MUHAMMED
BAYRAK
| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
|
Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız. |
| Forum İstatistikleri |
» Toplam Üyeler 27 » Son Üye Fahriye » Toplam Konular 18,282 » Toplam Yorumlar 20,060 Detaylı İstatistikler |
DOWNLOADEN
AYET
FELSEFEMiZ
Raşit Tunca Sözü
GÜZEL SÖZ
Selamün aleyküm arkadaşlar

Peygamberimiz Buyurdularki Birbirinize Temiz ağız ile Dua edin.
Temiz agiz nedir: Müslüman kardeşinin diger kardeşine ettigi duadir yani onun agzi senin için bir günah işlememişdir senin agzindanda onun için günah işlenmemişdir.
işde Bu sebebten vakti olan kardeşlerimiz foruma girdiklerinde diger kardeşlerine Temiz ağız ile Dua ederse, dua edenin belki en fazla beş
dakikasini alir amma onun okudugu bu ayetler ve ettigi dua belki diger kardeşini bir beladan kurtarcak, yahut bir kazadan, yahut imani felfellediyse, onun imanina yeniden can gelcek, yahut onun annesi babasigecmişleri azapta ise, onlarin azabi haffileycek, belkide az bir günahlari kaldiysa, affedilip cennet bahcesine alincaklar.
Bunun için
Bu etkinligimiz Sayfayaya ve ve bu bölüme giren arkadaş biliyor ise yasin yahut yasinden bir parca veya 3 kulhu bir fatiha onuda bilmiyor ise bir fatiha onuda bilmiyor ise salavat onuda bilmiyor ise 3 ,5 besmele veya tekbir kelimei şehadet okuyup benden sonra Bu gün Bu Sayfaya veya buraya bu bölüme girenlerin Kendilerinin Ruhaniyetine, geçmişlerinin Ruhuna hediye ettim diycek.ve ve her hafta hediye edersek,her ziyarette hediye edersek, bir gün burada 100 yasin veya hatim, yarin 200 yasin veya hatim olur, ve bir diger girdigimizde 250 yasin veya hatim sevabina hergiren nail olur, ve bu bir sevap artiran kar ortakligi şirketi gibi olur.

Bunun için ben bu hafta başlayip
Ben karoglan Hoca Benim ve S. T. nin ortak okudugumuz ve ve Kadir Gecesinden önce Bitirdigimiz HATMi ŞERiFDEN hasil olan sevabi
Rasulallah S.A.V efendimizin ve ehli ve ashabinin ruhuna hediye etim, Sonrada bütün Gelmiş Gecmişlerimizin Ruhuna ve Kendilerimizin Ruhaniyetine ve Ayrıca Mehdi ve cemaatinin kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
sonrada Buraya şu andan sonra giren Ehli iman kimselerin her girişinde Kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
Kabul Eyle,Vasil Eyle Ya Rabbi.

Ben i.N. T. Sene icinde Başlayıp 2014 senesi Kadir Gecesi bitirdiğim HATMi ŞERiFDEN hasil olan sevabi
Rasulallah S.A.V efendimizin ve ehli ve ashabinin ruhuna hediye etim, Sonrada bütün Gelmiş Gecmişlerimizin Ruhuna hediye etim ve Ailemiz ve Kendilerimizin Ruhaniyetine hediye etim ve Ayrice Mehdi ve cematinin kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
sonrada Buraya şu andan sonra giren Ehli iman kimselerin her girişinde Kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
Kabul Eyle,Vasil Eyle Ya Rabbi.

Ben Ben Karoglan Hoca Sene icinde Başlayıp 2014 senesi Ramazan Boyu okuduğum ve Kadir Gecesi bitirdiğim HATMi ŞERiFDEN hasil olan sevabi
Rasulallah S.A.V efendimizin ve ehli ve ashabinin ruhuna hediye ettim, Sonrada bütün Gelmiş Gecmişlerimizin Ruhuna hediye ettim ve Ailemiz ve Kendilerimizin Ruhaniyetine hediye ettim ve Ayrice Mehdi ve cematinin kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
sonrada Buraya şu andan sonra giren Ehli iman kimselerin her girişinde Kendilerinin Ruhaniyetine Gecmişlerinin Ruhuna hediye ettim.
Kabul Eyle,Vasil Eyle Ya Rabbi.
Amiyn.

<<<<<<<<<<<<< KAROGLAN >>>>>>>>>>>>>

Mevsim Gecişi Sonbahara Giriş ve Yavaş Yavaş Ziya ve Alfa Hareketinin Terkedilmesi
(Kar©glanin 21 Eylül 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.
Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
CASİYE Suresi 13. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.
Meali : Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.
Ve muhakkak ki "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsam mutlaka, "Allah" derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.
ANKEBUT Suresi 61. ayet
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
iman Nurdur ki yani işik kaynagidir ki, Akil Kalp ve ruh onun ile görüp aydinlanir, ziya ve güneşimizin işigi ise, gözümüzün görmesi için olan işik kaynagidir.
öyle olunca temsili misal ile küfür ve imani ayciklayalalim.
DENEY: Gece bir vakit, lambayi yakalim ve karşimiza bir yere bir adet su dolu bardak koyalim, işde ziya ve işik gözümüzümn o bardagi görmesi ve itminaan olmuş olarak orda bardagin ve suyun oldgunu önce ilmen, sonra bardaga ve suya bakarak aynel yakin, sonrada bardakdaki sudan birazcik icerek hakkal yakin bilince, ve sonra ordaki bir arkadaşimiz veya eşimiz dostumuz, lambayi bir müddet kapasin ve söndürsün ve tekrar acsin. lambayi kapatinca ordaki bardak ve su yok oluyormu soralim. lambanin kapanmasi, karanlik olmasi onun var olmasina helal getirmez degilmi. ve böylece ziya ve nur gözümüz için lazim olan amma, eger biz o sudan bir miktar icdiysek, ve bardaga dokunduysak, artik kim bize karanlik olunca, orada bardak yok diye inandirabiblir degilmi. ve iman işde hakkalyakin,o bardagin orda olduguna, tam huzuru kalp ile inanmiş olmamizdir. ve inkar ise küfür ve şirk ise, lamba sönüp karanlik olunca, orda bardak yok denmesi gibidir, halbuki orada bardak yok demek ile, ordaki bardak yok olmaz, ve lamba söndü, iki dakika sonra lambayi tekrar yaksak, bardak orda hazir ve nazirdir degilmi, öyle olunca kafirin, Allahi inkar etmesi, onu aynel yakin görememesinden ve hakkal yakin bilmemesinden, birde aklinin onu görebilmesi için, imaninin olmasi lazim, ve imaninin olmamasindandir, yoksa imani olsa, orda, bardagin karanlik olunca kaybolmayacagini bilir, yani tevhid bu dur ki lambayi söndürmek olan kismi " LA ilahe" orda hicbirşey yok, yani karanlik görmüyoz, sonra lambayi yakinca, evet var ve orda demek gibi olan kismi ile "illallah" ve bu yüzden, inkar ve küfür, ya gözün görmemesinden kaynaklidir, yada aklin görmemesinden kaynaklidir, ikisi ayri kulvarlardir.
ve vaaz sohbetlerimizin birinde dedikki :
Ey insanlik görmezmisiniz
Güneşin feri yok, bu sene nerdeyse bizde yaz bile olmadi .
yani güneş işigina arapca Dziya
ضي
denilir.yani Ziya sizin anlaycaginiz ziyanin yani glow un yani
güneş işiklarinin yansimasi azalmiş yeni vaazimizin konusu alfa beta
gama işimasi yani radyoaktivite, kisacasi güneşimizin ziyasi tükenmiş
malesef son ziyalar bitmek üzere yani ey insanlik kimse ikizler burcu
cocuk yapmak istemiyor galiba cünkü ikizlerin kadini doyumsuz olabilir
dedik diye kimse ikizler cocugu yapmaya yanaşmiyor ve böylce güneşimizin
hic erkek ziya bebeleri, dişi ziya olmaz fakat ve ikizler burcu
kalmamiş, ve kadin ikizler ve erkek ikizler cocugu kalmamişki
güneşimizin ziyasi bitmek üzere, olanlarda göcer ise ziya kalmaz . aaa
ben size ne diyen a lafi kicindan anlayan ahmaklar, Allah 12 ay koymuş
12 burc varsa 12 burcunda eşit şekilde dagilmasi lazimki bu güneş
sistemimizde her şey rayinda yüzsün, birisi biraz azalsa da fazla olsada
denge bozlur. mesala neptun bebeleri azalsa nuh bebeleri azalir ve su
ve rahmet kesilmeye başlar,neptün bebelri cogalirsa bu sefeerde
taskinlar olur seller olur,jüpiter azalsa keciler azalir yakub bebeleri
azalir yine olmaz. herkes tohumu atarken öyle ayarlama tohum atmaasin,
lütfen kadere kirkbeş deyip atsin tohumunu, ve özellikle ikizler bebesi
yapin yani. ikizler babasi olcaklar şimdi tohum atcak olanlar, şimdi
dikilen tohumlar mayisda haziranda filiz vercek, haydi gec kalmayin ziya
isimli cocuklar , tohum atin lütfen, yoksa bu güneş yemin olsun sönerde
karanlikda kaliriz.
hemde Ziyayi hapse atmişlar, yani ziya hapisdeki böyle feri yok,
doguyar amma isitmiyor. hanim bu yazdan beri camaşir serdiginde diyorki
güneşin feri yok kurutmuyor diyor, yani bir nakşi büyügü demişki bizim
sizlere verdigimiz feyizi eger muhafaza edebilseniz bu size kiyamete
kadar yeter demişler yani feyz veya füyüzat veya ziya alfa Işıması yani
güneşimizden bizlere gelir ve Muhammed yazili kuran ise ve kuran
kainatin yazilimi ise Muhammed kainat ve güneşimiz iki cihanin güneşi
muhammed mustafa, ve bizler güneş bebeleriyiz yani muhammedin
parcalariyiz. ve güneş sistemimizin icindeki her bir özellik o sistemin
işlevi için gerekli ve her cibilliyat bir peygamber grubunu temsil eder
demişdik dah önce, ve keciler oglak buralari şuayb ve yakup cocuklari
dedik, ve onlarin azalmasi yani jüpiter burcunda doganlarin azalmasi o
cibilliyati taşiyan sebze, meyva, hayvan, insan ne varsa azaldi
demekdir. ve cimento yoksa harc nasil olmazsa, yahut cimentosu az bir
harc ile yapilan duvar, nasil saglam olmaz ise hepsinin dengeli olmasi
lazimdir. ve amma herşeyin fazlasida zarar azida zarar. lütfen insanlar
aralarinizda konuşun kaynaşin, ve ikizler bebesi yapin. muhammed ikizler
burcudur yani MuhaMMed de üc tane mim vardir yani M harfi latince ikizi
temsilm eder ve yine MeryeM de iki tne M var yani onda ikizler burcu
vardir yani Yine HAVVA da iki tane V veya Hawa yazarsak oda teers ikiz
demekdir. ve ziya güneşimizin parcacigidir yani partiküllerirdir. yani
foton enerjisi.Radyoaktivite
α (Alfa) ışıması: İki
Nötron ve iki protondan meydana gelen, +2 yüklü bir Helyum çekirdeği
yaymaktır. Bu ışıma sonucunda, proton ve nötron sayıları 2'şer birim
azalır. Bu tanecikler +2 yüklü oldukları için elektromanyetik çekime de
yakalanırlar. Bu ışımaların durdurulması çok kolaydır. Örneğin bir
kâğıt yaprak bile yeterli olur.
Peygamberimizin ziyasini devam ettirmesi için güneşimizin alfa işimasi yapmasi gerekir.
ve alfa simgesi budur α
ve bizler muhamedin eeli beyti olarak yani güneşimizin cocuklari olarak
alfa işimasi yapmamiz lazim demekdir bu. ve alfa işimasi demek her
yaptigi işinde alfa hareketi yapmakdir. bunun birkac örnegini
gösteriyorum resimlerimde,
[attachment=74502]
[attachment=74503]
Bu bir alfa oturuşu yani mehdi oturuşu
eger ayak ayak üstüne atarsanz, bu alfa oturuşu demek olmaz yalnişdir o oturuş.
yani fircanizi tutarken serce parmagin arasindan gecirmek ile
yine alfa yansimasi yaparsiniz, yine misvak öyle, bu peygamberin sünneti
ile sabittir, onun yani Muhammed Mustafanin misvak tutuş sistemi bu
şekildedir.yani muhammed hep alfa yansimasi yapmişdir.
[attachment=74504]
[attachment=74505]
demişdık ve böylece sizlere ilk defa kainatın ve güneşin ziyasını bile bizler tarafından yönetilbilcegini bizzat hakkal yakin ögrettik, ve binlerce insan bu oturuşu ve duruşu cok benimsedi, hatta tiryakisi oldu da, artık vazegecemez oldular, ve böylece bu sene sıcak bır yaz gecirdik ziyası bol bol bir yaz gecdi ve artık sonbahara geldik ve ve birkac gün önce kendi aileme ve cocuklarıma tenbihledimki artık sonbahar geldi ve yaprakların sararması ve soguklarin gelmesi için buziyanin azalmasi şart, o yüzden artık ziya hereketi olan alfa oturuşu ve dıger alfa herketlerini terkedın dedim yanıi mehdi oturuşunu şimdilik terkedin dedim ve islamda terki terke diye birşey vardır,
Tasavvufdaki Terki Terk Nedir?
Gecen senelerde yazdik ki güneşimizin ziyasi azalmiş, güneşimiz iki
cihanin güneşi Muhammed Mustafa, güneşimizin ziya yaymasi için alfa
hareketi yapardi, ve onun sünnetiydi diye anlattik. ve ikizler bebesi
dünyada azalmiş, eger böyle olursa güneşimiz söner gider, ve bu yüzden
ikizler bebesi yapin, ve ikizler bebesi icinde, her amelinizde
fiilinizde sözünüzde alfa dalgasi yayin dedik, ve sizlere alfa oturuşu
ve alfa hareketerinden örnekler vermişdik. ve sizleer ne güzel mehdi
askerlerisinizki alfa oturuşu ve herketleri o kadar yayildiki,
elhamdülillah bu sene kadar ziyasi kuvvetli ve sicak bir yaz olmadi ,
hepinize aferin, sizler ne güzel mehdi askerlerisiniz böyle, tamam artik
terki terk etme zamanidir, ve her evden en az bir şahis, artik alfa
hareketi ve oturuşu yapmayi terkediversin, yapmak sünnet ve sevap oldugu
kadar, teketmek de evla ve sünnet ve gerektiginde mucib olandir. artik
bu kadar sicak ve ziya herhalde yeterlidir artik, biraz biraz terkedelim
amma yine garerince kalcak kadar terkedin, tamamen terketmeyin. ve
artik sicaklar biraz biraz bizi terketsin serinlesin ortalik.
Tasavvufdaki Terki Terk Etmek Nedir :
Terketmek mesala Peygamberin abdestli gezme sünnetini aldin tuttun, ve artik o
hale geldinki, abdestsiz adim atmaz oldun, ve sonunda öyle bir noktaya
gelirsin ki, artik o terkettigin abdestsizce gezme olayina tekrar
dönmene, ve abdestsizce gezivermen, senin tekrar abdestli olmayi
terkedivermendir. önce abdestsizligi terketmişdik ve birinci terki
teketmişdik ikinci terk ise o terkettigin şeyi terkedivermendir.
sebebine gelince mesala mevsimler ilkbahar ile başlar ve ilkbaharda
bütün renkler yerini, hayat ve Hay ve diri olan Allahin sifati ile, yeni
bir can bulmak, ve haşrolmak toplanip bir bedene yol almak olan, yeşile
birakir. ve başka renkler terkedilir ve onlarin yerine yeşil tercih
edilir ve ilkbahar olur. sonra ilkbahar biterken bizlerin, yeşil bugday
yerine, sari ermiş bugday için, yine yeşil erik yerine, ermiş erik, yine
ham karpuz yerine, ermiş karpuz için, kirmizi sari ve turuncu rengi
tercih etmemiz lazimdirki, yaz olsun ve yaz mevsiminin rengi kirmizi ve
beyaz ve ateş sarisi ve saridir aydinlikdir yani bütün renkleri bariz
eden aydinlik tercih edilir. ve yaz bitince bu sefer, daha cok sari ve
sararma solma ve ölme, ve kahvrengi tonlari yani, camur rengi tercih
edilir, yani ölüp topraga karişma, hadisesi oldugundan toprak rengi,
yani camur rengi revacdadir, ve diger renkler rengini ölümün rengi
toprak rengine birakir kahverengi ve tonlarina, sonra sonbaharda
bitince, kış gelmesi için, karanlik ve zulümet rengi siyah ve gri tonlar
tecih edilip, bütün renkler renklerini gece rengine birakir kendini, ve
sonbahardan kışa gidecek olanin tercihi, zulum ve karanlik olmalidir,
bunun bir nevi aciklamasini daha önceki sohbetlerde yapmişdik, mesala
kisa bir hatirlatma: dünyada kötüler yok edilip bitirilmez ve winter kış
için gecenin koyu oldugu zaman, ve burclari winter kış burcu olanlara
zamani birakmak için, işde karanlik ve gece yani kötülük bir nevi galip
gelmeye başlar, yaz demek ise iyiler, iman ve müminlerin galip olmasi
demekdir demişdik. ve yunus efendimiz vahdeti vücut seviyesine cikinca o
terkettigi bütün reklerden gecip zulumeti secmek zorunda birakilmiş, ve
hani insan dertlere ve cilelere, kötülerin cilesine ve zararina maruz
kalinca, bende bundan sonra zalim olcan anasina satan,
"bu dünyada deveye dikken insana tiken geciyor" deyip
artik iyi olamanin fayda etmedigini görünce yazdan kişa gecildigini
görünce, bunlardan kurtulmak için bir an sitem edip bende kötü olmk
istiyon denir ya, işde o sitem hali ile yunus efendimiz vaadinden avdet
edip, sözünden cayip "artik bende zulümeti secdim, bende kötü olcan" demiş.
amma yunus baligi zalim olamazki ne kadar sevecen bir balik, ne kadar
dost canlisi bir balik degilmi, ondan kim kötülük beklerki, yunusa kötü
ol deseler ancak belki sadece birazcik ciddi durabilir, yine gülümser
yine sevecendir, o kötü olamazkine, amma demiş Hz Yunus efendimiz
ninovalilara sitem edip bende zalim olcan deveye diken ... demiş yani.
yani ona terki terketmesi ögretilmiş bütün mesela sadece bu. yani sadece
iyiler iyi degildir bazende kötülük iyidir, yani gece hic olmasa hep
gündüz olsa, ne zaman yatip dinlencez, hep yaz olsa suyumuz nerden
gelcek, suyumuzun akip geldigi daglara kar nasil yagcak degilmi, bu
dünyanin carki nasil döncek degilmi yani. iyilerinde hayatinda bazen
kötü olabilmesini ögrenmesi lazim, dünya cok cetin. ve yine kötülerinde
hayatta iyilik nasil bir tatdir nasil bir zevkdir, iyilik yaptirilarak,
aynen hz süleymanin şeytanlari dalgic yapip, caliştirarak bir işe
yaramasini ögretmesi, bunun için olup, kötülerede iyilik lokmasi
yedirmekdir yani, iyilligin nasil güzel bir lokma oldugunu onlara da
tatdirmakdir.
VE ARTIK ZiYAYI TERKEDiP YAVAŞ YAVAŞ KÖTÜ VE KARANLIK OLMA ZAMANI
ve bu vakitler dedik önce sünnetler kacmaya başlar amma bu sünnet namazdaki sünnet ammda yapatig iz başka bir sünnet, sonra bir vakit farz kacar, sonra iki vakit, derken birde bakmişsin birkac günlük farz namaz kacmiş, ve taaaki bu eksi -31 olunca, yani 31 tane namaz kacinca, sonbahar girdi demekdir, amma kacdi diye öyle birakamayip, ardina kaza etmek lazimdir.
ve böylce size yerden semayi yönetme yöntemlerinden birini dah ögrettik, yine sonbaharda gündüzlerin kisalmasi ve gecelerin uzamasi lazim ve bunun için yine kainati semayi yönetip
bunu yapmak lazimdir dedik ve ögrettikki bu nasil yapilir:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyli, innel hasenâti yuzhibnes seyyiât, zâlike zikre liz zâkirîn.
Meali:
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu da Zikri bilen, ve bazi Zikir edenlerin, başka bir türlü zikiridir.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
Karanlik ve geceyi ileri kaktirmak, ve gecelerin uzamasini saglamak veya gündüz veya aydinligi ileri kakdirmak, ve gündüzlerin uzamasini saglamak, hakkindaki bizzat yaşanmiş bir hadis ve hadisemiz için yapilan bir zikir ve ilim, ve erbabina münhasirdir sadece, bu hediyem.
ve bunun için sadece tarikimiza mensup olanlardan bu dereceya cikmiş sofilerim, günler dönünce yani 21 hazirandan sonra, iki güne bir, veya haftada bir, onlara ilham ile bildirilince, günlerden sonbahar ve gecelerin uzamasi için, sabah namazlarini en son vaktinden kilmaya başlarki, işde sabah namazi ile, karanligi itip güne dayar, ve güneşin dogdugu vakit olan işrak vaktini ittirip kakdirmiş olur, yani sadece bizim tarikimiza münhasiran, ve belli vakitlerde uygulanmasi gereken bir kuraldir. yani ne diyor ayette tarafeyn diyor, yani iki sinirda da diyor, yani sinir ne, sabah namazinin son vakti gecenin siniri, ve eger gecenin sinirini biraz acarsak daha ileri gitmiş olmazmi, yine eger günler uzayacaksa, o zaman 21 aralikdan itibaren, bir kac günde bir, veya haftda bir, bu sefer tarafeynin akşam tarafi olan akşam namazina varanyer olan ikindi namazi son vakte birakilirki, gündüz geceyi ve akşami ileri kakdirsin. peki bunun delili nerde, bizim yapavcagimiza dair bir delil varmi derseniz, evet var, o da var, yine zikiri raşidi evradindaki bir zikir olan, bize münhasir bir hikmettirki bu
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb.
Meali :
Geceyi uzatırsın, gündüzün bir kısmı gece olur. Gündüzü uzatırsın, gecenin bir kısmı gündüz olur. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü izhar edersin ve dilediğini sayısız rızıklandırırsın sen.
ALİ İMRAN-27 ayet
diyecekler ki yine bu ayette bunu Allah yapar demiyormu diyecekler.
Lan dangil, isa Allahmiydida ölüden diri cikariyordu demek yokmu, ahmak, sen bunu duymadinmi, isa ölüleri iznimle diriltirdi demiyormu Allah :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي وَتُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالأَبْرَصَ بِإِذْنِي وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوتَى بِإِذْنِي
ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî.
MAİDE Suresi 110. ayetten pasaj
öyleyse ölüleri dirilten bir insan varsa, geceyi gündüze, gündüzü geceye sokan bir adamda vardir, o mehdidir.
--------
Ve bizde dünyaya gelmek şerefine erdigimize göre, bu teppichde bir musterde (desen de) biz yapacagiz, amma isterizki bu muster (desen) digerlerine örnek olsun, ve yukarlarda tekrar edilcek bir muster olsun, ve bunun için dedikki :
"River" Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)
yukardaki söze açıklama : muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlıaraba gibidir, o yüzden Raşidi tarikatını kuruyorum, seven ardımıza takılsın. dedik
طَرِيقَاتِ رَاشِدِي Raşidi Tarikatı - Raşidin Yolu - Raşidin Çizdiği Yol - Nedir ? Kurucusu Kimdir - Edeb Ve Adablari Nelerdir?
Raşidi Tarikatı Kurucusu Kimdir : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca
Kurucunun Kisa biyografisi : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca Kimdir? Biyografisi
isim : Raşit Tunca
Göbek ismi : Selim
Soy Lakabı : Haceliler
Nickname : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Baba ismi : Mustafa
Anne ismi : Rabia
Dogum : 1970 Başağaç
Eğitim:
ilkokul : 1976 -1981 Başağaç
Ortaokul Lise : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi
13.06.1988 de 8.25 Diploma notu iyi derece ile Mezun oldu.
Yüksek Okul Üniversite : 1988 -1989 AÜHF - AYO
1989 da üniversiteyi 2. dönem sonunda yarım bırakıp terketti, ve 1989 yazında Avusturya ya Seyahati.
Mesleki Eğitim : Elektrik Teknisyenliği EBT ve EIT Sigmundsherberg Austria
Lehrabschlussprüfung : Elektrobetriebstechniker 25.01.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung : Elektroinstallationstechniker 24.06.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Stockerau f Elektrotechnik
Öksüz:
1988 de Babasının vefatı
Ankara:
Yüksek Okul Eğitimi için Ankaraya gitdi. ilk defa bir akrabasının yanında Keçiören gazino durağı ile şose durağı arasında bir apartmen de ~ 3 - 4 hafta kaldı.
Sonra paralı özel yurt 'RESA' yurdunda Ulusda kaldı.
Daha Sonra Balgat taki Devlet Paralı Yurdunda kaldı.
Aile:
1990 senesi sonunda Evlendi.
2 Tane Çocuğu var biri Oğlan biriside Kız.
HAC ve UMRE :
1997 de Hac ve Umre ziyaretini Annesiyle birlikte Yaptı.
Dini ve Tasavvufi Hayat:
1991 senesinde Tarikatı Burhamiye ye intisab etti.
1992 de Nakşebend Tarikatına intisab etti.
~ 2003 -2004 arasinda Dusukiye Tarikatına intisab etti.
Halen Tasavvuf Yolunda "Only" Devam ediyordu ki sonudna bir yol (Tarik) olmanin, yol çizmenin önemini farketi ve, Raşidin kendi gittiği ve Çizdiği Yol olan, Raşidin Yolunu, Raşidi Tarikatını kurmaya karar verdi. Senelerden 2016 aylardan Ağustos.
Avusturya:
1989 da Avusturya Taş ocağında işci oldu (Wiener Baustof Werke).
Daha Sonra Firmasi iki defa el degiştirdi Poschacher Natursteinwerk oldu.
daha sonra Taş ocağından Çıkışını aldı.
Iki defa, yaklaşık altışar ay Büyük Kasap " Gresinger"de çalıştı.
Mesleki Eğitim yaptı ( Ausbildung Elektrobetriebstechniker) mezun oldu ve sonrada "Installationstechniker" sınavına girdi ve kazandı mezun oldu.
Liesing Firmalarda Elektrik Teknisyeni olarak çalışdı.
Tarikatin Özelliği : Mevsim Tarikati yani günlerin, aylarin, gecelerin, gündüzlerin, nurun, ve ziyanin, ve mevsimlerin devaren ettirilmesini talim eden, bir yol ve tarik ve usul.
Kuruluş Sebebi ve Prensibi :
"River" Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)
yukardaki söze açıklama : muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlı araba gibidir, o yüzden raşidi tarikatını kuruyorum seven ardımıza takılsın.
Raşit - Raşid - RAŞiD - رَاشِدٌ isminin anlamı : رَاشِدٌ Raşit Raşid RAŞiD
Anlamları:
1. Doğru yola giden
2. Akıllı
3. irşad edip öğreten
4. Öğretmen
5. Baş Öğretmen
6 . Öğreten eğiten Allah
7. Öğretmen olan Allah
8. Olgun , Kemaline Ermiş ,Yetişkin, genc delikanli
MÜRŞiD : Egitici ,şeyh, mürebbi ,terbiyet edici, ögretici, ögretmen, Baş Öğretmen.
Raşidi Tarikatının Amacı ve Gayesi :
Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen bilip yaşadiklarini, bir cemaate ve gruba ögretip, misyonunun, (Level in) ondan sonrada devam ettirilmesi.
Esteuzubillah
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Esteuzubillah
Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.
Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
CASİYE Suresi 13. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.
Meali : Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.
Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen, insanoglunun yerüyünden kainati idare edebilcek bir güce sahip oldugunu bilip, ve bu konuda bazi tatbikler yapinca, ve bunu devam ettirecek, ve ilerde dahada geliştirebilcek kivamda, yol arkdaşlari, tarik mensublari aramasi, ve bildiklerini, yetenekli ve ögrenip yaşamak isteyenlere anlatma istegi ve gayesi sebebiyle kuruldu. ve amaci ve gayesi sadece, insanin, yeryüzünün ve kainatin halifesi oldugunu bizzat, hakkal yakin insanlara ögretmek.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.
Ve muhakkak ki "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsam mutlaka, "Allah" derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.
ANKEBUT Suresi 61. ayet
![[Resim: 14729536866241.png]](https://image.1trk.net/uploads/14729536866241.png)
Zikr - Zikir Nedir? - Zikir Çeşitleri - Zikir Hakkında Ayetler Hadisler - Zikir ile ilgili Sorular Cevaplar - Tasavvufda Zikir ve Adabi - Kuran Zikirdir -Kuran ile Zikretmek - Zikri Raşidi Evradı
Sözlük anlamı itibariyle ZiKiR:
Zikir, hatırlamak, anmak demektir, bir şeyi telaffuz etme, istenilen şeyin zihne döndürülmesi, bildiğimiz şeyleri akılda sürekli tutmaya zikir denir.
Bir başka ifadeyle, unutulmuş bir şeyin yeniden hatırlanması ya da
hâfızadakinin unutulmamak üzere sürekli canlı tutulmasına zikir denilir.
islami
literatürde ise Kavram olarak ‘zikir’: Allah’ı anmak üzere söylenmesi
ve yapılması tavsiye edilen, sözlü ve ameli eylemleri kapsayan
davranışların tümüdür.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
الَّذِينَ آمَنُواْ وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكْرِ اللّهِ أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ
Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb.
Meali:
Öyleki iman edenler gönülleri Allah'ın zikriyle doygunlugea erenlerdir sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla gidalanir ve doyar, yani huzur bulur.
RA'D Suresi 28. ayet
Zikir, şükür kavramında olduğu gibi hem dil, hem kalb ve hem de bedenen yani amellerle olmalıdır.
1- Dil ile zikir : Allah'ı isimleriyle anmak, hamd etmek, tesbih etmek, Kur'an okumak, Kur’ân’ı dinlemek ve dua etmektir. Dil ile yapılan zikir, kalbi
zikre yol açmalıdır.
2- Kalb ile zikir : Kalbi zikir, bedenin zikrine yani ameli zikre zemin hazırlamalıdır. Ameli zikirden kastımız, Allah’ın yapmamızı istediği kulluk vazifeleri, bir
başka ifadeyle ibadetlerdir. Kalb ile zikir, Allah'ı gönülden anmaktır. Bu da üç çeşittir : a) Allah'ın varlığına delalet eden delilleri düşünmek, O'nun isim ve sıfatlarını
tefekkür etmektir. Allah'ın varlığına delalet eden deliller, başta Kur’ân ayetleri ve kâinattır. Kur’ân’da ve kâinatta yer alan ayetlerin tümünde, Yüce Yaratıcıya götüren, O’nun
varlık ve birliğini haykıran, kuvvet ve kudretini gözler önüne seren sayısız alamet ve deliller mevcuttur. b) İlahi hükümleri yani Allah'ın emir ve yasaklarını ve kulluk
görevlerimizi ve bunlarla ilgili delilleri düşünmek. Yani bir gönül ve vicdan muhasebesi yapmak gerekir. Ne ile mükellefim, neyi ne kadar yapmam gerekir? İlahi teklifler benim
için ne ifade ediyor? Sorularının cevaplarına kafa yormak… c) Benliğimizdeki ve evrendeki varlıkları ve bunların sırlarını tefekkür ederek, her zerrenin, "yücelikler âlemi”ne ve
Allah'ı gereği gibi bilmeye götüren birer ayna olduğunu görmek, idrak etmektir. Böyle bir zikirden alınacak zevkin bir göz açıp kapamak kadar olan zamanı bile cihanlar değer.
İşte bu noktada insan kendinden ve âlemden geçer25.
3- Bedeni zikir : Salat yani namaz bedeni zikirdir ve namazda dört unsur ayakda durmak, egilmek ve, secde etmek ve sonundada oturmak zikir diye ögretilip talim ettiriliyor öyleyse, eger allah için ayakda durulursa bu da bir zikirdir, yine allah için egilinirse bu da zikirdir yine,....
Kuran arapcadir, ve arapca öyle bir dil ki, her kelimenin onlarca ayri manasi vardir. bu başka dillerde, birkac manali kelimelerin sayisi, birkac kelimeyi gecmezken, arapcanin tamami böyle kelimelerden oluşur.
mesela:1. kelimemiz
Fetaha: Acmak
Miftah: anahtar
Faatih :fetheden
yani mastar bir kelimenin harflerinin yerininin, bir veya birkac kac harf degişikligi sonucu onlarca cok farkli bir manaya bakmasi, ve bu yüzden işde, şiir ve notalarda arapcadan türetilir yani edebiyataki aruz vezni denilen failatun failatun kalibi ve ilham melegi hep arapca ilham verir.
yani işde notalar ve müsikide, işde deveniin yürüyüşünü ele alan, bu aruz vezni kalibi, yani yani mesela 9 tane Asli rakami mesala 8 li kombinasyonlar halinde yazmak demek gibi, evir cevir başka bir sayi meydana geldigi gibi, arapcada ana master kelimenin harflerinin yerini degiştirdikce, veya bir kac tamlama harfleri ekledikce, cok degişik manalr oldugu gibi, ayni manayi ses frekansi olarak ele aldigmizda, belli bir frekansi temsil ediyor her kelime. ve öyle olunca, arapcanin eskiden rakamalardan oluşdugu tezide dogru, ve ebced hesabi demek de işde, keilmelerin temsil ettikleri rakami, yani frekans baazinda harfleri yazmak gibi. ve bütün arapca o zaman rakmalardan oluşunca, Rakamalar ise Toplam 9 rakam ve bir de SIFIRDAn oluşduguguna göre diger rakmlar sadece onun katlari ve kombinasyonlari halinde ve sifirla birlikte 10 rakam eder, ve bu, ona rakamin degişik şekildeki kombinaysonlari arapcanin temel yapisi, ve öyle olunca
her kelimenin bir rakamsal degeri olunca, o rakamsal degeri onun frekans araligini temsil ediyor, ve öylce olunca, mesala "2845" yazinca bu bir arapca kelimeyi temsil ediyor olur, gavur bunu elektrik ve fizige uygulayinca, bunun kehrwertini almak için işde 1/xxx saysi ile carpinca onun frekansinin ZIDDINI bulmuş oluyor ve sen allahim ver deyince o kehr wertini ceviriyor ve verme oluyor yani,
Hz Alinin " Ben Allahi, her istedigimi vermemesinde bildim" dedigi rivayet oluyor, halbuki vermeyen Allah mi yahut, o gün bizden daha üstün bir bilgi ve güce sahip olan cin ve şeytan hizbinin onun söylediklerinin kehrwertini alarak, onun duasina engel olmalari mi idi tefekkür etmek lazim. bu gün ise insan şeytanlar, şeytan askeri gavurlar ve deccal askerleride bu işlemi yapiyorlar artik.
ve notalar yükseldigi gibi, birde geri iner, yani notanin kehrwerti onun inişi oluyor, yüksek perdeden bir ses alt tonlara inerken ters gidiyor demek olur, ve böylece senin duandaki veya kurandki ayetin belli bir frekansi yani ürettigi elektrik var, ve bunu sen zikir diye okuyunca beynin elektrik üretip, o frekansi yayiyor, ve o zaman o yayilma ile ses, uzayda elektron yayilimina ugruyor. ve elektrik denen enerjinin oluşumunun temel yapisi ve prensibi, bir maddeden diger maddeye dönüşüm olan eleketronlarin bir maddeden diger madeye dogru akarkenki cikardiklari, yada yaydiklara frekansa biz elekrtik diyoruz, yani "elektron akimina" eleketrik diyoruz. ve öyleki bilim adamlari bunu haala keşfedememişler, yani ses ile elektrik üretilebilcegini bilmiyorlar, halbuki ses frekansida, yine ses denen bir dalganin yani yine elktronlarin yayilimi demek. eger o dalganin yayilimini enerjiye dönüştüren bir aygit icad olursa, şarki söyleyen bir kadin, veya zikir ceken bir adam ve öten bir kuş da elektrik üretecekdir . ve hatta öyleki ebced degerleri kullanilarak istenilen bir rakamdaki bir kelimenin tekrari, yani cokca zikir edilmesi ile, o vollttaki elektrik üretilebilir, yani Allahin ismlerinin ebced degeri bu yüzdendir, amma bu mehdi sayesinde keşfedilcek, ve esmanin ve kuranin zikir olma sebebi keşfedilmiş olcak,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
Kitâbun enzelnâhu ileyke mubârakun li yeddebberû âyâtihî ve li yetezekkere ulûl elbâb.
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
"Bu Mübarek Kitabı sana indirdik, onun âyetlerini ulûl’elbab (Yani bu ilmi bilenler) onu tezekkür ederek (zikrederek) kafirlere veya düşmanlarina karşi tedbir alsınlar diye. "
SAD Suresi 29. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyli, innel hasenâti yuzhibnes seyyiât, zâlike zikre liz zâkirîn.
Meali:
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu da Zikri bilen, ve bazi Zikir edenlerin, başka bir türlü zikiridir.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
Raşidi Tarikatının Zikir ve Evradi Varmidir Nerden Temin Edebiliriz?
RAŞiD'iN ZiKiR EVRADI PRO8-4 KiTABINI iNDiR
PRO8-5 Cikdi fakat henüz ekliyemedik daha
Güncel yeni versionlar için Downloden bölümümüz arada sirda ziyaret edin oradan hem okuyabilir, hem indirebilirsiniz
https://rasittuncakitaplari.com/
Evradimizdaki Dualarin okuma süresini 2 Saat ile 1,5 Saat Arasina düşürebilenler her gün „Silsileyi Kasr“a Fatiha Ismarlarlar.
Silsileyi Kasr Budur
1.) 7 Fatiha 13 ihlas okunur ve Mehdiye ve Ehline Ashabina ve Cemaatine, Sevdiklerine, Sevenlerine Hediye Edilir.
2.) Bu Tarikatin Piirinin Ruhaniyetine 3 ihlas 1 Fatiha
3.) Okuyan kimse Kendi Ruhaniyetine 13 ihlas 7 Fatiha
4.) Evliysek Çocuklarimiz varsa herbirine kücükden büyüge dogru 3 ihlas 1 Fatiha
5.) Eşimize Hanımımıza 3 ihlas 1 Fatiha
6.) Kücükden büyüge dogru Kardeşlerimize 3 ihlas 1 Fatiha (sadece hayatta olan kardeşlerimize okunur)
7.) Annemize 3 ihlas 1 Fatiha
8.) Babamiza 3 ihlas 1 Fatiha
9.) Babannemize 3 ihlas 1 Fatiha (zamanimiz yoksa okunmaz)
10.) Babamizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
11.) Aneannemize 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
12.) Annemizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
13.) Hz. Hüseyin Efendimize 3 ihlas 1 Fatiha
14.) Hz. Ali Efendimize 3 ihlas 1 Fatiha
15.) Peygemberimiz Muhammed Mustafa için 13 ihlas 7 Fatiha
Bu Dualarin okuma süresini 1,5 Saat ile 1 Saat Arasina düşürebilenler her gün „Silsileyi Kasr“ okumayi birakir “Silsileyi Kebir” e Fatiha Ismarlarlar.
Silsileyi Kebir Budur
1.) 7 Fatiha 13 ihlas okunur ve Mehdiye ve Ehline Ashabina ve Cemaatine, Sevdiklerine, Sevenlerine Hediye Edilir.
2.) Bu Tarikatin Piirinin Ruhaniyetine 3 ihlas 1 Fatiha
3.) Okuyan kimse Kendi Ruhaniyetine 13 ihlas 7 Fatiha
4.) Evliysek Çocuklarimiz varsa herbirine kücükden büyüge dogru 3 ihlas 1 Fatiha
5.) Eşimize Hanımımıza 3 ihlas 1 Fatiha
6.) Kücükden büyüge dogru Kardeşlerimize 3 ihlas 1 Fatiha (sadece hayatta olan kardeşlerimize okunur)
7.) Annemize 3 ihlas 1 Fatiha
8.) Babamiza 3 ihlas 1 Fatiha
9.) Babannemize 3 ihlas 1 Fatiha
10.) Babamizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha
11.) Aneannemize 3 ihlas 1 Fatiha
12.) Annemizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha
13.) Ali Zeynel Abidin 3 ihlas 1 Fatiha
14.) Seyyidatina Zeynep 3 ihlas 1 Fatiha
15.) Hz. Hüseyin 13 ihlas 7 Fatiha
16.) Hz. Hasan 3 ihlas 1 Fatiha
17.) Hz. Fatimatüz Zehra 3 ihlas 1 Fatiha
18.) Hz. Ali Efendimize 13 ihlas 7 Fatiha
19.) Hz. Osman 3 ihlas 1 Fatiha
20.) Hz. Ömer 3 ihlas 1 Fatiha
21.) Hz. Ebu Bekr 3 ihlas 1 Fatiha
22.) Peygemberimiz Muhammed Mustafa için 13 ihlas 7 Fatiha
23.) Hz.Süleyman 3 ihlas 1 Fatiha
24.) Hz. Hacer 3 ihlas 1 Fatiha
25.) Hz. Yahya 3 ihlas 1 Fatiha
26.) Hz. Yunus 3 ihlas 1 Fatiha
27.) Hz. Mikail 13 ihlas 7 Fatiha
Dikkat: 25. -26. -27. - ye sadece Cumalari okunur
Senede 1 Defada “Silsileyi Üla” ya Fatiha Ismarlarlar.
“Silsileyi Üla” yi Tespit Etmek için
“Silsileyi Üla” yi Tespit Etmek için Ailecek bir yerde Toplanilir.
1Kalem ve kağıt alıp yazmaya başlanir.
Evimizin Sag Tarafina dogru gidince en yakindaki “ Hasan veya Hüseyin” den kim varsa o Hasansa bizim üst kolumuz peygamberimizin “şerifler” kolundaniz ve birinci isim o yazilir, Hüseyinse seyidlerdeniz, sonra saga veya sol tarafda Hüseyin aranir en yakin hüseyin sagdami soldami ve bunlarin akrabalik dereceleri, Annemiz tarafindansa Anne tarafindan o kola bagliyiz, Baba tarafindan akrabimiz iseler Baba tarafindan o kola bagliyiz demekdir. Ve böylce ilk yön tespit edilmiş olur. Sonra evimizin arka tarafina dogru ilk peygamber isimli kimse kimdir, hangi peygamberin kolundaniz o tespit edilir ve o isim yazilir,
Liste böylece şöyle olmalidir ilk önce evimizin sol tarafina dogru annemiz tarafindan akrabimiz olan en yakin eve, uzaga dogru devam edilir hatta bu başka şehire kadar olabilir “Hasan, Hüseyin, Fatma, Ali, Osman, Ömer, Bekir, Ayşe, Hatice, Zeynep” aranir, ve ashabin isimlerinden olan kimseler olabilir, amma bu kimseler sadece anne tarafindan dedemizin babasina kadar akraba olanlar olcak. Sonra sag tarafa dogru ayni işlem saga dogru bu sefer baba tarafindan akrabalar yazilir. Sonra evimizin arkasindaki komşularimizdan başlayip arkadan sagdan sola dogru gidip sonra tekrar bize dönüp glecek bir daire halinde bütün akraba olan olmayan tanidigimiz peygamber isimli tanidiklarimizin isimleri not edilir. İlk önce direk arkaya dogru düz cizgi gidilir iki tane ayni isim olanlar ilk yakindaki ele alinir, ikinci ayni isme varinca ordan artik sola dogru dönme noktasina geldigimizi bildirir, bu sadace yaşadigimiz köy veya şehir icinde tespit edilir dişari cikilmaz yani peygamber isimlilerde.
Bu not etiklerimiz de cift isimliler en yakin komşumuz olanlar ele alinarak düzletilir, ve bu bizim “silsileyi ÜLA” mizdir.
Vaktin müsait oldugu bir zamanda, senede bir defa bu silsileye 3 ihlas 1 fatiha veya 3 fatiha 7 ihlas hediye edilir.
5.SINIF SOFiLER
“Hizbül Kebir” i “Yaz ve ilkbahar” mevsiminde sabahleyin ikindiye kadar okur. ikindiden sonra “Hizbül Kasr” veya “Hizbül S-Kasr” okur.
Kış ve sonbahar mevsiminde tersini yapar sabah “Hizbül Kasr” veya “Hizbül S-Kasr” okur ikindiden sonrada “Hizbül Kebir” i okur.
Hizbül Kebir Nedir: Yukarda yazdigimiz kirmizi ile yazili 1 ile 112 (1 den 112 ye kadar 112 dahil)Rakamli dualarin tamami.
Hizbül Kasr Nedir: 1 ile 16 (1 den 16 ya kadar 16 dahil) vesonunada 111 ve 112 Rakamli dualarin Tamami.
Hizbul S-Kasr Nedir: Hizbul kasr okuyanlarda zamandan tasarruf etmek için istiaze duasi dışındaki bütün zikirler gerekirse sadece (10 ar Defa okunur ve 10 lu okunanlarda sadece 3 defa okunarak Hizbul S-Kasr olur.
Mevsim Tesbihi çekme makamına çıkarılmış sofilere o makam manen ilham yoluyla bildirilir ve günlük zikrini baştan 17 ve 18 e kadar yani Es elüke Duasına kadar 17.18 dahil okuduktan hemen sonra
Yağmur veya kar yağması için:
Ağzının genişliği, Dibinin Derinliğinden, Geniş Olan Bir Tasdan, Yazları , ilkbaharları ve sonbaharları saf berrak soğuk 3 yudum su içer, Sonbahar ve Kışları süt içer, Herzaman hergün değil, sadece ona içmesi için ilham geldiği günler içer, Tasın ağzında herzaman 1Parmak boşluk bırakılır. Su içerken 4/4 saf sade menba suyu kat, Süt içerken 3/4 Süt 1/4 Soğuk Saf Su ve yeterince Şeker, ve 1 mini damla mis Kat öyle iç.
Güneş doğması için: ilham geldiği günler zikrin tamami okunup bitirilesiye ve zikir bittikden 45 dakika sonrasına kadar mecbur olmadıkca su, süt, cay,… benzeri içecek içilmez, ve zikrin harareti ile icimizdeki kainatin ısınması ve güneşimizin doğması sağlanır.
Tas: küçük komposto, sütlaç tası veya ayetel kürsi yazılı zemzem tası.
Su veya Süt : Vücut sıcaklığından soğuk olacak.
TESBiH ADABI
AÇIKLAMA : Sofinin, aynen hat yazmaya başlayan birisinin, önce hat kalemi acmasini, yapmasini ögrendigi gibi, sofi kendi zikir tesbihini kendisi yapar.
3 Çeşit tesbih modeli vardir. 1.siniflar ve acemiler için kolay tesbih. 2.sinif ve üstü için cift kadranli tesbih. 3.sinif ve üstü için, mevsimin ve havanin durumunun rengine uygun, renkli cift kadranli mevsim tesbihi.(siyah, kar beyaz, yeşil, bordo kirmizi, kahve veya sari, saydam su rengi, ve çamur rengi,...)
ZiKiR TESBiHi RESiMLERi
[attachment=74497]
[attachment=74498]
[attachment=74499]
[attachment=74500]
[attachment=74501]
Yaz mevsimi için Bordo kirmizi ve beyaz ayracli, veya koyu kirmizi ve beyaz va sari sarikli tesbih
Sonbahar için koyu sari turuncu veya kahvrenegi üzre beyaz ayracli ve beyaz sarikli.
İlkbahar için yeşil beyaz ve kirmizi sarikli tesbih.
Kış için siyah üzre Bordo kirmizi ayracli ve yeşil sarikli.
Zemheri için beyaz üzre türkis ayracli veya caribic mavi ve caribic mavi sarikli.
Yagmur için saydam üzre kirmizi ayracli koyu mavi sarikli.
9. SINIF SOFiLER
Allah Zikiri günde bir defa olmak üzere, 6666 defa Allah zikredilir.
Burasi Güneş Makamidir. izinsiz cekmeyiniz. Günde sadece “hizbul kasr” ve “6666” Allah zikiri cekilir.
10 ve 11. SINIF SOFiLER
Mevsim tesbihi talim edilir ve muhtarlar başkanlar kaymakamlar valiler tayin edilir. (bunlar manevileri) sonra “onlarin hatrina güneş dogar yagmur yagar kar yagar” hadisine devam edilip mutmain oluncaya kadar talim edilir. ve deneme yaptirtilir.
Bu sofiler manen ilham yoluyla bilirler bu makamda olduklarini.
13. SINIF SOFiLER
Her bölgede bir tane güneş makamina birisi tayin edilir ve onlara güneş nasil dogar yagmur nasil yagar mikail iliminin birinci bölümü talim ettirilir. Ve birer tanede yardimci tayin edilirki, o hasta olunca digeri görevi devam ettirsin.
15.SINIF SOFiLER
Zamanin hakimi olmak ögretilir, ve zaman nasil geriye alinir, ve nasil ileriye alinir ögretilir.
16.SINIF SOFiLER
Muhammed dediki "iki günü birbirine eş olan zarardadir."
şeytan ve deccal aleyhillane hic boş durmuyorlar, hergün bize karşi yeni bir silah üretiyorla, ve bizimde onlarla savaşacak yeni silahlara ihtiyacimiz var, allah bize, o gün hangi silahi ikram ederse, onu alip zikir corbamiza katmak zorundayiz, yoksa onlarla savaşamayip yenik düşeriz.
ve yine bize varid olduki yine, yeni bir silah kuşanmamiz lazim, cünkü dedikya kafir deccal frekans ile oynuyor, ve bizim yazdigimiz bu dualarinda kehrwertini aliyor, ve mesala duamaizin başinda, "onlar namazlarini muhafaza ederler" diye zikrediyozki, biz de o ayette gecen o nlar zümresini kaitilipda nerde olursak olalim namazimizi kilip kacirmayalim istiyoruz, ve kafir ise, ben bunu zikredip cekdikce, o da onu ters ceviriyor ve oluyormu sana "onlar namzlarini kacirirlar" ve o zaman bir de bakmişin öglen namazi calinmiş, ucmuş bilme ertesi gün sabah gitmiş, veya hakeza hakeza, siz anlyin artik, yine biz "ya halim ya selim" cekiyoz yani sakin olabilmek için, ve o da onu ceviriyor ve bize bir hiddet geliyor, ve yanardag gibi yeri gögü püskürüyoz, yani zor azizim, bu kafirlerle mücadele zor, silah lazim, ve yine varid olan silah ise, tam olarak bende henüz kullanmasini tam bilmiyon amma, o şu ki :
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bir gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin."
"Allahım, şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, 'Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."
(Hadis-i Şerif )
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَمْحُو اللّهُ مَا يَشَاء وَيُثْبِتُ وَعِندَهُ أُمُّ الْكِتَابِ
Yemhûllâhu mâ yeşâu ve yusbit(yusbitu), ve indehu ummul kitâb.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allah, dilediği şeyi siler, yok eder (mahveder) ve (dilediği şeyi) sabit kılar ve ümmülkitap (ana kitap), O'nun indindedir (nezdindedir).
(Sadakallahul Aziym RA'D Suresi 39. ayet )
ve saliklarimiz yol tarikatimiza tabi olan, yol arkadaşlarimiz, bizim yolumuzda, şu an durdugumuz yer olan yere gelince, belalar musibetler etraflarını sarınca, ve atıkları her ok kendinizi vurar olunca, ve hatta elinde tuttugun senin olan bir bicak bile seni kesmeye yeltenince, anlaki buraya ayak bastin, ve Allah bize burada bu silahi gönderdi ki henüz bende tam manasi ila kullanmiyorum, amma kullanim talimatnamesi şu olaki, biz o duanin sadece
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim."
kismini tekar edecegiz, amma allahu alem tam sayisina ulaşmadim henüz, ne zaman bu kalkan işe yarar denemem lazim, ve 41 defada karar kilmak istiyorum amma,
henüz belli degil.
işde bu ayeti okurken öyle tefkkür edesin ki ey salik, ey yolcu:
Allahdan gayri bir mevcudat yokdur öyle olunca o sana hişimlanan bicak da allah var ancak o bicak bir sükastci şeytan veya cin veya deccal askerinin eline gecmiş (amma gercekden leinde amma frekansi elinde) ve onunla sana karşi savaşiyorlar, ve sen o bicagi, o esir edilmiş halden kurtarip senin safina gecmesi için de ki işde :
Ey yüce Rab "Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim." ve şu an sen bana hişimlanan bir bicak oldun, cünkü kainatta sendan başka bir mevcudat yok ise, öyleyse o senin hişimlanan bicak oldugun halindende, senden, sana yüce rabbe siginirim, senin o bicagin veya frekansin esir edilmemiş ele gecmemiş, ve galip olan Allah haline iltica edip siginirim diye tefekkür et. ve bu yukardaki duayi günde 41 defa okuamaya devam et. dedimya sayida degişiklik olabilir henüz tam testden gecmedi daha.
Dua bu, ve bu dereceye erenler için 16.SINIF SOFiLER icindir
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim." (41 defa Haricen okuncak)
17.SINIF SOFiLER
Deprem ögeretilirki ve Mikail aleyhisselamin ikinci kisim görevleri talim edilir ve deprem nasil olur nasil yapilir ögretilir.
19.SINIF SOFiLERE
Hizir makami ögretilip talim ettirilir ve tarikatin pirini, olay vuku bulunca aramasi talim edilir. Bizatihi onunla (tarikatin piiri ile) kelam etmesi lazim geldigi ögeretilir ve kimler o göreve (HIZIRLIK makamina )secildi liste tutulur.
21.SINIF SOFiLER
Kiyamet talim ettirilir ve oraya cikan kimseye kilit ve mühür vurulur.
23.SINIF SOFiLER
Mevsimleri Ayarlama görevi talim edilir, ve bu kainatin öyle otamatik pilotta calişmadigi, bizatihi yaşatarak ögretilir, ve bu görevi hak eden tek bir kimseye bu SIR verilir. (veliaht halife)
24.SINIF SOFiLER
Güneşin Çırasının tutuşturulmasi ögretilir.
27. SINIF SOFiLER
Kader bahsi ve SIRAT köprüsü Talim edilir, ve telepati telefonunu kullanmasi talim ettirilir.
28. SINIF
MEVLUD SIRRI talim ettirilir.
---oOo---
Vaazimizi dün keşfettigim bir hikmet olan komik bir nükte ile sonlandiralim.
Mevlana için deniyorki, şebi aruz yani, ölüme giderken dügüne gider gibi gitti. ve ve o yüzden millet böyle bir istek ile dua eder oldular,
benim cocuklugumda ptt bu yukardaki pulu cikarmişdi ve ben o zman anlamamişim, şimdi daha iyi anliyon, cocukken bir pul koleksiyoncusuydum. işde o pul gösteriyorki mevlananin, ölüme dügüne gider gibi gitmesi megerse bu imiş, onun yeni versiyonu, işde dügüne giderken kazta yapip Azraile rastlayacak demek yani, yine birde Allahdan ölüme bayram gider gibi gitme vermesi için dua ednler var, iyi o zaman bayrama giderken yolda azrail caninizi aliverir o zaman, ey mehdi askeri ne istedigini ne dua ettigini iyi bil, etmen gereken dualar kuranda mevcut, sünnetde mevcut, kicindan dua uydurmaya kalkma, bak sonun bu alltaki resimdeki gibi olur sonra, velhasil kelam
--oOo---
Rabbim yolumuzdan gidecek olan Tarikati Raşidi Mensuplarina, Bu Tariki yani bu yolu ve Zikrimizi, Raşidi Zikrini, Erbabina ve müntesiplerimize, hayirli ve mübarek kilsin, "cenneti Adn" i da menzil eylesin, varilcak yer eylesin.
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 21 Eylül Çarşamba
Original Kar © glan
Peygamber Efendimizin Kıssaları
-Hz. Muhammed’in Gülümsemesi-
Bir gün Resulullah (s.a.v) gülümseyerek göğe bakıyordu, bir adam Hz. Muhammed’in gülmesinin sebebini sorunca Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdular: Evet göğe bakıyordum, iki melek, kendi yerinde ibadetle meşgul olan mümin bir kulun gece gündüz yaptığı ibadetlerinin mükafatını yazmaları için yeryüzüne indiler, fakat onu, hasta olduğundan dolayı ibadetgahında bulamayınca göğe çıkıp Hak Teala’ya şöyle arz ettiler: Ey Rabbimiz! Biz o mümin kulun ibadetini yazmak için her zamanki gibi onun ibadetgahına gittik, fakat onu orada bulamadık, hasta yatağına düşmüştü.
ALLAH-u Teala, o meleklerin cevabında şöyle buyurdu: O mümin kul, hasta yatağında olduğu sürece, her gün ibadetgahında olduğu zaman ona yazdığınız her günün sevabı miktarınca ona sevap yazın. Hasta yatağında olduğu müddetçe onun hayır amellerinin mükafatı bana aittir; onun mükafatını ben vereceğim.
-Turfanda Hurma-
Bir gün bir sepet hurma getirip:
Buyur ya Resulullah turfanda hurma, dediler. Peygamberimiz, “Hurmalar oldu mu ki?” diye sordu. Hayır, olmadı; ama bizim bahçemiz sıcak bir dere içinde bu yüzden ilk hurma bizde erişir. Kimse yemeden size getirdik ki en önce siz yiyesiniz turfanda hurmayı. Peygamberimiz uzakta oynayan çocukları gösterdi, “götürün bu turfanda hurmaları şu oynayan çocuklar yesinler. Ben komşularımın yemediğini yemem. Ne zaman komşularımız da hurma yemeye başlarsa işte o zaman ben de gönül rahatlığı içinde hurma yiyebilirim.” buyurdu.
-Mal benim borç Resulullah’ın-
Peygamberimiz yoksullara yardım etmeyi çok severdi. Yine bir gün davet ettiği muhtaçlara önceden hazırladığı yardımı sırayla dağıtmış, alanlar da dağılıp gitmişlerdi ki, tam o sırada bir başka yoksul uzaklardan koşarak gelip kendisine verilecek bir şey kalmadığını anlayınca üzülmüştü. Peygamberimiz üzülen bu yoksula, “Üzülme.” dedi: “Sana da bir çare bulabiliriz.” Bulduğu çareyi de şöyle açıkladı: “Buradan doğruca Medine çarşısına git, ihtiyaçlarını satan dükkanlara gir, ne lazımsa al, sonra da de ki: “Mal benim, borç Resulullah’ındır! Yeter ki çocuklarını sevindir, sen de üzülme!”
Adam ‘Olur mu böyle bir şey?’ demek isteyince, Efendimiz onu dükkanlara doğru yönlendirirken tembihini tekrarladı. “Unutma!” dedi, “Mal benim borç Resulullah’ın, diyeceksin. Mal sana, ödemesi bana ait olacaktır.” buyurdu.
-İki Deve-
Esirlerden Cüveyriyye hatunun babası Haris Bin Ebi Dırar, kızını kurtarmak için birçok deve getirirken, iki deveye kıyamayıp, şehre yakın yerde sakladı. Resulullah'la buluştukta, bunları alıp, "Kızımı bana ver !"dedi.
Resulullah: "Hani, filan yerde sakladığın iki deve?" buyurunca, Haris hayran olup, "Ya Resulallah, benim onları sakladığımı Allah'tan başka bir ferd bilmezdi" deyip, kendisi, iki oğlu ve kavminden nice kimseler imana geldi.
O iki deveyi de getirip verdi. Kızı da imana geldi. Daha sonra da Resululahın hanımı olmakla şereflendi.
-Hz. Peygamberin Devesinin Kaybolması-
Müreysi gazadan dönüşte, bir gece konakladıkları yerde büyük bir fırtına çıktı. Bu fırtına sebebiyle, Resulullahın bindiği deve kayboldu. Zeyd bin Lusayt adlı münafık, Muhammed devesinin nerede olduğunu bilmezken, Rifa'a'nın ölümünü nereden bilir dedikte, Cebrail aleyhisselam gelip, Zeyd'in sözünü ve devenin yerini bildirdi.
Resulullah: "Ben gaybı bilemem, Allah bilir. Lakin Allahü teâlâ bana o münafıkın sözünü ve devenin yerini haber verdi. İşte filan yerdedir ve yuları ağaca takılmıştır" buyurdu.
İşitenler doğru oraya koşup, deveyi buyurulan yerde, buyurulduğu şekilde bulup getirdiler. Zeyd imana geldi
Zımba Nedir - Zımba Hakkında - Zımba Özellikleri Nelerdir
Zımba, kağıtları ince bir metal zımba teli ile birbirine tutturmak için kullanılan bir cihazdır. Zımbalar devlet dairelerinde, ofislerde, evlerde ve okullarda yaygın olarak kullanılmaktadır. “Zımba” kelimesi aslında çeşitli kullanım alanlarına sahiptir. Kağıtları bir araya getirmenin yanı sıra, cerrahi bir yarayı kapatmak için ameliyathanelerde, mobilya sektöründe koltuk yüzü kaplaması yapmak için de kullanılır.
Kağıt zımbasının manuel ve elektrikli olarak iki ayrı türü vardır. Manuel zımbalar elle tutulur, ancak bir masa veya başka bir yüzeye sabitlenmiş olarak kullanılan modelleride vardır. Elektrikli zımba modelleri de vardır. Elektrikli zımbalayıcılar farklı tasarım ve modellerde bulunur. Çok sayıda kağıt yaprağını bir araya getirmekte kullanılır. Bazı elektrikli zımbalayıcılar aynı anda 20 sayfaya kadar işlem yapabilir. Zımba tabancası genellikle daha ağır bir iş için kullanılır ve elde taşınır cihazdır; pnömatik modelleri de vardır.
Zımbayı kim icat etti
Kim tarafından yapıldığı bilinmese de, bilinen ilk zımba 18. yüzyılda Kral Louis XV için Fransa’da yapılmıştır. 19. yüzyılda gittikçe artan kağıt kullanımı, verimli çalışan bir kağıt tutturucuya ihtiyacı arttırmıştır
1866’da George McGill, modern zımbanın öncülü olan küçük, pirinçten yapılma bir kağıt tutturucu için 56.587 sayılı ABD patentini aldı. 1867’de, raptiyeyi kağıda sokmak için bir başka bir 67.665 sayılı ABD patentini aldı. Buluşunu 1876 yılında Pennsylvania Philadelphia’daki Centennial Sergisinde gösterdi ve 1880’lerde birçok çeşitli kağıt tutturucular üzerinde çalışmaya devam etti. 1868 yılında C.H.Gould tarafından İngiltere’de bir zımba teli için bir patent alındı. Ayrıca, 1868 yılında St Louis, MO’lu Albert Kletzker, kağıt zımbalamak için bir cihaz patenti aldı.
1877 yılında Henry R. Heyl, tek bir hamlede zımbalama yapabilen bir cihaz için 195.603 patent numarasıyla patentini aldı. Bu nedenle bazıları onu modern zımbalamanın mucidi olarak görüyorlar.
18 Şubat 1879’da George McGill, ticari olarak başarılı ilk zımba olan “McGill Single-Stroke Staple Press” için 212.316 patent aldı. Cihazın iki buçuk kilo ağırlığında 1/2 inç genişliğinde bir tel zımba ile çalışıyordu.
Ince bir metal tel ile kağıtları tutturan bir makineyi tanımlamak için “Stapler” (Zımbalayıcı) sözcüğünün ilk kullanımı 1901’de American Munsey Dergisinde bir ilanda yer aldı.
1900’lerin başında delikli ve katlanmış kağıtları metalik bir klips olmadan birbirlerine tutturmak için çeşitli cihazlar geliştirildi ve patentlendi.
Modern Zımba
1941’de günümüzde en yaygın olarak kullanılan dört yönlü kağıt zımbası gibi türler geliştirildi.
Modern zımbalar evrim geçirmeye ve kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına adapte olmaya devam ediyor. Örneğin daha zahmetli veya kolay sıkıştırılmış / kullanışlı zımbalayıcılar, kullanıcının uyguladığı güç miktarını azaltmak için farklı kaldıraç verimliliklerini kullanmaktadır. Bu zımbalar, tekrar eden, büyük zımbalama işlerinin rutin olduğu çalışma ortamlarında kullanılmaktadır. Bazı modern masaüstü zımbalayıcıları Flat Clinch teknolojisi kullanmaktadır.
Cerrah Zımba
Cerrahlar, cerrahi zımbaları cildin kapatılması için dikiş yerine veya cerrahi anastomoz sırasında ameliyat sırasında kullanılmaktadır. Bir cerrahi zımba, örs yok olduğundan standart bir zımba benzemez. Cerrahi zımba sıklıkla “M” ye önceden şekillendirilir. Zımbayı deriye bastırarak kola baskı uygulayarak zımba derisini cebe doğru ve ön panonun içine doğru bükerek iki uç neredeyse ortada bir dikdörtgen oluşturacak şekilde buluşsun.
Kolorektal cerrahide bağırsak rezeksiyonlarında zıvana yaygın olarak intraoperatif kullanılır. Çoğu zaman bu zımbalar, zımba yerleştirilirken bağırsakları keser ve aseptik alanı muhafaza eden ayrılmaz bir bıçağa sahiptir. Cerrahi çelikten yapılmış zımba, tipik olarak tek kullanımlık sterilize kartuşlar halinde verilir.
Zımba, kâğıtları bir arada tutmak amacı ile metalden bir tel ile tutturan araç. Birden fazla kâğıt zımbanın arasına yerleştirildikten sonra mekanik basınç uygulandığında mekanizmada bulunan metalik telin iki sivri ucu kâğıtları delerek geçmekte ve alt bölümde eğilerek kapanmaktadır.
İlk zımbalama makinesinin Fransa Kralı 15. Louis’e ait olduğuna inanılır. Ayrıntılı hazırlanmış el yapımı zımba, kraliyet sembolüne sahipti ve mahkeme belgelerinin bir arada tutturulması amacıyla kullanılıyordu.
1868 yılında Charles Gould, dergilere ait sayfaların bir arada tutturulmasını sağlayan bir tel dikicinin İngiltere’de patentini aldı. Patentini aldığı mekanizma, istenen ölçülerde kesilen bir telin açık uçlarının kağıtların üzerinden geçirilmesinin ardından yine aynı uçların katlanması yöntemi ile çalışıyordu. Bu mekanizma, günümüzde kullanılan zımbaların da doğrudan atası olarak gösterilir.
Birleşik Devletler’de yine 1868 yılında Albert Kletzker, bir tür ataç patentini üzerini aldı. Patentte, geniş yapıda tek bir zımba telinin kağıtları bir arada tutması tanımlanıyordu ancak kağıtlardan geçirildikten sonra zımba telinin uçlarının el ile kıvrılması gerekiyordu. 1877 yılında Henry R. Hell‘in üzerine aldığı patentte ise zımba telinin kağıttan geçirilme ve ardından uçlarının kıvrılması işlemini tek bir harekette yapan bir aygıtın tanımı yapılmıştı.
Ticari olarak başarıya ulaşan ilk zımba ise George W. McGill tarafından 1879 yılında üretildi. Her ne kadar her bir zımbalama işi için gereken telin her seferinde teker teker zımba makinesine yerleştirilmesi gerekse de makine, zımba telini kağıtlardan geçirdikten sonra uçlarını kıvırıp tekrar kağıdın içine yerleştiriyordu. Bu mekanizma, günümüz zımbalama makinelerinde halen kullanılmaktadır.
Gün geçtikçe, zımba makineleri üzerinde iyileştirmeler yapılmaya ve birden fazla zımba telinin makine içerisine tek seferde yerleştirilmesine olanak sağlandı. 1930lu yıllarda üreticiler, birbirlerine balıksırtı dizisi şeklinde yapıştırılmış bir dizi zımba telinin yer aldığı zımbalama makinesini piyasaya sürdüler.
Zımbalama makineleri, günümüz ofislerinin vaz geçilmez bir aracı konumunda olmalarına rağmen, çalışanların masalarından sürekli kaybolmayı başarmaları sebebiyle de çalışanlar tarafından pek sevilmezler. Zımbalar ayrıca ameliyat masalarında dikişlerin yerini alan mekanizmalar olarak da kullanılmaktadır.
Zımba tabancası ne için kullanılır?
Zımba tabancaları, mobilyaların döşenmesi, duvar kaplamalarının (tekstil duvar kağıtları, yalıtım malzemeleri, vb.) takılması, kağıt ya da folyoların (posterler) asılması ve yumuşak ağaç ve levhaların (taban panelleri, dolapların sunta arka duvarları, vb.) monte edilmesi gibi, evin içindeki ve çevresindeki bir çok farklı dekorasyon işi için kullanılır.
Delgeç
Delgeç veya Perfaratör, kağıtları dosyalamak için gereken delikleri açan alet. Bir zımbayı andırır. Kağıt Delgi Zımbasının Mucidi Alman girişimci, Friedrich Soennecken icad etmişdir 14 Kasım 1886
Sümela Manastırının Tarihçesi
Sümela manastırı Trabzon bölgesinde bulunan Maçka ilçesinin sınırlarında bulunan Altındere köyünde inşa edilmiştir. Sümela manastırı tarihi eserler konusunda tarihi dokusu ve kendisi hakkında ortaya atılan iddialarla oldukça önemli bir yere sahip olmaktadır.
Bu manastır, kurulduğu dönemden itibaren pek çok Ortodoks Hristiyanın aktif olarak kullandığı bir kilise haline gelmiştir. Bir dağın yüzeyine inşa edilmesiyle zaten yeterince ilginç olan Sümela manastırı, oldukça da geniş bir alanı kaplamıştır. İçerisinde ana kaya kilisesi, mutfak, misafirhane, bir kaç şapel, kütüphane ve öğrenci odaları bulunan manastırın giriş kısmında da bir su kanalı vardır. Manastıra su taşıdığı düşünülen bu yapının bir kısmı zamanla kırılmıştır.
Sümela manastırına nasıl gidilmekteir?
Sümela manastırı zaten turizm açısından oldukça ilgi gören bir yapı olduğundan, özellikle yaz aylarında bölgeye tur şirketleri pek çok yerli yabancı turisti Sümela manastırı turları için getirmektedir. Dağda yolun belli bir kısmı araçlarda çıkıldıktan sonra manastıra yaklaşılan son süreçlerde dağda manastıra giden bir patikadan geçilmekte, son olarak da manastırın girişinde bulunan uzun ve dar basamaklar geçilerek manastırın içine ulaşılmaktadır.
Sümela manastırının geçmişi
Sümela manastırı tarihçesi özetlenirse, kilisenin kurulduktan sonraki 1000 yıllık sürecinde çeşitli iddiaların ortaya atıldığı ancak geçerlilik konusunda hiç bir kesinliğe varılamadığı belirlenmiştir.Bu yapı ilk olarak klasik bir mağara kilisesi şeklinde ortaya çıkartılsa da daha sonrasında manastır formuna doğru yöneltilmiştir.
Karadeniz’de yaşayan Rumların anlatmış oldukları efsaneye göre, Atina asıllı Barnabas ve Sophroinos isimli iki farklı keşiş, rüyalarında içerisinde Meryem Ana’nın bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu Sümela Manastırının yerini bilmeden görmüşlerdir. Sonrasında ikisi de birbirinden habersiz olarak burayı bulmak için yola çıkmış; denizleri aşarak Trabzon’a gelmişlerdir. Burada karşılaşan ikili, birbirlerine gördükleri rüyayı anlatarak Sümela Manastırı’nın inşasına başlamışlardır.
Bununla birlikte yer alan bir başka iddia ise, bu manastırın ilk kurulduğu zamanlarda kilise şeklinde kurulması sebebiyle içerisinde bulunan fresklerde sıklıkla Trabzon imparatoru 3. Alexios’un yer alması, bu kilisenin inşa edilmesi süresince asıl kurucu ismin 3. Alexios olması ihtimalinin üzerinde durulmaktadır.[/font][/size]
Wer ist Başağaçlı Raşit Tunca - Prediger Karoglan ? Biografie
Name : Raşit Tunca
Bauch Name : Selim
Stammnickname : Haceliler
Nickname : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Der Name des Vaters : Mustafa
Name der Mutter : Rabia
Geburt : 1970 Başağaç
Ausbildung :
Grundschule : 1976 -1981 Başağaç
Secondary High School : Secondary High School : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi (Gymnasium Petrinum, um später Priester oder Pfarrer zu werden)
13.06.1988 Abschluss mit einem Durschnitt von 8.25 mit einem guten Erfolg ( in der Türkei gilt ein Schnitt von 9-10 als ausgezeichneter Erfolg und ein Durschnitt von 7-8 als guter Erfolg)
University High School : 1988 -1989 AÜHF - AYO (Ankara Universität, Fakultät für Recht, Gerechtigkeit, High School)
Im Jahr 1989 verließ er die Universität am Ende des 2. Semesters um im Sommer 1989 sein Leben nach Österreich zu verlagern.
Berufliche ausbildung in Österreich : Berufselektrotechniker EBT und EIT Sigmundsherberg in Österreich
Lehrabschlussprüfung: Elektrobetriebstechnik auf 25.01.2006 mit als die bestanden - Landesberufsschul in Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung 2 : Elektroinstallationstechnik auf 24.06.2006 mit als die bestanden - Landesberufsschul nach Stockerau für Elektrotechnik
Ankara:
Reise nach ankara ... . Wohnte für 4 Wochen zum ersten Mal außerhalb von Sandikli bei einem Verwandten in deren Wohnung zwischen der Bushaltestelle
Şose und der Keçiören Casino. Danach habe ich im privaten "RESA"-Studentenheim in Ulus Ankara gelebt und bin zu einem späteren Zeitpunkt
zum staatlich unterstützten Internat in Ankara, Balgat gewechselt.
Familie: Heiratete 1990 und die Familie wuchs um zwei Kinder; einem Jungen und einer Tochter.
Hadsch und Umrah : Hadsch & Umrah fand mit der Mutter im Jahre 1997 statt.
Religiöse und mystische Leben:
1991 Sekte Burhami Tariqat
1992 Sekte Nakşebend Tariqat
~ 2003 -2004 Sekte Dusukiye Tariqat.
Derzeit, als Gründer der "Raşidi Tariqa" Sufi-Sekte dauernd „Alone“ weiter.
Österreich:
Berufsleben startete 1989 in Österreich im Steinbruch "Wiener Baustoff Werke" in Schrems. Das Unternehmen wechselte
zweimal die Hand; zuletzt war es unter der Führung der Familie "Poschacher". Nach der Kündigung
fand zweimal eine Beschäftigung im Fleischverarbeitungsunternehmen "Greisinger" für jeweils 6 Monate statt.
Durch die Änderung meiner beruflichen Interessen, habe ich eine Ausbildung zum "Elektrobetriebstehcniker"
und zum "Elektroinstallationstechniker" absolviert. Das erlernte WIssen wurde im Rahmen von Beschäftigungen
in Leihunternehmen in die Praxis gesetzt. Der letzte Arbeitgeber war die Pilz Teiglingsproduktion in Schrems.
SCHRIFTSTELLER:
Raşit Tunca wandelte seine Predigten zu religiösen Sufi-Themen, die Zikrs, Gebete und Informationen des von ihm gegründeten Rashidi-Ordens, seine Erfahrungen auf dem Weg des Sufismus, seine Gedichte, Artikel, Grafiken usw. in Buchform um und veröffentlichte Normal Book und Electronic Buchversionen „EPUB“. Er hat auf verschiedenen Internetseiten kostenlose PDF-Versionen und HTML-Versionen für diejenigen veröffentlicht, die kein Geld haben, und für Studenten. Sie können seine Bücher bei Publishing House „bookmundo“, auch Amozon, Google Library und anderen Buchhandlungen beziehen.
HERAUSGEBER
Zu meinem neuen Verlag und meinen Büchern gelangen Sie hier
Unser Vertrag mit meinem alten Verlag „epubli“ endete und ich veröffentlichte meine Bücher durch einen Vertrag mit einem neuen Verlag.
Mein neuer Verlag ist „bookmundo“ und Sie können hier auf meine Bücher zugreifen und sie bei meinem neuen Verlag kaufen.
HIER SCHAUEN UND BESTELLEN
Sie können alle unsere Bücher auch mit ISBN-Nummern bei Amazon und anderen Buchhändlern kaufen.
Sie können unsere digitalen und E-Books auch bei Google Books und anderen Buchhändlern beziehen. Sie können sie sofort herunterladen und lesen.
WEBMASTER
Von etwa 2003 bis heute hat er Foren, Blogs und Webseiten im kostenlosen und kostenpflichtigen Hosting eingerichtet und seine Predigten, Gespräche und Grafikdesigns in der virtuellen Umgebung geteilt. Er ist ein erfahrener Webmaster und hilft schließlich Amateur- und Profi-Webseiten Seitenbesitzer, die von seinen Erfahrungen profitieren möchten
Natürlich leckt er sich ordentlich die Finger, und natürlich hat er die TUNCAWEB-Seite unter der Bedingung gegründet, dass er für die Zeit, die er damit verbringt, bezahlt wird. Es wird denjenigen helfen, die unsere Gebühr für die Einrichtung einer Website bezahlen. Wer eine Forenseite einrichten möchte, wer eine Blogseite eröffnen möchte oder wer eine Fotogalerie eröffnen möchte, kann sich bei uns professionelle Unterstützung holen.
Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hoca Kimdir? Biyografisi
isim : Raşit Tunca
Göbek ismi : Selim
Soy Lakabı : Haceliler
Nick isimleri : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Baba ismi : Mustafa
Anne ismi : Rabia
Doğumu : 1970 Başağaç
Eğitim:
ilkokul : 1976 -1981 Başağaç
Ortaokul Lise : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi
13.06.1988 de 8.25 Diploma notu iyi derece ile Mezun oldu.
Yüksek Okul Üniversite : 1988 -1989 AÜHF – AYO(Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi – Adalet Yüksek Okulu)
1989 da üniversiteyi 2. dönem sonunda yarım bırakıp terketti, ve 1989 yazında Avusturya ya Seyahati.
Mesleki Eğitim : Elektrik Teknisyenliği EBT ve EIT Sigmundsherberg Austria
Lehrabschlussprüfung 1 :
Elektrobetriebstechniker 25.01.2006 mit bestanden – Landesberufsschule Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung 2 :
Elektroinstallationstechniker 24.06.2006 mit bestanden – Landesberufsschule Stockerau f Elektrotechnik
HAYAT HiKAYESi
ilkokulu Başağaç köy ilkokulunda tamamladı. ortaokul ve Lise eğitimini “Sandıklı imam Hatip Lisesi” nde tamamladı. Lise eğitimi sırasında, okulunda açılan “parasız devlet yurdu” sınavına girdi ve kazandı, ve son sınıf birinci dönem sonuna kadar yurtta kaldı. ikinci dönemde üniversite imtihanlarına, daha rahat bir ortamda hazırlanabilmek için tekrardan eve çıkdı. 1988/89 ÖSS Sınavından AÜHF-AYO (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi – Adalet Yüksek Okulu) nu kazandı ve Üniversite eğitimi için Ankara’ya gitti.
ÖKSÜZ
1988 de Babasının vefatı
ANKARA:
Yüksek Okul Eğitimi için Ankara’ya gitdi. ilk defa bir akrabasının yanında Keçiören gazino durağı ile şose durağı arasında bir apartmen de ~ 3 – 4 hafta kaldı.
Sonra paralı özel yurt ‘RESA’ yurdunda Ulusda kaldı.
Daha Sonra Balgat taki Devlet Paralı Yurdunda kaldı.
AiLE:
1990 senesi sonunda Evlendi. 2 Tane Çocuğu var, biri Oğlan biriside Kız.
HAC ve UMRE :
1997 de Hac ve Umre ziyaretini, Annesiyle beraber (Krems – Hezogenburg Camisi) Avusturya Milli Görüş Teşkılatı Hac Organizasyonu Kafilesi ile birlikte Yaptı.
DiNi ve TASAVVUFi HAYAT:
1991 senesinde Tarikatı Burhamiye ye intisab etti.
1992 de Nakşebend Tarikatına intisab etti.
~ 2003 -2004 arasinda Dusukiye Tarikatına intisab etti.
Tasavvufi hayat Yolculuğunda, Raşidi Tarikatını Kurdu.
Halen Tasavvuf Yolunda Raşidi Tarikatı’nın Kurucusu ve imamı olaraktan, yoluna devam ediyor.
AVUSTURYA:
1989 da Avusturya da Schrems Taş ocağında (Schrems,Hatberg 1) işci oldu (Wiener Baustof Werke).
Daha Sonra Firmasi iki defa el degiştirdi Poschacher Natursteinwerk oldu.
Daha sonra Taş ocağından Çıkışını aldı.
iki defa, yaklaşık altışar ay Büyük Kasap “Gresinger”(Oberösterreich in Perg) de çalıştı.
Mesleki Eğitim yaptı [Ausbildung Elektrobetriebstechniker (Endüstriyel Elektrikci)], mezun oldu ve Dimlomasını aldı. Ve daha sonra da [Installationstechniker (Kurulum Teknisyeni)] sınavına girdi ve kazandı, Dimlomasını aldı.
Liesing Firmalarda Elektrik Teknisyeni olarak çalışdı.
Emekli olmadan önce, En Son “Backwelt Pilz” de Allrounder olarak çalışdı.
Halen “Malulen Emekli” olarak, hayatına Avusturya’da devam etmektedir.
YAZAR:
Raşit Tunca Tasavvufi Dini Konulardaki Vaazlarını, Kurduğu Raşidi Tarkatına ait Zikirler dualar ve bilgileri, Tasavvuf yolundaki deneyimlerini, Şiirlerini, Makalelerini, grafiklerini,…Kitap Haline dönüştürüp, Normal Kitap ve Elektronik Kitap “EPUB” Versiyonlarını Yayınladı. Parası olmayanlar ve Öğrenciler için de, Bedava PDF Versionlarını ve, HTML Versiyonlarını, Çeşitli internet Sayfalarında Yayınladı. Kitaplarını Alltaki Yayınevinden ve Amozon’dan, Google Kitaplıktan ve Diğer Kitap Satan Mağazalardan da Temin Edebilirsiniz.
YAYINEVi
Yeni Yayınevim ve Kitaplarımı Buradan Temin Edebilirsiniz
Eski Yayınevim “epubli” ile Anlaşmamız Sona Erdi ve Yeni Yayınevi Buldum ve Kitaplarımı Yayınladım
Yeni Yayınevim “bookmundo” ve Kitaplarıma Yeni Yayınevimden Buradan Ulaşıp Temin Edebilirsiniz
BURADAN BAK SiPARiŞ VER
ISBN Numarası olan bütün kitaplarımızı Amazon’dan ve Diğer Kitap Satan Mağazalardan da Temin Edebilirsiniz
Dijital ve e-Bok Kitaplarımızı da Google Kitapıktan ve Diğer Kitap Satan Mağazalardan da Temin Edebilirsiniz, Hemen indirebilir, Okuyabilirsiniz.
WEBMASTER
Yaklaşık olaraktan 2003 ten bu güne kadar bedava ve paralı Hostinglerde Forum, blog ve internet sayfaları kurup, vaaz ve sohbetlerini ve grafik tasarımlarını sanal ortamda paylaşıma sunmuştur, Deneyimli bir Webmasterdir, Ve Son olarak Deneyimlerinden faydalanmak isteyen amator ve profesyonel web sayfası sahibi olmak isteyenlere yardımcı olmak ve
tabi bal tutan parmağını yalar usulünce tabiki bunun yanında onlara ayırdığı zamanın ücretini almak kaydı ile TUNCAWEB sayfasını kurdu. Yakında sayfanın yapılandırmaları bitince ücretimizi ödeyenlere web sayfası kurmalarında yardımcı olacaktır. Forum sayfası kurmak isteyenler, blog sayfası açmak isteyenler, fotoğraf galerisi açmak isteyenler bizden profesyonel destek alabilirler.
karoglan446@gmail.com
Raşit Tunca Fotoğrafları | Karoglan Başağaçlı Raşit Tunca
Evde Yoğurt Nasıl Mayalanır Püf Noktaları - Ekşi veya Tatlı Yoğurt Nasıl Yapılır?
Yoğurt hakkındaki genel bilgiler
Yoğurt, besin değeri yüksek, laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen ve canlı laktik asit bakterileri içeren fermente bir süt ürünüdür.[1] Lactobacillus bulgaricus sütten yoğurt yapmak için kullanılan birkaç bakteri türünden biridir.
Yoğurdun ilk olarak kimlerce ve nasıl üretildiği üzerine kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihsel anlamda ise 6000 yıldır yoğurt üretilip tüketildiği tahmin edilmektedir.[2] Yüksek kalsiyum oranı, riboflavin (B2), kobalamin (B12), piridoksin (B6) gibi vitaminler ve protein içermesi nedeniyle dünyada tüketimi en yaygın ve besleyici gıda maddelerindendir. Bazı Fransız kaynakları bunu göçebe ya da barbar yemeği olarak tanımlamaktadırlar. Yoğurdun adı Türkçe olup neredeyse tüm dillerde adı budur[3][4].[5] Fakat Bulgar ve Rus kaynaklar bunu Bulgar buluşu olarak tanıtmaya çalışmaktadırlar. Hatta Rusçada Yoğurt-Йогурт olarak adlandırılmasına rağmen Rus kaynaklar onu Bulgar buluşu olarak tanıtmaktadır. Avrupa'nın yoğurt ile tanışması ise Osmanlı zamanında Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Balkanlar'daki sancaklardan Avrupa'daki bazı krallara şifalı yiyecek olarak gönderilmesiyle olmuştur.
Yoğurt saf olarak yendiği gibi meyvelisi de mevcuttur. Bunun dışında da yoğurdun çeşitleri bulunmaktadır. Örneğin; süzme yoğurt yaygın olarak meze yapımında kullanılmaktadır. Yoğurt ile yapılan pek çok yemek ve içecek türü vardır, ayran, cacık ve keş bunlardan bazılarıdır.
Yoğurt (< Yuğurt) Türkçe kökenlidir. Orta Türkçe dönemine ait Divânu Lügati't-Türk'te ىُغُرْتْ olarak yazılan veriyi Besim Atalay geniş yuvarlak o ünlülü «yogurt»[6] biçiminde okur, fakat Hasan Eren geniş dar u ünlülü «yuğurt» biçimini doğru okunuş olarak kabul eder ve etimolojisini «yuğurmak» fiiline «-t» fiilden isim yapım eki getirilerek yapılan türev olarak açıklar[7]. Eren Kumanca biçimini de «yuğurt» olarak verir ve bunun Kıpçakçada ikili «yağurt ~ yuğurt» biçimlerinde geçtiğini belirtir. Kıpçakçada düz geniş a ünlülü olmasını yağ kelimesinin baskısına dayandırır. Çağdaş Türk dillerinden Türkmencede yoğurt, Nogaycada yuvırt, Kırgızca cuurat (Genel Türkçe y- ön sesi Kırgızcada c- sesine dönüşür), Sagayların lehçesinde çoort, Yakutçada suorat (Genel Türkçe y- ön sesi Yakutçada s- sesine dönüşür) biçimleri Orta Türkçe yuğurt kelimesinin günümüzdeki varyeteleridir. Avrupa dillerine (İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Sırpça, Bulgarca, Rusça, Macarca) de Türkçeden geçmiştir.
Evde Yoğurt Nasıl Mayalanır Yoğurt Yapımı için Malzemeler :
3 litre süt ( organik, doğal, inekden sağıldığı gibi, hic pişirilmemiş, yani pastörize olmamalıdır )
1 adet bu kadar sütü alabilcek kadar büyüklükteki celik veya aluminyum tencere ve kapağı
ocak tüp veya gazli veya elektrikli ocak
1 adet Battaniye 1 adet eski gazete yada büyük boy kitap
mayalamak için 3 kaşık katkısız (jelatinsiz ve kimyasal katkısız doğal yoğurt
bir adet komposta tası
Yoğurt Nasıl Mayalanır Tarifi Yapılışı
ilk önce evimizde kimsenin ona zarar veremeyeceği bir köşeye, Battaniyemiz iki katlanıp yayılır, ve bir tarafının tam ortasına gazetemiz veya eski kitabımız konup hazır edilir.
Süt Tencereye boşaltılır ve, ocak kısık ateşde iken tencere ve sütümüz ısıtılır, ve kaynatılmaz, yoksa kaynatılırsa bize gerekli olan iyi bakteriler ölür, ve süt pastörize olmuş olur, o yüzden ocak 2 yada 2,5 dercede 5 dakika gibi beklenir, ve bakılır, süt parmak yakmayacak sıcaklıkda olmalıdır, bunun için sütten bir kaşık alınır ve paramağımızla kontrol edilir, yeterli sıcaklığa ulaşan süt ocakdan alınıp hazırladığımız köşdeki, battaniyenin üstündeki kitap yada gezetenin üstüne konur, tenceremizden "mayalamak için 3 kaşık katkısız (jelatinsiz ve kimyasal katkısız doğal yoğurt kattığımız komposta tasına, sütten bir kaç kaşık katarak ve karıştırarak, mayalık yoğurtumuzun kıvamını yumuşatırız, ve sonra bu komposta tasındaki mayamızı tenceremizdeki sıcak süte katarak, kaşıkla karıştırırız, ve kapağını da kaptıp, sonrada battaniyemizide üstüne sarmalayıp örtüp, sıcak kalmasını sağlarız, çünkü iyi yoğurt bakterileri o sıcaklıkda kimyasal reaksiyon sonucu üreyip çoğalarak sütün tamamını kaplamları lazımdır, bunun içinde yaklaşık dört saat gibi bir süre mayalanmaya bırakılır.
Eğer Tatlı Yoğurt istiyorsak
Dört saat mayalandıktan sonra, tenceremizin üstündeki battaniye açılır, ve sonrada tenceremizin kapağı hafifce aralanır, ve Yoğurtumuz bir saat yada birbuçuk saatte, kısa süreli hızlı soğumaya bırakılır. sonra tatlı Yoğurtumuz hazır, bir bez kese ile ile süzerek, yada süzmeden sulu sulu kullanabiliriz, Eğer süzdükten sonra tuz katılırsa uzun süre dayanıklı olur.
Eğer Ekşi Yoğurt istiyorsak
Dört saat mayalandıktan sonra, tenceremizin üstündeki battaniye hafif açılır, ve tenceremizin kapağı ise açılmaz, ve Yoğurtumuzu 4-5 saat gibi, yavaş yavaş, uzun süreli soğumaya bırakılır. sonra ekşi Yoğurtumuz hazır, bir bez kese ile ile süzerek, yada süzmeden sulu sulu kullanabiliriz, Eğer süzdükten sonra tuz katılırsa uzun süre dayanıklı olur.
Önemli Not : Her ilacın yan tesiri olduğu gibi, bizim ilacımızında yan tesiri vardır, nedir o? yoğurt yaptığımız sütü pastörize edip mikroplarını kırmadığımız için, iyi bakterilerde ölmesin diye, 90 ve 100 derece kaynatmıyoruz sütü, o yüzden eğer süt aldığımız hayvanlarda, şap gibi tüberküloz gibi ve benzeri hastalıklar varsa, bu süt yolu ile bizlerede geçecekdir, buna dikkat etmek lazımdır, bunların izalesi içinde, tatlı şeyler yiyerek, onların tesrini izale eebiliriz, ve karaciğerin onların hakkından gelmesini sağlarız, amma tatlılarımız mısır şurubu olmamalı, reçel amma pancar şekerinden yapılmış reçel, yine baklava şerbeti pancar şekerinden yapılmış şerbet olmalı,yine bal gibi ağır tatlılar yiyerek karaciğeri güçlendirip, tüberküloz ve benzeri hastalıkların, vücuda zarar vermesinin önüne geçilir.
--------------
Etiketler : Evde Yoğurt Nasıl Mayalanır, Püf Noktaları,Ekşi Yoğurt Nasıl Yapılır?, Tatlı Yoğurt Nasıl Yapılır?,Yoğurt Nasıl Yapılır?,Yoğurt, Nasıl, Yapılır?,Nasıl Mayalanır, Mayalanır,ev Yoğurtu,dogal Yoğurt,
Kaynaklar :
Yoğurt hakkındaki genel bilgiler wikipedia dan alınmıştır
Yoğurt mayalama bilgisi Başağaçlı Raşit Tunca dan alınmıştır
https://efsane1turk.net
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 28 Nisan 2018 Cumartesi
Original Kar©glan
Temel Dini Bilgiler 2
BİRİNCİ BÖLÜM
İTİKAD
1 - Din nedir?
1 - Din : Akıl sahibi insanları kendi istekleri ile dünya ve âhirette iyiliğe ve
mutluluğa ulaştırmak için Yüce Allah tarafından peygamberler aracılığı ile
gönderilen esasların bütünüdür.
2 - Dinler kaça ayrılır?
2 - Dinler başlıca üç kısma ayrılır :
1) Hak ( Gerçek) Dinler : Allah tarafından peygamberler aracılığıyla insanlara
bildirilen ve hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelen dinlerdir.
Örnek : İslâm Dini.
2) Muharref ( Bozulmuş) Dinler : Allah tarafından peygamberler aracılığı ile
bildirildiği halde sonradan insanlar tarafından değiştirilen ve aslı bozulan
dinlerdir. Örnek : Hristiyanlık ve Yahudilik.
3) Batıl ( Gerçek Olmayan) Dinler : İnsanlar tarafından uydurulan dinlerdir.
Örnek : Puta tapıcılık, Satanizm ve Budizm.
3 - Dinimizin adı nedir?
3 - İslâm.
4 - İslâm ne demektir?
4 - İslâm : Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e Allah tarafından gönderilen ve
insanlara bildirilmesi istenen esasların bütünüdür.
5 - Allah katında ( geçerli) din hangi dindir? Bu konudaki âyet meâllerini
söyleyiniz.
5 - “Allah katında ( geçerli) din şüphesiz İslâm’dır.” ( Âl-i İmrân, 3/19)
“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, ( bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek
ve o âhirette zarara uğrayanlardan olacaktır.” ( Âl-i İmrân, 3/85)
6 - İslâm dininin gayesi nedir?
6 - Getirdiği hükümlerle insanları hem dünyada hem de âhirette mutluluğa
ulaştırmaktır.
7 - İslâm dini kaç ana bölüme ayrılır?
7 - Üç ana bölüme ayrılır :
1) İnanmak ( İtikad)
2) Allah’ın emir ve yasaklarına uymak ( Amel)
3) Canlı ve cansız bütün varlıklarla iyi ilişkiler içinde bulunmak ( Ahlâk).
8 - İslâm dininin özellikleri nelerdir?
8 - İslâm dininin özellikleri :
1) İslâm son dindir
2) Bütün insanlığa gönderilmiştir
3) Daha önce gönderilen bütün peygamberleri ve İlâhî kitapları tasdik eder
4) Önceki dinlerin hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır.
9 - Kelime-i Tevhîd’i ve anlamını söyleyiniz.
9 - Lâ ilâhe illâllah, Muhammedün Resûlüllah = Allah’tan başka ilâh yoktur, Hz.
Muhammed de Allah’ın elçisidir.
10 - Kelime-i Şahâdet’i ve anlamını söyleyiniz.
10 - Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh =
Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, yine şahitlik ederim ki Hz.
Muhammed onun kulu ve elçisidir.
11 - İman Nedir?
11 - İman : Yüce Rabbimizin Peygamber Efendimiz aracılığı ile göndermiş olduğu
bütün esasların doğru olduğuna kalben inanmak ve dil ile söylemektir.
12 - Âmentü’yü okuyunuz.
12 - Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî vel yevmil âhiri ve bil
kaderi hayrihî ve şerrihî minellahi teâlâ, vel ba’sü ba’del mevti, hakkun eşhedü
en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.
13 - İmanın şartlarını söyleyiniz.
13 - İmanın şartları :
1) Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak
2) Meleklerine inanmak
3) Kitaplarına inanmak
4) Peygamberlerine inanmak
5) Âhiret gününe( öldükten sonra dirilmeye) inanmak
6) Kadere ( iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratmasıyla meydana geldiğine)
inanmak.
14 - İnanç yönünden insanlar kaç kısma ayrılır? Sayıp açıklayınız.
14 - İnanç yönünden insanlar dört kısma ayrılır :
1) Mü’min : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in de
peygamberliğine kalpten inanan kimseye denir.
2) Münafık : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in de
peygamberliğine kalbi ile inanmadığı halde dili ile inandığını söyleyen
kimseye denir.
3) Müşrik : Allah’a ortak koşan, birden fazla tanrı olduğuna inanan kimseye
denir.
4) Kâfir : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in peygamberliğine ve
getirdiği esaslara kalbi ile inanmayan, inanmadığını da açıkça söyleyen
kimseye denir.
15 - Allah’ı nasıl tanıyabiliriz?
15 - Allah’ı ancak Kur’ân’da ve Peygamber Efendimizin sözlerinde tanıtıldığı
şekilde tanıyabiliriz. Buna göre :
1) O, en büyüktür
2) Eşsiz ve benzersizdir
3) Hep vardı ve daima olacaktır
4) Hiç kimseye ihtiyacı yoktur
5) Evrende var olan her şeyin sahibidir
6) Herkes ve her şey ona muhtaçtır
7) Bütün varlıkları bilir
8 ) Her şeyi görür ve işitir
9) Ona gizli olan hiçbir şey yoktur.
16 - İnsanların Allahü Teâlâ ile iletişim kurma vasıtaları nelerdir?
16 - Başlıca üç vasıta vardır :
1) Dua
2) İbadet
3) Salih amel ( İyi ve güzel işler).
17 - Allah’ın sıfatları kaça ayrılır?
17 - Allah’ın sıfatları iki kısma ayrılır :
1) Zâtî sıfatlar
2) Sübûtî sıfatlar.
18 - Zâtî sıfatlar nelerdir?
18 - Zâtî sıfatlar :
1) Vücûd : Allahü Teâlâ’nın var olması demektir
2) Kıdem : Allâhü Teâlâ’nın varlığının evveli olmaması demektir
3) Bekâ : Allahü Teâlâ’nın varlığının sonu olmaması demektir
4) Vahdâniyet : Allahü Teâlâ’nın bir olması demektir
5) Muhâlefetün lil-havâdis : Yarattığı varlıkların hiç birine benzememesi
demektir
6) Kıyâm bi-nefsihi : Hiç bir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı olmaması demektir.
19 - Sübûtî sıfatlar nelerdir?
19 - Sübûtî sıfatlar :
1) Hayat : Allahü Teâlâ’nın diri olması demektir
2) İlim : Allahü Teâlâ’nın her şeyi bilmesi demektir
3 ) Semi’ : Allahü Teâlâ’nın her şeyi işitmesi demektir
4) Basar : Allahü Teâlâ’nın her şeyi görmesi demektir
5) İrâde : Allahü Teâlâ’nın bir şeyin olmasını dilemesi demektir
6) Kudret : Allahü Teâlâ’nın gücünün yetmesi demektir
7) Kelâm : Allahü Teâlâ’nın konuşması demektir
8 ) Tekvîn : Allahü Teâlâ’nın yaratması demektir.
20 - İmanın sahih ve makbul olmasının şartları nelerdir?
20 - İmanın sahih ve makbul olmasının başlıca üç şartı vardır :
1) İman, hayattan ümit kesmeden önce edilmiş olmalı
2) Dinî hükümleri inkâr edici herhangi bir söz veya davranış bulunmamalı
3) Dinî hükümlerin hepsinin güzel olduğu kabul edilmeli.
21 - Allahü Teâlâ’nın varlığı ve birliğine dair Kur’ân-ı Kerîm’den bir delil
söyleyiniz.
21 - İhlâs sûresi.
İhlâs sûresinin manası :
“De ki : Allah birdir, Allah Samed’dir ( hiç kimseye ihtiyacı yoktur, herkes ona
muhtaçtır). O, doğmamış ve doğurulmamıştır. Hiç kimse O’na denk değildir ( eşi
ve benzeri yoktur).” ( İhlâs, 112/1-4)
22 - Meleklerin özellikleri nelerdir?
22 - Meleklerin özellikleri :
1) Melekler nurdan yaratılmış varlıklardır
2) Yemezler, içmezler
3) Erkeklik ve dişilikleri yoktur
4) Hiç günah işlemezler
5) Allah’ın emirlerini eksiksiz yerine getirirler
6) Hızlı ve süratli varlıklardır
7) Sayılarını Allah’tan başka kimse bilmez
8 ) Daima Allah’ı zikir ve tesbih ile meşguldürler.
23 - Büyük melekler kaçtır? Görevleri nelerdir?
23 - Büyük melekler dörttür :
1) Cebrâil : Allahü Teâlâ’dan aldığı mesajları ( vahyi) peygamberlere ileten
melektir.
2) Mikâil : Yağmurun yağması, rüzgârın esmesi gibi tabiat olaylarını idare
etmekle görevli melektir.
3) İsrâfil : Kıyametin kopması ve insanların tekrar dirilmesi için, mahiyeti bizce
bilinmeyen “Sûr”a üfleyecek olan melektir.
4) Azrâil : Ömrü sona eren insanların canlarını almakla görevli melektir.
24 - Dört büyük melek dışında Kur’ân-ı Kerîm’de isimleri geçen diğer melekler
hangileridir ve görevleri nelerdir?
24 - Diğer melekler şunlardır :
1) Kirâmen Kâtibîn : Bunlar iki melektir. Biri insanların sağında bulunur,
sevapları yazar. Diğeri ise solunda bulunur, günahları yazar.
2) Münker ve Nekir : Kabirde soru sormakla görevli meleklerdir.
3) Rıdvan : Cennetteki meleklerin başkanıdır.
4) Mâlik : Cehennemdeki meleklerin başkanıdır.
5) Hafaza melekleri : İnsanların önlerinden ve arkalarından onları takip eden,
kaza ve belâlara karşı koruyan meleklerdir.
25 - Cin nedir?
25 - Cin : Ateşten yaratılmış olup insanlar gibi yiyen, içen ve üreyen, ancak gözle
görülmeyen, iman ve ibadet etmekle yükümlü bir varlıktır.
26 - Şeytan nedir?
26 - Şeytan : Cin taifesindendir. Gözle görülmemekle birlikte varlığı kesin olan,
azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, büyüklük taslayan, ayrıca insanları
saptırmayı kendisine görev edinen bir varlıktır.
27 - Şeytanın özellikleri nelerdir?
27 - Şeytanın özellikleri :
1) Şeytan ateşten yaratılmıştır
2) Gurur ve kibiri nedeniyle Allah’a isyan etmiştir
3) Cennetten kovulmuş ve Allah tarafından lânetlenmiştir
4) Kıyamete kadar yaşayacaktır
5) Hem kendi cinsinden, hem de insanlar ve cinlerden yardımcıları vardır
6) Her türlü yola başvurarak insanları ve cinleri Allah’a isyan ettirmek için
çalışır.
28 - Vahiy nedir?
28 - Allah tarafından, doğrudan veya elçi vasıtasıyla peygamberlere bildirilen ve
kesinlik ifade eden bilgiye vahiy denir.
29 - Büyük kitaplar indiriliş sırasına göre hangi peygamberlere gönderilmiştir?
29 - Büyük kitaplar :
1) Tevrât : Hz. Mûsa’ya
2) Zebûr : Hz. Dâvûd’a
3) İncîl : Hz. İsa’ya
4) Kur’ân-ı Kerîm : Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ’ya
indirilmiştir.
30 - En son indirilen ve kıyamete kadar devam edecek esasları barındıran
kutsal kitabımızın adı nedir?
30 - Kur’ân-ı Kerîm.
31 - Kur’ân-ı Kerîm nasıl bir kitaptır?
31 - Kur’ân-ı Kerîm :
1) Allah tarafından Hz. Peygamber’e gönderilmiştir
2) 23 senede peyderpey indirilmiştir
3) 114 sûre, 30 cüzdür
4) Bir harfi dahi değişmeden günümüze kadar gelmiştir
5) Okunuşu ve dinlenişi ile ibadet edilir
6) Her yönüyle mucizedir.
32 - Kur’ân-ı Kerîm nerede ve ne zaman indirilmeye başlanmıştır?
32 - Kur’ân-ı Kerîm : Milâdî 610 yılında Mekke yakınlarında bulunan Nur dağındaki
Hira mağarasında, Ramazan ayının 27. gecesi “Oku” emriyle indirilmeye
başlanmıştır.
33 - İlk inen âyetler hangileridir? Meâlini söyleyiniz.
33 - İlk inen âyetler Alâk sûresinin ilk beş âyetidir. Bunlar ın meâli :
“1) Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2) O, insanı kan pıhtısından yarattı.
3) Oku! Rabbin sonsuz ikram sahibidir.
4) Kalem ile ( yazmayı) öğreten odur.
5) İnsana bilmediğini o öğretti.” ( Alâk, 96/1–5)
34 - Kur’ân-ı Kerîm’in gönderiliş amacı nedir?
34 - İnsanların dünya ve âhiret hayatlarını düzene koymak, onlara hem dünya ve
hem de âhiret mutluluğu temin etmektir.
35 - Kur’ân okumanın fazileti hakkında üç hadis meâli söyleyiniz.
35 - Üç hadis meâli :
1) “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.”
2) “Kur’ân okuyun. Çünkü Kur’ân Kıyamet gününde onu okuyana şefâatçı
olacaktır.”
3) “Kim Allah’ın Kitabı’ndan bir harf okursa ona bir iyilik sevabı yazılır. Bu
iyilik sevabı da on katıyla değerlendirilir.”
36 - Sûre ne demektir? Kur’ân-ı Kerîm’deki ilk ve son sûre hangileridir?
36 - Sûre : Kur’ân-ı Kerîm’de özel isimleri bulunan ve besmeleyle birbirinden
ayrılan bölümlerdir. İlk sûre Fâtiha, son sûre ise Nâs’tır.
37 - Âyet ve Hadis’i tarif ediniz.
37 - Âyet : Bir veya birkaç kelime ya da cümleden meydana gelen ve sûreleri
oluşturan Allah sözüdür.
Hadis : Peygamber Efendimizin mübarek ağzından çıkan sözlerdir.
38 - Meâl ve Tefsîr nedir? Açıklayınız.
38 - Meâl : Kur’ân-ı Kerîm’in Arapça’dan başka bir dile çevrilmesidir.
Tefsîr : Kur’ân-ı Kerîm’in mana bakımından anlaşılması için geniş bir şekilde
izah edilmesidir.
39 - Tilâvet secdesi nedir?
39 - Kur’ân-ı Kerîm’de secde âyetleri okunduğu veya dinlendiği zaman yapılması
gereken secdedir. Kur’ân’da 14 yerde secde âyeti vardır. Bu âyetler özel
işaretlerle belirtilmiştir.
40 - Mushaf ne demektir?
40 - Kur’ân sayfalarının bir araya toplanarak kitap haline getirilmiş şekline mushaf
denir.
41 - Kur’ân-ı Kerîm’in âyetleri ile sûreleri ne zaman toplanmış ve ne zaman
çoğaltılmıştır?
41 - Hz. Peygamber’in emanet olarak bıraktığı yazılı Kur’ân sayfaları halife Hz.
Ebû Bekir zamanında toplanarak mushaf haline getirilmiş, Hz. Osman
zamanında da çoğaltılmıştır.
42 - Peygamber kime denir?
42 - Allah tarafından seçilmiş, vahiy yoluyla aldığı emir ve yasakları insanlara
bildirmekle görevlendirilmiş üstün ahlâk sahibi kimselere peygamber denir.
43 - İlk ve son peygamberler kimlerdir?
43 - İlk peygamber Hz. Âdem, son peygamber ise bizim peygamberimiz Hz.
Muhammed Mustafâ’dır. Peygamber Efendimizle birlikte peygamberlik kapısı
kapanmış, artık bir daha peygamber gönderilmeyecektir.
44 - Peygamberlerde bulunması gerekli olan sıfatlar ( özellikler) kaçtır ve
nelerdir?
44 - Peygamberlerde bulunması gereken sıfatlar beştir :
1) Sıdk : Doğru sözlü olmak
2) Emânet : Güvenilir olmak
3) Fetânet : Akıllı ve zeki olmak
4) İsmet : Günah işlememek
5) Tebliğ : Allah’tan aldığı mesajları aynen insanlara bildirmek.
45 - Peygamber Efendimizi diğer peygamberlerden ayıran önemli özellikler
nelerdir?
45 - Peygamber Efendimizin önemli özellikleri :
1) Son Peygamber olması
2) Getirdiği kitabın ve dinî hükümlerin kıyamete kadar geçerli olması
3) Diğer peygamberler gibi belli bir bölgeye veya belli bir topluluğa değil, bütün
insanlara peygamber olarak gönderilmesi
4) Son dinin sahibi olması
5) Yaratılmışların en faziletlisi, Allah’ın en sevgili kulu olması
6) Âlemlere rahmet olarak gönderilmesi
7) Bütün insanlık için en güzel örnek olması.
46 - İnsanlığın yaratılışından bu zamana kadar kaç peygamber gelmiştir?
46 - Kur’ân-ı Kerîm’in bildirdiğine göre, insanlığın yaratılışından bu zamana kadar
peygamber gönderilmeyen hiçbir topluluk yoktur. Yüce Allah emir ve
yasaklarını kullarına iletmeleri için her millete farklı zamanlarda pek çok
peygamber göndermiştir. Ancak bunların sayısını Allah’tan başka kimse bilmez.
47 - Kur’ân-ı Kerîm’de ismi geçen peygamberler hangileridir?
47 - Âdem, İdrîs, Nûh, Hûd, Sâlih, Lût, İbrâhim, İsmâil, İshâk, Yâkub, Yûsuf,
Şuayb, Hârun, Mûsa, Dâvud, Süleyman, Eyyûb, Zülkifl, Yûnus, İlyâs, Elyesâ,
Zekeriyâ, Yahyâ, İsâ ve Muhammed Mustafâ ( s.a.v.).
48 - Mucize ve kerâmet ne demektir?
48 - Mucize : Peygamberlerin, peygamber olduklarını kanıtlamak için Allah’ın izni
ile gösterdikleri olağanüstü olaylardır.
Kerâmet : Peygamberlere tabi olan Allah dostlarının gösterdikleri olağanüstü
olaylardır.
49 - Peygamber Efendimizin büyük mucizelerinden üç tanesini söyleyiniz.
49 - Peygamber Efendimizin üç büyük mucizesi :
1) Kur’ân-ı Kerîm : Kıyamete kadar devam edecek en büyük mucizedir
2) Şakk-ı Kamer : Eli ile ayı ikiye ayırması
3) İsrâ ve Mirac : Hicretten 1,5 yıl kadar önce Mekke’de bulunan Mescid-i
Harâm’dan alınıp Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi ( İsrâ), oradan da
göklere yükseltilmesi ( Mirac).
50 - Bütün peygamberlerin tebliğ ettiği ana esaslar kaç tanedir ve nelerdir?
50 - Beş tanedir :
1) Dini koruma
2) Aklı koruma
3) Nesli koruma
4) Malı koruma
5) Canı koruma
51 - Âhiret ne demektir?
51 - Kıyamet kopup bütün canlılar öldükten sonra yeniden diriliş ile başlayacak olan
sonsuz hayata âhiret denir.
52 - Âhiret hayatının evreleri nelerdir?
52 - Âhiret hayatının evreleri :
1) Kabir hayatı
2) Kıyametin kopması
3) Yeniden diriliş
4) Mahşer
5) Amel defterlerinin dağıtılması
6) Hesap
7) Mîzân ( Amellerin tartılması)
8 ) Sırât
9) Şefâat
10) Cennet
11) Cehennem.
53 - Kabir ve kabir hayatı nedir?
53 - İnsanın ölüp defnedildikten sonra kıyamet günü yeniden dirilinceye kadar
beklediği yere kabir, burada geçen hayata da kabir hayatı denir.
54 - Kıyamet ne demektir?
54 - Sözlükte “kalkmak, dirilmek” demektir. Dinî anlamı ise :
1) Evrenin düzeninin bozulması
2) Her şeyin alt üst edilerek yok olması
3) Yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp diriltilerek ayağa kalkması
4) Mahşere doğru yönelmesi demektir.
55 - Haşr ve mahşer ne demektir?
55 - Haşr : Allah’ın insanları hesaba çekmek üzere tekrar dirilişten sonra bir araya
toplamasıdır.
Mahşer : İnsanların hesap vermek üzere toplandıkları yere denir. Mahşerin bir
diğer adı da Arasât’tır.
56 - Kıyamet ne zaman kopacaktır?
56 - Kıyametin ne zaman kopacağını Allah’tan başka kimse bilemez. Müslüman için
önemli olan Kıyametin ne zaman kopacağını bilmek değil, onun kopması ile
başlayacak olan sonsuz hayata gerektiği şekilde hazırlık yapmaktır.
57 - Mîzân ne demektir?
57 - Mîzân : Âhirette hesaptan sonra herkesin amellerinin ( iyilik ve kötülüklerinin)
tartıldığı İlâhî adâlet ölçüsünün adıdır.
58 - Sırât ne demektir?
58 - Sırât : Cehennemin üzerine kurulmuş manevî bir köprüdür. Herkes bu köprünün
üzerinden geçecektir. Mü’minler geçip cennete ulaşacak, kâfirler ise geçemeyip
cehenneme düşeceklerdir.
59 - Şefâat ne demektir?
59 - Şefâat : Günahı olan mü’minlerin günahlarının bağışlanması, olmayanların da
cennette daha yüksek derecelere erişmesi için peygamberlerin ve Allah katında
dereceleri yüksek olan kimselerin Allah’a yalvarmaları ve dua etmeleri
demektir.
60 - Cennet ne demektir?
60 - Kelime olarak “bahçe, bitki ve sık ağaçlarla örtülü yer” demektir. Cennet,
sayısız nimetlerle donatılmış ve mü’minlerin içinde ebedî olarak kalmaları için
hazırlanmış âhiret yurdudur.
61 - Cehennem ne demektir?
61 - Kelime olarak “derin kuyu” anlamına gelir. Cehennem, âhirette kâfirlerin
sürekli olarak kalacakları, günahkâr mü’minlerin ise günahları ölçüsünde geçici
olarak cezalarını çekecekleri yerdir.
62 - Tevekkül ne demektir?
62 - Hedefe ulaşmak için gerekli bütün maddî ve manevî sebeplere başvurduktan
sonra, yapacak başka bir şey kalmayınca Allah’a dayanıp güvenmek ve işin
sonucunu ona havale etmektir.
63 - Hayır ve şer ne demektir?
63 - Hayır : Allah’ın emrettiği, sevdiği ve hoşnut olduğu davranışlara verilen isimdir.
Şer : Allah’ın yasakladığı, hoşnut olmadığı ve beğenmediği davranışlar demektir.
64 - Mezhep ne demektir? Kaç kısımda incelenir?
64 - Mezhep : Gidilecek yol demektir. İki kısımda incelenir :
1) İtikâdî mezhepler : Dinî inanışla ilgili farklı yorumlar
2) Amelî mezhepler : Dinî uygulama ve davranışlarla ilgili yorumlar.
65 - İtikâdî mezhepler kaça ayrılır ve hangileridir?
65 - İtikâdî mezhepler üçe ayrılır :
1) Selefiye
2) Mâtüridiye
3) Eş’ariye.
66 - Amelî mezhepler kaça ayrılır ve hangileridir?
66 - Amelî mezhepler dörde ayrılır :
1) Hanefî mezhebi
2) Şâfiî mezhebi
3) Mâlikî mezhebi
4) Hanbelî mezhebi.
67 - Mezhepler arasındaki farklılığın sebebi ve amacı nedir?
67 - Mezhepler arasındaki farklılıklar genellikle Peygamber Efendimizin bazı
konularla ilgili söz ve davranışlarında görülen esneklikten kaynaklanmaktadır.
Efendimiz bazen aynı konuda farklı uygulamalarda bulunmuş, mezhep âlimleri
bunları yorumlarken tercihler yapmış, böylece farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu
tercihler ve bunlardan kaynaklanan farklılıklar, Hz. Peygamber’in bütün
sünnetlerinin yaşatılmasına vesile olur. Böyle olunca mezhep sahiplerinin
birbirlerine karşı saygılı ve hoşgörülü olması gerekir. Mezhepler arasındaki
farklılıklar İslam’da ayrılık değil, zenginlik ve kolaylık kapısı olarak
görülmelidir.
GERÇEK İMAN
Hazreti Ömer, halifeliği zamanında kontrol maksadıyla bir gece Medîne’de dolaşırken
yoruldu ve dinlenmek üzere bir evin duvarına yaslandı. Bu esnada, evin içinde anne ile kızı
arasında geçen şu konuşmayı duydu :
Anne :
-- Haydi kızım, kalk da süte biraz su katıver!
Kız :
-- Halifenin sütlere su katılmasını yasakladığını bilmiyor musun?
Anne :
-- Evet biliyorum.
Kız :
-- Öyle ise halifenin yasakladığı işi nasıl yapabilirim?
Anne :
-- Kalk da su koy şu süte, Ömer seni nereden görecek?
Kız :
-- Ömer görmez ama Rabbim görür. Vallahi ben onun göreceği yerde yapmadığım bir işi
görmediği yerde de yapmam.
Hz. Ömer, bu konuşmaları dinledikten sonra oradan ayrıldı. Daha sonra, iyi bir din
terbiyesi görmüş bu yüksek ahlâklı fakir kızı oğlu Âsım ile evlendirdi.
Bu hikayeden şunu öğreniyoruz.
“Allah inancının, insanın davranışlarına olumlu yönde çok büyük tesiri vardır.”
İKİNCİ BÖLÜM
İBADET
1 - İnsanın dünyaya geliş amacı nedir?
1 - İnsanın dünyaya geliş amacı, Allah’ı tanımak ve ona kulluk etmektir. Allahü
Teâlâ insanları ve cinleri, kendisini tanımaları ve ibadet etmeleri için yaratmıştır
( Zâriyât, 51/56).
2 - İbadet ne demektir?
2 - İbadet : Allah’a kulluk etmek, saygı göstermek ve verdiği nimetlere karşılık ona
şükretmek demektir. İbâdet, namaz, oruç, zekât ve hac gibi farz emirler yanında,
diğer bütün dinî ve ahlâkî görevleri yerine getirmek suretiyle yapılır.
3 - Kaç çeşit ibadet vardır?
3 - Üç çeşit ibadet vardır :
1) Beden ile yapılan ibadet : Namaz ve Oruç gibi.
2) Mal ile yapılan ibadet : Zekât gibi.
3) Hem beden ve hem de mal ile yapılan ibadet : Hac gibi.
4 - İbadetin insanlara ne gibi faydaları vardır?
4 - İbadetin faydaları :
1) İnsanın Allah ile bağını güçlendirir
2) İç huzuru sağlar
3) Güven duygusunu geliştirir
4) Kötülüklerden alıkoyar
5) Güzel ahlâkın gelişmesine katkıda bulunur
6) Sabrı ve sorumluluk bilincini geliştirir.
5 - İslâm’ın şartı kaçtır? Sayınız.
5 - İslâm’ın şartı beştir :
1) Kelime-i Şehâdet getirmek
2) Namaz kılmak
3) Oruç tutmak
4) Zekât vermek
5) Hacca gitmek.
Bu beş şart müslümanlara ibadet olarak emredilmiş olmakla birlikte, İslâm
dininde yapılması istenenler bunlarla sınırlı değildir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve
Peygamber Efendimizin hadislerinde mevcut olan bütün emir ve yasakları
uygulamak her müslümanın görevidir.
6 - İslâm’da amelî hükümlerin kaynakları ( Edille-i Şer’iyye) kaç tanedir?
6 - Dört tanedir :
1) Kitab ( Kur’ân-ı Kerîm)
2) Sünnet
3) İcmâ
4) Kıyas.
7 - Mükellef kime denir?
7 - Ergenlik çağına ulaşan, akıl sahibi olan ve Allah’ın emir ve yasaklarından
sorumlu tutulan her erkek ve kadına mükellef denir.
8 - Mükellefin bilmesi ve yapması gereken işler kaç tanedir ve nelerdir?
8 - Sekiz tanedir :
1) Farz 2) Vâcib 3) Sünnet 4) Müstehab 5) Mübâh 6) Haram 7)
Mekruh 8 ) Müfsid.
9 - Farz ne demektir?
9 - Allah ve Resûlünün mükelleften yapılmasını kesin olarak istediği emirlerdir.
10 - Farzın hükmü nedir?
10 - Yapan sevap kazanır, terk eden günahkâr olur, inkâr eden dinden çıkar.
11 - Farz kaça ayrılır? Açıklayınız.
11 - Farz ikiye ayrılır :
1) Farz-ı ayın : Her mükellefin bizzat kendisinin yapması gereken emirlerdir. Beş
vakit namaz kılmak, Ramazan orucu tutmak gibi.
2) Farz-ı kifâye : Bazı mükelleflerin yapmasıyla diğerlerinin üzerinden düşen
emirlerdir. Cenaze namazı kılmak gibi.
12 - Vâcib ne demektir? Açıklayınız.
12 - Farz kadar kesin olmamakla birlikte kuvvetli bir delile dayanan ve yapılması
istenilen ibadetlerdir. Vitir ve Bayram namazı kılmak, fitre vermek ve kurban
kesmek gibi.
13 - Sünnet ne demektir?
13 - Farz ve vâcibin dışında Peygamber Efendimizin ibadet niyeti ile yaptığı ve
yapılmasını istediği davranışlardır. Farz namazlardan önce ve sonra sünnet
namazı kılmak gibi.
14 - Sünnet kaça ayrılır? Açıklayınız.
14 - Sünnet ikiye ayrılır :
1) Sünnet-i müekkede : Peygamber Efendimizin genellikle yaptığı ve çok az terk
ettiği sünnetlerdir. Akşam namazının sünneti, Yatsı namazının son sünneti ve
Terâvih namazı gibi.
2) Sünnet-i gayr-i müekkede : Peygamber Efendimizin arasıra işlediği
sünnetlerdir. İkindi namazının sünneti ile Yatsı namazının ilk sünneti gibi.
15 - Müstehab ( Mendûb) ne demektir?
15 - İşlenmesinde sevap olan, terk edilmesinde günah bulunmayan şeylerdir. Nafile
namaz kılmak ve nafile oruç tutmak gibi.
16 - Mübâh ne demektir?
16 - Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şeylerdir. Günlük hayatta
oturmak, kalkmak, konuşmak, yürümek gibi.
17 - Haram ne demektir?
17 - Kesin bir delil ile yapılmaması istenen emirlerdir. İnsan öldürmek, içki içmek,
kumar oynamak, faiz yemek, anne ve babaya karşı gelmek gibi.
18 - Haramın hükmü nedir?
18 - Haramdan uzak durmak kişiye sevap kazandırır. Haram olduğunu bilerek bir iş
yapmak büyük günahtır ve cehennemde azap çekmeyi gerektirir. Haramı helâl
kabul etmek veya haram olduğunu inkâr etmek ise dinden çıkarır.
19 - Mekrûh ne demektir?
19 - Yapılması hoş görülmeyen, terk edilmesi istenen şeylerdir. Sigara içmek gibi.
20 - Müfsid ne demektir?
20 - Başlanmış ibadeti bozmak demektir. Namazda konuşmak, gülmek, başkalarıyla
ilgilenmek, oruçlu iken bile bile yemek veya içmek gibi.
21 - İslâm’ın temizliğe verdiği önem hakkında bir âyet meâli söyleyiniz.
21 - “Şüphesiz Allah, çokça tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever.” ( Bakara,
2/222)
22 - Abdest nedir? Tarif ediniz.
22 - Belirli uzuvları usûlüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan
bir temizliktir.
23 - Abdestin farzları kaçtır? Sayınız.
23 - Abdestin farzları dörttür :
1) Yüzü bir kere yıkamak
2) Dirseklerle beraber kolları bir kere yıkamak
3) Başın dörtte birini meshetmek
4) Ayakları topuklarıyla beraber bir kere yıkamak.
24 - Abdesti bozan şeyler nelerdir?
24 - Abdesti bozan şeyler :
1) Vücudun her hangi bir yerinden kan ve irin çıkmak
2) Ağız dolusu kusmak
3) Küçük veya büyük tuvalet yapmak ve yellenmek
4) Bayılmak, sarhoş olmak
5) Namazda yanındaki kişinin işiteceği kadar gülmek
6) Yatarak veya bir yere dayanarak uyumak
7) Tükürdüğü zaman, tükürükte yarıdan fazla kan bulunmak.
25 - Abdestsiz yapılamayan şeyler nelerdir?
25 - Abdestsiz yapılmayan şeyler :
1) Namaz kılınmaz
2) Kâbe tavaf edilmez
3) Tilâvet secdesi yapılmaz.
26 - Guslü ( Boy abdesti) tarif ediniz.
26 - Gusül : Bedenin her tarafını kuru yer kalmayacak şekilde yıkamaktır.
27 - Guslün farzları kaçtır?
27 - Guslün farzları üçtür :
1) Ağıza su vermek
2) Buruna su vermek
3) Bütün vücudu yıkamak.
28 - Gusül yapmayı gerektiren haller nelerdir?
28 - Gusül yapmayı gerektiren haller :
1) Cünüplük hali
2) Kadınların âdet hallerinin sona ermesi
3) Doğum yapan kadınların lohusalık hallerinin bitmesi.
29 - Gusülsüz neler yapılmaz?
29 - Gusülsüz :
1) Namaz kılınmaz
2) Kur’ân-ı Kerîm okunmaz
3) Kâbe tavaf edilmez.
30 - Teyemmümü tarif ediniz.
30 - Niyet ederek temiz toprak veya toprak cinsinden bir şeye vurulan ellerle yüzü
ve kolları mesh etmeye teyemmüm denir.
31 - Teyemmümün farzları kaçtır?
31 - Teyemmümün farzları ikidir :
1) Niyet etmek
2) Elleri temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki defa vurduktan sonra,
birincisinde yüzü, ikincisinde ise kolları meshetmektir.
32 - Teyemmüm hangi durumlarda gerekli olur?
32 - Teyemmüm :
1) Abdest alacak veya gusül yapacak kadar su bulunmadığında
2) Su bulunduğu halde suyun kullanılması mümkün olmadığında
3) Bedenin tamamı veya çoğu yara olup suyu kullanmak zararlı olduğunda
gerekli olur.
33 - Teyemmümü bozan şeyler nelerdir?
33 - Teyemmümü bozan şeyler :
1) Abdest ve guslü bozan her şey teyemmümü bozar
2) Suyun bulunması veya kullanılabilir hale gelmesi teyemmümü bozar.
34 - Namazın önemi ve faydaları nelerdir?
34 - Namaz :
1) İslâm’ın şartlarından biridir
2) Kulu Allah’a yaklaştırır
3) Cemaatle kılınması birlik ve beraberliği pekiştirir
4) Sorumluluk bilincini geliştirir
5) Tembellikten korur ve disiplinli olmayı sağlar
6) Bedene sağlık verir.
35 - Kaç çeşit namaz vardır?
35 - Üç çeşit namaz vardır :
1) Farz namazlar : Beş vakit namazın farzları ve Cuma namazı gibi.
2) Vâcib namazlar : Bayram namazları ve Vitir namazı gibi.
3) Nafile namazlar : Teheccüd namazı gibi.
36 - Beş vakit namazı sayınız ve rekâtlarını söyleyiniz.
36 - Beş vakit namaz :
1) Sabah namazı : İkisi sünnet, ikisi farz olmak üzere dört rekât
2) Öğle namazı : Dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet olmak üzere on
rekât
3) İkindi namazı : Dördü sünnet, dördü farz olmak üzere sekiz rekât
4) Akşam namazı : Üçü farz ikisi sünnet olmak üzere beş rekât
5) Yatsı namazı : Dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet olmak üzere on
rekât.
Yatsı namazının arkasından üç rekât vitir namazı kılınır. Vitir namazı, vâcib
namazlardandır.
37 - Namazın farzları kaçtır ve nelerdir?
37 - Altısı namaza başlamadan önce, altısı namaz içerisinde yapılması gerekenler
olmak üzere 12 tanedir. Namaza başlamadan öncekilere şart, namazın
içindekilere rukün denir.
Namazın şartları :
1) Hadesten tahâret : Abdest almak, gerekli ise gusül yapmak
2) Necâsetten tahâret : Bedende, elbisede ve namaz kılacak yerde pislik varsa
bunları temizlemek
3) Setr-i avret : Örtülmesi gereken yerleri örtmek ( Erkeklerde göbek ve diz
kapağı arasını, kadınlarda el, yüz ve ayaklar hariç her tarafı örtmek)
4) İstikbâl-i kıble : Namazı kıbleye ( Kâbe’ye) yönelerek kılmak
5) Vakit : Her namazı kendi vakti içinde kılmak
6) Niyet : Namaza başlarken hangi namaz kılınacaksa ona niyet etmek.
Namazın rukünleri :
1) İftitah tekbiri : Namaza başlarken tekbir almak
2) Kıyam : Ayakta durmak
3) Kırâat : Namazda Kur’ân-ı Kerîm okumak
4) Rukû : Namazda eller diz kapağına erişecek şekilde eğilmek
5) Sücûd : Ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymak
6) Ka’de-i âhire : Namazın sonunda Ettehıyyâtü duasını okuyacak kadar
oturmak.
38 - Namazın vâciblerini sayınız.
38 - Namazın vâciblerinden bazıları şunlardır :
1) Farz namazların ilk iki, vitir ve nâfile namazların her rekâtında Fâtiha sûresini
okumak
2) Fâtiha’yı zamm-ı sûreden önce okumak
3) Secdede alınla burnu birlikte yere koymak
4) İki secdeyi peş peşe yapmak
5) Ta’dîl-i erkâna riâyet etmek ( Namazda her davranışın hakkını vermek)
6) Üç ve dört rekâtlı namazların ikinci rekâtında oturmak
8 ) Vitir namazında kunut duası okumak
9) İlk ve son oturuşlarda Ettehıyyatü duasını okumak.
39 - Namazı bozan şeyler nelerdir?
39 - Namazı bozan şeyler :
1) Namazda konuşmak
2) Namazda bir şey yemek veya içmek
3) Namazda birine selâm vermek veya birinin selâmını almak
4) Namazda göğsünü kıbleden çevirmek
5) Namazda abdestin bozulması
6) Namazda Kur’ân’ı mânası bozulacak şekilde yanlış okumak
7) Namazda kendi işiteceği kadar gülmek.
40 - Hangi vakitlerde namaz kılınmaz?
40 - Üç vakitte namaz kılınmaz :
1) Güneş doğarken
2) Güneş tam tepedeyken
3) Güneş batarken.
41 - Sehiv secdesi nedir?
41 - Namaz içerisinde yanılmadan dolayı yapılan secdeye sehiv secdesi denir.
42 - Sehiv secdesi hangi hallerde gerekli olur?
42 - Sehiv secdesi :
1) Namaz içinde farzlardan biri unutularak geciktirildiğinde
2) Namazın vaciblerinden biri unutularak geciktirildiğinde veya unutularak terk
edildiğinde gerekli olur.
43 - Sehiv secdesi nasıl yapılır?
43 - Namazın son oturuşunda yalnız Ettehıyyâtü duası okunarak sağ tarafa selâm
verildikten sonra Allahü Ekber diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne
Rabbiye’l-a’lâ” denilir. Sonra Allahü Ekber denilerek oturulur. Peşinden tekrar
Allahü Ekber diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere “Sübhâne Rabbiye’la’lâ”
dedikten sonra Allahü Ekber ile oturulur. Bu oturuşta, Ettehıyyâtü,
Allahümme salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ âtinâ duaları okunarak önce
sağa, sonra sola selâm verilir ve namaz bitirilir. Buna Sehiv secdesi denir.
44 - Hasta olan kişi namazını nasıl kılar?
44 - Ayakta duramayacak derecede hasta olan kişi namazını oturarak, buna da gücü
yetmiyorsa yatarak ima ( baş işareti) ile kılar. İma ile de kılmaya gücü
yetmiyorsa namazını sonraya bırakabilir.
45 - Yolcu namazı nedir ve nasıl kılınır?
45 - Orta yürüyüşle 18 saatlik ( yaklaşık 90 km) bir yere gitmek için bulunduğu
yerden yola çıkan kimseye misafir ( yolcu) denir. Yolcu, dört rekâtlı farz
namazları iki rekât olarak kılar. Sabah namazının iki rekât farzı ile Akşam
namazının üç rekât farzını ve Vitir namazını tam olarak kılar. Yolculuk sırasında
sünnetler terkedilir. Bununla birlikte vakti müsait olanlar kılabilirler.
46 - Cuma namazı ne zaman kılınır ve kimlere farzdır?
46 - Cuma namazı : Cuma günü öğle namazının vaktinde kılınır.
1) Erkek olanlara
2) Kör, kötürüm ve yatalak hasta olmayanlara
3) Hür ve serbest olanlara
4) Yolcu olmayanlara farzdır.
Kadınlar da Cuma namazı kılabilirler. Kıldıkları takdirde Öğle namazı kılmaları
gerekmez.
47 - Cuma namazı kaç rekâttır?
47 - Cuma namazı 10 rekâttır. Dördü ilk sünnet, ikisi farz, dördü de son sünnettir.
48 - Cenâze namazı nasıl bir namazdır?
48 - Ölen müslümanlar için dua niyeti ile rukûsuz ve secdesiz kılınan farz-ı kifâye
bir namazdır.
49 - Terâvih namazı nedir?
49 - Ramazan ayında, Yatsı namazı ile Vitir namazı arasında kılınan 20 rekâtlık
sünnet bir namazdır.
50 - Müslümanların yılda kaç dinî bayramları vardır?
50 - İki dinî bayramları vardır :
1) Ramazan Bayramı
2) Kurban Bayramı.
51 - Bayram namazı kimlere vâcibtir ve kaç rekâttır?
51 - Cuma namazı farz olan kimselere, Bayram namazı kılmak vâcibtir. Bayram
namazı iki rekâttır. Cemaatle kılınır. Ezan ve kameti yoktur. Bayram hutbesi
sünnettir ve namazdan sonra okunur.
52 - Camilere girerken nelere dikkat etmeliyiz?
52 - Camilere girerken :
1) Soğan ve sarımsak gibi kötü kokulu şeyler yememeliyiz
2) Temiz elbise ve çoraplarımızla girmeliyiz
3) Yüksek sesle konuşarak başkalarını rahatsız etmemeliyiz
4) Cep telefonlarımızı kapatmalıyız.
53 - Teşrik tekbirini okuyunuz.
53 - Allahü Ekber Allahü Ekber, lâ ilâhe illâllahü vellahü Ekber, Allahü Ekber ve
lillâhil hamd.
54 - Teşrik tekbiri ne zaman okunur? Hükmü nedir?
54 - Teşrik tekbiri : Kurban bayramının bir gün öncesi olan Arefe günü Sabah
namazında başlayarak Bayramın dördüncü günü İkindi namazına kadar geçen 23
vakitte farz namazların hemen arkasından okunur. Hükmü vâcibtir.
55 - Oruç ne demektir?
55 - Oruç : Sahur vaktinden itibaren Akşam namazına kadar geçen süre içerisinde,
sırf Allah rızası için yemek, içmek ve karı koca ilişkilerinden uzak durmak
suretiyle yapılan bir ibadettir.
56 - Oruç kimlere farzdır?
56 - Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış herkese farzdır.
57 - Oruç tutmanın ne gibi faydaları vardır?
57 - Oruç :
1) İnsanın ahlâkını güzelleştirir
2) Merhamet ve yardım duygularını geliştirir
3) Nimetlerin kıymetini öğretir
4) Sabırlı olmayı öğretir
5) İnsana, duygularına ve iradesine hâkim olmayı öğretir.
58 - İmsak, Sahur ve İftar ne demektir?
58 - İmsak, Sahur, İftar :
1) İmsak : Oruca başlama vaktidir.
2) Sahur : İmsak vakti öncesi gecenin bir bölümünde kalkıp bir şeyler yiyip
içmek demektir.
3) İftar : Oruç yasaklarının sona erdiği vakittir.
59 - Oruç çeşitleri nelerdir?
59 - Başlıca üç çeşit oruç vardır :
Farz olan oruçlar :
1) Ramazan orucu
2) Ramazan orucunun kazası
3) Keffâret orucu ( Ramazan ayında bilerek bozulan orucun cezası).
Vâcip olan oruçlar :
1) Adak orucu
2) Bozulan nâfile orucun kazası.
Nâfile oruçlar :
Farz ve Vâcib oruçlar dışında Allah rızası için tutulan oruçlardır.
60 - Dinimizde oruç tutulması yasak olan günler hangileridir?
60 - Oruç tutulması yasak olan günler :
1) Ramazan bayramının birinci günü
2) Kurban bayramının 1. 2. 3. ve 4. günleri.
61 - Kimler oruç tutmayabilir?
61 - Oruç tutmayabilenler :
1) Yolcular
2) Hamile olan veya küçük çocuğunu emziren hanımlar
3) Oruç tutmaya gücü yetmeyecek kadar yaşlanmış kimseler
4) Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar
5) Açlık veya susuzluktan dolayı öleceğinden, beden ve ruh sağlığının
bozulacağından endişe edenler.
62 - Orucu bozan şeyler nelerdir?
62 - Orucu bozan şeyler :
1) Bilerek yemek içmek
2) Bilerek cinsel ilişkide bulunmak
3) Kendi isteği ile ağız dolusu kusmak
4) İftar vakti girmediği halde iftar oldu zannederek orucunu bozmak
5) İmsak vakti geçtiği halde daha vakit var zannederek yemeye içmeye devam
etmek.
63 - Ramazan ayında kasten oruç bozmanın cezası nedir?
63 - Ramazan’da kasten oruç bozmanın cezası :
1) İki ay peş peşe oruç tutmak
2) Oruç tutamayacak durumda ise altmış fakiri akşamlı sabahlı doyurmak.
64 - Orucu bozmayan şeyleri sayınız.
64 - Şunlar orucu bozmaz :
1) Unutarak yemek içmek ( hatırladığı anda bırakır)
2) Ağıza gelen balgamı yutmak
3) İstemeyerek kusmak
4) Kulağına su kaçmak
5) Kan aldırmak
6) Dişlerin arasında kalan nohut tanesinden küçük bir şey yutmak
7) Başkasına kötü söz söylemek ve gıybet etmek gibi yanlış davranışlar orucu
bozmaz. Ancak orucun sevabını azaltır.
65 - Fidye ne demektir?
65 - Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlıların ve iyileşme ümidi olmayan hastaların
oruç tutamadıkları günler sayısınca sabah akşam bir fakiri doyurmalarıdır.
Bunun para olarak miktarı, her güne bir fitredir.
66 - Dua nedir?
66 - İnsanın maddî ve manevî istek ve ihtiyaçlarını her hangi bir aracı olmaksızın
doğrudan Allahü Teâlâ’ya arz edip yalvarması, yerine getirilmesini dilemesidir.
67 - Tevbe nedir?
67 - İşlenmiş bir günaha pişman olup bir daha işlemeyeceğine dair Cenâb-ı Hakk’a
söz vermek ve ondan af dilemektir.
68 - Tevbenin kabul olmasının şartları nelerdir?
68 - Tevbenin kabul olmasının şartları :
1) Günahı terk etmek
2) Yaptığına pişman olmak
3) Bir daha yapmamaya karar vermek.
69 - Zekât ne demektir?
69 - Zekât : Dinî ölçülere göre zengin sayılan müslümanların, yılda bir defa
mallarının ve paralarının kırkta birini fakirlere vermeleridir.
70 - Dinî ölçülere göre kimler zengin sayılır?
70 - Aslî ihtiyaçlarından ve borçlarından başka, dinimizin zenginlik ölçüsü kabul
ettiği nisab miktarı mala veya paraya sahip olan kimseler zengin sayılır.
71 - Zekât kimlere verilir?
71 - Zekât :
1) Dinen zengin sayılmayan kimselere
2) Hiç malı mülkü olmayanlara
3) Borçlulara
4) Parası olmayan yolculara
5) Allah rızası için dini, ülkesi ve milleti uğruna savaşanlara verilir.
72 - Zekât kimlere verilmez?
72 - Zekât :
1) Ana ve babaya, büyük anne ve büyük babaya
2) Çocuğa ve toruna
3) Eşe ( karı koca birbirlerine)
4) Zengine verilmez.
73 - Sadaka nedir?
73 - Sadaka : İmkânı olan müslümanların, Allah’ın rızasını kazanmak maksadı ile
ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmalarıdır.
74 - Fıtır sadakası ( Fitre) nedir?
74 - Fıtır sadakası ( Fitre) : Müslümanların Ramazan ayında, Bayram namazına kadar
fakirlere vermeleri gereken para veya maldır.
75 - Hac ne demektir?
75 - Mekke şehrindeki Kâbe’yi ve civarında bulunan kutsal bazı yerleri hac
zamanında usûlüne uygun olarak ziyaret etmek demektir.
76 - Hac kimlere farzdır?
76 - Hac :
1) Müslüman olanlara
2) Akıl sahibi olanlara
3) Ergenlik çağına ulaşanlara
4) Hür olanlara
5) Hacca gidiş ve dönüş masraflarını karşılayacak kadar varlıklı olanlara farzdır.
77 - Haccın farzları nelerdir?
77 - Haccın farzları :
1) İhrama girmek
2) Kâbe’yi tavaf etmek
3) Arafat’ta vakfeye durmaktır.
78 - Umre nedir?
78 - Umre : Belli bir zamana bağlı olmaksızın usûlüne göre ihrama girdikten sonra
Kâbe’yi tavaf etmek, sa’y yapmak ve traş olmak suretiyle yapılan bir ibadettir.
79 - Kurban nedir? Kimler kurban keser?
79 - Kurban : Şartlarını taşıyan bir hayvanı ( koyun, keçi, sığır, manda veya deve)
ibadet niyetiyle belli bir vakitte Allah rızası için kesmektir. Kurban kesmek malî
bir ibadettir. Müslüman olanlar, akıl sağlığı yerinde olanlar, ergenlik çağına
ulaşanlar, hür olanlar, yolcu olmayanlar, zenginlik ölçüsünde paraya veya mala
sahip olanlar kurban keserler.
80 - Adak kurbanı nedir?
80 - Her hangi bir husus için Allah adına kurban kesmeyi adayanların, arzuları
gerçekleştikten sonra kesmeleri vâcib olan kurbandır. Adayanın kendisi ve aile
fertleri kesilen bu kurbanın etinden yiyemez.
81 - Akika kurbanı nedir?
81 - Çocuğu dünyaya gelen kimselerin Allah’a şükür olsun diye kestikleri
kurbandır. Akika kurbanının etinden herkes yiyebilir.
82 - Yemin nedir? Yemin etmek neyi gerektirir?
82 - Yemin : Söze kuvvet kazandırmak maksadıyla Allah’ın adını anarak bir konuda
söz vermektir. Vallahi, Billâhi gibi. Yemin :
1) Yanlışlıkla yapılırsa herhangi bir şey gerektirmez
2) Bile bile yalan yere yapılırsa tövbe etmeyi gerektirir
3) Gelecekte bir işi yapacağına veya yapmayacağına dair olur da yerine
getirilmezse keffâreti gerektirir.
83 - Yeminin keffâreti ne kadardır?
83 - Yeminini bozanların, on fakiri giydirmeleri veya on fakire birer fitre miktarı
para vermeleri gerekir. Bunları yapacak kadar parası olmayanlar arka arkaya üç
gün oruç tutarlar.
TEŞEKKÜR OLSUN DİYE
Resûl-i Ekrem Efendimiz Allah tarafından seçilmiş ve bütün insanlara son
peygamber olarak gönderilmiştir. O, peygamber olarak gönderildiği 40 yaşına kadar
tertemiz bir hayat yaşadı. Bir olan Allah’a inandı ve ona ibadet etti. O günkü insanların
değer verdiği putlara hiç itibar etmedi. Yaşadığı gençlik hayatı boyunca yüzünü
kızartacak ahlâk dışı hiçbir davranışı olmadı.
Peygamberlikle görevlendirildikten sonra ise zaten Allahü Teâlâ tarafından korunur
olmuştu. Günah işlemesi söz konusu değildi. Bir hata işleyecek olsa, anında melek gelir,
hatırlatır ve hataya düşmesi önlenirdi. Kısacası o, günahı olmayan ve her yönüyle
affedilen bir kişi idi.
Böyle olmasına rağmen Efendimiz çokça ibadet eder, kulluk görevini fazlasıyla
yerine getirmeye çalışırdı. Özellikle gece ibadetine çok önem verirdi. Bazen uzun zaman
ayakta kalır, bundan dolayı ayakları şişerdi. Onun, günah korkusuyla veya bağışlanma
arzusuyla ibadet ettiğini düşünen sevgili eşi Hz. Âişe buna çok üzülüyordu. Bundan
dolayı bir defasında ona şunu deme ihtiyacı hissetti :
-- “Yâ Resûlellah! Allah senin geçmişte yaptığın, gelecekte yapabileceğin bütün
hatalarını bağışladığı halde kendini niçin bu kadar yoruyorsun?”
Bu soruya Efendimiz şu anlamlı cevabı verdi :
-- “Ey Âişe! Ben Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?”
Allah Resûlü bu vecîz sözüyle bize şunu öğretiyor :
“İbadet sadece affedilmek ve cennete girmek için yapılmaz. Allah bize hayat gibi,
akıl gibi, sağlık gibi, güç - kuvvet gibi, mal - mülk gibi nimetler başta olmak üzere
milyarlarla ifade edilebilecek sayısız nimeti karşılıksız olarak vermiştir. Bunlara
teşekkür olsun diye her insanın mutlaka Allah’a ibadet etmesi gerekir.”
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SİYER
1 - Siyer-i Nebî ne demektir?
1 - Siyer-i Nebî : Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in hayatını konu edinen
bilim dalıdır.
2 - Peygamber Efendimiz ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
2 - 20 Nisan 571 tarihinde, Rebîulevvel ayının 12. gecesine rastlayan Pazartesi günü
tan yeri ağarırken Mekke’de dünyaya gelmiştir.
3 - Peygamber Efendimiz hangi kabiledendir?
3 - Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları kolundandır.
4 - Peygamber Efendimizin annesi, babası, dedesi ve sütannesinin adları
nelerdir?
4 - Peygamber Efendimizin :
1) Annesi : Âmine
2) Babası : Abdullah
3) Dedesi : Abdülmuttalip
4) Süt annesi : Halîme’dir.
5 - Peygamber Efendimizin en çok bilinen isimleri hangileridir?
5 - Peygamber Efendimizin en çok bilinen isimleri :
1) Muhammed
2) Mustafâ
3) Ahmed
4) Mahmûd.
6 - Peygamber Efendimiz kimlerin himâyesinde büyümüştür?
6 - Peygamber Efendimiz, doğumundan iki ay önce babası vefat ettiği için yetim
olarak dünyaya gelmiştir. Mekke’deki geleneksel uygulamaya göre, doğan
çocuklar süt anneye verilirdi. Efendimiz de, bu geleneğe uyularak süt annesi Hz.
Halîme’ye verildi ve 4 yaşına kadar onun yanında kaldı. 6 yaşında iken
annesinin vefat etmesi üzerine 8 yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in,
dedesinin vefatından sonra ise amcası Ebû Tâlib’in himâyesinde büyümüştür.
7 - Peygamber Efendimiz ilk evliliğini kaç yaşında ve kiminle yapmıştır?
7 - Peygamber Efendimiz ilk evliliğini 25 yaşında iken Hz. Hatice ile yapmıştır.
8 - Hz. Hatice kimdir?
8 - Hz. Hatice :
1) Peygamber Efendimizin ilk eşidir
2) Peygamber Efendimize ilk iman edendir
3) Peygamber Efendimize maddî ve manevî en büyük desteği verendir
4) Peygamber Efendimizin oğlu İbrahim hariç bütün çocuklarının annesidir.
9 - Peygamber Efendimizin kaç çocuğu olmuştur ve isimleri nelerdir?
9 - Peygamber Efendimizin yedi çocuğu olmuştur :
1) Erkek çocukları : Kâsım, Abdullah, İbrahim
2) Kız çocukları : Ümmü Gülsüm, Rukiye, Zeyneb ve Fâtıma.
10 - Hz. Peygamber’e peygamberlik hangi tarihte, kaç yaşında ve nerede
gelmiştir?
10 - Milâdî 610 tarihinde, 40 yaşında bulunduğu sırada Mekke yakınındaki Nur
dağında bulunan Hira mağarasında gelmiştir.
11 - İlk Müslümanlar kimlerdir?
11 - İlk müslümanlar :
1) Hanımlardan : Hz. Hatice
2) Büyüklerden : Hz. Ebû Bekir
3) Çocuklardan : Hz. Ali
4) Kölelerden : Hz. Zeyd bin Hârise.
12 - Peygamber Efendimize en çok düşmanlık yapanlar kimlerdir?
12 - Peygamber Efendimize en çok düşmanlık yapanlar :
1) Ebû Leheb
2) Ebû Cehil
3) Velîd bin Muğîre
4) Ümeyye bin Halef
5) Utbe bin Rebîa
6) Âs bin Vâil.
13 - İslâm’ın yayılması kimlerin müslüman olmasıyla hız kazanmıştır?
13 - İslâm’ın yayılması :
1) Hz. Hamza
2) Hz. Ömer’in müslüman olmasıyla hız kazanmıştır.
14 - Hüzün yılı nedir?
14 - Efendimizin eşi Hz. Hatice ile amcası Ebû Tâlib’in vefat yılı olan
peygamberliğin 10. yılına verilen isimdir.
15 - İsrâ ve Mirac olayı nedir ve ne zaman olmuştur?
15 - İsrâ ve Mirac :
1) İsrâ : Peygamber Efendimizin bir gece Cebrâil ( a.s.) tarafından Mekke’deki
Mescid-i Haram’dan alınıp Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya götürülmesidir.
2) Mirac : Kudüs’ten Allahü Teâlâ’nın huzuruna yükseltilmesidir.
3) Bu olay, hicretten bir buçuk yıl kadar önce Receb ayının 27. gecesi cereyan
etmiştir.
16 - Peygamber Efendimize Mirac’ta verilen hediyeler nelerdir?
16 - Mirac’ta verilen hediyeler :
1) Beş vakit namaz
2) Bakara sûresinin son iki âyeti ( Âmenerrasûlü)
3) Ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi.
17 - Hz. Âişe Kimdir?
17 - Hz. Âişe :
1) Peygamber Efendimizin eşlerindendir
2) Hz. Ebû Bekir’in kızıdır
3) İlmiyle, zekâsıyla ve bizlere birçok hadis ulaştırmasıyla tanınmıştır.
18 - Hicret nedir?
18 - Peygamber Efendimizin ve müslümanların milâdî 622 yılında Mekke’den
Medîne’ye göç etmeleri olayıdır.
19 - Peygamber Efendimiz ve ilk müslümanların hicret sebepleri nelerdir?
19 - Hicret sebepleri :
1) Müşriklerin zulüm ve işkencelerinin artması
2) Mekke’de İslâm’ı yaşama ve yayma imkânının kalmaması
3) Medîneli müslümanların daveti.
20 - Peygamber Efendimizin Hicret esnasındaki yol arkadaşının ve
saklandıkları mağaranın ismi nedir?
20 - Yol arkadaşı Hz. Ebu Bekir, saklandıkları mağara ise Sevr mağarasıdır.
21 - Peygamber Efendimiz Medîne’de kimin evinde kalmıştır?
21 - Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin evinde kalmıştır. Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabri,
bugün İstanbul’da kendi adıyla anılan Eyüp Sultan semtinde bulunmaktadır.
22 - İslâm tarihinde ilk inşâ edilen mescid hangisidir?
22 - Kubâ Mescidi.
23 - İlk Cuma namazı ne zaman ve nerede kılınmıştır?
23 - Peygamber Efendimiz Medîne’ye hicret ederken, Medîne yakınlarında bulunan
Ranûnâ vadisine geldiklerinde Cuma namazı emredilmiş ve ilk Cuma namazı
burada kılınmıştır.
24 - Muhâcir ve Ensâr kime denir?
24 - Muhâcir ve Ensâr :
1) Muhâcir : Mekke’den Medîne’ye göç eden müslümanlara denir.
2) Ensâr : Medîne’ye göç eden Muhâcirlere yardım eden Medîneli müslümanlara
denir.
25 - Sahâbe kime denir?
25 - Hz. Peygamber’i sağlığında gören, ona iman eden ve inancını koruyarak vefat
eden kimselere denir.
26 - İslâm tarihinde ilk açılan eğitim ve öğretim kurumu hangisidir?
26 - Peygamber Efendimizin bizzat inşasında çalıştığı ve öğretmenliğini yaptığı ilk
yatılı okul olan Suffe’dir. Burada eğitim görenlere Ashâb-ı Suffe denir.
27 - Peygamber Efendimizin yaptığı en önemli savaşlar hangileridir?
27 - Peygamber Efendimiz ve müslümanlar Medîne’ye göç ettikten sonra
kendilerini rahat bırakmayan müşriklerle savaşmak zorunda kalmışlardır.
Efendimizin müşriklerle yaptığı en önemli savaşlar şunlardır :
1) Bedir Savaşı : 624 yılında
2) Uhud Savaşı : 625 yılında
3) Hendek Savaşı : 626 yılında
28 - Peygamber Efendimizin yaptığı savaşların amacı nedir?
28 - Peygamber Efendimizin yaptığı savaşların amacı :
1) Allah’ın adını yüceltmek
2) Düşman saldırılarını önlemek
3) Müslümanların can ve mallarını korumaktır.
29 - Peygamber Efendimiz hangi devlet başkanlarına elçi ve İslâm’a davet
mektubu göndermiştir?
29 - Bizans, İran, Mısır, Habeşistan, Umman ve Bahreyn devlet başkanlarına.
30 - Mekke kaç yılında fethedildi? Efendimizin müşriklere karşı davranışı nasıl
oldu?
30 - Mekke milâdî 630 yılında fethedildi. Fetihten sonra Peygamber Efendimiz
müşrikleri topladı ve onlara “Gidiniz, serbestsiniz” buyurarak hepsini affetti.
31 - Mescid-i Nebevî nerededir?
31 - Mescid-i Nebevî Medîne’dedir. Hicretten hemen sonra yapılmıştır.
32 - Vedâ haccı ve Vedâ hutbesi hakkında bilgi veriniz.
32 - Vedâ haccı : Peygamber Efendimizin milâdî 632 yılında yapmış olduğu tek
hacdır. Bu hac esnasında Efendimiz Arafat’ta 100.000’den fazla sahâbîsine
hitaben meşhur Vedâ hutbesini okumuştur.
33 - Vedâ hutbesinde yer alan bazı hükümleri sayınız.
33 - Vedâ hutbesinde yer alan bazı hükümler :
1) İslâmiyet’ten önceki bütün câhiliye gelenekleri kaldırılmıştır
2) Bütün insanlar eşittir
3) İnsanların can, mal ve namusları dokunulmazdır
4) Emanetler sahibine verilmelidir
5) Tefeciliğin ve faizin her türlüsü haramdır
6) Kan davaları kaldırılmıştır
7) Erkekler kadınların, kadınlar da erkeklerin haklarına riâyet edecektir
8 ) Hem erkek, hem kadın zinadan kaçınacaktır
9) Bütün müslümanlar kardeştir
10) Hizmetçilere iyi davranılacaktır.
34 - Peygamber Efendimizin peygamberliği kaç yıl sürmüştür?
34 - 13 yılı Mekke’de, 10 yılı Medîne’de olmak üzere 23 yıl sürmüştür.
35 - Peygamber Efendimiz kaç yılında, nerede ve kaç yaşında vefat etti?
35 - Peygamber Efendimiz hicretin 11. senesi, Rebîulevvel ayının on ikinci
Pazartesi günü, milâdî takvime göre 632 yılında Medîne’de ve 63 yaşında vefat
etti.
36 - Peygamber Efendimizin kabri nerededir ve ne ad verilir?
36 - Medîne’de Mescid-i Nebevînin içindedir. Kabrinin bulunduğu yere “Ravza-i
mutahhara’’ denilir.
37 - Ehl-i Beyt kime denir?
37 - Peygamber Efendimizin aile fertleri ve bunların soyundan gelenlere denir.
38 - Peygamber Efendimizin nesli kiminle devam etmiştir?
38 - Peygamber Efendimizin nesli, kızı Hz. Fâtıma ve amcasının oğlu Hz. Ali’nin
evliliklerinden dünyaya gelen oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile devam
etmiştir.
39 - Aşere-i mübeşşere kime denir?
39 - Dünyada iken cennetle müjdelenen 10 sâhabîye denir.
40 - Aşere-i mübeşşerenin isimlerini sayınız.
40 - Aşere-i mübeşşere :
1) Hz. Ebû Bekir
2) Hz. Ömer
3) Hz. Osman
4) Hz. Ali
5) Hz. Talha bin Ubeydullah
6) Hz. Zübeyr bin Avvâm
7) Hz. Ebû Ubeyde bin Cerrâh
8 ) Hz. Sa’d bin Ebî Vakkâs
9) Hz. Abdurahmân bin Avf
10) Hz. Saîd bin Zeyd.
41 - Asr-ı saâdet ne demektir?
41 - Resûlüllah Efendimiz’in şereflendirdiği altın çağa Asr-ı saâdet ( mutluluk asrı)
denir.
42 - Hz. Peygamber’den sonra gelen dört büyük halifenin isimlerini ve görev
sürelerini sırası ile söyleyiniz.
42 - Dört büyük halife ve görev süreleri :
1) Hz. Ebû Bekir : 2 yıl
2) Hz. Ömer : 10 yıl
3) Hz. Osman : 12 yıl
4) Hz. Ali : 5 yıl.
BİR GECE
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin, o ne hüsrandı ki : Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabiî :
Bir kerre, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kerre de, mâ’mûre-i dünyâ, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin,
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma’sûm,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Âlemlere, rahmetti, evet, şer'-i mübîni,
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o ma’sûma bütün bir beşeriyyet...
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret!
Mehmet Akif ERSOY
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
AHLÂK
1 - Ahlâk nedir?
1 - Ahlâk : İnsanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır :
1) Güzel ahlâk
2) Kötü ahlâk.
2 - Güzel ahlâk nasıl tanımlanır?
2 - Allah ve Resûlünün emir ve tavsiye ettiği, diğer insanların da yapılmasından
hoşlandığı güzel söz ve davranışlara güzel ahlâk denir. Büyüklere saygı
göstermek, güler yüzlü olmak, doğru konuşmak, canlılara merhamet etmek gibi.
3 - Güzel ahlâk kişiye ve topluma neler kazandırır?
3 - Güzel ahlâkın kişiye ve topluma kazandırdığı bir çok fayda vardır.
Kişiye kazandırdıkları :
1) Kişiyi Allah’a yaklaştırır
2) Kendi iç huzurunu sağlayıp toplumdaki saygınlığını artırır
3) Aile yapısını güçlendirir
4) Bu dünyada kazandıklarının yanı sıra âhiret kazancı da sağlar.
Topluma kazandırdıkları :
1) Toplumsal huzuru ve barışı sağlar
2) Toplumu saygın kılar.
4 - Kötü ahlâk nasıl tanımlanır?
4 - Allah’ın yasak ettiği, Peygamber Efendimizin razı olmadığı, insanların zarar
gördüğü kötü işlere, çirkin söz ve davranışlara kötü ahlâk denir. Yalan söylemek
ve hırsızlık yapmak gibi.
5 - En güzel ahlâk örneğimiz kimdir?
5 - En güzel ahlâk örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Allahü Teâlâ Kur’ân-ı
Kerîm’de : “Allah’ın Resûlünde sizin için ( uyulması gereken) güzel örnekler
vardır” ( Ahzâb, 33/21) buyurmaktadır.
Hz. Âişe’ye Peygamber Efendimizin güzel ahlâkı sorulduğunda şöyle cevap
vermişti : “Onun ahlâkı Kur’an’dı”.
6 - Peygamber Efendimizin güzel ahlâkından beş tane örnek veriniz.
6 - Peygamber Efendimiz :
1) Yalan söylemezdi
2) Çok cömertti
3) Merhametli idi
4) Alçak gönüllü idi
5) Bütün insanları, bilhassa çocukları çok severdi.
7 - Ahlâkî görevlerimiz kaça ayrılır?
7 - Ahlâkî görevlerimiz ikiye ayrılır :
1) Allah’a ibadet etmek
2) Allah’ın yarattıklarına şefkat ve merhamet göstermek.
8 - Allah’a karşı görevlerimiz nelerdir?
8 - Allah’a karşı görevlerimiz :
1) Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak
2) İbadet vazifelerimizi yerine getirmek
3) Emirlerine uygun hareket edip yasak ettiği şeylerden sakınmak
4) Allah sevgisini her şeyden üstün tutmak
5) Onun adını saygı ile anmak
6) Verdiği nimetlere şükretmek.
9 - Peygamberimize karşı görevlerimiz nelerdir?
9 - Peygamberimize karşı görevlerimiz :
1) Onun son peygamber olduğuna inanmak
2) Onu çok sevmek, ismi anıldığında salavât-ı şerîfe okumak
3) Sünnetlerini uygulamak
4) Güzel ahlâkını kendimize örnek almak.
10 - Salavât-ı şerîfeyi söyleyiniz.
10 - Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
11 - Kur’ân’a karşı görevlerimiz nelerdir?
11 - Kur’ân’a karşı görevlerimiz :
1) Kur’ân-ı Kerîm’in son kitap olduğuna inanmak
2) Usulüne uygun olarak okumak
3) Manasını anlamaya çalışmak
4) Okurken ve dinlerken son derece saygılı olmak
5) Yap dediklerini yapmak, yapma dediklerinden sakınmak.
12 - Kendi şahsımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
12 - Şahsımıza karşı görevlerimiz ikiye ayrılır :
Bedenimize karşı görevlerimiz :
1) Dengeli ve helâlinden beslenmek
2) Sağlığı korumak
3) Temiz olmak.
Ruhumuza karşı görevlerimiz :
1) Ruhumuzu yanlış inançlardan temizlemek
2) Faydalı bilgilerle donatmak
3) Kötü düşünce ve huylardan arındırmak
4) Güzel huylarla süslemek.
13 - Ana babamıza karşı görevlerimiz nelerdir?
13 - Ana babamıza karşı görevlerimiz :
1) Onlara karşı güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak
2) Allah’a isyana davet etmedikleri sürece emirlerini dinlemek
3) Yaşlandıklarında bakımlarını üstlenmek
4) Öldüklerinde onları rahmetle anmak.
14 - Anne ve babaların çocuklara karşı görevleri nelerdir?
14 - Anne ve babaların çocuklara karşı görevleri :
1) Onlara güzel bir isim vermek
2) Ruh ve beden yönünden sağlıklı yetiştirmek ve haram yedirmemek
3) İyi bir eğitim verip güzel örnek olmak
4) Onlara sevgi ve adâletle yaklaşmak.
15 - Eşlerin birbirlerine karşı görevleri nelerdir?
15 - Eşlerin birbirlerine karşı görevleri :
1) Her konuda birbirlerine yardımcı olmalıdırlar
2) Kazançlarını israf etmemelidirler
3) Çocukların eğitim ve öğretimiyle birlikte ilgilenmelidirler
4) Saygı ve sevgide kusur etmeyip birbirlerine karşı, nazik ve yumuşak
olmalılar.
16 - Hısım ve akrabalara karşı görevlerimiz nelerdir?
16 - Hısım ve akrabalara karşı görevlerimiz :
1) Zaman zaman ziyaretlerine gidip hal ve hatırlarını sormak
2) Yardıma muhtaç olanlara yardım etmek
3) Sıkıntılı anlarında yanlarında olmak.
17 - Komşularımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
17 - Komşularımıza karşı görevlerimiz :
1) Selâmlaşmak
2) İyi geçinmek
3) Haklarını gözetmek
4) İyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak.
18 - Bir müslüman diğer bir müslümanın öldüğünü duyduğu zaman ne demesi
gerekir?
18 - “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn = Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz’’ ve
“Allah rahmet etsin” demesi gerekir.
19 - Bir müslüman diğer bir müslümanın hapşırdığını duyduğu zaman ne
demelidir?
19 - Hapşıran : Elhamdülillâh ( Allah’a hamd olsun)
Duyan : Yerhamükellah ( Allah sana rahmetiyle muamele etsin)
Hapşıran : Yehdînâ ve yehdîkümüllah ( Allah bizi ve sizi doğruya iletsin).
20 - Vatanımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
20 - Vatanımıza karşı görevlerimiz :
1) Vatanımızı sevip, iç ve dış düşmanlara karşı korumalıyız
2) Vatanımızın gelişmesi için çok çalışmalıyız
3) Yıkıcı ve bölücü davranışlara karşı uyanık olmalıyız
4) Kamu mallarını korumalıyız.
21 - Şehit ve gazi kime denir? Şehit olmakla ilgili bir âyet meâli söyleyiniz.
21 - Allah yolunda, din, vatan ve millet uğrunda savaşırken ölenlere şehit, sağ
kalanlara gazi denir.
“Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz, aslında onlar diridirler ama siz
farkında değilsiniz.” ( Bakara, 2/154)
22 - Müslüman olmayanlara karşı görevlerimiz nelerdir?
22 - Müslüman olmayanlara karşı görevlerimiz :
1) Onlarla insanî ilişkiler içerisinde yaşamak
2) Mal ve canlarına dokunmamak
3) Dinimizi ve kültürümüzü tanıtmak, fakat onların inançlarına ve değerlerine
saygılı olmak
4) Hak ve özgürlüklerine saygılı olmak.
23 - Topluma karşı görevlerimiz nelerdir?
23 - Topluma karşı görevlerimiz :
1) Başkalarının kutsal değerlerine saygılı olmak
2) Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek
3) Kendisi için istediğini başkası için de istemek
4) Kamu mallarını korumak. Toplu taşıma araçlarına zarar vermemek, cami,
okul, park, bahçe ve benzeri ortak kullanım alanlarını kirletmemek gibi.
24 - Hayvanlara, bitkilere ve doğal çevreye karşı görevlerimiz nelerdir?
24 - Hayvanlara, bitkilere ve doğal çevreye karşı görevlerimiz :
1) Hayvanlara eziyet etmemek, onları korumak
2) Doğal güzellikleri korumak, onlara zarar verecek davranışlardan sakınmak
3) Denizleri, gölleri ve ırmakları kirletmemek
4) Yolda ve çevrede insanlara zarar ve eziyet veren, kötü görünüm sergileyen
şeyleri ortadan kaldırmak
5) Çöpleri sokaklara, rast gele yerlere atmamak ve tükürmemek
6) Bu kurallara uymayanları uyarmak ve eğitmek.
25 - İslâm ahlâkına uyan müslümanlarda hangi özellikler bulunur?
25 - İslâm ahlâkına uyan müslüman :
1) İman esaslarına inanıp, inandığı gibi yaşar
2) Anne ve babasına saygı gösterir
3) Müslümanları kardeş bilir
4) Eliyle diliyle kimseyi incitmez
5) İyi insanlarla arkadaşlık yapar
6) Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanmaz.
26 - İslâm dininde önemli görülen bazı yasakları söyleyiniz.
26 - İslâm dininde önemli görülen bazı yasaklar :
1) Allah’a ortak koşmak
2) Ana babaya itaatsizlik etmek
3) Haksız yere insan öldürmek
4) Emaneti korumamak
5) Başkalarının malına el uzatmak, ırz ve namusuna göz dikmek
6) Alkollü ve uyuşturucu madde kullanmak
7) Kumar oynamak, tefecilik ve faizcilik yapmak.
DEVLETİN MUMU
Hilâfet makamında iken, Mekkeli bir dostu Hz. Ömer’in ziyaretine gelir. Vakit akşam
vaktidir.
Hz. Ömer evinde, gündüzden arta kalan devlet işlerini toparlamakla meşguldür.
Dostuna ikramda bulunduktan sonra, biraz beklemesini söyler ve işinin başına döner.
Resmî işler bitince, evde yanmakta olan mumu söndürüp yerine başka bir mum yakar.
Arkadaşı Hz. Ömer’in bu davranışına şaşar ve sebebini sorar.
Hz. Ömer ona şu cevabı verir :
-- Söndürdüğüm mum, hazineye ait olup devletin malıdır. Devletin malı bana ancak devletin ve
milletin işleri ile ilgilendiğim sürece helâl olur. Sen bana özel bir ziyaret maksadıyla geldin. Bu
ziyaret kişisel bir iş olduğu için, görüşmemizi devletin malı olan mumun ışığında yapmamız
doğru değildir. Bu görüşmenin, kendime ait mumun ışığında yapılması gerekir. Yaktığım ikinci
mum, benim şahsî paramla aldığım bir mumdur. Bu değişikliği onun için yaptım.
Bu hikayeden şunu anlıyoruz.
“Devlet malı bütün toplumun ortak malıdır. Bundan dolayı, görevliler tarafından özel işlerde
kullanılması doğru değildir. Devlet malını özel işlerinde kullanan görevliler, başkalarının
hakkına el uzatmış, dolayısıyla harama bulaşmış olurlar.”
BEŞİNCİ BÖLÜM
GENEL KÜLTÜR
1 - Müftü kimdir? Görevi nedir?
1 - İl ve ilçelerde din işlerine bakan yöneticidir. Cami ve Kur’ân Kurslarındaki
faaliyetlerin yürütülmesini ve denetlenmesini sağlar. Halkı dinî konularda
bilgilendiren makamdır.
2 - Vâiz ve Vâize kimdir? Görevleri nelerdir?
2 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen, daha çok camilerde halkı
din konularında aydınlatmak için konuşmalar yapan bay ve bayan görevlidir.
3 - Kur’an Kursu öğreticisi kimdir? Görevi nedir?
3 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kur’an Kurslarında ders vermek üzere
görevlendirilen öğreticidir. Görevi, Kur’ân-ı Kerîm’i ve dinî bilgileri usulüne
uygun olarak uygulamalı bir şekilde öğretmektir.
4 - İmam kimdir? Görevi nedir?
4 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde namaz kıldırmak ve halkı din
konularında aydınlatmakla görevlendirilen kişidir.
5 - Müezzin kimdir? Görevi nedir?
5 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde ezan okumak ve cami ile ilgili
diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü kimsedir.
6 - Cami ne demektir? Bölümleri nelerdir?
6 - Cami “toplayan” anlamına gelir. Müslümanların öncelikle namaz kılmak, ayrıca
başka sosyal faaliyetlerde bulunmak için bir araya geldikleri mekândır.
Caminin bölümleri :
1) Mihrap : İmamın namaz kıldırdığı, kıble duvarındaki girintili yer
2) Minber : İmamın Cuma ve Bayram namazlarında hutbe okuduğu merdivenli
yer
3) Mahfel : Caminin giriş ve yan bölümlerinde bulunan asma kat
4) Kürsü : Vâizin üzerine oturup vaaz verdiği yüksek yer
5) Minare : Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için, camilerde müezzinin ezan
okuduğu bir veya birkaç şerefesi olan yüksek ve ince yapı
6) Alem : Türk-İslâm sanatında cami, medrese, türbe gibi kubbeli yapıların,
minare külâhlarının ve sancakların üzerine yerleştirilen tepelikler
7) Şerefe : Minareyi çepeçevre kuşatan ve çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma
yeri.
7 - Dinimizde mübarek sayılan günler hangileridir?
7 - Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Cuma ve Arife günleri.
8 - Mahyâ nedir?
8- Mübarek gün ve gecelerde cami minarelerine takılan ışıkla yazılı panolardır.
9 - Kutsal gecelerimiz hangileridir?
9 - Kutsal gecelerimiz :
1) Mevlid Kandili : Peygamber Efendimizin doğum gecesi ( 12 Rebîulevvel)
2) Regâib Kandili : Receb ayının ilk Cuma gecesi
3) Mirac Kandili : Peygamber Efendimizin Mirac’a çıktığı gece ( 27 Receb)
4) Berat Kandili : Şaban ayının 15. gecesi
5) Kadir Gecesi : Kur’ân-ı Kerîm’in Peygamber Efendimize gönderilmeye
başlandığı gece ( 27 Ramazan)
6) Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece
7) Ramazan ve Kurban bayramı geceleri.
10 - Na’t neye nedir?
11 - Hz. Peygamberi övmek maksadıyla yazılan şiirlere Na’t denir.
11 - Mevlid nedir ve kim tarafından yazılmıştır?
11 - Mevlid : Büyük Türk âlim ve şairi Süleyman ÇELEBİ tarafından yazılan,
Peygamber Efendimizin doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini anlatan değerli
eserin adıdır. Mevlid okumak, okutmak, dinlemek Türk milletinin önemli
özelliklerinden biridir. Bu özellik, milletimizin Peygamber Efendimize olan
engin sevgisini ve bağlılığını göstermektedir.
12 - Hicrî takvim ile milâdî takvim arasındaki fark nedir ve hicrî takvimi kim
başlatmıştır?
12 - Hicrî takvim, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medîne’ye hicretini
başlangıç kabul eden ve ay hesabına dayanan takvimdir. Hz.Ömer tarafından
başlatılmıştır.
Milâdî takvim ise Hz. İsa’nın doğumuyla başlar ve güneş yılı esasına göre
düzenlenmiştir.
13 - Hicrî yılbaşı hangi ay ile başlar?
13 - Muharrem ayı ile başlar.
14 - Halk arasında üç aylar olarak bilinen aylar hangileridir?
14 - Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır.
15 - İslâm’da ruh çağırma var mıdır?
15 - İslâm’da ruh çağırma diye bir şey yoktur. Ruhun bedenden ayrıldıktan sonra
dünya hayatına geri geleceği inancı İslâm dinine aykırıdır. Ruh çağırma
seansları, dinde yeri olmayan ve insan psikolojisine zarar veren eylemlerdir.
Müslüman bu tür şeylere itibar etmez.
16 - Reenkarnasyon nedir? İslam’da böyle bir inanış var mıdır?
16 - Reenkarnasyon : Ölümden sonra ruhun bir başka bedene girmek sureti ile
yaşadığına, yani ruh göçüne inanış anlamında kullanılır. İslâm’ın inanç
esaslarına aykırı bir inanıştır. Bu şekilde inanan kâfir olur.
17 - Hurâfe nedir? Halk arasında yaygın olan hurâfeler nelerdir?
17 - Dinin aslında olmadığı halde, inanç ve ibadet alanında sonradan icad edilen
inanış ve davranışlardır. Halk arasında yaygın olan bazı hurâfeler şunlardır :
1) Falcılık
2) Yıldız ve burç falı
3) Kabirlere ip ve bez bağlamak, mum yakmak
4) Nazar boncuğu takmak
5) Bazı eşya ve hayvanları uğursuz saymak
6) Akşam tırnak kesmeyi kötü görmek
7) Bazı günlerde başlayan işlerin sonu gelmeyeceğine, zararlı olacağına
inanmak.
18 - Kur’ân-ı Kerîm’de bazı özellikleri ile anılan peygamberler hangileridir?
18 - Kur’ân-ı Kerîm’de bazı özellikleri ile anılan peygamberler :
1) Hz. Yûnus : Görev bilinci ile
2) Hz. Eyyûb : Sabrı ile
3) Hz. Yûsuf : Sevgisi ile
4) Hz. İsa : İnsan sevgisi ile
5) Hz. Mûsa : Hikmeti ile
6) Hz. İbrâhim : Allah’ı arayışı ile
7) Hz. Muhammed : Merhameti ile.
19 - İstanbul’da kabri bulunan meşhur sahâbî kimdir?
19 - İstanbul’da kabri bulunan meşhur sahâbî, Efendimiz Medîne’ye hicret ettikten
sonra onu yedi ay evinde misafir eden Ebû Eyyûb el-Ensârî’dir. Kabri, kendi adı
ile anılan Eyüp Sultan Câmiinin avlusundadır.
20 - Yeryüzünde kutsal sayılan üç mescid hangileridir?
20 - Yeryüzünde kutsal sayılan üç mescid :
1) Mescid-i Harâm : Mekke’de
2) Mescid-i Nebevî : Medîne’de
3) Mescid-i Aksâ : Kudüs’de.
21 - İstanbul kaç yılında kim tarafından fethedildi?
21 - 29 Mayıs 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından fethedildi.
22 - Osmanlı devleti zamanında pek çok cami, medrese, han, hamam ve
kervansaray yaparak milletimizin gönlünde taht kuran en büyük ve en ünlü
mimarımız kimdir?
22 - Mimar Sinan’dır.
23 - Asırlardır hiç durmadan Kur’ân okunan yer neresidir?
23 - Topkapı Sarayında bulunan Hırka-i Saâdet dairesidir.
24 - Peygamber Efendimiz bir hadisinde “Dünya kadınlarının efendisi dört
kadındır” buyurur. Bu kadınlar kimdir?
24 - Bu dört kadın şunlardır :
1) Hz. Meryem
2) Hz. Asiye
3) Hz. Hatice
4) Hz. Fâtıma.
25 - Yunus Emre kimdir?
25 - 1238-1320 yılları arasında yaşamış Anadolu tasavvuf edebiyatının ilk büyük
şairi ve Türk şiirinin öncüsüdür. Taptuk Emre tekkesinde hizmet etmiş ve Allah
âşığı olmuştur. “Yaratılanı severim yaratanda ötürü” sözü onunla özdeşleşmiştir.
26 - Hoca Ahmet Yesevî kimdir?
26 - Türk mutasavvıflarındandır. Buhârâ’da ders görmüş, Türkler arasında İslâm
inancının yerleşmesinde önemli rol oynamıştır. 13. yüzyılda Azerbaycan
üzerinden Anadolu’ya geçmiştir. Yalın bir Türkçe ile yazdığı tasavvufî şiirleri
Divân-ı Hikmet adlı ünlü eserinde derlenmiştir.
27 - Hz. Mevlânâ kimdir?
27 - Büyük bir şair, mutasavvıf, mana eri ve gönül sultanıdır. “Canım tende olduğu
sürece Kur’ân’ın kölesiyim. O seçkin Muhammed’in yolunun toprağıyım” demiş
ve bütün ömrünü bu felsefeyi yaşamak ve yaymakla geçirmiştir. Konya’da vefat
etmiş ve buraya defnedilmiştir. En önemli eseri Mesnevîdir. Her yıl Aralık
ayında “Şeb-i Arûs” töreniyle Konya’da anılır. İnsanlara şu tavsiyelerde
bulunmuştur :
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Kusurları örtmekte gece gibi ol
Tevâzu ve mahviyette toprak gibi ol
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
28 - Hacı Bektaş-ı Velî kimdir?
28 - Anadolunun Türk yurdu olmasında ve müslümanlaşmasında büyük payı
bulunan, insana değer veren, sevgi ve hoşgörü ile bakan, güler yüzlü, tatlı dilli,
dinine bağlı, ilim ve irfan denizi meşhur bir mutasavvıftır. Kaleme aldığı
Makâlât isimli eserinde, düşüncelerini âyet ve hadislere dayandırarak
açıklamaktadır.
29 - “Esmâ-i Hüsnâ” ne demektir?
29 - Allah’ın güzel isimleri demektir. Cenâb-ı Hakk’ın 99 ismi vardır.
Esmâ-i Hüsnâ ( Allah-ü Teâlânın Güzel İsimleri) Şunlardır :
1- Allah : Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan
tek Allah.
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği
bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi
mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu
isim, Allah'tan başkasına mecazen de verilemez. Diğer isimlerinden bazılarının,
Allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.
2- Er-Rahmân : Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan
eden.
3- Er-Rahîm : Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
4- El-Melik : Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
5- El-Kuddûs : Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.
6- Es-Selâm : Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına
selâm eden.
7- El-Mü’min : Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
8- El-Müheymin : Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
9- El-Azîz : İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
10- El-Cebbâr : Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne
karşı gelinemeyen.
11- El-Mütekebbir : Büyüklükte eşi, benzeri yok.
12- El-Hâlık : Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
13- El-Bâri : Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
14- El-Musavvir : Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.
15- El-Gaffâr : Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten
koruyan.
16- El-Kahhâr : Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.
17- El-Vehhâb : Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.
18- Er-Razzâk : Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
19- El-Fettâh : Her türlü sıkıntıları gideren.
20- El-Alîm : Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en
mükemmel bilen.
21- El-Kâbıd : Dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan.
22- El-Bâsıt : Dilediğinin rızkını genişleten, ruhları veren.
23- El-Hâfıd : Kâfir ve facirleri alçaltan.
24- Er-Râfi : Şeref verip yükselten.
25- El-Mu’ız : Dilediğini aziz eden.
26- El-Müzil : Dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.
27- Es-Semi : Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.
28- El-Basîr : Gizli açık, her şeyi en iyi gören.
29- El-Hakem : Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.
30- El-Adl : Mutlak adil, yerli yerinde yapan.
31- El-Latîf : Her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.
32- El-Habîr : Her şeyden haberdar. Her şeyin gizli taraflarından haberi olan.
33- El-Halîm : Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.
34- El-Azîm : Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.
35- El-Gafûr : Affı, mağfireti bol.
36- Eş-Şekûr : Az amele, çok sevap veren.
37- El-Aliyy : Yüceler yücesi, çok yüce.
38- El-Kebîr : Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.
39- El-Hafîz : Her şeyi koruyucu olan.
40- El-Mukît : Rızıkları yaratan.
41- El-Hasîb : Kulların hesabını en iyi gören.
42- El-Celîl : Celal ve azamet sahibi olan.
43- El-Kerîm : Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.
44- Er-Rakîb : Her varlığı, her işi her an gözeten. Bütün işleri murakabesi altında
bulunduran.
45- El-Mucîb : Duaları, istekleri kabul eden.
46- El-Vâsi : Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.
47- El-Hakîm : Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.
48- El-Vedûd : İyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. Sevgiye layık olan.
49- El-Mecîd : Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık
bulunan.
50- El-Bâis : Mahşerde ölüleri dirilten, Peygamber gönderen.
51- Eş-Şehîd : Zamansız, mekansız hiçbir yerde olmayarak her zaman her yerde
hazır ve nazır olan.
52- El-Hak : Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran.
53- El-Vekîl : Kulların işlerini bitiren. Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi
neticeye ulaştıran.
54- El-Kaviyy : Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.
55- El-Metîn : Kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.
56- El-Veliyy : Müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.
57- El-Hamîd : Her türlü hamd ve senaya layık olan.
58- El-Muhsî : Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.
59- El-Mübdi : Maddesiz, örneksiz yaratan.
60- El-Muîd : Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.
61- El-Muhyî : İhya eden, yarattıklarına can veren.
62- El-Mümît : Her canlıya ölümü tattıran.
63- El-Hayy : Ezeli ve ebedi bir hayat ile diri olan.
64- El-Kayyûm : Mahlukları varlıkta durduran, zatı ile kaim olan.
65- El-Vâcid : Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
66- El-Mâcid : Kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.
67- El-Vâhid : Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.
68- Es-Samed : Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.
69- El-Kâdir : Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.
70- El-Muktedir : Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi.
71- El-Mukaddim : Dilediğini yükselten, öne geçiren, öne alan.
72- El-Muahhir : Dilediğini alçaltan, sona, geriye bırakan.
73- El-Evvel : Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.
74- El-Âhir : Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.
75- Ez-Zâhir : Yarattıkları ile varlığı açık, aşikâr olan, kesin delillerle bilinen.
76- El-Bâtın : Aklın tasavvurundan gizli olan.
77- El-Vâlî : Bütün kâinatı idare eden, onların işlerini yoluna koyan.
78- El-Müteâlî : Son derece yüce olan.
79- El-Berr : İyilik ve ihsanı bol olan.
80- Et-Tevvâb : Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
81- El-Müntekım : Asilerin, zalimlerin cezasını veren.
82- El-Afüvv : Affı çok olan, günahları mağfiret eden.
83- Er-Raûf : Çok merhametli, pek şefkatli.
84- Mâlik-ül Mülk : Mülkün, her varlığın sahibi.
85- Zül-Celâli vel İkrâm : Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.
86- El-Muksit : Mazlumların hakkını alan, adaletle hükmeden, her işi birbirine
uygun yapan.
87- El-Câmi : İki zıttı bir arada bulunduran. Kıyamette her mahlûkatı bir araya
toplayan.
88- El-Ganiyy : İhtiyaçsız, muhtaç olmayan, her şey Ona muhtaç olan.
89- El-Mugnî : Müstağni kılan. İhtiyaç gideren, zengin eden.
90- El-Mâni : Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.
91- Ed-Dârr : Elem, zarar verenleri yaratan.
92- En-Nâfi : Fayda veren şeyleri yaratan.
93- En-Nûr : Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.
94- El-Hâdî : Hidayet veren.
95- El-Bedî : Misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. ( Eşi ve benzeri olmayan).
96- El-Bâkî : Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.
97- El-Vâris : Her şeyin asıl sahibi olan.
98- Er-Reşîd : İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.
99- Es-Sabûr : Ceza vermede, acele etmeyen.
"Ebu Hüreyre'den nakledilen bir hadis-i şerifde, Sevgili Peygamberimiz sallallahu
aleyhi ve sellem buyuruyor ki :
( Allah'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse ( îman eder ve ezbere sayarsa)
Cennete girer.) buyurulmuştur.
Çölde Bir Bedevi
Devesiylebirlikte çölde yürümekte olan bir bedevi yürüyen,dudakları susuzluktan
kurumuş bir adama rastlamış.
Adam bunu görünce su istemiş. Devesinden inip ona su vermiş.
Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.
Bedevi arkasından bağırmış :
“Tamam deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”
Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp nedenini sormuş…
“Eğer anlatırsan, demiş bedevi, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde
muhtaç birini görünce yardım etmezler.”
BİRİNCİ BÖLÜM
İTİKAD
1 - Din nedir?
1 - Din : Akıl sahibi insanları kendi istekleri ile dünya ve âhirette iyiliğe ve
mutluluğa ulaştırmak için Yüce Allah tarafından peygamberler aracılığı ile
gönderilen esasların bütünüdür.
2 - Dinler kaça ayrılır?
2 - Dinler başlıca üç kısma ayrılır :
1) Hak ( Gerçek) Dinler : Allah tarafından peygamberler aracılığıyla insanlara
bildirilen ve hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelen dinlerdir.
Örnek : İslâm Dini.
2) Muharref ( Bozulmuş) Dinler : Allah tarafından peygamberler aracılığı ile
bildirildiği halde sonradan insanlar tarafından değiştirilen ve aslı bozulan
dinlerdir. Örnek : Hristiyanlık ve Yahudilik.
3) Batıl ( Gerçek Olmayan) Dinler : İnsanlar tarafından uydurulan dinlerdir.
Örnek : Puta tapıcılık, Satanizm ve Budizm.
3 - Dinimizin adı nedir?
3 - İslâm.
4 - İslâm ne demektir?
4 - İslâm : Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e Allah tarafından gönderilen ve
insanlara bildirilmesi istenen esasların bütünüdür.
5 - Allah katında ( geçerli) din hangi dindir? Bu konudaki âyet meâllerini
söyleyiniz.
5 - “Allah katında ( geçerli) din şüphesiz İslâm’dır.” ( Âl-i İmrân, 3/19)
“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, ( bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek
ve o âhirette zarara uğrayanlardan olacaktır.” ( Âl-i İmrân, 3/85)
6 - İslâm dininin gayesi nedir?
6 - Getirdiği hükümlerle insanları hem dünyada hem de âhirette mutluluğa
ulaştırmaktır.
7 - İslâm dini kaç ana bölüme ayrılır?
7 - Üç ana bölüme ayrılır :
1) İnanmak ( İtikad)
2) Allah’ın emir ve yasaklarına uymak ( Amel)
3) Canlı ve cansız bütün varlıklarla iyi ilişkiler içinde bulunmak ( Ahlâk).
8 - İslâm dininin özellikleri nelerdir?
8 - İslâm dininin özellikleri :
1) İslâm son dindir
2) Bütün insanlığa gönderilmiştir
3) Daha önce gönderilen bütün peygamberleri ve İlâhî kitapları tasdik eder
4) Önceki dinlerin hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır.
9 - Kelime-i Tevhîd’i ve anlamını söyleyiniz.
9 - Lâ ilâhe illâllah, Muhammedün Resûlüllah = Allah’tan başka ilâh yoktur, Hz.
Muhammed de Allah’ın elçisidir.
10 - Kelime-i Şahâdet’i ve anlamını söyleyiniz.
10 - Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh =
Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, yine şahitlik ederim ki Hz.
Muhammed onun kulu ve elçisidir.
11 - İman Nedir?
11 - İman : Yüce Rabbimizin Peygamber Efendimiz aracılığı ile göndermiş olduğu
bütün esasların doğru olduğuna kalben inanmak ve dil ile söylemektir.
12 - Âmentü’yü okuyunuz.
12 - Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî vel yevmil âhiri ve bil
kaderi hayrihî ve şerrihî minellahi teâlâ, vel ba’sü ba’del mevti, hakkun eşhedü
en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.
13 - İmanın şartlarını söyleyiniz.
13 - İmanın şartları :
1) Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak
2) Meleklerine inanmak
3) Kitaplarına inanmak
4) Peygamberlerine inanmak
5) Âhiret gününe( öldükten sonra dirilmeye) inanmak
6) Kadere ( iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratmasıyla meydana geldiğine)
inanmak.
14 - İnanç yönünden insanlar kaç kısma ayrılır? Sayıp açıklayınız.
14 - İnanç yönünden insanlar dört kısma ayrılır :
1) Mü’min : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in de
peygamberliğine kalpten inanan kimseye denir.
2) Münafık : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in de
peygamberliğine kalbi ile inanmadığı halde dili ile inandığını söyleyen
kimseye denir.
3) Müşrik : Allah’a ortak koşan, birden fazla tanrı olduğuna inanan kimseye
denir.
4) Kâfir : Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in peygamberliğine ve
getirdiği esaslara kalbi ile inanmayan, inanmadığını da açıkça söyleyen
kimseye denir.
15 - Allah’ı nasıl tanıyabiliriz?
15 - Allah’ı ancak Kur’ân’da ve Peygamber Efendimizin sözlerinde tanıtıldığı
şekilde tanıyabiliriz. Buna göre :
1) O, en büyüktür
2) Eşsiz ve benzersizdir
3) Hep vardı ve daima olacaktır
4) Hiç kimseye ihtiyacı yoktur
5) Evrende var olan her şeyin sahibidir
6) Herkes ve her şey ona muhtaçtır
7) Bütün varlıkları bilir
8 ) Her şeyi görür ve işitir
9) Ona gizli olan hiçbir şey yoktur.
16 - İnsanların Allahü Teâlâ ile iletişim kurma vasıtaları nelerdir?
16 - Başlıca üç vasıta vardır :
1) Dua
2) İbadet
3) Salih amel ( İyi ve güzel işler).
17 - Allah’ın sıfatları kaça ayrılır?
17 - Allah’ın sıfatları iki kısma ayrılır :
1) Zâtî sıfatlar
2) Sübûtî sıfatlar.
18 - Zâtî sıfatlar nelerdir?
18 - Zâtî sıfatlar :
1) Vücûd : Allahü Teâlâ’nın var olması demektir
2) Kıdem : Allâhü Teâlâ’nın varlığının evveli olmaması demektir
3) Bekâ : Allahü Teâlâ’nın varlığının sonu olmaması demektir
4) Vahdâniyet : Allahü Teâlâ’nın bir olması demektir
5) Muhâlefetün lil-havâdis : Yarattığı varlıkların hiç birine benzememesi
demektir
6) Kıyâm bi-nefsihi : Hiç bir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı olmaması demektir.
19 - Sübûtî sıfatlar nelerdir?
19 - Sübûtî sıfatlar :
1) Hayat : Allahü Teâlâ’nın diri olması demektir
2) İlim : Allahü Teâlâ’nın her şeyi bilmesi demektir
3 ) Semi’ : Allahü Teâlâ’nın her şeyi işitmesi demektir
4) Basar : Allahü Teâlâ’nın her şeyi görmesi demektir
5) İrâde : Allahü Teâlâ’nın bir şeyin olmasını dilemesi demektir
6) Kudret : Allahü Teâlâ’nın gücünün yetmesi demektir
7) Kelâm : Allahü Teâlâ’nın konuşması demektir
8 ) Tekvîn : Allahü Teâlâ’nın yaratması demektir.
20 - İmanın sahih ve makbul olmasının şartları nelerdir?
20 - İmanın sahih ve makbul olmasının başlıca üç şartı vardır :
1) İman, hayattan ümit kesmeden önce edilmiş olmalı
2) Dinî hükümleri inkâr edici herhangi bir söz veya davranış bulunmamalı
3) Dinî hükümlerin hepsinin güzel olduğu kabul edilmeli.
21 - Allahü Teâlâ’nın varlığı ve birliğine dair Kur’ân-ı Kerîm’den bir delil
söyleyiniz.
21 - İhlâs sûresi.
İhlâs sûresinin manası :
“De ki : Allah birdir, Allah Samed’dir ( hiç kimseye ihtiyacı yoktur, herkes ona
muhtaçtır). O, doğmamış ve doğurulmamıştır. Hiç kimse O’na denk değildir ( eşi
ve benzeri yoktur).” ( İhlâs, 112/1-4)
22 - Meleklerin özellikleri nelerdir?
22 - Meleklerin özellikleri :
1) Melekler nurdan yaratılmış varlıklardır
2) Yemezler, içmezler
3) Erkeklik ve dişilikleri yoktur
4) Hiç günah işlemezler
5) Allah’ın emirlerini eksiksiz yerine getirirler
6) Hızlı ve süratli varlıklardır
7) Sayılarını Allah’tan başka kimse bilmez
8 ) Daima Allah’ı zikir ve tesbih ile meşguldürler.
23 - Büyük melekler kaçtır? Görevleri nelerdir?
23 - Büyük melekler dörttür :
1) Cebrâil : Allahü Teâlâ’dan aldığı mesajları ( vahyi) peygamberlere ileten
melektir.
2) Mikâil : Yağmurun yağması, rüzgârın esmesi gibi tabiat olaylarını idare
etmekle görevli melektir.
3) İsrâfil : Kıyametin kopması ve insanların tekrar dirilmesi için, mahiyeti bizce
bilinmeyen “Sûr”a üfleyecek olan melektir.
4) Azrâil : Ömrü sona eren insanların canlarını almakla görevli melektir.
24 - Dört büyük melek dışında Kur’ân-ı Kerîm’de isimleri geçen diğer melekler
hangileridir ve görevleri nelerdir?
24 - Diğer melekler şunlardır :
1) Kirâmen Kâtibîn : Bunlar iki melektir. Biri insanların sağında bulunur,
sevapları yazar. Diğeri ise solunda bulunur, günahları yazar.
2) Münker ve Nekir : Kabirde soru sormakla görevli meleklerdir.
3) Rıdvan : Cennetteki meleklerin başkanıdır.
4) Mâlik : Cehennemdeki meleklerin başkanıdır.
5) Hafaza melekleri : İnsanların önlerinden ve arkalarından onları takip eden,
kaza ve belâlara karşı koruyan meleklerdir.
25 - Cin nedir?
25 - Cin : Ateşten yaratılmış olup insanlar gibi yiyen, içen ve üreyen, ancak gözle
görülmeyen, iman ve ibadet etmekle yükümlü bir varlıktır.
26 - Şeytan nedir?
26 - Şeytan : Cin taifesindendir. Gözle görülmemekle birlikte varlığı kesin olan,
azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, büyüklük taslayan, ayrıca insanları
saptırmayı kendisine görev edinen bir varlıktır.
27 - Şeytanın özellikleri nelerdir?
27 - Şeytanın özellikleri :
1) Şeytan ateşten yaratılmıştır
2) Gurur ve kibiri nedeniyle Allah’a isyan etmiştir
3) Cennetten kovulmuş ve Allah tarafından lânetlenmiştir
4) Kıyamete kadar yaşayacaktır
5) Hem kendi cinsinden, hem de insanlar ve cinlerden yardımcıları vardır
6) Her türlü yola başvurarak insanları ve cinleri Allah’a isyan ettirmek için
çalışır.
28 - Vahiy nedir?
28 - Allah tarafından, doğrudan veya elçi vasıtasıyla peygamberlere bildirilen ve
kesinlik ifade eden bilgiye vahiy denir.
29 - Büyük kitaplar indiriliş sırasına göre hangi peygamberlere gönderilmiştir?
29 - Büyük kitaplar :
1) Tevrât : Hz. Mûsa’ya
2) Zebûr : Hz. Dâvûd’a
3) İncîl : Hz. İsa’ya
4) Kur’ân-ı Kerîm : Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ’ya
indirilmiştir.
30 - En son indirilen ve kıyamete kadar devam edecek esasları barındıran
kutsal kitabımızın adı nedir?
30 - Kur’ân-ı Kerîm.
31 - Kur’ân-ı Kerîm nasıl bir kitaptır?
31 - Kur’ân-ı Kerîm :
1) Allah tarafından Hz. Peygamber’e gönderilmiştir
2) 23 senede peyderpey indirilmiştir
3) 114 sûre, 30 cüzdür
4) Bir harfi dahi değişmeden günümüze kadar gelmiştir
5) Okunuşu ve dinlenişi ile ibadet edilir
6) Her yönüyle mucizedir.
32 - Kur’ân-ı Kerîm nerede ve ne zaman indirilmeye başlanmıştır?
32 - Kur’ân-ı Kerîm : Milâdî 610 yılında Mekke yakınlarında bulunan Nur dağındaki
Hira mağarasında, Ramazan ayının 27. gecesi “Oku” emriyle indirilmeye
başlanmıştır.
33 - İlk inen âyetler hangileridir? Meâlini söyleyiniz.
33 - İlk inen âyetler Alâk sûresinin ilk beş âyetidir. Bunlar ın meâli :
“1) Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2) O, insanı kan pıhtısından yarattı.
3) Oku! Rabbin sonsuz ikram sahibidir.
4) Kalem ile ( yazmayı) öğreten odur.
5) İnsana bilmediğini o öğretti.” ( Alâk, 96/1–5)
34 - Kur’ân-ı Kerîm’in gönderiliş amacı nedir?
34 - İnsanların dünya ve âhiret hayatlarını düzene koymak, onlara hem dünya ve
hem de âhiret mutluluğu temin etmektir.
35 - Kur’ân okumanın fazileti hakkında üç hadis meâli söyleyiniz.
35 - Üç hadis meâli :
1) “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.”
2) “Kur’ân okuyun. Çünkü Kur’ân Kıyamet gününde onu okuyana şefâatçı
olacaktır.”
3) “Kim Allah’ın Kitabı’ndan bir harf okursa ona bir iyilik sevabı yazılır. Bu
iyilik sevabı da on katıyla değerlendirilir.”
36 - Sûre ne demektir? Kur’ân-ı Kerîm’deki ilk ve son sûre hangileridir?
36 - Sûre : Kur’ân-ı Kerîm’de özel isimleri bulunan ve besmeleyle birbirinden
ayrılan bölümlerdir. İlk sûre Fâtiha, son sûre ise Nâs’tır.
37 - Âyet ve Hadis’i tarif ediniz.
37 - Âyet : Bir veya birkaç kelime ya da cümleden meydana gelen ve sûreleri
oluşturan Allah sözüdür.
Hadis : Peygamber Efendimizin mübarek ağzından çıkan sözlerdir.
38 - Meâl ve Tefsîr nedir? Açıklayınız.
38 - Meâl : Kur’ân-ı Kerîm’in Arapça’dan başka bir dile çevrilmesidir.
Tefsîr : Kur’ân-ı Kerîm’in mana bakımından anlaşılması için geniş bir şekilde
izah edilmesidir.
39 - Tilâvet secdesi nedir?
39 - Kur’ân-ı Kerîm’de secde âyetleri okunduğu veya dinlendiği zaman yapılması
gereken secdedir. Kur’ân’da 14 yerde secde âyeti vardır. Bu âyetler özel
işaretlerle belirtilmiştir.
40 - Mushaf ne demektir?
40 - Kur’ân sayfalarının bir araya toplanarak kitap haline getirilmiş şekline mushaf
denir.
41 - Kur’ân-ı Kerîm’in âyetleri ile sûreleri ne zaman toplanmış ve ne zaman
çoğaltılmıştır?
41 - Hz. Peygamber’in emanet olarak bıraktığı yazılı Kur’ân sayfaları halife Hz.
Ebû Bekir zamanında toplanarak mushaf haline getirilmiş, Hz. Osman
zamanında da çoğaltılmıştır.
42 - Peygamber kime denir?
42 - Allah tarafından seçilmiş, vahiy yoluyla aldığı emir ve yasakları insanlara
bildirmekle görevlendirilmiş üstün ahlâk sahibi kimselere peygamber denir.
43 - İlk ve son peygamberler kimlerdir?
43 - İlk peygamber Hz. Âdem, son peygamber ise bizim peygamberimiz Hz.
Muhammed Mustafâ’dır. Peygamber Efendimizle birlikte peygamberlik kapısı
kapanmış, artık bir daha peygamber gönderilmeyecektir.
44 - Peygamberlerde bulunması gerekli olan sıfatlar ( özellikler) kaçtır ve
nelerdir?
44 - Peygamberlerde bulunması gereken sıfatlar beştir :
1) Sıdk : Doğru sözlü olmak
2) Emânet : Güvenilir olmak
3) Fetânet : Akıllı ve zeki olmak
4) İsmet : Günah işlememek
5) Tebliğ : Allah’tan aldığı mesajları aynen insanlara bildirmek.
45 - Peygamber Efendimizi diğer peygamberlerden ayıran önemli özellikler
nelerdir?
45 - Peygamber Efendimizin önemli özellikleri :
1) Son Peygamber olması
2) Getirdiği kitabın ve dinî hükümlerin kıyamete kadar geçerli olması
3) Diğer peygamberler gibi belli bir bölgeye veya belli bir topluluğa değil, bütün
insanlara peygamber olarak gönderilmesi
4) Son dinin sahibi olması
5) Yaratılmışların en faziletlisi, Allah’ın en sevgili kulu olması
6) Âlemlere rahmet olarak gönderilmesi
7) Bütün insanlık için en güzel örnek olması.
46 - İnsanlığın yaratılışından bu zamana kadar kaç peygamber gelmiştir?
46 - Kur’ân-ı Kerîm’in bildirdiğine göre, insanlığın yaratılışından bu zamana kadar
peygamber gönderilmeyen hiçbir topluluk yoktur. Yüce Allah emir ve
yasaklarını kullarına iletmeleri için her millete farklı zamanlarda pek çok
peygamber göndermiştir. Ancak bunların sayısını Allah’tan başka kimse bilmez.
47 - Kur’ân-ı Kerîm’de ismi geçen peygamberler hangileridir?
47 - Âdem, İdrîs, Nûh, Hûd, Sâlih, Lût, İbrâhim, İsmâil, İshâk, Yâkub, Yûsuf,
Şuayb, Hârun, Mûsa, Dâvud, Süleyman, Eyyûb, Zülkifl, Yûnus, İlyâs, Elyesâ,
Zekeriyâ, Yahyâ, İsâ ve Muhammed Mustafâ ( s.a.v.).
48 - Mucize ve kerâmet ne demektir?
48 - Mucize : Peygamberlerin, peygamber olduklarını kanıtlamak için Allah’ın izni
ile gösterdikleri olağanüstü olaylardır.
Kerâmet : Peygamberlere tabi olan Allah dostlarının gösterdikleri olağanüstü
olaylardır.
49 - Peygamber Efendimizin büyük mucizelerinden üç tanesini söyleyiniz.
49 - Peygamber Efendimizin üç büyük mucizesi :
1) Kur’ân-ı Kerîm : Kıyamete kadar devam edecek en büyük mucizedir
2) Şakk-ı Kamer : Eli ile ayı ikiye ayırması
3) İsrâ ve Mirac : Hicretten 1,5 yıl kadar önce Mekke’de bulunan Mescid-i
Harâm’dan alınıp Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi ( İsrâ), oradan da
göklere yükseltilmesi ( Mirac).
50 - Bütün peygamberlerin tebliğ ettiği ana esaslar kaç tanedir ve nelerdir?
50 - Beş tanedir :
1) Dini koruma
2) Aklı koruma
3) Nesli koruma
4) Malı koruma
5) Canı koruma
51 - Âhiret ne demektir?
51 - Kıyamet kopup bütün canlılar öldükten sonra yeniden diriliş ile başlayacak olan
sonsuz hayata âhiret denir.
52 - Âhiret hayatının evreleri nelerdir?
52 - Âhiret hayatının evreleri :
1) Kabir hayatı
2) Kıyametin kopması
3) Yeniden diriliş
4) Mahşer
5) Amel defterlerinin dağıtılması
6) Hesap
7) Mîzân ( Amellerin tartılması)
8 ) Sırât
9) Şefâat
10) Cennet
11) Cehennem.
53 - Kabir ve kabir hayatı nedir?
53 - İnsanın ölüp defnedildikten sonra kıyamet günü yeniden dirilinceye kadar
beklediği yere kabir, burada geçen hayata da kabir hayatı denir.
54 - Kıyamet ne demektir?
54 - Sözlükte “kalkmak, dirilmek” demektir. Dinî anlamı ise :
1) Evrenin düzeninin bozulması
2) Her şeyin alt üst edilerek yok olması
3) Yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp diriltilerek ayağa kalkması
4) Mahşere doğru yönelmesi demektir.
55 - Haşr ve mahşer ne demektir?
55 - Haşr : Allah’ın insanları hesaba çekmek üzere tekrar dirilişten sonra bir araya
toplamasıdır.
Mahşer : İnsanların hesap vermek üzere toplandıkları yere denir. Mahşerin bir
diğer adı da Arasât’tır.
56 - Kıyamet ne zaman kopacaktır?
56 - Kıyametin ne zaman kopacağını Allah’tan başka kimse bilemez. Müslüman için
önemli olan Kıyametin ne zaman kopacağını bilmek değil, onun kopması ile
başlayacak olan sonsuz hayata gerektiği şekilde hazırlık yapmaktır.
57 - Mîzân ne demektir?
57 - Mîzân : Âhirette hesaptan sonra herkesin amellerinin ( iyilik ve kötülüklerinin)
tartıldığı İlâhî adâlet ölçüsünün adıdır.
58 - Sırât ne demektir?
58 - Sırât : Cehennemin üzerine kurulmuş manevî bir köprüdür. Herkes bu köprünün
üzerinden geçecektir. Mü’minler geçip cennete ulaşacak, kâfirler ise geçemeyip
cehenneme düşeceklerdir.
59 - Şefâat ne demektir?
59 - Şefâat : Günahı olan mü’minlerin günahlarının bağışlanması, olmayanların da
cennette daha yüksek derecelere erişmesi için peygamberlerin ve Allah katında
dereceleri yüksek olan kimselerin Allah’a yalvarmaları ve dua etmeleri
demektir.
60 - Cennet ne demektir?
60 - Kelime olarak “bahçe, bitki ve sık ağaçlarla örtülü yer” demektir. Cennet,
sayısız nimetlerle donatılmış ve mü’minlerin içinde ebedî olarak kalmaları için
hazırlanmış âhiret yurdudur.
61 - Cehennem ne demektir?
61 - Kelime olarak “derin kuyu” anlamına gelir. Cehennem, âhirette kâfirlerin
sürekli olarak kalacakları, günahkâr mü’minlerin ise günahları ölçüsünde geçici
olarak cezalarını çekecekleri yerdir.
62 - Tevekkül ne demektir?
62 - Hedefe ulaşmak için gerekli bütün maddî ve manevî sebeplere başvurduktan
sonra, yapacak başka bir şey kalmayınca Allah’a dayanıp güvenmek ve işin
sonucunu ona havale etmektir.
63 - Hayır ve şer ne demektir?
63 - Hayır : Allah’ın emrettiği, sevdiği ve hoşnut olduğu davranışlara verilen isimdir.
Şer : Allah’ın yasakladığı, hoşnut olmadığı ve beğenmediği davranışlar demektir.
64 - Mezhep ne demektir? Kaç kısımda incelenir?
64 - Mezhep : Gidilecek yol demektir. İki kısımda incelenir :
1) İtikâdî mezhepler : Dinî inanışla ilgili farklı yorumlar
2) Amelî mezhepler : Dinî uygulama ve davranışlarla ilgili yorumlar.
65 - İtikâdî mezhepler kaça ayrılır ve hangileridir?
65 - İtikâdî mezhepler üçe ayrılır :
1) Selefiye
2) Mâtüridiye
3) Eş’ariye.
66 - Amelî mezhepler kaça ayrılır ve hangileridir?
66 - Amelî mezhepler dörde ayrılır :
1) Hanefî mezhebi
2) Şâfiî mezhebi
3) Mâlikî mezhebi
4) Hanbelî mezhebi.
67 - Mezhepler arasındaki farklılığın sebebi ve amacı nedir?
67 - Mezhepler arasındaki farklılıklar genellikle Peygamber Efendimizin bazı
konularla ilgili söz ve davranışlarında görülen esneklikten kaynaklanmaktadır.
Efendimiz bazen aynı konuda farklı uygulamalarda bulunmuş, mezhep âlimleri
bunları yorumlarken tercihler yapmış, böylece farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu
tercihler ve bunlardan kaynaklanan farklılıklar, Hz. Peygamber’in bütün
sünnetlerinin yaşatılmasına vesile olur. Böyle olunca mezhep sahiplerinin
birbirlerine karşı saygılı ve hoşgörülü olması gerekir. Mezhepler arasındaki
farklılıklar İslam’da ayrılık değil, zenginlik ve kolaylık kapısı olarak
görülmelidir.
GERÇEK İMAN
Hazreti Ömer, halifeliği zamanında kontrol maksadıyla bir gece Medîne’de dolaşırken
yoruldu ve dinlenmek üzere bir evin duvarına yaslandı. Bu esnada, evin içinde anne ile kızı
arasında geçen şu konuşmayı duydu :
Anne :
-- Haydi kızım, kalk da süte biraz su katıver!
Kız :
-- Halifenin sütlere su katılmasını yasakladığını bilmiyor musun?
Anne :
-- Evet biliyorum.
Kız :
-- Öyle ise halifenin yasakladığı işi nasıl yapabilirim?
Anne :
-- Kalk da su koy şu süte, Ömer seni nereden görecek?
Kız :
-- Ömer görmez ama Rabbim görür. Vallahi ben onun göreceği yerde yapmadığım bir işi
görmediği yerde de yapmam.
Hz. Ömer, bu konuşmaları dinledikten sonra oradan ayrıldı. Daha sonra, iyi bir din
terbiyesi görmüş bu yüksek ahlâklı fakir kızı oğlu Âsım ile evlendirdi.
Bu hikayeden şunu öğreniyoruz.
“Allah inancının, insanın davranışlarına olumlu yönde çok büyük tesiri vardır.”
İKİNCİ BÖLÜM
İBADET
1 - İnsanın dünyaya geliş amacı nedir?
1 - İnsanın dünyaya geliş amacı, Allah’ı tanımak ve ona kulluk etmektir. Allahü
Teâlâ insanları ve cinleri, kendisini tanımaları ve ibadet etmeleri için yaratmıştır
( Zâriyât, 51/56).
2 - İbadet ne demektir?
2 - İbadet : Allah’a kulluk etmek, saygı göstermek ve verdiği nimetlere karşılık ona
şükretmek demektir. İbâdet, namaz, oruç, zekât ve hac gibi farz emirler yanında,
diğer bütün dinî ve ahlâkî görevleri yerine getirmek suretiyle yapılır.
3 - Kaç çeşit ibadet vardır?
3 - Üç çeşit ibadet vardır :
1) Beden ile yapılan ibadet : Namaz ve Oruç gibi.
2) Mal ile yapılan ibadet : Zekât gibi.
3) Hem beden ve hem de mal ile yapılan ibadet : Hac gibi.
4 - İbadetin insanlara ne gibi faydaları vardır?
4 - İbadetin faydaları :
1) İnsanın Allah ile bağını güçlendirir
2) İç huzuru sağlar
3) Güven duygusunu geliştirir
4) Kötülüklerden alıkoyar
5) Güzel ahlâkın gelişmesine katkıda bulunur
6) Sabrı ve sorumluluk bilincini geliştirir.
5 - İslâm’ın şartı kaçtır? Sayınız.
5 - İslâm’ın şartı beştir :
1) Kelime-i Şehâdet getirmek
2) Namaz kılmak
3) Oruç tutmak
4) Zekât vermek
5) Hacca gitmek.
Bu beş şart müslümanlara ibadet olarak emredilmiş olmakla birlikte, İslâm
dininde yapılması istenenler bunlarla sınırlı değildir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve
Peygamber Efendimizin hadislerinde mevcut olan bütün emir ve yasakları
uygulamak her müslümanın görevidir.
6 - İslâm’da amelî hükümlerin kaynakları ( Edille-i Şer’iyye) kaç tanedir?
6 - Dört tanedir :
1) Kitab ( Kur’ân-ı Kerîm)
2) Sünnet
3) İcmâ
4) Kıyas.
7 - Mükellef kime denir?
7 - Ergenlik çağına ulaşan, akıl sahibi olan ve Allah’ın emir ve yasaklarından
sorumlu tutulan her erkek ve kadına mükellef denir.
8 - Mükellefin bilmesi ve yapması gereken işler kaç tanedir ve nelerdir?
8 - Sekiz tanedir :
1) Farz 2) Vâcib 3) Sünnet 4) Müstehab 5) Mübâh 6) Haram 7)
Mekruh 8 ) Müfsid.
9 - Farz ne demektir?
9 - Allah ve Resûlünün mükelleften yapılmasını kesin olarak istediği emirlerdir.
10 - Farzın hükmü nedir?
10 - Yapan sevap kazanır, terk eden günahkâr olur, inkâr eden dinden çıkar.
11 - Farz kaça ayrılır? Açıklayınız.
11 - Farz ikiye ayrılır :
1) Farz-ı ayın : Her mükellefin bizzat kendisinin yapması gereken emirlerdir. Beş
vakit namaz kılmak, Ramazan orucu tutmak gibi.
2) Farz-ı kifâye : Bazı mükelleflerin yapmasıyla diğerlerinin üzerinden düşen
emirlerdir. Cenaze namazı kılmak gibi.
12 - Vâcib ne demektir? Açıklayınız.
12 - Farz kadar kesin olmamakla birlikte kuvvetli bir delile dayanan ve yapılması
istenilen ibadetlerdir. Vitir ve Bayram namazı kılmak, fitre vermek ve kurban
kesmek gibi.
13 - Sünnet ne demektir?
13 - Farz ve vâcibin dışında Peygamber Efendimizin ibadet niyeti ile yaptığı ve
yapılmasını istediği davranışlardır. Farz namazlardan önce ve sonra sünnet
namazı kılmak gibi.
14 - Sünnet kaça ayrılır? Açıklayınız.
14 - Sünnet ikiye ayrılır :
1) Sünnet-i müekkede : Peygamber Efendimizin genellikle yaptığı ve çok az terk
ettiği sünnetlerdir. Akşam namazının sünneti, Yatsı namazının son sünneti ve
Terâvih namazı gibi.
2) Sünnet-i gayr-i müekkede : Peygamber Efendimizin arasıra işlediği
sünnetlerdir. İkindi namazının sünneti ile Yatsı namazının ilk sünneti gibi.
15 - Müstehab ( Mendûb) ne demektir?
15 - İşlenmesinde sevap olan, terk edilmesinde günah bulunmayan şeylerdir. Nafile
namaz kılmak ve nafile oruç tutmak gibi.
16 - Mübâh ne demektir?
16 - Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şeylerdir. Günlük hayatta
oturmak, kalkmak, konuşmak, yürümek gibi.
17 - Haram ne demektir?
17 - Kesin bir delil ile yapılmaması istenen emirlerdir. İnsan öldürmek, içki içmek,
kumar oynamak, faiz yemek, anne ve babaya karşı gelmek gibi.
18 - Haramın hükmü nedir?
18 - Haramdan uzak durmak kişiye sevap kazandırır. Haram olduğunu bilerek bir iş
yapmak büyük günahtır ve cehennemde azap çekmeyi gerektirir. Haramı helâl
kabul etmek veya haram olduğunu inkâr etmek ise dinden çıkarır.
19 - Mekrûh ne demektir?
19 - Yapılması hoş görülmeyen, terk edilmesi istenen şeylerdir. Sigara içmek gibi.
20 - Müfsid ne demektir?
20 - Başlanmış ibadeti bozmak demektir. Namazda konuşmak, gülmek, başkalarıyla
ilgilenmek, oruçlu iken bile bile yemek veya içmek gibi.
21 - İslâm’ın temizliğe verdiği önem hakkında bir âyet meâli söyleyiniz.
21 - “Şüphesiz Allah, çokça tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever.” ( Bakara,
2/222)
22 - Abdest nedir? Tarif ediniz.
22 - Belirli uzuvları usûlüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan
bir temizliktir.
23 - Abdestin farzları kaçtır? Sayınız.
23 - Abdestin farzları dörttür :
1) Yüzü bir kere yıkamak
2) Dirseklerle beraber kolları bir kere yıkamak
3) Başın dörtte birini meshetmek
4) Ayakları topuklarıyla beraber bir kere yıkamak.
24 - Abdesti bozan şeyler nelerdir?
24 - Abdesti bozan şeyler :
1) Vücudun her hangi bir yerinden kan ve irin çıkmak
2) Ağız dolusu kusmak
3) Küçük veya büyük tuvalet yapmak ve yellenmek
4) Bayılmak, sarhoş olmak
5) Namazda yanındaki kişinin işiteceği kadar gülmek
6) Yatarak veya bir yere dayanarak uyumak
7) Tükürdüğü zaman, tükürükte yarıdan fazla kan bulunmak.
25 - Abdestsiz yapılamayan şeyler nelerdir?
25 - Abdestsiz yapılmayan şeyler :
1) Namaz kılınmaz
2) Kâbe tavaf edilmez
3) Tilâvet secdesi yapılmaz.
26 - Guslü ( Boy abdesti) tarif ediniz.
26 - Gusül : Bedenin her tarafını kuru yer kalmayacak şekilde yıkamaktır.
27 - Guslün farzları kaçtır?
27 - Guslün farzları üçtür :
1) Ağıza su vermek
2) Buruna su vermek
3) Bütün vücudu yıkamak.
28 - Gusül yapmayı gerektiren haller nelerdir?
28 - Gusül yapmayı gerektiren haller :
1) Cünüplük hali
2) Kadınların âdet hallerinin sona ermesi
3) Doğum yapan kadınların lohusalık hallerinin bitmesi.
29 - Gusülsüz neler yapılmaz?
29 - Gusülsüz :
1) Namaz kılınmaz
2) Kur’ân-ı Kerîm okunmaz
3) Kâbe tavaf edilmez.
30 - Teyemmümü tarif ediniz.
30 - Niyet ederek temiz toprak veya toprak cinsinden bir şeye vurulan ellerle yüzü
ve kolları mesh etmeye teyemmüm denir.
31 - Teyemmümün farzları kaçtır?
31 - Teyemmümün farzları ikidir :
1) Niyet etmek
2) Elleri temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki defa vurduktan sonra,
birincisinde yüzü, ikincisinde ise kolları meshetmektir.
32 - Teyemmüm hangi durumlarda gerekli olur?
32 - Teyemmüm :
1) Abdest alacak veya gusül yapacak kadar su bulunmadığında
2) Su bulunduğu halde suyun kullanılması mümkün olmadığında
3) Bedenin tamamı veya çoğu yara olup suyu kullanmak zararlı olduğunda
gerekli olur.
33 - Teyemmümü bozan şeyler nelerdir?
33 - Teyemmümü bozan şeyler :
1) Abdest ve guslü bozan her şey teyemmümü bozar
2) Suyun bulunması veya kullanılabilir hale gelmesi teyemmümü bozar.
34 - Namazın önemi ve faydaları nelerdir?
34 - Namaz :
1) İslâm’ın şartlarından biridir
2) Kulu Allah’a yaklaştırır
3) Cemaatle kılınması birlik ve beraberliği pekiştirir
4) Sorumluluk bilincini geliştirir
5) Tembellikten korur ve disiplinli olmayı sağlar
6) Bedene sağlık verir.
35 - Kaç çeşit namaz vardır?
35 - Üç çeşit namaz vardır :
1) Farz namazlar : Beş vakit namazın farzları ve Cuma namazı gibi.
2) Vâcib namazlar : Bayram namazları ve Vitir namazı gibi.
3) Nafile namazlar : Teheccüd namazı gibi.
36 - Beş vakit namazı sayınız ve rekâtlarını söyleyiniz.
36 - Beş vakit namaz :
1) Sabah namazı : İkisi sünnet, ikisi farz olmak üzere dört rekât
2) Öğle namazı : Dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet olmak üzere on
rekât
3) İkindi namazı : Dördü sünnet, dördü farz olmak üzere sekiz rekât
4) Akşam namazı : Üçü farz ikisi sünnet olmak üzere beş rekât
5) Yatsı namazı : Dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet olmak üzere on
rekât.
Yatsı namazının arkasından üç rekât vitir namazı kılınır. Vitir namazı, vâcib
namazlardandır.
37 - Namazın farzları kaçtır ve nelerdir?
37 - Altısı namaza başlamadan önce, altısı namaz içerisinde yapılması gerekenler
olmak üzere 12 tanedir. Namaza başlamadan öncekilere şart, namazın
içindekilere rukün denir.
Namazın şartları :
1) Hadesten tahâret : Abdest almak, gerekli ise gusül yapmak
2) Necâsetten tahâret : Bedende, elbisede ve namaz kılacak yerde pislik varsa
bunları temizlemek
3) Setr-i avret : Örtülmesi gereken yerleri örtmek ( Erkeklerde göbek ve diz
kapağı arasını, kadınlarda el, yüz ve ayaklar hariç her tarafı örtmek)
4) İstikbâl-i kıble : Namazı kıbleye ( Kâbe’ye) yönelerek kılmak
5) Vakit : Her namazı kendi vakti içinde kılmak
6) Niyet : Namaza başlarken hangi namaz kılınacaksa ona niyet etmek.
Namazın rukünleri :
1) İftitah tekbiri : Namaza başlarken tekbir almak
2) Kıyam : Ayakta durmak
3) Kırâat : Namazda Kur’ân-ı Kerîm okumak
4) Rukû : Namazda eller diz kapağına erişecek şekilde eğilmek
5) Sücûd : Ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymak
6) Ka’de-i âhire : Namazın sonunda Ettehıyyâtü duasını okuyacak kadar
oturmak.
38 - Namazın vâciblerini sayınız.
38 - Namazın vâciblerinden bazıları şunlardır :
1) Farz namazların ilk iki, vitir ve nâfile namazların her rekâtında Fâtiha sûresini
okumak
2) Fâtiha’yı zamm-ı sûreden önce okumak
3) Secdede alınla burnu birlikte yere koymak
4) İki secdeyi peş peşe yapmak
5) Ta’dîl-i erkâna riâyet etmek ( Namazda her davranışın hakkını vermek)
6) Üç ve dört rekâtlı namazların ikinci rekâtında oturmak
8 ) Vitir namazında kunut duası okumak
9) İlk ve son oturuşlarda Ettehıyyatü duasını okumak.
39 - Namazı bozan şeyler nelerdir?
39 - Namazı bozan şeyler :
1) Namazda konuşmak
2) Namazda bir şey yemek veya içmek
3) Namazda birine selâm vermek veya birinin selâmını almak
4) Namazda göğsünü kıbleden çevirmek
5) Namazda abdestin bozulması
6) Namazda Kur’ân’ı mânası bozulacak şekilde yanlış okumak
7) Namazda kendi işiteceği kadar gülmek.
40 - Hangi vakitlerde namaz kılınmaz?
40 - Üç vakitte namaz kılınmaz :
1) Güneş doğarken
2) Güneş tam tepedeyken
3) Güneş batarken.
41 - Sehiv secdesi nedir?
41 - Namaz içerisinde yanılmadan dolayı yapılan secdeye sehiv secdesi denir.
42 - Sehiv secdesi hangi hallerde gerekli olur?
42 - Sehiv secdesi :
1) Namaz içinde farzlardan biri unutularak geciktirildiğinde
2) Namazın vaciblerinden biri unutularak geciktirildiğinde veya unutularak terk
edildiğinde gerekli olur.
43 - Sehiv secdesi nasıl yapılır?
43 - Namazın son oturuşunda yalnız Ettehıyyâtü duası okunarak sağ tarafa selâm
verildikten sonra Allahü Ekber diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne
Rabbiye’l-a’lâ” denilir. Sonra Allahü Ekber denilerek oturulur. Peşinden tekrar
Allahü Ekber diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere “Sübhâne Rabbiye’la’lâ”
dedikten sonra Allahü Ekber ile oturulur. Bu oturuşta, Ettehıyyâtü,
Allahümme salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ âtinâ duaları okunarak önce
sağa, sonra sola selâm verilir ve namaz bitirilir. Buna Sehiv secdesi denir.
44 - Hasta olan kişi namazını nasıl kılar?
44 - Ayakta duramayacak derecede hasta olan kişi namazını oturarak, buna da gücü
yetmiyorsa yatarak ima ( baş işareti) ile kılar. İma ile de kılmaya gücü
yetmiyorsa namazını sonraya bırakabilir.
45 - Yolcu namazı nedir ve nasıl kılınır?
45 - Orta yürüyüşle 18 saatlik ( yaklaşık 90 km) bir yere gitmek için bulunduğu
yerden yola çıkan kimseye misafir ( yolcu) denir. Yolcu, dört rekâtlı farz
namazları iki rekât olarak kılar. Sabah namazının iki rekât farzı ile Akşam
namazının üç rekât farzını ve Vitir namazını tam olarak kılar. Yolculuk sırasında
sünnetler terkedilir. Bununla birlikte vakti müsait olanlar kılabilirler.
46 - Cuma namazı ne zaman kılınır ve kimlere farzdır?
46 - Cuma namazı : Cuma günü öğle namazının vaktinde kılınır.
1) Erkek olanlara
2) Kör, kötürüm ve yatalak hasta olmayanlara
3) Hür ve serbest olanlara
4) Yolcu olmayanlara farzdır.
Kadınlar da Cuma namazı kılabilirler. Kıldıkları takdirde Öğle namazı kılmaları
gerekmez.
47 - Cuma namazı kaç rekâttır?
47 - Cuma namazı 10 rekâttır. Dördü ilk sünnet, ikisi farz, dördü de son sünnettir.
48 - Cenâze namazı nasıl bir namazdır?
48 - Ölen müslümanlar için dua niyeti ile rukûsuz ve secdesiz kılınan farz-ı kifâye
bir namazdır.
49 - Terâvih namazı nedir?
49 - Ramazan ayında, Yatsı namazı ile Vitir namazı arasında kılınan 20 rekâtlık
sünnet bir namazdır.
50 - Müslümanların yılda kaç dinî bayramları vardır?
50 - İki dinî bayramları vardır :
1) Ramazan Bayramı
2) Kurban Bayramı.
51 - Bayram namazı kimlere vâcibtir ve kaç rekâttır?
51 - Cuma namazı farz olan kimselere, Bayram namazı kılmak vâcibtir. Bayram
namazı iki rekâttır. Cemaatle kılınır. Ezan ve kameti yoktur. Bayram hutbesi
sünnettir ve namazdan sonra okunur.
52 - Camilere girerken nelere dikkat etmeliyiz?
52 - Camilere girerken :
1) Soğan ve sarımsak gibi kötü kokulu şeyler yememeliyiz
2) Temiz elbise ve çoraplarımızla girmeliyiz
3) Yüksek sesle konuşarak başkalarını rahatsız etmemeliyiz
4) Cep telefonlarımızı kapatmalıyız.
53 - Teşrik tekbirini okuyunuz.
53 - Allahü Ekber Allahü Ekber, lâ ilâhe illâllahü vellahü Ekber, Allahü Ekber ve
lillâhil hamd.
54 - Teşrik tekbiri ne zaman okunur? Hükmü nedir?
54 - Teşrik tekbiri : Kurban bayramının bir gün öncesi olan Arefe günü Sabah
namazında başlayarak Bayramın dördüncü günü İkindi namazına kadar geçen 23
vakitte farz namazların hemen arkasından okunur. Hükmü vâcibtir.
55 - Oruç ne demektir?
55 - Oruç : Sahur vaktinden itibaren Akşam namazına kadar geçen süre içerisinde,
sırf Allah rızası için yemek, içmek ve karı koca ilişkilerinden uzak durmak
suretiyle yapılan bir ibadettir.
56 - Oruç kimlere farzdır?
56 - Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış herkese farzdır.
57 - Oruç tutmanın ne gibi faydaları vardır?
57 - Oruç :
1) İnsanın ahlâkını güzelleştirir
2) Merhamet ve yardım duygularını geliştirir
3) Nimetlerin kıymetini öğretir
4) Sabırlı olmayı öğretir
5) İnsana, duygularına ve iradesine hâkim olmayı öğretir.
58 - İmsak, Sahur ve İftar ne demektir?
58 - İmsak, Sahur, İftar :
1) İmsak : Oruca başlama vaktidir.
2) Sahur : İmsak vakti öncesi gecenin bir bölümünde kalkıp bir şeyler yiyip
içmek demektir.
3) İftar : Oruç yasaklarının sona erdiği vakittir.
59 - Oruç çeşitleri nelerdir?
59 - Başlıca üç çeşit oruç vardır :
Farz olan oruçlar :
1) Ramazan orucu
2) Ramazan orucunun kazası
3) Keffâret orucu ( Ramazan ayında bilerek bozulan orucun cezası).
Vâcip olan oruçlar :
1) Adak orucu
2) Bozulan nâfile orucun kazası.
Nâfile oruçlar :
Farz ve Vâcib oruçlar dışında Allah rızası için tutulan oruçlardır.
60 - Dinimizde oruç tutulması yasak olan günler hangileridir?
60 - Oruç tutulması yasak olan günler :
1) Ramazan bayramının birinci günü
2) Kurban bayramının 1. 2. 3. ve 4. günleri.
61 - Kimler oruç tutmayabilir?
61 - Oruç tutmayabilenler :
1) Yolcular
2) Hamile olan veya küçük çocuğunu emziren hanımlar
3) Oruç tutmaya gücü yetmeyecek kadar yaşlanmış kimseler
4) Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar
5) Açlık veya susuzluktan dolayı öleceğinden, beden ve ruh sağlığının
bozulacağından endişe edenler.
62 - Orucu bozan şeyler nelerdir?
62 - Orucu bozan şeyler :
1) Bilerek yemek içmek
2) Bilerek cinsel ilişkide bulunmak
3) Kendi isteği ile ağız dolusu kusmak
4) İftar vakti girmediği halde iftar oldu zannederek orucunu bozmak
5) İmsak vakti geçtiği halde daha vakit var zannederek yemeye içmeye devam
etmek.
63 - Ramazan ayında kasten oruç bozmanın cezası nedir?
63 - Ramazan’da kasten oruç bozmanın cezası :
1) İki ay peş peşe oruç tutmak
2) Oruç tutamayacak durumda ise altmış fakiri akşamlı sabahlı doyurmak.
64 - Orucu bozmayan şeyleri sayınız.
64 - Şunlar orucu bozmaz :
1) Unutarak yemek içmek ( hatırladığı anda bırakır)
2) Ağıza gelen balgamı yutmak
3) İstemeyerek kusmak
4) Kulağına su kaçmak
5) Kan aldırmak
6) Dişlerin arasında kalan nohut tanesinden küçük bir şey yutmak
7) Başkasına kötü söz söylemek ve gıybet etmek gibi yanlış davranışlar orucu
bozmaz. Ancak orucun sevabını azaltır.
65 - Fidye ne demektir?
65 - Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlıların ve iyileşme ümidi olmayan hastaların
oruç tutamadıkları günler sayısınca sabah akşam bir fakiri doyurmalarıdır.
Bunun para olarak miktarı, her güne bir fitredir.
66 - Dua nedir?
66 - İnsanın maddî ve manevî istek ve ihtiyaçlarını her hangi bir aracı olmaksızın
doğrudan Allahü Teâlâ’ya arz edip yalvarması, yerine getirilmesini dilemesidir.
67 - Tevbe nedir?
67 - İşlenmiş bir günaha pişman olup bir daha işlemeyeceğine dair Cenâb-ı Hakk’a
söz vermek ve ondan af dilemektir.
68 - Tevbenin kabul olmasının şartları nelerdir?
68 - Tevbenin kabul olmasının şartları :
1) Günahı terk etmek
2) Yaptığına pişman olmak
3) Bir daha yapmamaya karar vermek.
69 - Zekât ne demektir?
69 - Zekât : Dinî ölçülere göre zengin sayılan müslümanların, yılda bir defa
mallarının ve paralarının kırkta birini fakirlere vermeleridir.
70 - Dinî ölçülere göre kimler zengin sayılır?
70 - Aslî ihtiyaçlarından ve borçlarından başka, dinimizin zenginlik ölçüsü kabul
ettiği nisab miktarı mala veya paraya sahip olan kimseler zengin sayılır.
71 - Zekât kimlere verilir?
71 - Zekât :
1) Dinen zengin sayılmayan kimselere
2) Hiç malı mülkü olmayanlara
3) Borçlulara
4) Parası olmayan yolculara
5) Allah rızası için dini, ülkesi ve milleti uğruna savaşanlara verilir.
72 - Zekât kimlere verilmez?
72 - Zekât :
1) Ana ve babaya, büyük anne ve büyük babaya
2) Çocuğa ve toruna
3) Eşe ( karı koca birbirlerine)
4) Zengine verilmez.
73 - Sadaka nedir?
73 - Sadaka : İmkânı olan müslümanların, Allah’ın rızasını kazanmak maksadı ile
ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmalarıdır.
74 - Fıtır sadakası ( Fitre) nedir?
74 - Fıtır sadakası ( Fitre) : Müslümanların Ramazan ayında, Bayram namazına kadar
fakirlere vermeleri gereken para veya maldır.
75 - Hac ne demektir?
75 - Mekke şehrindeki Kâbe’yi ve civarında bulunan kutsal bazı yerleri hac
zamanında usûlüne uygun olarak ziyaret etmek demektir.
76 - Hac kimlere farzdır?
76 - Hac :
1) Müslüman olanlara
2) Akıl sahibi olanlara
3) Ergenlik çağına ulaşanlara
4) Hür olanlara
5) Hacca gidiş ve dönüş masraflarını karşılayacak kadar varlıklı olanlara farzdır.
77 - Haccın farzları nelerdir?
77 - Haccın farzları :
1) İhrama girmek
2) Kâbe’yi tavaf etmek
3) Arafat’ta vakfeye durmaktır.
78 - Umre nedir?
78 - Umre : Belli bir zamana bağlı olmaksızın usûlüne göre ihrama girdikten sonra
Kâbe’yi tavaf etmek, sa’y yapmak ve traş olmak suretiyle yapılan bir ibadettir.
79 - Kurban nedir? Kimler kurban keser?
79 - Kurban : Şartlarını taşıyan bir hayvanı ( koyun, keçi, sığır, manda veya deve)
ibadet niyetiyle belli bir vakitte Allah rızası için kesmektir. Kurban kesmek malî
bir ibadettir. Müslüman olanlar, akıl sağlığı yerinde olanlar, ergenlik çağına
ulaşanlar, hür olanlar, yolcu olmayanlar, zenginlik ölçüsünde paraya veya mala
sahip olanlar kurban keserler.
80 - Adak kurbanı nedir?
80 - Her hangi bir husus için Allah adına kurban kesmeyi adayanların, arzuları
gerçekleştikten sonra kesmeleri vâcib olan kurbandır. Adayanın kendisi ve aile
fertleri kesilen bu kurbanın etinden yiyemez.
81 - Akika kurbanı nedir?
81 - Çocuğu dünyaya gelen kimselerin Allah’a şükür olsun diye kestikleri
kurbandır. Akika kurbanının etinden herkes yiyebilir.
82 - Yemin nedir? Yemin etmek neyi gerektirir?
82 - Yemin : Söze kuvvet kazandırmak maksadıyla Allah’ın adını anarak bir konuda
söz vermektir. Vallahi, Billâhi gibi. Yemin :
1) Yanlışlıkla yapılırsa herhangi bir şey gerektirmez
2) Bile bile yalan yere yapılırsa tövbe etmeyi gerektirir
3) Gelecekte bir işi yapacağına veya yapmayacağına dair olur da yerine
getirilmezse keffâreti gerektirir.
83 - Yeminin keffâreti ne kadardır?
83 - Yeminini bozanların, on fakiri giydirmeleri veya on fakire birer fitre miktarı
para vermeleri gerekir. Bunları yapacak kadar parası olmayanlar arka arkaya üç
gün oruç tutarlar.
TEŞEKKÜR OLSUN DİYE
Resûl-i Ekrem Efendimiz Allah tarafından seçilmiş ve bütün insanlara son
peygamber olarak gönderilmiştir. O, peygamber olarak gönderildiği 40 yaşına kadar
tertemiz bir hayat yaşadı. Bir olan Allah’a inandı ve ona ibadet etti. O günkü insanların
değer verdiği putlara hiç itibar etmedi. Yaşadığı gençlik hayatı boyunca yüzünü
kızartacak ahlâk dışı hiçbir davranışı olmadı.
Peygamberlikle görevlendirildikten sonra ise zaten Allahü Teâlâ tarafından korunur
olmuştu. Günah işlemesi söz konusu değildi. Bir hata işleyecek olsa, anında melek gelir,
hatırlatır ve hataya düşmesi önlenirdi. Kısacası o, günahı olmayan ve her yönüyle
affedilen bir kişi idi.
Böyle olmasına rağmen Efendimiz çokça ibadet eder, kulluk görevini fazlasıyla
yerine getirmeye çalışırdı. Özellikle gece ibadetine çok önem verirdi. Bazen uzun zaman
ayakta kalır, bundan dolayı ayakları şişerdi. Onun, günah korkusuyla veya bağışlanma
arzusuyla ibadet ettiğini düşünen sevgili eşi Hz. Âişe buna çok üzülüyordu. Bundan
dolayı bir defasında ona şunu deme ihtiyacı hissetti :
-- “Yâ Resûlellah! Allah senin geçmişte yaptığın, gelecekte yapabileceğin bütün
hatalarını bağışladığı halde kendini niçin bu kadar yoruyorsun?”
Bu soruya Efendimiz şu anlamlı cevabı verdi :
-- “Ey Âişe! Ben Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?”
Allah Resûlü bu vecîz sözüyle bize şunu öğretiyor :
“İbadet sadece affedilmek ve cennete girmek için yapılmaz. Allah bize hayat gibi,
akıl gibi, sağlık gibi, güç - kuvvet gibi, mal - mülk gibi nimetler başta olmak üzere
milyarlarla ifade edilebilecek sayısız nimeti karşılıksız olarak vermiştir. Bunlara
teşekkür olsun diye her insanın mutlaka Allah’a ibadet etmesi gerekir.”
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SİYER
1 - Siyer-i Nebî ne demektir?
1 - Siyer-i Nebî : Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in hayatını konu edinen
bilim dalıdır.
2 - Peygamber Efendimiz ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
2 - 20 Nisan 571 tarihinde, Rebîulevvel ayının 12. gecesine rastlayan Pazartesi günü
tan yeri ağarırken Mekke’de dünyaya gelmiştir.
3 - Peygamber Efendimiz hangi kabiledendir?
3 - Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları kolundandır.
4 - Peygamber Efendimizin annesi, babası, dedesi ve sütannesinin adları
nelerdir?
4 - Peygamber Efendimizin :
1) Annesi : Âmine
2) Babası : Abdullah
3) Dedesi : Abdülmuttalip
4) Süt annesi : Halîme’dir.
5 - Peygamber Efendimizin en çok bilinen isimleri hangileridir?
5 - Peygamber Efendimizin en çok bilinen isimleri :
1) Muhammed
2) Mustafâ
3) Ahmed
4) Mahmûd.
6 - Peygamber Efendimiz kimlerin himâyesinde büyümüştür?
6 - Peygamber Efendimiz, doğumundan iki ay önce babası vefat ettiği için yetim
olarak dünyaya gelmiştir. Mekke’deki geleneksel uygulamaya göre, doğan
çocuklar süt anneye verilirdi. Efendimiz de, bu geleneğe uyularak süt annesi Hz.
Halîme’ye verildi ve 4 yaşına kadar onun yanında kaldı. 6 yaşında iken
annesinin vefat etmesi üzerine 8 yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in,
dedesinin vefatından sonra ise amcası Ebû Tâlib’in himâyesinde büyümüştür.
7 - Peygamber Efendimiz ilk evliliğini kaç yaşında ve kiminle yapmıştır?
7 - Peygamber Efendimiz ilk evliliğini 25 yaşında iken Hz. Hatice ile yapmıştır.
8 - Hz. Hatice kimdir?
8 - Hz. Hatice :
1) Peygamber Efendimizin ilk eşidir
2) Peygamber Efendimize ilk iman edendir
3) Peygamber Efendimize maddî ve manevî en büyük desteği verendir
4) Peygamber Efendimizin oğlu İbrahim hariç bütün çocuklarının annesidir.
9 - Peygamber Efendimizin kaç çocuğu olmuştur ve isimleri nelerdir?
9 - Peygamber Efendimizin yedi çocuğu olmuştur :
1) Erkek çocukları : Kâsım, Abdullah, İbrahim
2) Kız çocukları : Ümmü Gülsüm, Rukiye, Zeyneb ve Fâtıma.
10 - Hz. Peygamber’e peygamberlik hangi tarihte, kaç yaşında ve nerede
gelmiştir?
10 - Milâdî 610 tarihinde, 40 yaşında bulunduğu sırada Mekke yakınındaki Nur
dağında bulunan Hira mağarasında gelmiştir.
11 - İlk Müslümanlar kimlerdir?
11 - İlk müslümanlar :
1) Hanımlardan : Hz. Hatice
2) Büyüklerden : Hz. Ebû Bekir
3) Çocuklardan : Hz. Ali
4) Kölelerden : Hz. Zeyd bin Hârise.
12 - Peygamber Efendimize en çok düşmanlık yapanlar kimlerdir?
12 - Peygamber Efendimize en çok düşmanlık yapanlar :
1) Ebû Leheb
2) Ebû Cehil
3) Velîd bin Muğîre
4) Ümeyye bin Halef
5) Utbe bin Rebîa
6) Âs bin Vâil.
13 - İslâm’ın yayılması kimlerin müslüman olmasıyla hız kazanmıştır?
13 - İslâm’ın yayılması :
1) Hz. Hamza
2) Hz. Ömer’in müslüman olmasıyla hız kazanmıştır.
14 - Hüzün yılı nedir?
14 - Efendimizin eşi Hz. Hatice ile amcası Ebû Tâlib’in vefat yılı olan
peygamberliğin 10. yılına verilen isimdir.
15 - İsrâ ve Mirac olayı nedir ve ne zaman olmuştur?
15 - İsrâ ve Mirac :
1) İsrâ : Peygamber Efendimizin bir gece Cebrâil ( a.s.) tarafından Mekke’deki
Mescid-i Haram’dan alınıp Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya götürülmesidir.
2) Mirac : Kudüs’ten Allahü Teâlâ’nın huzuruna yükseltilmesidir.
3) Bu olay, hicretten bir buçuk yıl kadar önce Receb ayının 27. gecesi cereyan
etmiştir.
16 - Peygamber Efendimize Mirac’ta verilen hediyeler nelerdir?
16 - Mirac’ta verilen hediyeler :
1) Beş vakit namaz
2) Bakara sûresinin son iki âyeti ( Âmenerrasûlü)
3) Ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi.
17 - Hz. Âişe Kimdir?
17 - Hz. Âişe :
1) Peygamber Efendimizin eşlerindendir
2) Hz. Ebû Bekir’in kızıdır
3) İlmiyle, zekâsıyla ve bizlere birçok hadis ulaştırmasıyla tanınmıştır.
18 - Hicret nedir?
18 - Peygamber Efendimizin ve müslümanların milâdî 622 yılında Mekke’den
Medîne’ye göç etmeleri olayıdır.
19 - Peygamber Efendimiz ve ilk müslümanların hicret sebepleri nelerdir?
19 - Hicret sebepleri :
1) Müşriklerin zulüm ve işkencelerinin artması
2) Mekke’de İslâm’ı yaşama ve yayma imkânının kalmaması
3) Medîneli müslümanların daveti.
20 - Peygamber Efendimizin Hicret esnasındaki yol arkadaşının ve
saklandıkları mağaranın ismi nedir?
20 - Yol arkadaşı Hz. Ebu Bekir, saklandıkları mağara ise Sevr mağarasıdır.
21 - Peygamber Efendimiz Medîne’de kimin evinde kalmıştır?
21 - Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin evinde kalmıştır. Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabri,
bugün İstanbul’da kendi adıyla anılan Eyüp Sultan semtinde bulunmaktadır.
22 - İslâm tarihinde ilk inşâ edilen mescid hangisidir?
22 - Kubâ Mescidi.
23 - İlk Cuma namazı ne zaman ve nerede kılınmıştır?
23 - Peygamber Efendimiz Medîne’ye hicret ederken, Medîne yakınlarında bulunan
Ranûnâ vadisine geldiklerinde Cuma namazı emredilmiş ve ilk Cuma namazı
burada kılınmıştır.
24 - Muhâcir ve Ensâr kime denir?
24 - Muhâcir ve Ensâr :
1) Muhâcir : Mekke’den Medîne’ye göç eden müslümanlara denir.
2) Ensâr : Medîne’ye göç eden Muhâcirlere yardım eden Medîneli müslümanlara
denir.
25 - Sahâbe kime denir?
25 - Hz. Peygamber’i sağlığında gören, ona iman eden ve inancını koruyarak vefat
eden kimselere denir.
26 - İslâm tarihinde ilk açılan eğitim ve öğretim kurumu hangisidir?
26 - Peygamber Efendimizin bizzat inşasında çalıştığı ve öğretmenliğini yaptığı ilk
yatılı okul olan Suffe’dir. Burada eğitim görenlere Ashâb-ı Suffe denir.
27 - Peygamber Efendimizin yaptığı en önemli savaşlar hangileridir?
27 - Peygamber Efendimiz ve müslümanlar Medîne’ye göç ettikten sonra
kendilerini rahat bırakmayan müşriklerle savaşmak zorunda kalmışlardır.
Efendimizin müşriklerle yaptığı en önemli savaşlar şunlardır :
1) Bedir Savaşı : 624 yılında
2) Uhud Savaşı : 625 yılında
3) Hendek Savaşı : 626 yılında
28 - Peygamber Efendimizin yaptığı savaşların amacı nedir?
28 - Peygamber Efendimizin yaptığı savaşların amacı :
1) Allah’ın adını yüceltmek
2) Düşman saldırılarını önlemek
3) Müslümanların can ve mallarını korumaktır.
29 - Peygamber Efendimiz hangi devlet başkanlarına elçi ve İslâm’a davet
mektubu göndermiştir?
29 - Bizans, İran, Mısır, Habeşistan, Umman ve Bahreyn devlet başkanlarına.
30 - Mekke kaç yılında fethedildi? Efendimizin müşriklere karşı davranışı nasıl
oldu?
30 - Mekke milâdî 630 yılında fethedildi. Fetihten sonra Peygamber Efendimiz
müşrikleri topladı ve onlara “Gidiniz, serbestsiniz” buyurarak hepsini affetti.
31 - Mescid-i Nebevî nerededir?
31 - Mescid-i Nebevî Medîne’dedir. Hicretten hemen sonra yapılmıştır.
32 - Vedâ haccı ve Vedâ hutbesi hakkında bilgi veriniz.
32 - Vedâ haccı : Peygamber Efendimizin milâdî 632 yılında yapmış olduğu tek
hacdır. Bu hac esnasında Efendimiz Arafat’ta 100.000’den fazla sahâbîsine
hitaben meşhur Vedâ hutbesini okumuştur.
33 - Vedâ hutbesinde yer alan bazı hükümleri sayınız.
33 - Vedâ hutbesinde yer alan bazı hükümler :
1) İslâmiyet’ten önceki bütün câhiliye gelenekleri kaldırılmıştır
2) Bütün insanlar eşittir
3) İnsanların can, mal ve namusları dokunulmazdır
4) Emanetler sahibine verilmelidir
5) Tefeciliğin ve faizin her türlüsü haramdır
6) Kan davaları kaldırılmıştır
7) Erkekler kadınların, kadınlar da erkeklerin haklarına riâyet edecektir
8 ) Hem erkek, hem kadın zinadan kaçınacaktır
9) Bütün müslümanlar kardeştir
10) Hizmetçilere iyi davranılacaktır.
34 - Peygamber Efendimizin peygamberliği kaç yıl sürmüştür?
34 - 13 yılı Mekke’de, 10 yılı Medîne’de olmak üzere 23 yıl sürmüştür.
35 - Peygamber Efendimiz kaç yılında, nerede ve kaç yaşında vefat etti?
35 - Peygamber Efendimiz hicretin 11. senesi, Rebîulevvel ayının on ikinci
Pazartesi günü, milâdî takvime göre 632 yılında Medîne’de ve 63 yaşında vefat
etti.
36 - Peygamber Efendimizin kabri nerededir ve ne ad verilir?
36 - Medîne’de Mescid-i Nebevînin içindedir. Kabrinin bulunduğu yere “Ravza-i
mutahhara’’ denilir.
37 - Ehl-i Beyt kime denir?
37 - Peygamber Efendimizin aile fertleri ve bunların soyundan gelenlere denir.
38 - Peygamber Efendimizin nesli kiminle devam etmiştir?
38 - Peygamber Efendimizin nesli, kızı Hz. Fâtıma ve amcasının oğlu Hz. Ali’nin
evliliklerinden dünyaya gelen oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile devam
etmiştir.
39 - Aşere-i mübeşşere kime denir?
39 - Dünyada iken cennetle müjdelenen 10 sâhabîye denir.
40 - Aşere-i mübeşşerenin isimlerini sayınız.
40 - Aşere-i mübeşşere :
1) Hz. Ebû Bekir
2) Hz. Ömer
3) Hz. Osman
4) Hz. Ali
5) Hz. Talha bin Ubeydullah
6) Hz. Zübeyr bin Avvâm
7) Hz. Ebû Ubeyde bin Cerrâh
8 ) Hz. Sa’d bin Ebî Vakkâs
9) Hz. Abdurahmân bin Avf
10) Hz. Saîd bin Zeyd.
41 - Asr-ı saâdet ne demektir?
41 - Resûlüllah Efendimiz’in şereflendirdiği altın çağa Asr-ı saâdet ( mutluluk asrı)
denir.
42 - Hz. Peygamber’den sonra gelen dört büyük halifenin isimlerini ve görev
sürelerini sırası ile söyleyiniz.
42 - Dört büyük halife ve görev süreleri :
1) Hz. Ebû Bekir : 2 yıl
2) Hz. Ömer : 10 yıl
3) Hz. Osman : 12 yıl
4) Hz. Ali : 5 yıl.
BİR GECE
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin, o ne hüsrandı ki : Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabiî :
Bir kerre, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kerre de, mâ’mûre-i dünyâ, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin,
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma’sûm,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Âlemlere, rahmetti, evet, şer'-i mübîni,
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o ma’sûma bütün bir beşeriyyet...
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret!
Mehmet Akif ERSOY
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
AHLÂK
1 - Ahlâk nedir?
1 - Ahlâk : İnsanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır :
1) Güzel ahlâk
2) Kötü ahlâk.
2 - Güzel ahlâk nasıl tanımlanır?
2 - Allah ve Resûlünün emir ve tavsiye ettiği, diğer insanların da yapılmasından
hoşlandığı güzel söz ve davranışlara güzel ahlâk denir. Büyüklere saygı
göstermek, güler yüzlü olmak, doğru konuşmak, canlılara merhamet etmek gibi.
3 - Güzel ahlâk kişiye ve topluma neler kazandırır?
3 - Güzel ahlâkın kişiye ve topluma kazandırdığı bir çok fayda vardır.
Kişiye kazandırdıkları :
1) Kişiyi Allah’a yaklaştırır
2) Kendi iç huzurunu sağlayıp toplumdaki saygınlığını artırır
3) Aile yapısını güçlendirir
4) Bu dünyada kazandıklarının yanı sıra âhiret kazancı da sağlar.
Topluma kazandırdıkları :
1) Toplumsal huzuru ve barışı sağlar
2) Toplumu saygın kılar.
4 - Kötü ahlâk nasıl tanımlanır?
4 - Allah’ın yasak ettiği, Peygamber Efendimizin razı olmadığı, insanların zarar
gördüğü kötü işlere, çirkin söz ve davranışlara kötü ahlâk denir. Yalan söylemek
ve hırsızlık yapmak gibi.
5 - En güzel ahlâk örneğimiz kimdir?
5 - En güzel ahlâk örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Allahü Teâlâ Kur’ân-ı
Kerîm’de : “Allah’ın Resûlünde sizin için ( uyulması gereken) güzel örnekler
vardır” ( Ahzâb, 33/21) buyurmaktadır.
Hz. Âişe’ye Peygamber Efendimizin güzel ahlâkı sorulduğunda şöyle cevap
vermişti : “Onun ahlâkı Kur’an’dı”.
6 - Peygamber Efendimizin güzel ahlâkından beş tane örnek veriniz.
6 - Peygamber Efendimiz :
1) Yalan söylemezdi
2) Çok cömertti
3) Merhametli idi
4) Alçak gönüllü idi
5) Bütün insanları, bilhassa çocukları çok severdi.
7 - Ahlâkî görevlerimiz kaça ayrılır?
7 - Ahlâkî görevlerimiz ikiye ayrılır :
1) Allah’a ibadet etmek
2) Allah’ın yarattıklarına şefkat ve merhamet göstermek.
8 - Allah’a karşı görevlerimiz nelerdir?
8 - Allah’a karşı görevlerimiz :
1) Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak
2) İbadet vazifelerimizi yerine getirmek
3) Emirlerine uygun hareket edip yasak ettiği şeylerden sakınmak
4) Allah sevgisini her şeyden üstün tutmak
5) Onun adını saygı ile anmak
6) Verdiği nimetlere şükretmek.
9 - Peygamberimize karşı görevlerimiz nelerdir?
9 - Peygamberimize karşı görevlerimiz :
1) Onun son peygamber olduğuna inanmak
2) Onu çok sevmek, ismi anıldığında salavât-ı şerîfe okumak
3) Sünnetlerini uygulamak
4) Güzel ahlâkını kendimize örnek almak.
10 - Salavât-ı şerîfeyi söyleyiniz.
10 - Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
11 - Kur’ân’a karşı görevlerimiz nelerdir?
11 - Kur’ân’a karşı görevlerimiz :
1) Kur’ân-ı Kerîm’in son kitap olduğuna inanmak
2) Usulüne uygun olarak okumak
3) Manasını anlamaya çalışmak
4) Okurken ve dinlerken son derece saygılı olmak
5) Yap dediklerini yapmak, yapma dediklerinden sakınmak.
12 - Kendi şahsımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
12 - Şahsımıza karşı görevlerimiz ikiye ayrılır :
Bedenimize karşı görevlerimiz :
1) Dengeli ve helâlinden beslenmek
2) Sağlığı korumak
3) Temiz olmak.
Ruhumuza karşı görevlerimiz :
1) Ruhumuzu yanlış inançlardan temizlemek
2) Faydalı bilgilerle donatmak
3) Kötü düşünce ve huylardan arındırmak
4) Güzel huylarla süslemek.
13 - Ana babamıza karşı görevlerimiz nelerdir?
13 - Ana babamıza karşı görevlerimiz :
1) Onlara karşı güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak
2) Allah’a isyana davet etmedikleri sürece emirlerini dinlemek
3) Yaşlandıklarında bakımlarını üstlenmek
4) Öldüklerinde onları rahmetle anmak.
14 - Anne ve babaların çocuklara karşı görevleri nelerdir?
14 - Anne ve babaların çocuklara karşı görevleri :
1) Onlara güzel bir isim vermek
2) Ruh ve beden yönünden sağlıklı yetiştirmek ve haram yedirmemek
3) İyi bir eğitim verip güzel örnek olmak
4) Onlara sevgi ve adâletle yaklaşmak.
15 - Eşlerin birbirlerine karşı görevleri nelerdir?
15 - Eşlerin birbirlerine karşı görevleri :
1) Her konuda birbirlerine yardımcı olmalıdırlar
2) Kazançlarını israf etmemelidirler
3) Çocukların eğitim ve öğretimiyle birlikte ilgilenmelidirler
4) Saygı ve sevgide kusur etmeyip birbirlerine karşı, nazik ve yumuşak
olmalılar.
16 - Hısım ve akrabalara karşı görevlerimiz nelerdir?
16 - Hısım ve akrabalara karşı görevlerimiz :
1) Zaman zaman ziyaretlerine gidip hal ve hatırlarını sormak
2) Yardıma muhtaç olanlara yardım etmek
3) Sıkıntılı anlarında yanlarında olmak.
17 - Komşularımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
17 - Komşularımıza karşı görevlerimiz :
1) Selâmlaşmak
2) İyi geçinmek
3) Haklarını gözetmek
4) İyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak.
18 - Bir müslüman diğer bir müslümanın öldüğünü duyduğu zaman ne demesi
gerekir?
18 - “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn = Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz’’ ve
“Allah rahmet etsin” demesi gerekir.
19 - Bir müslüman diğer bir müslümanın hapşırdığını duyduğu zaman ne
demelidir?
19 - Hapşıran : Elhamdülillâh ( Allah’a hamd olsun)
Duyan : Yerhamükellah ( Allah sana rahmetiyle muamele etsin)
Hapşıran : Yehdînâ ve yehdîkümüllah ( Allah bizi ve sizi doğruya iletsin).
20 - Vatanımıza karşı görevlerimiz nelerdir?
20 - Vatanımıza karşı görevlerimiz :
1) Vatanımızı sevip, iç ve dış düşmanlara karşı korumalıyız
2) Vatanımızın gelişmesi için çok çalışmalıyız
3) Yıkıcı ve bölücü davranışlara karşı uyanık olmalıyız
4) Kamu mallarını korumalıyız.
21 - Şehit ve gazi kime denir? Şehit olmakla ilgili bir âyet meâli söyleyiniz.
21 - Allah yolunda, din, vatan ve millet uğrunda savaşırken ölenlere şehit, sağ
kalanlara gazi denir.
“Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz, aslında onlar diridirler ama siz
farkında değilsiniz.” ( Bakara, 2/154)
22 - Müslüman olmayanlara karşı görevlerimiz nelerdir?
22 - Müslüman olmayanlara karşı görevlerimiz :
1) Onlarla insanî ilişkiler içerisinde yaşamak
2) Mal ve canlarına dokunmamak
3) Dinimizi ve kültürümüzü tanıtmak, fakat onların inançlarına ve değerlerine
saygılı olmak
4) Hak ve özgürlüklerine saygılı olmak.
23 - Topluma karşı görevlerimiz nelerdir?
23 - Topluma karşı görevlerimiz :
1) Başkalarının kutsal değerlerine saygılı olmak
2) Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek
3) Kendisi için istediğini başkası için de istemek
4) Kamu mallarını korumak. Toplu taşıma araçlarına zarar vermemek, cami,
okul, park, bahçe ve benzeri ortak kullanım alanlarını kirletmemek gibi.
24 - Hayvanlara, bitkilere ve doğal çevreye karşı görevlerimiz nelerdir?
24 - Hayvanlara, bitkilere ve doğal çevreye karşı görevlerimiz :
1) Hayvanlara eziyet etmemek, onları korumak
2) Doğal güzellikleri korumak, onlara zarar verecek davranışlardan sakınmak
3) Denizleri, gölleri ve ırmakları kirletmemek
4) Yolda ve çevrede insanlara zarar ve eziyet veren, kötü görünüm sergileyen
şeyleri ortadan kaldırmak
5) Çöpleri sokaklara, rast gele yerlere atmamak ve tükürmemek
6) Bu kurallara uymayanları uyarmak ve eğitmek.
25 - İslâm ahlâkına uyan müslümanlarda hangi özellikler bulunur?
25 - İslâm ahlâkına uyan müslüman :
1) İman esaslarına inanıp, inandığı gibi yaşar
2) Anne ve babasına saygı gösterir
3) Müslümanları kardeş bilir
4) Eliyle diliyle kimseyi incitmez
5) İyi insanlarla arkadaşlık yapar
6) Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanmaz.
26 - İslâm dininde önemli görülen bazı yasakları söyleyiniz.
26 - İslâm dininde önemli görülen bazı yasaklar :
1) Allah’a ortak koşmak
2) Ana babaya itaatsizlik etmek
3) Haksız yere insan öldürmek
4) Emaneti korumamak
5) Başkalarının malına el uzatmak, ırz ve namusuna göz dikmek
6) Alkollü ve uyuşturucu madde kullanmak
7) Kumar oynamak, tefecilik ve faizcilik yapmak.
DEVLETİN MUMU
Hilâfet makamında iken, Mekkeli bir dostu Hz. Ömer’in ziyaretine gelir. Vakit akşam
vaktidir.
Hz. Ömer evinde, gündüzden arta kalan devlet işlerini toparlamakla meşguldür.
Dostuna ikramda bulunduktan sonra, biraz beklemesini söyler ve işinin başına döner.
Resmî işler bitince, evde yanmakta olan mumu söndürüp yerine başka bir mum yakar.
Arkadaşı Hz. Ömer’in bu davranışına şaşar ve sebebini sorar.
Hz. Ömer ona şu cevabı verir :
-- Söndürdüğüm mum, hazineye ait olup devletin malıdır. Devletin malı bana ancak devletin ve
milletin işleri ile ilgilendiğim sürece helâl olur. Sen bana özel bir ziyaret maksadıyla geldin. Bu
ziyaret kişisel bir iş olduğu için, görüşmemizi devletin malı olan mumun ışığında yapmamız
doğru değildir. Bu görüşmenin, kendime ait mumun ışığında yapılması gerekir. Yaktığım ikinci
mum, benim şahsî paramla aldığım bir mumdur. Bu değişikliği onun için yaptım.
Bu hikayeden şunu anlıyoruz.
“Devlet malı bütün toplumun ortak malıdır. Bundan dolayı, görevliler tarafından özel işlerde
kullanılması doğru değildir. Devlet malını özel işlerinde kullanan görevliler, başkalarının
hakkına el uzatmış, dolayısıyla harama bulaşmış olurlar.”
BEŞİNCİ BÖLÜM
GENEL KÜLTÜR
1 - Müftü kimdir? Görevi nedir?
1 - İl ve ilçelerde din işlerine bakan yöneticidir. Cami ve Kur’ân Kurslarındaki
faaliyetlerin yürütülmesini ve denetlenmesini sağlar. Halkı dinî konularda
bilgilendiren makamdır.
2 - Vâiz ve Vâize kimdir? Görevleri nelerdir?
2 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen, daha çok camilerde halkı
din konularında aydınlatmak için konuşmalar yapan bay ve bayan görevlidir.
3 - Kur’an Kursu öğreticisi kimdir? Görevi nedir?
3 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kur’an Kurslarında ders vermek üzere
görevlendirilen öğreticidir. Görevi, Kur’ân-ı Kerîm’i ve dinî bilgileri usulüne
uygun olarak uygulamalı bir şekilde öğretmektir.
4 - İmam kimdir? Görevi nedir?
4 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde namaz kıldırmak ve halkı din
konularında aydınlatmakla görevlendirilen kişidir.
5 - Müezzin kimdir? Görevi nedir?
5 - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde ezan okumak ve cami ile ilgili
diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü kimsedir.
6 - Cami ne demektir? Bölümleri nelerdir?
6 - Cami “toplayan” anlamına gelir. Müslümanların öncelikle namaz kılmak, ayrıca
başka sosyal faaliyetlerde bulunmak için bir araya geldikleri mekândır.
Caminin bölümleri :
1) Mihrap : İmamın namaz kıldırdığı, kıble duvarındaki girintili yer
2) Minber : İmamın Cuma ve Bayram namazlarında hutbe okuduğu merdivenli
yer
3) Mahfel : Caminin giriş ve yan bölümlerinde bulunan asma kat
4) Kürsü : Vâizin üzerine oturup vaaz verdiği yüksek yer
5) Minare : Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için, camilerde müezzinin ezan
okuduğu bir veya birkaç şerefesi olan yüksek ve ince yapı
6) Alem : Türk-İslâm sanatında cami, medrese, türbe gibi kubbeli yapıların,
minare külâhlarının ve sancakların üzerine yerleştirilen tepelikler
7) Şerefe : Minareyi çepeçevre kuşatan ve çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma
yeri.
7 - Dinimizde mübarek sayılan günler hangileridir?
7 - Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Cuma ve Arife günleri.
8 - Mahyâ nedir?
8- Mübarek gün ve gecelerde cami minarelerine takılan ışıkla yazılı panolardır.
9 - Kutsal gecelerimiz hangileridir?
9 - Kutsal gecelerimiz :
1) Mevlid Kandili : Peygamber Efendimizin doğum gecesi ( 12 Rebîulevvel)
2) Regâib Kandili : Receb ayının ilk Cuma gecesi
3) Mirac Kandili : Peygamber Efendimizin Mirac’a çıktığı gece ( 27 Receb)
4) Berat Kandili : Şaban ayının 15. gecesi
5) Kadir Gecesi : Kur’ân-ı Kerîm’in Peygamber Efendimize gönderilmeye
başlandığı gece ( 27 Ramazan)
6) Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece
7) Ramazan ve Kurban bayramı geceleri.
10 - Na’t neye nedir?
11 - Hz. Peygamberi övmek maksadıyla yazılan şiirlere Na’t denir.
11 - Mevlid nedir ve kim tarafından yazılmıştır?
11 - Mevlid : Büyük Türk âlim ve şairi Süleyman ÇELEBİ tarafından yazılan,
Peygamber Efendimizin doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini anlatan değerli
eserin adıdır. Mevlid okumak, okutmak, dinlemek Türk milletinin önemli
özelliklerinden biridir. Bu özellik, milletimizin Peygamber Efendimize olan
engin sevgisini ve bağlılığını göstermektedir.
12 - Hicrî takvim ile milâdî takvim arasındaki fark nedir ve hicrî takvimi kim
başlatmıştır?
12 - Hicrî takvim, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medîne’ye hicretini
başlangıç kabul eden ve ay hesabına dayanan takvimdir. Hz.Ömer tarafından
başlatılmıştır.
Milâdî takvim ise Hz. İsa’nın doğumuyla başlar ve güneş yılı esasına göre
düzenlenmiştir.
13 - Hicrî yılbaşı hangi ay ile başlar?
13 - Muharrem ayı ile başlar.
14 - Halk arasında üç aylar olarak bilinen aylar hangileridir?
14 - Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır.
15 - İslâm’da ruh çağırma var mıdır?
15 - İslâm’da ruh çağırma diye bir şey yoktur. Ruhun bedenden ayrıldıktan sonra
dünya hayatına geri geleceği inancı İslâm dinine aykırıdır. Ruh çağırma
seansları, dinde yeri olmayan ve insan psikolojisine zarar veren eylemlerdir.
Müslüman bu tür şeylere itibar etmez.
16 - Reenkarnasyon nedir? İslam’da böyle bir inanış var mıdır?
16 - Reenkarnasyon : Ölümden sonra ruhun bir başka bedene girmek sureti ile
yaşadığına, yani ruh göçüne inanış anlamında kullanılır. İslâm’ın inanç
esaslarına aykırı bir inanıştır. Bu şekilde inanan kâfir olur.
17 - Hurâfe nedir? Halk arasında yaygın olan hurâfeler nelerdir?
17 - Dinin aslında olmadığı halde, inanç ve ibadet alanında sonradan icad edilen
inanış ve davranışlardır. Halk arasında yaygın olan bazı hurâfeler şunlardır :
1) Falcılık
2) Yıldız ve burç falı
3) Kabirlere ip ve bez bağlamak, mum yakmak
4) Nazar boncuğu takmak
5) Bazı eşya ve hayvanları uğursuz saymak
6) Akşam tırnak kesmeyi kötü görmek
7) Bazı günlerde başlayan işlerin sonu gelmeyeceğine, zararlı olacağına
inanmak.
18 - Kur’ân-ı Kerîm’de bazı özellikleri ile anılan peygamberler hangileridir?
18 - Kur’ân-ı Kerîm’de bazı özellikleri ile anılan peygamberler :
1) Hz. Yûnus : Görev bilinci ile
2) Hz. Eyyûb : Sabrı ile
3) Hz. Yûsuf : Sevgisi ile
4) Hz. İsa : İnsan sevgisi ile
5) Hz. Mûsa : Hikmeti ile
6) Hz. İbrâhim : Allah’ı arayışı ile
7) Hz. Muhammed : Merhameti ile.
19 - İstanbul’da kabri bulunan meşhur sahâbî kimdir?
19 - İstanbul’da kabri bulunan meşhur sahâbî, Efendimiz Medîne’ye hicret ettikten
sonra onu yedi ay evinde misafir eden Ebû Eyyûb el-Ensârî’dir. Kabri, kendi adı
ile anılan Eyüp Sultan Câmiinin avlusundadır.
20 - Yeryüzünde kutsal sayılan üç mescid hangileridir?
20 - Yeryüzünde kutsal sayılan üç mescid :
1) Mescid-i Harâm : Mekke’de
2) Mescid-i Nebevî : Medîne’de
3) Mescid-i Aksâ : Kudüs’de.
21 - İstanbul kaç yılında kim tarafından fethedildi?
21 - 29 Mayıs 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından fethedildi.
22 - Osmanlı devleti zamanında pek çok cami, medrese, han, hamam ve
kervansaray yaparak milletimizin gönlünde taht kuran en büyük ve en ünlü
mimarımız kimdir?
22 - Mimar Sinan’dır.
23 - Asırlardır hiç durmadan Kur’ân okunan yer neresidir?
23 - Topkapı Sarayında bulunan Hırka-i Saâdet dairesidir.
24 - Peygamber Efendimiz bir hadisinde “Dünya kadınlarının efendisi dört
kadındır” buyurur. Bu kadınlar kimdir?
24 - Bu dört kadın şunlardır :
1) Hz. Meryem
2) Hz. Asiye
3) Hz. Hatice
4) Hz. Fâtıma.
25 - Yunus Emre kimdir?
25 - 1238-1320 yılları arasında yaşamış Anadolu tasavvuf edebiyatının ilk büyük
şairi ve Türk şiirinin öncüsüdür. Taptuk Emre tekkesinde hizmet etmiş ve Allah
âşığı olmuştur. “Yaratılanı severim yaratanda ötürü” sözü onunla özdeşleşmiştir.
26 - Hoca Ahmet Yesevî kimdir?
26 - Türk mutasavvıflarındandır. Buhârâ’da ders görmüş, Türkler arasında İslâm
inancının yerleşmesinde önemli rol oynamıştır. 13. yüzyılda Azerbaycan
üzerinden Anadolu’ya geçmiştir. Yalın bir Türkçe ile yazdığı tasavvufî şiirleri
Divân-ı Hikmet adlı ünlü eserinde derlenmiştir.
27 - Hz. Mevlânâ kimdir?
27 - Büyük bir şair, mutasavvıf, mana eri ve gönül sultanıdır. “Canım tende olduğu
sürece Kur’ân’ın kölesiyim. O seçkin Muhammed’in yolunun toprağıyım” demiş
ve bütün ömrünü bu felsefeyi yaşamak ve yaymakla geçirmiştir. Konya’da vefat
etmiş ve buraya defnedilmiştir. En önemli eseri Mesnevîdir. Her yıl Aralık
ayında “Şeb-i Arûs” töreniyle Konya’da anılır. İnsanlara şu tavsiyelerde
bulunmuştur :
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Kusurları örtmekte gece gibi ol
Tevâzu ve mahviyette toprak gibi ol
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
28 - Hacı Bektaş-ı Velî kimdir?
28 - Anadolunun Türk yurdu olmasında ve müslümanlaşmasında büyük payı
bulunan, insana değer veren, sevgi ve hoşgörü ile bakan, güler yüzlü, tatlı dilli,
dinine bağlı, ilim ve irfan denizi meşhur bir mutasavvıftır. Kaleme aldığı
Makâlât isimli eserinde, düşüncelerini âyet ve hadislere dayandırarak
açıklamaktadır.
29 - “Esmâ-i Hüsnâ” ne demektir?
29 - Allah’ın güzel isimleri demektir. Cenâb-ı Hakk’ın 99 ismi vardır.
Esmâ-i Hüsnâ ( Allah-ü Teâlânın Güzel İsimleri) Şunlardır :
1- Allah : Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan
tek Allah.
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği
bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi
mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu
isim, Allah'tan başkasına mecazen de verilemez. Diğer isimlerinden bazılarının,
Allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.
2- Er-Rahmân : Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan
eden.
3- Er-Rahîm : Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
4- El-Melik : Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
5- El-Kuddûs : Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.
6- Es-Selâm : Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına
selâm eden.
7- El-Mü’min : Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
8- El-Müheymin : Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
9- El-Azîz : İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
10- El-Cebbâr : Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne
karşı gelinemeyen.
11- El-Mütekebbir : Büyüklükte eşi, benzeri yok.
12- El-Hâlık : Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
13- El-Bâri : Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
14- El-Musavvir : Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.
15- El-Gaffâr : Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten
koruyan.
16- El-Kahhâr : Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.
17- El-Vehhâb : Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.
18- Er-Razzâk : Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
19- El-Fettâh : Her türlü sıkıntıları gideren.
20- El-Alîm : Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en
mükemmel bilen.
21- El-Kâbıd : Dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan.
22- El-Bâsıt : Dilediğinin rızkını genişleten, ruhları veren.
23- El-Hâfıd : Kâfir ve facirleri alçaltan.
24- Er-Râfi : Şeref verip yükselten.
25- El-Mu’ız : Dilediğini aziz eden.
26- El-Müzil : Dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.
27- Es-Semi : Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.
28- El-Basîr : Gizli açık, her şeyi en iyi gören.
29- El-Hakem : Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.
30- El-Adl : Mutlak adil, yerli yerinde yapan.
31- El-Latîf : Her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.
32- El-Habîr : Her şeyden haberdar. Her şeyin gizli taraflarından haberi olan.
33- El-Halîm : Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.
34- El-Azîm : Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.
35- El-Gafûr : Affı, mağfireti bol.
36- Eş-Şekûr : Az amele, çok sevap veren.
37- El-Aliyy : Yüceler yücesi, çok yüce.
38- El-Kebîr : Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.
39- El-Hafîz : Her şeyi koruyucu olan.
40- El-Mukît : Rızıkları yaratan.
41- El-Hasîb : Kulların hesabını en iyi gören.
42- El-Celîl : Celal ve azamet sahibi olan.
43- El-Kerîm : Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.
44- Er-Rakîb : Her varlığı, her işi her an gözeten. Bütün işleri murakabesi altında
bulunduran.
45- El-Mucîb : Duaları, istekleri kabul eden.
46- El-Vâsi : Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.
47- El-Hakîm : Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.
48- El-Vedûd : İyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. Sevgiye layık olan.
49- El-Mecîd : Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık
bulunan.
50- El-Bâis : Mahşerde ölüleri dirilten, Peygamber gönderen.
51- Eş-Şehîd : Zamansız, mekansız hiçbir yerde olmayarak her zaman her yerde
hazır ve nazır olan.
52- El-Hak : Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran.
53- El-Vekîl : Kulların işlerini bitiren. Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi
neticeye ulaştıran.
54- El-Kaviyy : Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.
55- El-Metîn : Kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.
56- El-Veliyy : Müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.
57- El-Hamîd : Her türlü hamd ve senaya layık olan.
58- El-Muhsî : Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.
59- El-Mübdi : Maddesiz, örneksiz yaratan.
60- El-Muîd : Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.
61- El-Muhyî : İhya eden, yarattıklarına can veren.
62- El-Mümît : Her canlıya ölümü tattıran.
63- El-Hayy : Ezeli ve ebedi bir hayat ile diri olan.
64- El-Kayyûm : Mahlukları varlıkta durduran, zatı ile kaim olan.
65- El-Vâcid : Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
66- El-Mâcid : Kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.
67- El-Vâhid : Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.
68- Es-Samed : Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.
69- El-Kâdir : Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.
70- El-Muktedir : Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi.
71- El-Mukaddim : Dilediğini yükselten, öne geçiren, öne alan.
72- El-Muahhir : Dilediğini alçaltan, sona, geriye bırakan.
73- El-Evvel : Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.
74- El-Âhir : Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.
75- Ez-Zâhir : Yarattıkları ile varlığı açık, aşikâr olan, kesin delillerle bilinen.
76- El-Bâtın : Aklın tasavvurundan gizli olan.
77- El-Vâlî : Bütün kâinatı idare eden, onların işlerini yoluna koyan.
78- El-Müteâlî : Son derece yüce olan.
79- El-Berr : İyilik ve ihsanı bol olan.
80- Et-Tevvâb : Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
81- El-Müntekım : Asilerin, zalimlerin cezasını veren.
82- El-Afüvv : Affı çok olan, günahları mağfiret eden.
83- Er-Raûf : Çok merhametli, pek şefkatli.
84- Mâlik-ül Mülk : Mülkün, her varlığın sahibi.
85- Zül-Celâli vel İkrâm : Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.
86- El-Muksit : Mazlumların hakkını alan, adaletle hükmeden, her işi birbirine
uygun yapan.
87- El-Câmi : İki zıttı bir arada bulunduran. Kıyamette her mahlûkatı bir araya
toplayan.
88- El-Ganiyy : İhtiyaçsız, muhtaç olmayan, her şey Ona muhtaç olan.
89- El-Mugnî : Müstağni kılan. İhtiyaç gideren, zengin eden.
90- El-Mâni : Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.
91- Ed-Dârr : Elem, zarar verenleri yaratan.
92- En-Nâfi : Fayda veren şeyleri yaratan.
93- En-Nûr : Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.
94- El-Hâdî : Hidayet veren.
95- El-Bedî : Misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. ( Eşi ve benzeri olmayan).
96- El-Bâkî : Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.
97- El-Vâris : Her şeyin asıl sahibi olan.
98- Er-Reşîd : İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.
99- Es-Sabûr : Ceza vermede, acele etmeyen.
"Ebu Hüreyre'den nakledilen bir hadis-i şerifde, Sevgili Peygamberimiz sallallahu
aleyhi ve sellem buyuruyor ki :
( Allah'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse ( îman eder ve ezbere sayarsa)
Cennete girer.) buyurulmuştur.
Çölde Bir Bedevi
Devesiylebirlikte çölde yürümekte olan bir bedevi yürüyen,dudakları susuzluktan
kurumuş bir adama rastlamış.
Adam bunu görünce su istemiş. Devesinden inip ona su vermiş.
Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.
Bedevi arkasından bağırmış :
“Tamam deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”
Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp nedenini sormuş…
“Eğer anlatırsan, demiş bedevi, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde
muhtaç birini görünce yardım etmezler.”
RAŞiT TUNCA
BAŞAĞAÇLI RAŞiT TUNCA

FORUMUMUZDA
Dini Bilgiler...
Kültürel Bilgiler...
PNG&JPG&GiF Resimler...
Biyografiler...
Tasavvufi Vaaz Sohbetler...
Peygamberler Tarihi...
Siyeri Nebi
PSP&PSD Grafik
ALLAH
BAYRAK
Radyo Karoglan
Foruma Misafir Olarak Gir
Forumda Neler Var
GALATASARAY
FENERBAHÇE
BEŞiKTAŞ
TRABZONSPOR
MiLLi TAKIM
ETKiNLiKLERiMiZ
Portal
Forum
Search
Community 
Forum Statistics
Forum Team
Calendar
Members
» Son Üye
» Toplam Konular 18,282
» Toplam Yorumlar 20,060
Read More / Comment 



