le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîdAndolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.
İnnellezîne kâlû rabbunâllâhu summestekâmû
tetenezzelu aleyhimul melâiketu ellâ tehâfû
ve lâ tahzenû ve ebşirû bil cennetilletî kuntum tûadûn
“Rabbimiz Allah’tır.” deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar var ya,
işte onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki:
“Korkmayın, üzülmeyin,
size dünyada iken va’dedilmekte olan cennetle sevinin!”
Festekim kemâ umirte ve men tâbe meake ve lâ tatgav,
innehu bi mâ ta’melûne basîr
Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol.
Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar.
Hak ve adalet ölçülerini aşmayın.
Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür.
Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan,
adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz,
sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun.
Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır.
Allah’a karşı gelmekten sakının.
Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
(Maide, 5/8)
Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve
insanlar arasında hükmettiğiniz zaman
adaletle hükmetmenizi emrediyor.
Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor!
Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Nisâ Suresi 58. Ayet
“Apaçık Kitaba yemin olsun ki,
Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik.
Biz, gerçekten uyarıcıyız.
O mübarek gecede, her hikmetli iş
katımızdan bir emirle ayırt edilir.”