşır.



Sessizce avına yaklaşarak arkadan saldırır. Ense kökü veya boynundan
ısırarak öldürür, karnını deşerek barsaklarını çıkarıp gömer, ziyafetten
sonra kalanını çalı-çırpı ile örterek gizler. Ertesi gün yeni bir av
bulamadığı takdirde tekrar buraya döner. İnsanlara ve evcil hayvanlara
saldırır. Diğer kediler gibi mükemmel bir vücut esnekliğine sahiptir.
Vücudu kaslı ve çeviktir. Keskin tırnaklarını pençelerinin içine
çekebilir. Avları oklukirpiden, öküze kadar değişebilir. Geyik, kurt ve
genç ayılara düşkündür. Avcı ve köpeklerden kaçar. Kıstırıldığında
ağaçlara tırmanır. Bu hareketiyse onun rahatça vurulmasını sağlar. Her
mevsimde üreyebilir. Dişi 90 günlük bir gebelikten sonra, gizli bir inde
3-5 yavru doğurur. İki yılda bir ürerler, 20 yıl kadar yaşarlar.
Küçükken evcilleştirilebilir. Büyüdükçe keskin tırnaklarıyla halı ve
duvarları yırtarak zararlı olmaya başlar. Çoğunlukla spor maksadıyla
avlanmaktadır.

   


JAGUAR


Kedigiller ailesinden, Güney ve Orta Amerika’nın sık ve bataklık
ormanlarında yaşayan etçil bir memeli. 180-220 cm boyunda, 90 cm
yükseklikte, 60-120 kg ağırlığındadır. Kuyruk uzunluğu 75 santimetreye
varır. Kısa ve parlak tüylü postu, sırt tarafta kahverengi ve sarımtrak
olup, kara çemberler biçiminde beneklerle kaplıdır. Karın kısmı ise açık
beyazdır. Amazon Vadisinde yaşayan siyah jaguarlar da vardı. Bunların
benekleri ancak aydınlıkta görülebilir. Jaguar, leopara çok benzer.
İkisinde de deri siyah halkalı beneklerle kaplıdır. Fakat jaguarın bu
beneklerinin ortasında siyah bir veya bir kaç nokta bulunur. Ayrıca,
jaguar yalnız Amerika kıtasında yaşar.



Çene ve pençeleri çok kuvvetli olan jaguar, sabırlı ve kurnaz bir
avcıdır. Gündüzleri dinlenip akşam karanlığında genellikle su
kenarlarında avlanır. Su üstüne uzanan dallara yatar, su içmeye gelen
hayvanları saatlerce pusu kurarak bekler. İyi yüzücü olduğundan avını su
içinde de takip eder. Su içinde tapir, alligator ve timsahları avladığı
gibi, ağaçlarda daldan dala atlayarak maymunları da avlar. İnsan dahil
çeşitli memelilerle beslenen korkunç, yırtıcı bir hayvandır. Öldürdüğü
avını bir yere taşıyıp yer. Artanını da yumuşak toprağa gömerek saklar.
Kayalık yerlerde ise meydana bırakır. Balık ve leş de yiyecekleri
arasındadır.

Üreme mevsimi dışında yalnız dolaşmayı sever. Genellikle haziran ayında
çiftleşir. Dişisi 110 gün kadar sonra gözleri kapalı 2-3 yavru doğurur.
Yavrular 2-3 yıl içinde erginleşirler. Bunları küçükken evcilleştirmek
mümkünse de, büyüyünce insanlar için çok tehlikeli olurlar.

PANTER

[Image: kara_panter.jpg]

Kedigiller familyasından kaplana benzeyen bir hayvandır. En çok yaşadığı yer Hindistan'dır. Türkiye,de Toros dağları civarında bulunur. Vücudu kiril sarı renktedir, üzerinde İse siyah benekler bulunur. Panterin Afrika'da yaşayan türüne Leopar adı verilir. Bunun her çeşidi yırtıcı ve tehlikelidir.

Kara panter, postunda benek ve lekeleri hâlâ bulunan fakat melanin pigmenti fazlası nedeniyle tamamen siyah görünen pars ve jaguarlara denir; bu renk başkalaşımı ayrı bir tür ya da alt tür göstergesi değildir. Kardeş yavrular arasında benekli ve melanistik postlu bireyler bir arada olabilirler.


ASYA ALTIN KEDİSİ


[Image: ASYA%20ALTIN%20KED%C4%B0S%C4%B0.jpg]

Asya altın kedisi (Catopuma temmincki), Temminck kedisi olarak
da bilinir, kedigiller (Felidae) familyasından Hindistan'da ve Güneydoğu
Asya'da yaşayan bir kedi türü.

Asya altın kedisi ormanlarda yaşar. Hiç lekesiz ve kalın olan kürkünün
üst bölümleri koyu kızıl-kahverengi, alt bölümleri daha soluktur;
yüzünde beyaz ve siyah benekler bulunur. Yetişkinlerin uzunluğu, 40-48
cm'lik kuyruğu dışında 75-85 cm'dir.

Kuşları ve küçük memelileri avlayarak beslenir; doğumdan önce ağaç
kovuklarına ya da korunaklı yerlere sığınarak iki ya da üç yavru
doğurur.


BORNEO ALTIN KEDİSİ


[Image: BORNEO%20ALTIN%20KED%C4%B0S%C4%B0.jpg]

Borneo altın kedisi (Catopuma badia), sadece Borneo'da yaşayan bir
kedigil (Felidae) türü. Kedigiller familyasının en seyrek rastlanılan ve
en az tanınan türüdür. Güneydoğu Asya'da yaşayan ama Borneo'da
bulunmayan Asya altın kedisi ile yakın akrabadır.

Borneo altın kedisi, Asya altın kedisine benzemekte ama ondan daha
küçüktür. Vücut uzunluğu 53-70 cm, kuyruk uzunluğu 32-39 cm'ye ulaşır ve
ağırlıkları 3-5 kg'ya varabilir.İki ayrı renkte olabilirler.
Kızılkahverengi olanları daha sık görülürken, gri renkli olanlara daha
seyrek rastlanılır. Karın kısımları daha açık renkli ve benekli olur.

Borneo altın kedileri sıkı tropik ormanlarda ve kayalık bölgelerde yaşar. Beslenmesi hakkında fazla bilgi bilinmemektedir. Gece aktif olduğu, küçük memelileri, kemirici, maymun ve kuş avladığı tahmin edilir.



TÜRÜ MALESEF TEHLİKEDE!...


SAZLIK KEDİSİ

[Image: sazkedisi.jpg]

Sazlık kedisi (Felis chaus), görece uzun bacaklı ve kısa kuyruklu
bir yaban kedisidir. Asya'nın nemli bölgeleri bu kedinin
mekânıdır.Sazlık kedisinin belirgin bir iz ve işareti olmayan bej rengi
kürkü vardır. Sadece kuyruğunda siyah halkalar bulunur. Kulaklarının
ucunda vaşağı çağrıştıran siyah kıllı perçemler bulunur. Bu onun bataklık vaşağı olarak da tanımlanmasına yol açar. Vücut boyu 70 cm olup buna ilaveten 30 cm kuyruk gelir.



Sazlık kedisinin habitatı, bataklıklar, nemli çayırlar, sazlık ormanlar
ve kıyı çalılık ve fundalıklardır. İstisnai olarak görece daha kuru
çevrelerde de sazlık kedisi görülür. Ancak buralarda da su kaynağı
yakınını arar. Sazlık kedisi Indochina Yarımadası ve Sri
Lanka'dan, Hindistan ve Mezopotamya üzerinden İdil Deltası ve Sincan
Uygur Bölgesi'ne kadar bir alana dağılmıştır. Afrika Kıtası'ndaki tek
popülasyonu, Mısır'da, aşağı Nil Vadisi'nde görülür. Ayrıca Türkiye'de
de bulunan bir kedi türüdür.



Sazlık kedisi genelde sazlıkları mekân tutan, tek başına hareket eden
bir kedidir. Özellikle gündüz faal olarak görünür. Suya bağımlı olmasına
rağmen ağırlıklı olarak tavşan, fare, kuş gibi kara hayvanlarını avlar.

86 günlük bir gebeliğin ardından sazlık kedisi 3-4 yavru dünyaya getirir. Azami ömrü 14 yıldır.



PALLAS KEDİSİ


[Image: pallas.jpg]

Pallas kedisi kedigiller familyasından Tibet'ten Sibirya'ya kadar uzanan
bölgedeki çöllerde,kayalık ve dağlık yerlerde yaşayan kedi türüdür.



Yaklaşık evcil kedi iriliğinde olan pallas kedisinin yumuşak postu soluk
gri yada açık kahverengidir.Kuyruğunun ucu halkalıdır.Bazı bireylerinin
vücüdünda belirsiz koyu benekler bulunur.Vücudunun alt bölümündeki
tüyler üst bölümündekilerin yaklaşık 2 katıdır.Pallas kedisinin vücut
uzunluğu 25-30 cm'lik kuyruğu dışında 45-60 cm,ağırlığı 2.5-3.5
kg'dır.Öbür kedigillerden farklı olarak gözleri geniş
kafasının daha yukarısında,kulakları ise daha aşağısında yer alır.Göz ve
kulaklarının konumu sayesinde, kayaların ardından baktığında avı olan
pika ve kemiriciler gibi küçük memeliler ile beslenir.Kuşlar tarafından
olabildiğince az bir bölümü görünür.


BENEKLİ KEDİ


[Image: benekli.jpg]

Benekli kedi (Felis margarita), kedigiller (Felidae) familyasından Güneydoğu Asya'da yaşayan az rastlanan yaban kedisi türüdür.

Benekli kedi hemen hemen evcil kediyle aynı büyüklüktedir; uzunluğu
45-60 cm, kuyruk uzunluğu da buna yakındır. Uzun ve yumuşak tüylü kürkü
soluk kahverengi ile kahverengimsi boz arası bie renktedir; gövdesinde,
kenarları koyu renkli iri lekeler, bacakları ile kuyruğunda daha küçük,
koyu renkli benekler bulunur. Bir gece hayvanı olan benekli kedi
cangıllarda yaşar ve çoğunlukla hayvanlarla, kuşları avlayarak
beslenir.



YABAN KEDİSİ


[Image: attachment.php?aid=90249]

Yaban
kedisinin doğal yayılımı Batı Avrupa'da İskoçya'dan, Orta ve Doğu
Avrupa'dan Orta Asya'ya ve Hindistan'a kadar uzanır. Ayrıca Afrika'nın
tropik ormanları kuşağı haricinde Afrika'nın büyük bir kısmında
yaygındır.
Yerel olarak birçok alt türlerin var olması uzun süre boyunca sınıflandırmasında karmaşıklığa yol açmıştır.Günümüzde klasik olarak üç alt türe ayrılmaktadır.
-Avrupa yaban kedisi veya Orman kedisi (Felis silvestris silvestris),
İngiliz adalarında, Avrupa'da, bazı Akdeniz adalarında ve kısmen
Güneybatı Asya'da yaşar ve gür kuyruğu ile dikkati çeker. Postu çok sık
tüylüdür ve çizgileri gayet belirgindir.
-Afrika yaban kedisi (Felis silvestris lybica),
Afrika'da, Arap Yarımadasın'da ve Güneybatı Asya'nın Arap Yarımadasına
bitişik olan kısmında ve bazı Akdeniz Adalarında yaşar. En mühim
özellikleri sivri kuyruğu, kulakların arkasındaki kızıl renk ve fazla
belli olmayan çizgileridir.
-Asya yaban kedisi veya Bozkır kedisi (Felis silvestris ornata),
Orta Doğu'dan Orta Asya'ya, Batı Hindistan'a, Kuzeydoğu Çin'den
Moğolistan'a kadar yaygındır. Dış görünümü ile Afrika yaban kedisini
andırır. Aralarındaki en mühim farkı çizgilerden daha çok benekli olan
postudur.
Modern bilimin yaptığı genetik araştırmalar
bu sınıflandırmayı desteklemektedir. Ancak Afrika yaban kedisinin
merkez ve güney Afrika'da yaşayanları kuzey Afrika ve Orta doğu'da
yaşayanlarıdan genetik farkları olduğu ve bunların iki ayrı alt tür
olduğu öne sürülmüştür. Bundan dolayı kuzeyde yaşayan alt türe Felis silvestris cafra adı verilmiştir. Çoğu bilimcilerin ayrı bir tür olduğunu savundukları gri kedi de yaban kedisinin Felis silvestris bieti adlı diğer bir alt türü olabilir.
Afrika yaban kedisi tüm ev kedilerinin (Felis silvestris catus) atası olarak kabul edilir. Ancak bazı bilimciler başka alt türlerinde karışmış olabileceğini savunmaktadır.


PAMPA KEDİSİ


[Image: pampa.jpg]

Pampa kedisi (Leopardus colocolo ya da Oncifelis colocolo) kedigiller (Felidae) familyasından Güney Amerika'ya özgü bir türdür.


Görünüm açısından pampa kedileri Güney Amerika'nın farklı bölgelerinde
önemli ölçüde farklılaşır. Bu durum sınıflandırılmada zorluklara yol açar.

Kürk rengi renk skalasında siyahtan sarıya sarıdan açık
boz renge kadar uzanır. Kürkü bazı kısımlarda çok uzun olduğundan yele
izlenimi bırakır. Bu durum kedinin olduğundan büyük görünmesine sebeb
olur. Pampa kedisinin gövde uzunluğu 70 cm kuyruk uzunluğu ise 30
cm'dir. Omuz boyu yüksekliği 60 cm tutar. Yetişkin bir pampa kedisinin
ağırlığı 3 kg ile (doğal ortamda) 7 Kg (esaret altında) aralığında
değişir.

Pampa kedisi Brezilya'dan Patagonya'ya kadar step düzlüklerde yaşar.
Ayrıca Güney ve Orta-batı Güney Amerika'nın (Ekvador'dan güneye) And
bölgelerinde'de rastlanır. Pampa kedisi hem açık arazi de hem de
kendisine uygun ormanlarda bulunur.

Pampa kedisi ağırlıklı olarak gece aktifdir. Küçük kemirgenlerle ve
yerde yaşayan küçük kuşlarla beslenir. Patagonya sahillerinde yaşayan
pampa kedileri penguenleri ve civcivleri avlama konusunda
uzmanlaşmıştır. Yaşadıkları alanda kümesleri yağmaladıkları sık sık
bildirilir.Pampa kedileri Nisan-Temmuz aralığında çifleşirler ve bir
batında bir ile üç arasında yavru dünyaya getirirler.

Pampa kedisi türü tehlikede görülür ve CITES sözleşmesinde Ek.II
listesine dahil edilmiştir. García-Perea (1994) ve Wilson & Reeder'e
göre (2005) gerçekte Pampa kedisinin 3 türü mevcuttur:

-Leopardus colocolo büyüktür ve Şili'de Andlar'ın batı tarafında yaşar.

-Leopardus pajeros orta büyüklüktedir ve Ekvador'dan itibaren tüm Arjantin üzerinden Patagonya'ya kadar uzanan en geniş dağılıma sahiptir.

-Leopardus braccatus en küçüğü olup Brezilya Paraguay ve Uruguay'ın nemli ve sıcak otlaklarında görülür.

GEOFFROY KEDİSİ


[Image: GEOFFROY%20KED%C4%B0S%C4%B0.jpg]

Geoffroy kedisi (Leopardus geoffroyi), kedigiller (Felidae) familyasından Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde, özellikle Arjantin'de yaşayan kedi türü.

Geoffroy kedisi bir ev kedisi büyüklüğündedir. Yaklaşık 40 cm'lik
kuyruğuyla birlikte uzunluğu 90 cm'yi bulan bu yabanıl kedinin tüyleri
boz ya da sarımsı kahverengidir. Dağılım alanlarının güneyinde boz,
kuzeyinde ise sarı olarak görülür. Kürkü üzerinde bulunan küçük siyah
lekeler karekteristik özelliğidir. Melanizme (komple siyahlık) bu türde
sık rastlanır.


Geoffroy kedisi, Bolivya ve Güney Brezilya'dan itibaren güneye doğru
Patagonya'ya kadar, Güney Amerika'nın güney yarısında yaşar. Sadece
Andlar'ın doğusunda bulunur. Ağaç bulunan tundralar ve aynı şekilde
ormanlar yaşam alanıdır.


Çevik bir hayvan olan geoffroy kedisi dik yamaçlara ve ağaçlara ustaca
tırmanarak küçük memelileri ve kuşları avlar.Tavşan ve kemirgenler
avları arasındadır. Su içinde balık da avladığından Güney Amerika'da "balık kedisi" olarak da adlandırılır. Geoffroy kedisi geceleri faal bir hayvan olup, gündüzleri ağaçlarda uyur.

Dişileri yılda iki ya da üç yavru doğurur.


Geoffroy kedisi, uzun süre kürk manto üretiminde kullanıldı. Zamanla,
akut şekilde nesli tükenme tehlikesi altında kalan kedi, CITES
sözleşmesinde Ek II listesine dahil edilmiştir. Zaman içinde her türlü
ticareti yasaklanmıştır. Bu yasak, Geoffroy kedisi kullanılarak yapılan
ürünlerin ticareti gibi kişiler arası Geoffroy kedisi ticaretini de
kapsar.


ŞİLİ ORMAN KEDİSİ


[Image: %C5%9E%C4%B0L%C4%B0%20ORMAN%20KED%C4%B0S%C4%B0.jpg]

Şili
orman kedisi, Kuzey ve Güney Amerika'daki yaban kedisi türlerinin en
küçüğüdür. Gövde uzunluğu 40-50 cm, ağırlığı ise iki ile üç kg arasında
gelir. Kürkü grili bej rengi olup küçük siyah beneklerle kaplıdır. Yakın
akrabası Geoffroy kedisi ile karşılaştırıldığında bu tür belirgin bir
şekilde ince bir yüze sahiptir. Geniş pençeleri ve gür 20-25 cm
uzunluğunda kuyruğu vardır. Kulaklarının arkası dikkat çekici beyaz bir
lekesi olan siyah renktedir. Komple siyah renklilik bu türde , en başta
dağlık kesimlerindekilerde sık görülür. Chiloé ve Guaitecas Adaları'nda
siyah form ana formdur.Şili orman kedisi ortalama onbir yıl yaşar.



Şili orman kedisi, Merkezi ve Güney Şili'nin ormanlarında ve Arjantin
sınırındaki bölümlerde yaşar. Örneğin Chiloé gibi Şili sahilindeki
adalarda da bulunur. Chiloé'de düşmanlarının azlığı sebebiyle özellikle
sık rastlanır.

Kedi, 1900 ile 2500 m yükseklikte orman sınırına kadar görülür. Güney
Andlar'ın ve sahil kesimin çok sık ve nemli karışık ormanlarına bağlı
yaşar. Bunlar en başta daima yeşil bol otlu yağmur ormanlarıdır.
Arjantin'deki yaşam alanları da çok güçlü sarmaşıklı karışık orman
özelliğini gösterir. Bu bölgelerin yanında kodkod daha seyrek olarak,
yaprak döken yağmur ormanlarında, ayrıca nemli çalılıklar ve iğne
yapraklı ormanlarda görülürler.



Çalılık olarak adlandırılan alanda, şimdiye kadar tek bir örnek
Valparaíso bölgesinden tanımlanmıştır. Bu örnek yağmur ormanlarındaki
akrabalarından dikkat çekici şekilde daha açık renkli olup, bu yüzden
kendi alt türü O. g. molinae adıyla tarif edilmiş ancak resmen
tanınmamıştır.

Değişimlere ve yerleşimlere karşı hassas olmayan Şili orman kedisi
yerleşim yerlerinin ve ekili alanların çevresinde de yaşar. Kedinin hala
yöre hayvanı olduğu Valparaiso çevresinde, 1000 yıldan uzun süreden
beri yerleşim vardır ve yaklaşık 150 yıl önce, istisnai ormanlık
adacıkların dışında ormanları açılarak tarla haline dönüştürülmüştür.


Şili
orman kedisinin yaşam tarzı hala daha çok iyi bilinmemektedir. Çok iyi
tırmanır ve kuşları,küçük sürüngenleri, küçük memelileri avlar. Son
örnekte en başta, fare büyüklüğünde sadece yerde avlanan hayvanlar söz
konudur. Sincap ve diğer ağaçta yaşayan hayvanları avlamaz. Erkeklerin
aras sıra kümeslere saldırıken dişiler bunun için çok küçüktür. Gece
faal bir hayvan olduğu varsayılsa da buna karşın hayvanat bahçesindeki
gözlemlerde ana faalyetinin gündüzleri olduğu tespit edilmiştir.Sosyal
davranışları konusunda kesin veriler yoktur. Güçlü bir sosyal davranış
ve grup oluşturma söylentileri varsa da şimdiye kadar onaylanmamıştır.
Bu türde hamilelik 10 hafta sürer ve bir batında iki ile üç yavru
dünyaya gelir.

Başlangıçta kendi dağılım bölgesinde çok sık bulunan bir hayvandı.
Ağırlıklı olarak yaşam alanının gerilemesiyle tür tehtit altındadır.
Alan küçülmesi herşeyden önce ülkenin kuzeyini etkilemiş, burada yaşam
alanları küçük adacıklara çekilmiştir. Buna karşı Merkezi Şili'de
kedilerin yaşayabileceği büyük bölgeler mevcuttur. Kemirgen nüfusunun
yüksek olmasından buralarda sayıları artar.

Yırtıcı hayvanlar, kümes hayvanları için potansiyel tehlike kabul edilip
vurulurken avlanma kodkod için küçük bir tehtit oluşturur. Ara sıra
kanun dışı tilki avcıları bu kedileri de öldürürler. Ancak kürkü pazara
çok ender düşer. İstisnai olarak Santiago de Chile Hayvanat Bahçesi'nde
tek bir erkek örneği olan kodkod, hayvanat bahçelerinde bulunmaz.


AND KEDİSİ


[Image: and.jpg]

And Kedisi (Oreailurus jacobita), kedigiller familyasından Güney
Amerika'ya özgü bir türdür. And kedisi, Güney Amerika'nın görece zor
geçiş imkanı veren And bölgelerinde yaşar. Bu yüzden hakkındaki bilimsel
veriler halen daha tam belli değildir. Örneğin türün ilk film
kayıtları, henüz 2000'den sonraki yıllarda Christian Baumeister tarafından oluşturulmuştur.

And kedisi, aynı bölgede yaşayan pampa kedisine oldukça benzer. Tam
olarak farklılıkları henüz kesinleşmemiştir. Müzelerde inceleme objesi
olarak çok az sayıda örnek mevcut olduğundan, bilimsel çalışmalar halen
yürütülmektedir.


Gövde boyu yaklaşık 70-75 cm, kuyruk uzunluğu 45 cm'dir. Ağırlığı 4-7 kg
gelir. Kürkü uzun kıllı (soğuktan korumalı), ana renk tonu boz-kahve
olup siyah lekeler bulunur. Kuyruğunda halka şeritler vardır.


And kedisi, Güney Amerika'nın en ender bulunan kedi türüdür. Anavatanı
And bölgeleri olup dağılımı, Güney Peru'dan başlayıp Güneybatı Bolivya
üzerinden Kuzeybatı Arjantin'e kadar uzanır. Yaşamak için 3000 ile 5000
metre arasındaki yüksek bölgeleri tercih eder.

And kedisi küçük memeli hayvanlarla beslenir. Diğer kedilere benzer şekilde çok çevik ve hareketlidir.


KAPLAN KEDİSİ


[Image: mercek_4_1.jpg]

Kaplan kedisi başından, gövde sonuna kadar yaklaşık 40-50 cm ölçülür.
Buna ilaveten 30-40 cm uzunluğunda kuyruk gelir. Kaplan kedisi, ev
kedisinden biraz daha büyük olup, ancak tartıda 2-3 kg daha az gelir.
Şekli ve kürk deseni oseloya ve maymun kediye çok benzer. Bu üç türün
birbirinden ayrı tutulması zordur. Kaplan kedisinde kuyruk görece daha
kısa, gözler birbirinden daha ayrık, kulaklar biraz daha büyüktür.
Kaplan kedisinde, doğuştan komple siyah renklilik olan melanizm sık
görülür.


Kaplan kedisi, Kosta Rika'dan Brezilya'ya kadar Latin Amerika'nın tropik
yağmur ormanlarında yaşar. Çoğunlukla yerde bulunur, ancak çok iyi
tırmanıcıdır.


Avları arasında kemirgenler ve kuşlar bulunur.


MAYMUN KEDİ


[Image: MAYMUN%20KED%C4%B0.jpg]

Maymun
kedi (Leopardus wiedii) Margay olarak da adlandırılır, kedigiller
familyasından Amerika Kıtası'nda yaşayan yırtıcı bir hayvan türü.


Maymun kedisi, dış görünüş olarak oseloya benzer. Ancak biraz daha küçük
olup, ismini aldığı maymun gibi uzun kuyrukludur. Kürkü
sarımsı-kahverengi olup, şerit halinde tertip edilmiş halka şeklinde
koyu lekelere sahiptir. Kafası kısa ve yuvarlaktır. Herbir kulağının
arkasında ise birçok diğer kedi türünde olduğu gibi beyaz bir leke
taşır. Bu hayvanlar 46 dan 79 santimetre gövde uzunluğuna ulaşabilirler.
Kuyruk 33 ile 51 cm arasında olurken, ağırlığı 2,6 ile 4 kg arasında
değişir.


Maymun kedisi, Orta- ve Güney Amerika'da, Andlar'ın doğusunda
dağılmıştır. Dağılım bölgesi, Kuzey Meksika'dan Uruguay ve Arjantin'e
kadar uzanır. Yaşam alanı ormanlar, temelinde tropik ve yarı tropik
yağmur ormanlarıdır.


Maymun kedi mükemmel bir tırmanıcıdır ve bu yüzden ağaç oselosu adı da
verilir. Neredeyse hayatının tamamını ağaç üstünde geçirir. Arka
bacaklarını içeri doğru çok açık çevirebilir. Böylece arka bacaklarından
denge bularak aşağıya asılması mümkündür. Başı yukarıda bir ağaçtan
aşağı inebilen tek kedi türüdür.

Hem güzndüz hem de gece faal olabilir ve yılın çoğu zamanı yalnız yaşar.
Sadece çiftleşme zamanı bazen kısa süreli beraberlik kurar.15 ile 43
kilometrekare büyüklüğünde kendilerine ait olan bir alanları vardır.

Bütün kediler gibi maymun kedileri ağırlıklı etoburdur. Memelilerle
(kemirgenler, primatlar gibi) beslenirken, kuşlar, onların yumurtaları,
kertenkeleler ve ağaç kurbağaları da besinleri arasındadır.


Üremeleri hakkında bilgiler kısıtlıdır. Bugüne kadarki bütün gözlemler,
esaret altındaki hayvanlar üzerinde yürütülmüştür. Belli bir çiftleşme
zamanları yoktur. Gebelik 76 ile 84 gün sürer ve bir batında dişi, bir
ile iki yavru dünyaya getirir. Yeni doğanlar kör olup, gözleri iki hafta
sonra açılır. Sekiz haftadan sonra katı besinler alırlar.



SERVAL


[Image: serval.jpg]


Çöl
bölgeleri haricinde Afrika kıtasının her yerine yayılmış olan Serval
inanılmaz uzunluktaki bacakları, kenarları beyaz tüylerle,harelenmiş
uzun kulakları ve küçük gözleriyle müthiş bir görünümü vardır.


Kum
rengi kürkünün üzerindeki kırmızı,kahverengi lekelerle çok güzel bir
görünüme sahiptir.Kürkünün bu güzel görünümü ne yazık ki onun kürk
avcılarının hedefi haline getirmiştir.O yüzden soyu teklike altın kabul
edilen hayvanlar listesine alınmıştır.Nemli ya da sulak bölgelerde
yaşayan Serval'ın kürkündeki benekler daha küçük ve daha açık renkte
iken kurak bölgelerde yaşayan Serval'ın ise benekleri daha koyu renkte
ve büyüktür.
Çevresinde
olup bitenlerle her vahşi kedi gibi fazlasıyla ilgili olan Serval'e
uzun kulakları işitme açısından büyük avantaj sağlar.Gece avlarında
aradığı küçük memelileri bulmasında üstün işitme yeteneğinin önemli payı
vardır.Uzun bacakları ise ona inanılmaz derecede hızlı koşma ve
yüksekliklere bir çırpıda sıçrama yeteneği kazanmıştır.Öyle ki bir kuşun
yere konmasına ihtiyaç duymadan zıplayarak onu havada yakalayabilir.1
metreye varan uzunluğu ile 9-13 kg arasında değişen ağırlığı ile Serval
vahşi kedi ailesinde nispeten uzun yaşayan kedilerdendir.Ortalama ömür
19 yıldır ver bir doğumda dişi Serval genellikle 3 yavru doğurur.

KANADA VAŞAĞI

[Image: kanada.jpg]

Kanada vaşağı (Lynx canadensis), kedigiller familyasının bir vaşak (Lynx) türü.



Bu vaşağın vücut uzunluğu 75 - 105 cm tutar ve 8 ile 13,5 kilogram arasında gelir. Omuz yüksekliği yaklaşık 60 cm'dir.

Kanada vaşağı Kanada'da , Alaska'nın güney kesimlerinde Kuzey Oregon,
Kuzey Idaho, Kayalık dağlar Bölgesi'nde yaşar.Vaşaklar doğası gereği
yalnız dolaşır ve sadece geceleri avlanırlar. İyi gözleri ve iyi koku
alma duyuları onlara, avlarının izini bulmalarında ve takip etmelerinde
yardımcı olur. Vaşaklar hızlı koşucu olmasalar da lakin bunun için
dayanıklıdırlar. Bazen avlarını kilometrelerce kovalarlar. Bunların
dışında iyi birer yüzücü ve tırmanıcıdırlar.



Vaşaklar, küçük geyikler, porsuk, tavşangiller,tilki,sincap,balık
ve kuşlar ile beslenirler. Sadece mecbur kaldıkları zamanlarda leş de
yerler.

Evcil hayvanlara büyük zarar verebilirler. Bu sebebten bu kediler halen daha avlanmaktadırlar.



Kanada vaşağının çiftleşme zamanı Mart başında başlar, Nisan başı ve
ortasına kadar devam eder. 63 günlük bir gebeliğin ardından ortalama
olarak iki ile dört kadar yavru dünyaya gelir. Hatta ender olarak altı
kadar yavrunun doğduğu olur. Yavrular doğduğunda kör ama bol
kıllıdırlar. Gözleri 10 gün sonra açılır ve yavrular yaklaşık 2 ay sonra
kovuğu terk ederler. Genellikle anneleriyle avlanmaya giderler.



AVRASYA VAŞAĞI


[Image: AVRASYA.jpg]

Bayağı
vaşak (Lynx lynx), Avrasya vaşağı olarak da bilinir, kedigiller
(Felidae) familyasından Avrasya'da yaygın olan bir vaşak türü. Türkçede
"vaşak" denildiği zaman neredeyse hep bu tür kast edilir. Vaşak 1,30 m
uzunluğa (+ kuyruğu 11 ila 25 cm) ve omuzlarına kadar 65 cm boyuna, ve
20-30 kg ağırlığa varabilir. Böylece kedigiller familyasının Avrupa'da
bulunan en büyük temsilcisidir. Diğer vaşak türleri ile ortak yanları,
uzun ve püsküllü kulakları, yuvarlakımsı kafası ve kısa kuyruğudur.
Tüylerinin rengi sarı ile gri-kahverengi arasında değişebilir, ve çoğu
kez koyu renkte lekeler veya çizgileri olabilir. Bu lekeler yaşadığı
çevreye göre değişmektedir. Avrasya vaşağının birde yanaklarından sarkan
sakalı vardır. Uzun bacakları ve kısa kuyruğu soğuğa karşı dayanıklı
olmasını ve kalın kar tabakalarının içinde rahat haraket etmesini mümkün
kılar.

Vaşak yaklaşık 200 yıl öncesine kadar batıdan doğuya İspanya'dan pasifik
okyanusuna kadar ve kuzeyden güneye Sibirya'dan kuzey İran'a ve
Filistin'e kadar uzanan büyük bir bölgede yaygındır. 19'ncu yüzyılda
Avrupa'nın vaşakları yok olmaya başlamışlardır. Örneğin Almanya'nın en
son vaşakları 1846'da vurulmuştur. 1960 yılına kadar batı Avrupa'da
vaşak türü tamamen yok edilmiştir. Kuzey ve doğu Avrupa'da, ve Asya'da
soyunu koruyabilmiştir.



Günümüzde batı Avrupa'da birçok "yabanileştirme projeleri" uygulanmış ve
böylece batı Avrupa'da tekrar bazı ufak bölgelerde yayılmaya
başlamışlardır.



Vaşak bir orman hayvanıdır, ağaçsız açık alanlardan ve insanların
yerleşim yerlerinden mümkün oldukça uzak durur. Ayrıca kayalık ve dağlık
bölgeleri sever.



Türkiye'nin Avrasya vaşakları karadeniz bölgelerinin, Marmara bölgesinin
ve Akdeniz bölgesinin dağlık ve ormanlık bölgelerinde bulunur.



Vaşaklar yalnız yaşarlar, ve genelikle hava kararırken ve geceleri ava
çıkarlar. Av hayvanı olarak küçük ve orta boylu toynaklıları tercih
ederler, bunların dışında yaşam çevrelerinde buldukları tüm küçük
memelileri ve kuşlarıda avlarlar. Avlama metodu çoğu kedigiller için
tipik olan bir metotdur; usulca yaklaşıp aniden kurbanlarının üzerine
atlar ya da 20 metrelik kısa bir mesafeden koşarak saldırır.
Kurbanlarının gırtlağını ısırarak solunumunu durdurur ve tutarak
ölmesini bekler. Vaşaklar tutdukları hayvanların leşlerini yaprakların
ve dalların altına saklarlar, ve yaklaşık 5 gün boyunca sakladıkları
yere dönüp onun etinden beslenirler (insanlara saldırdıkları
görülmemiştir).



Çiftleşme zamanları Şubat ile Nisan ayları arasındadır. On hafta süren
bir gebelikten sonra 2-3 yavru doğurur ve bunları bir mağaranın içinde
beslerler. Yavrular bir daha ki ilkbaharda annelerinden ayrılırlar.
Vaşaklarda yavru ölümü çok yaygındır. Yavruların neredeyse yarısı ilk
seneyi atlatamazlar.



Vaşakların ömürleri ortalama 10-12 yıldır, ama 24 yaşına varmış olan vaşaklarda görülmüştür.



İBER VAŞAĞI


[Image: %C4%B0BER%20VA%C5%9EA%C4%9EI.JPG]

İber vaşağı (Lynx pardinus), Pardel vaşağı veya İspanyol vaşağı olarak
da bilinir, kedigiller (Felidae) familyasından İspanya ve Portekiz'de
yaşayan çok ender bir vaşak türü.



İber vaşakları görümüm olarak Avrasya vaşağına çok benzerler ama önemli
ölçüde daha küçüktürler. 12 kg vücut ağırlıklarıyla bir Avrasya vaşağı
ağırlığının üçte ikisinden biraz daha hafiftirler. Postları kuzeydeki
akrabasından genelde daha belirgin ve güçlü şekilde lekelidir. Bunların
dışında iber vaşağı, tüm tipik vaşak özelliklerine sahiptir. Kısa
kuyruk, fırça tüylü kulaklar, kısa güçlü vücut ve uzun bacaklar.



Başlangıçtaki dağılım tüm İspanya ve Portekiz üzerinde uzanıyordu. Bugün
yaklaşık 100 birey, birbirinden az ayrılmış populasyon olarak İber
Yarımadası üzerinde dağınık olarak yaşar. Yalnız iber vaşakları,
Portekiz Algarve'de, kalanlar İspanya'da yaşar. Her iki büyük
populasyon, Milli park Coto de Doñana ve Sierra de Andújar, Jaén'de
yaşar.



Tercih edilen habitat ağaçları olan açık arazidir. İber vaşakları,
Avrasya vaşaklarından çok daha az orman hayvanı olarak göze çarpar. İber
vaşaklarının bugün genelde dağlarda yaşaması, habitat olarak yüksek
konumları tercih etmelerine değil, güçlü kovuşturma ve zulüme
dayanmaktadır.

İber vaşakları geceleri aktif yalnız dolaşan hayvanlardır. Başlıca
avları, besinlerinin neredeyse % 95 ini oluşturan yaban tavşanlarıdır.
İber vaşakları, tavşan mevcudiyetine bu kadar bağımlı olmasından,
tavşanların populasyonlarındaki oynamalar, vaşakların mevcudiyetinde hak
eden bir etkiye sahiptir. Yaygın tavşan salgını myxomatosis (tavşan
vebası), vaşakların nüfuslarına dolaylı olarak tehdit eder.



Besinlerinin geri kalan % 5 i, kuşlar ve kemirgenlerden oluşur. Bunlar
ancak sadece, eğer yaban tavşanı mevcut olmadığı zamanlarda yenir.




MERMER KEDİSİ



[Image: attachment.php?aid=90250]

Mermer kedisi (''Pardofelis marmorata'') kedigiller (Felidae) familyasından Güneydoğu Asya'da yaşayan küçük bir kedi türü.



Mermer kedisi ev kedisinden biraz daha büyüktür. Uzunluğu 55 cm olup kediler için tipik olan kambur duruşu alır. Öyle ki çok uzun süre boyunca başka bir duruş göstermediği olur.Mermer kedisi
karasal Güneydoğu Asya'da Malezya Yarımadası'ndan Himalayalar'ın
eteklerine kadar ve Sumatra ile Borneo'da dağılmıştır. Tropik yağmur
ormanları yaşam alanıdır.



Tek başına dolaşan mermer kedisi
çoğunlukla ağaçların dalları üzerinde hareket eder. Böylece Bengal ve
mermer kedileri birbirleriyle rekabet oluşturmazlar.Büyüklüğü sebebiyle
mermer kedisi doğal olarak vaşaklarla akraba olabileceği yönünde de yeni emareler mevcuttur.



BENGAL KEDİSİ


[Image: bengal_kedisi.jpg]

Asya leopar kedisinin kaybolmaya yüz tutmuş esprisini yeniden
yakalayabilmek için Jean Sudgen Asya'nın vahşi ormanlarında bulduğu
orjinalleri bir çift ev kedisi ile 1963 yılında çiftleştirmiştir.
Yetiştirme programı yirmi yıla yakın sürmüştür. Dr. Willard Centerwall
ile 70 li yıllarda kediler üzerine çalışan Mrs. Jean Sudgen Mill desen,
renk ve karakteristik olarak Asya leopar kedisini yeniden yaratmıştır.



Uslu ve kararlı bir kedidir. Yürüyüşü, atılan objeleri sahibine geri
getirmesi ve suyla oynaması tamamen Bengal'e özgüdür. Kedisel özelliği
olan bağımsızlığına karşın aynı zamanda şefkatli ve dışa dönük de
olabilir.

Yuvarlak hatlarıyla yayvan ve hafif üçgenimsi bir kafası vardır. Kafası vücuduna oranla biraz uzun ve küçük görünür.



Elmacık kemikleri yüksektir ve belirgin bıyıklarının üstünde geniş bir
burnu vardır. İri badem biçimli gözleri birbirinden ayrıktır. Kulakları
ufak, kısa olup uçları yuvarlaktır ve genişleyerek kafaya oturur. Bedeni
uzun ve sağlam olup gelişmiş kasları en dikkat çekici noktasıdır.



Kalın kemikli ve iri bir kedi olmasına karşın evcillerin arasında ondan
büyükleri de vardır. Bacakları orta uzunlukta, kaslı ve asla ince
değildir. Arka bacakları öndekilere oranla daha uzundur. Patileri
yuvarlak ve iridir. Kuyruğu kalın, orta genişlikte ve orta uzunlukta
olup, yuvarlak biten ucuna doğru hafifçe incelir.



Tüyleri kısa ile orta uzunluktadır. Yavruların tüyleri genellikle daha
uzundur. Tüy yapısı kalın, zengin ve yumuşaktır. Dokunulduğunda çok hoş
bir duygu verir.



IRIOMOTE KEDİSİ


[Image: Iriomote_cat.jpg]

Iriomote kedisi (''Prionailurus iriomotensis''), kedigiller (Felidae) familyasından yırtıcı bir kedi türü.



Bu kedinin postu koyu kahverengi olup, şerit şeklinde sıralanmış koyu lekelerle kaplıdır. Vücudu uzun organları görece kısa
kuyruk yine aynı şekilde bodur ve kalındır. Kulaklar küçük ve
yuvarlağımsı olup, diğer bir çok kedi türlerindeki gibi arka tarafında beyaz bir leke bulunur. Büyüklük bakımından ev kedisi ile kıyaslanabilir. Vücut uzunluğu yaklaşık 60 cm kuyruğu ise 20 cm civarındadır. Erkekler 4.2 kg civarında olup, ortalama olarak 3.2 kilogram gelen dişilerden daha ağırdır.

Iriomote kedilerinin yaşam alanı ilk tahlilde, anavatanları olan adadaki kıyı şeridinin
subtropik yağmur ormanlarıdır. Dağlık olan iç bölgelerden mümkün
mertebe kaçınırlar. Ağırlıklı olarak gece aktiftirler ve ağaç
kovuklarında, dallarda ve kaya yarıklarında dinlenirler. Geceleri nadiren gündüzleri de ağaçlara tırmanarak veya yüzerek yiyecek ararlar.

Bu hayvanlar yalnız haraket ederler ve kendi bölgeleri vardır.
Erkeklerin alanı 3 km2 büyüklüğünde olup diğer hayvanlarla çakışabilir
ve bir kaç ay sonra değiştirilir. Dişilerinki ise daha küçük (1.75
kilometrekare) olmakla birlikte süreklidir ve genelde diğeriyle
çakışmaz.


Iriomote kedisi
Iriomote Adası'nda yaşayan hayvanların hemen hemen tamamıyla beslenen
bir etoburdur. Menülerinde Meyve yarasaları (Uçanköpekler), Keme gibi
memeliler, kuşlar, Scincidae, amfibyumlar, yengeçler bulunur.



Başlıca üreme zamanı Şubat ve Mart aylarına rastlar
genelde doğumlar Mayıs ayına denk gelir. Gebelik 60 gün civarında olup
akabinde dişi, bir vaya iki yavru dünyaya getirir. Bunlar iki ile üç aya
kadar emzirilir. Sekiz ay civarında cinsel olgunluğa ulaşırlar. Yaşam
süreleri tahminen 10 yıl civarındadır.


YASSIBAŞ KEDİ

[Image: YASSIBA%C5%9E%20KED%C4%B0.jpg]

Yassıbaş kedi (Prionailurus planiceps),kedigiller (Felidae) familyasından güneydoğu Asya'da bulunan küçük vahşi bir kedi türü.



PASLI KEDİ


[Image: PASLI.jpg]

Paslı kedi veya Kızıl benekli kedi (Prionailurus rubiginosus) küçük bir yaban kedisidir. Bengal kedisi ile yakın akrabadır.



Paslı kedi 40 cm'lik gövde boyu ve 20 cm kuyruk uzunluğu ile en küçük
kedilerdendir. Adını boz sarı kürkü üzerindeki paslı-kahverengi
lekelerden alır. Görünümü bengal kedisine çok benzer; ancak benekleri
daha az belirgindir ve rengi atmış, soluk bir izlenim bırakır.



Paslı kedinin, biri Hindistan'ın güney ucu ve diğeri Sri Lanka olmak
üzere birbirinden ayrı iki popülasyonu bulunur. Buralarda farklı
ortamlarda yaşarlar. Paslı kediler Sri Lanka'da yağmur ormanları'nda
bulunurken, Hindistan'daki popülasyonları kuru ve açık alanları mekan
tutarlar. Yaygın bir teoriye göre Hindistan'daki bengal kedisi ile olan
rekabet, paslı kedileri daha uygunsuz yaşam alanlarına çekilmeye
zorlamıştır. Sri Lanka'da ise paslı kedileri ormandan kovabilecek bengal
kedisi bulunmamaktadır.



Paslı kediler tek başına hareket eden gece faal olan kediler olup, yaşam
tarzları büyük ölçüde bengal kedilerine benzer. Kuşları, fareleri,
kertenkeleleri ve böcekleri avlarlar. Çok iyi tırmanıcı olmalarına
rağmen genelde yerde hareket ederler.



AFRİKA ALTIN KEDİSİ


[Image: AFR%C4%B0KA%20ALTIN%20KED%C4%B0S%C4%B0.jpg]

Afrika altın kedisi (Profelis aurata), kedigiller (Felidae) familyasından tropik ormanlarda yaşayan bir kedi türü.


Tropik ormanlarda tek başına yaşayan bir gece hayvanıdır. 20-25 cm'lik
kuyruğuyla birlikte uzunluğu 90-100 cm, omuz yüksekliği 40 cm'dir.
Kürkünün üst bölümleri kızılımsı kahverengi, alt bölümleri ise beyaz
üstüne koyu renk beneklidir.

Afrika altın kedisi tırmanabilir ama öncelikle yerde avlanır. Avlarını kemirgenler, kuşlar ve küççük maymunlar kapsar. Bu kedi hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır.

Alt türler :

  • Profelis aurata aurata, Afrika; Alt tarafta ki noktaların dışında açık renklidir.


  • Profelis aurata celidogaster, Batı Afrika; başında noktalar
    bulunur; bu noktalar (bir leoparın noktaları gibi) siyah değildir ama
    kürkünden biraz daha koyudur.

Afrika altın kedisi Asya altın kedisine çok benzerliği ile dikkat çeker.


YAGUARUNDİ


[Image: 73.jpg]

Yaguarundi, Meksika, Orta ve Güney
Amerika’da bulunur. Tek renk olan kürkleri ve yuvarlak olan
kulaklarından ötürü Su Samuruna benzetilir. İspanyolca konuşulan ülkelerde ‘küçük aslan’(leoncillo) adıyla anılan Yaguarundi, diğer kedilerin aksine gündüz avlanmayı sever.

KEDİGİLLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Kedi (Felis silvestris catus) kedigiller (Felidae) familyasından evlerde beslenebilen küçük memeli avcı ve etçil hayvanlardır. Zaman zaman bitkisel gıda tüketebilirler.Kedilerin özelleşmiş yapılarından biri de keskin ve sivri tırnaklarla donanmış güçlü pençeleridir. Pençelerinde tırnakları içeriye çeken bir mekanizma.bulunur. Parmak ucunda tırnağı taşıyan kemik eklemlendiği kemiğin ucunda dönerektırnağın içeri çekilmesini ya da dışarı çıkarılmasını sağlar. Tırnakları kılıfından çıkarma hareketi aynı zamanda iki misli genişlettiği pençeyi etkin bir silaha dönüştürür.Özellikle erişkinlerde gelişkin olan koku alma duyusu besinlerin değerlendirilmesinde yaşamsal önem taşır. Öyle ki hastalık sonucu burun delikleri tıkanan bir kedinin iştahı tümüyle kapanabilir.


Kedilerin dokunma duyusu keskindir. Kaş bıyık yanak tüyleri ve kulaklardaki tüy tutamlarının tümü de titreşim biçimindeki uyarılara karşı son derece duyarlıdır. Bıyıkların işlevi tam olarak anlaşılamamıştır. Gene de bıyıkları kesildiğinde kedinin geçici olarak çevreye uyum zorluğu çektiği bilinir. Ayrıca ayak parmakları pençe yüzeyi ve burun dokunmaya karşı çok duyarlıdır.

Kedilerin işitme duyusu da çok keskindir. İnsan kulağında yalnız 6 kas bulunmasına karşın kedi kulağında 30'a yakın kas bulunur. Bu yüzden kulaklarını çok hızlı bir biçimde sesin geldiği yöne döndürebilirler. Kedinin kulakları saniyede 25.000'e kadar ulaşan sesüstü frekanslara duyarlıdır.

Kural olarak evcil kediler 7 - 12 ayda cinsel olgunluğa erişir. gebelik süresi kediden kediye değişirse de ortalama 63 - 65 gündür ve doğum genellikle 2 saat kadar sürer. Dişi kedi bir batında ortalama 4 yavru doğurur. Buna karşılık Habeş Kedisi genellikle daha az Siyam Kedisi daha çok yavrular. Yeni doğmuş kedi yavrularının gözleri kapalı kulakları gelişmemiş ve koku alma duyuları eksiktir. Kediler normal koşullar altında yılda üç kez gebe kaldığından bu hayvanların oldukça basit ve güvenli bir çiftleşmeyle yavruları olabilir.

* Çita
* Aslan
* Leopar
* Kaplan
* Puma
* Karakulak
* Jaguar
* Asya altın kedisi
* Borneo altın kedisi
* Sazlık kedisi
* Pallas kedisi
* Benekli kedi
* Yaban kedisi
* Pampa kedisi
* Geoffroy kedisi
* Şili orman kedisi
* And kedisi
* Kaplan kedisi
* Maymun kedi
* Serval
* Kanada vaşağı
* Avrasya vaşağı
* İber vaşağı
* Mermer kedisi
* Bengal kedisi
* Iriomote kedisi
* Yassıbaş kedi
* Paslı kedi
* Afrika altın kedisi
* Yaguarundi





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply
#2
   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply
#3
   

   

   

   

   

   

   

   

   





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)