Berat Gecesi Kurtuluşa Vesile mi?
Berat gecesi diğer isimleri nelerdir? Berat gecesi kurtuluşa vesile olur mu/olabilir mi?
Cenab-ı Hak’tan Recep ve Şaban aylarını haklarımızda bereketli kılmasını niyaz ederken bizleri kavuşturmasını niyaz ettiğimiz Ramazan ayına yaklaşıyoruz.
İçinde bulunduğumuz Şaban ayı ile ilgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah’a arz edilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah’a arz edilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum” buyurmuş, (Müsned, V, 201) Ramazan dışındaki en faziletli orucun Şaban’da tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir (Tirmizî, “Zekât”, 28).
KURTULUŞ GECESİ
Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “mübarek gece”, günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları sebebiyle de “rahmet gecesi” gibi adlar da verilmiştir.
Hz. Peygamber, “Allah Teâlâ Şaban’ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” buyurmuştur. (İbn Mâce, İkame, 191).
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Peygamberimiz bir gece kalktı, namaza durdu, secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim ettiğini sandım, kendisini bu halde görünce kalktım, baş parmağını hareket ettirdim, parmağı hareket edince döndüm, secdede şöyle dediğini işittim:
“İlahi! Cezandan affına sığındım. Gazabından rızana güvendim. Senden sana sığındım. Senin senan büyüktür. Fakat seni hakkıyla senin kendi nefsini sena ettiğin gibi övmekten acizim.”
“Ya Rasulallah secdede bazı şeyler söylüyordun.” dedim.
“Ya Aişe! Bu gece, hangi gecedir bilir misin?” buyurdu. Ben de “Allah Rasûlü bilir.” dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):
“Bu gece, Şaban ayının yarısı (Berat) gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede kullarının durumuna bakar ve bağışlanmak isteyenleri bağışlar, rahmet isteyenlere rahmetini ihsan eder, ancak kinci olanları geri bırakır” buyurdu. (et Terğib vet Terhib c. 2, s. 119)
Peygamber Efendimiz yine şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve şöyle der: ‘Yok Benden mu af dileyen, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir derde müptela olan ona afiyet vereyim. Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.” (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm,38).
Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin sınırsız mükâfatı vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir:
“Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3827.
Bazı rivayetlere göre, Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına Beraat gecesi indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki şu ayet bu geceye işarettir: “Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 1-4)
Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.
BERAT GECESİ YAPILACAK DUA
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Beraat gecesi yapılacak duayı şöyle tarif etmişlerdir:
“Şaban-ı şerîfin on beşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin Sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
Kaynak: Ahmet Fenercioğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 468
Berat Kandilinde Nasıl Dua Edilir?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Berat Kandiline ait özel bir dua yahut namaz bulunmamaktadır. Dua, kişinin Rabbi ile direkt olarak iletişim kurduğu andır. Bu nedenle kişinin Rabb’ine karşı isteklerini, sıkıntılarını ve şükürlerini bildirmesi öznel bir durumdur. Müslümanlar ellerini Rablerine açar ve içlerinden geldiği şekilde Rabbi ile iletişime geçerler.
Tüm bunlarla birlikte alimler, mübarek günlerde okunması için dua tavsiyelerinde bulunmuşlardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zât’sın. Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır: «Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.»(er-Ra’d, 39) İlâhî! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!” (Bkz. Ali el-Müttakî, no: 5090)
“Ey Allâh’ım! Sana başvurma yolunu bana cömertliğin gösterdi. Senin huzuruna beni iyiliğin ulaştırdı. Senin nezdine beni keremin yaklaştırdı. Sana gizli kalmayan sıkıntılarımı ancak Sana şikayet ediyor ve Senden, Sana zor gelmeyecek şeyler istiyorum. Zaten Senin, benim durumumu bilmen, istememe de hâcet bırakmıyor. Ey sıkıntılıların derdini açan Zat! İçinde bulunduğum sıkıntıları benden gider. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten de ben, zalimlerden oldum.
“Ey Allah! Eğer beni bedbaht (sonu kötü) yazdıysan bahtiyar yaz, adımı kötülerin dosyasından sil ve beni takva sâhibi biri olarak kayda geçir. Sen bana enbiyanın ayetini (onlara imanın kazandıracağı nurları ve güzel alâmetleri) nasîb et. Bütün düşmanlarıma karşı bana yardım et, kıyamet günü beni peygamberler Aleyhimüsselam zümresinde haşret, kötülerin derekesin(e düşmek)den beni muhâfaza et. Şüphesiz duâları hakkıyla işiten ancak Sensin. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duâmı kabûl et). Âmin!”
Berat Kandilinde Dualar Kabul Olur Mu?
Berat Kandilinde gönülden yapılan dualar şüphesiz kabul olur. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurmuştur:
“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar kabul olur. Bunlar; Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat Gecesi), Cuma ve Bayram geceleridir” buyurmuştur. .” (İbn Mâce)
Peygamber Efendimiz Berat Gecesinde Nasıl Dua Ederdi?
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) Berat Gecesi’ne dair özel bir duasına kaynaklarda rastlanmamaktadır. Yukarıda zikredilen Hadis-i Şerifte görüldüğü üzere Peygamber Efendimiz, Berat Gecesi’nde gece ibadete (nafile namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak) kalkmayı, o gecenin gündüzünü oruçla geçirmeyi; Allah’tan mağfiret dileme, rızık isteme ve belalardan dolayı kurtuluş istemeyi tavsiye etmektedir.
Berat Kandili Hadisleri
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir: 'İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim. Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.' Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder." (İbni Mâce, İkame, 191)
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın on beşinci gecesinde rahmetiyle yetişip her şeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna." (İbni Mâce, İkame, 191)
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Allah Teâlâ Şâban'ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.” (İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38)
Hz. Âişe (r.a.) şöyle buyurmuştur:
"Bu gece (Şaban'ın on beşinci gecesi) Hz. Peygamber’i (odanın içinde) aramaya başlamıştım ki (O’nu) başını secdeden kaldırırken buldum. Buyurdu ki: “Ey Aişe, Allah ve Rasulü’nün seni korkutmasından mı korktun? Hz. Aişe validemiz “Diğer hanımlarından birinin yanına gittiğini zannettim” dedi. Peygamberimiz buyurdu ki: “Allah Teâlâ Şaba’nın 15. gecesinde (bu gecede) dünya semasına iner, Ben-i Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları bağışlar.” (İbn Mace, İkametü’s-Salat, 191, (I, 444), H.No.1389)
İslam ve İhsan
vuslat.org.tr
Berat gecesi diğer isimleri nelerdir? Berat gecesi kurtuluşa vesile olur mu/olabilir mi?
Cenab-ı Hak’tan Recep ve Şaban aylarını haklarımızda bereketli kılmasını niyaz ederken bizleri kavuşturmasını niyaz ettiğimiz Ramazan ayına yaklaşıyoruz.
İçinde bulunduğumuz Şaban ayı ile ilgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah’a arz edilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah’a arz edilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum” buyurmuş, (Müsned, V, 201) Ramazan dışındaki en faziletli orucun Şaban’da tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir (Tirmizî, “Zekât”, 28).
KURTULUŞ GECESİ
Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “mübarek gece”, günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları sebebiyle de “rahmet gecesi” gibi adlar da verilmiştir.
Hz. Peygamber, “Allah Teâlâ Şaban’ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” buyurmuştur. (İbn Mâce, İkame, 191).
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Peygamberimiz bir gece kalktı, namaza durdu, secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim ettiğini sandım, kendisini bu halde görünce kalktım, baş parmağını hareket ettirdim, parmağı hareket edince döndüm, secdede şöyle dediğini işittim:
“İlahi! Cezandan affına sığındım. Gazabından rızana güvendim. Senden sana sığındım. Senin senan büyüktür. Fakat seni hakkıyla senin kendi nefsini sena ettiğin gibi övmekten acizim.”
“Ya Rasulallah secdede bazı şeyler söylüyordun.” dedim.
“Ya Aişe! Bu gece, hangi gecedir bilir misin?” buyurdu. Ben de “Allah Rasûlü bilir.” dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):
“Bu gece, Şaban ayının yarısı (Berat) gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede kullarının durumuna bakar ve bağışlanmak isteyenleri bağışlar, rahmet isteyenlere rahmetini ihsan eder, ancak kinci olanları geri bırakır” buyurdu. (et Terğib vet Terhib c. 2, s. 119)
Peygamber Efendimiz yine şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve şöyle der: ‘Yok Benden mu af dileyen, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir derde müptela olan ona afiyet vereyim. Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.” (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm,38).
Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin sınırsız mükâfatı vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir:
“Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3827.
Bazı rivayetlere göre, Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına Beraat gecesi indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki şu ayet bu geceye işarettir: “Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 1-4)
Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.
BERAT GECESİ YAPILACAK DUA
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Beraat gecesi yapılacak duayı şöyle tarif etmişlerdir:
“Şaban-ı şerîfin on beşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin Sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
Kaynak: Ahmet Fenercioğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 468
Berat Kandilinde Nasıl Dua Edilir?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Berat Kandiline ait özel bir dua yahut namaz bulunmamaktadır. Dua, kişinin Rabbi ile direkt olarak iletişim kurduğu andır. Bu nedenle kişinin Rabb’ine karşı isteklerini, sıkıntılarını ve şükürlerini bildirmesi öznel bir durumdur. Müslümanlar ellerini Rablerine açar ve içlerinden geldiği şekilde Rabbi ile iletişime geçerler.
Tüm bunlarla birlikte alimler, mübarek günlerde okunması için dua tavsiyelerinde bulunmuşlardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zât’sın. Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır: «Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.»(er-Ra’d, 39) İlâhî! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!” (Bkz. Ali el-Müttakî, no: 5090)
“Ey Allâh’ım! Sana başvurma yolunu bana cömertliğin gösterdi. Senin huzuruna beni iyiliğin ulaştırdı. Senin nezdine beni keremin yaklaştırdı. Sana gizli kalmayan sıkıntılarımı ancak Sana şikayet ediyor ve Senden, Sana zor gelmeyecek şeyler istiyorum. Zaten Senin, benim durumumu bilmen, istememe de hâcet bırakmıyor. Ey sıkıntılıların derdini açan Zat! İçinde bulunduğum sıkıntıları benden gider. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten de ben, zalimlerden oldum.
“Ey Allah! Eğer beni bedbaht (sonu kötü) yazdıysan bahtiyar yaz, adımı kötülerin dosyasından sil ve beni takva sâhibi biri olarak kayda geçir. Sen bana enbiyanın ayetini (onlara imanın kazandıracağı nurları ve güzel alâmetleri) nasîb et. Bütün düşmanlarıma karşı bana yardım et, kıyamet günü beni peygamberler Aleyhimüsselam zümresinde haşret, kötülerin derekesin(e düşmek)den beni muhâfaza et. Şüphesiz duâları hakkıyla işiten ancak Sensin. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duâmı kabûl et). Âmin!”
Berat Kandilinde Dualar Kabul Olur Mu?
Berat Kandilinde gönülden yapılan dualar şüphesiz kabul olur. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurmuştur:
“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar kabul olur. Bunlar; Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat Gecesi), Cuma ve Bayram geceleridir” buyurmuştur. .” (İbn Mâce)
Peygamber Efendimiz Berat Gecesinde Nasıl Dua Ederdi?
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) Berat Gecesi’ne dair özel bir duasına kaynaklarda rastlanmamaktadır. Yukarıda zikredilen Hadis-i Şerifte görüldüğü üzere Peygamber Efendimiz, Berat Gecesi’nde gece ibadete (nafile namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak) kalkmayı, o gecenin gündüzünü oruçla geçirmeyi; Allah’tan mağfiret dileme, rızık isteme ve belalardan dolayı kurtuluş istemeyi tavsiye etmektedir.
Berat Kandili Hadisleri
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir: 'İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim. Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.' Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder." (İbni Mâce, İkame, 191)
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın on beşinci gecesinde rahmetiyle yetişip her şeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna." (İbni Mâce, İkame, 191)
Resulullah (s.a.v.) buyurdular:
"Allah Teâlâ Şâban'ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.” (İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38)
Hz. Âişe (r.a.) şöyle buyurmuştur:
"Bu gece (Şaban'ın on beşinci gecesi) Hz. Peygamber’i (odanın içinde) aramaya başlamıştım ki (O’nu) başını secdeden kaldırırken buldum. Buyurdu ki: “Ey Aişe, Allah ve Rasulü’nün seni korkutmasından mı korktun? Hz. Aişe validemiz “Diğer hanımlarından birinin yanına gittiğini zannettim” dedi. Peygamberimiz buyurdu ki: “Allah Teâlâ Şaba’nın 15. gecesinde (bu gecede) dünya semasına iner, Ben-i Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları bağışlar.” (İbn Mace, İkametü’s-Salat, 191, (I, 444), H.No.1389)
İslam ve İhsan
vuslat.org.tr