Thread Rating:
  • 12 Vote(s) - 3.08 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Halı Sanatı Dokumacılık Hakkında Bilgiler
#1
Oku-1 
   

Halı Sanatı Dokumacılık Hakkında Bilgiler

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

Dokuma tezgâhlarında çözgü denilen yan yana duran ipliklerin gücü nire denilen araçlarla bir kısmının yukarı kaldırılması, diğer kısmının aşağı çekilmesi suretiyle açılan aralıktan ki bu aralığa ağızlık denir, mekik yardımıyla atkı denilen iplikle yapılır.

Dokumacılık

El dokuma tezgâhı, Hjerl Hede, Danimarka
Yanagawa Shigenobu'nun Fujin Shokunin, Sakae Nishiki Sha, Kohagi (anlam: "Sakae Tekstil Firması'nın Kohagi adlı kadın usta" (Kongre Kütüphanesi'nde Hataori olarak kaydedilmektedir.) adlı Edo Bunka dönemine ait Ukiyo-e eseri.

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

Dokuma tezgâhlarında çözgü denilen yan yana duran ipliklerin gücü nire denilen araçlarla bir kısmının yukarı kaldırılması, diğer kısmının aşağı çekilmesi suretiyle açılan aralıktan ki bu aralığa ağızlık denir, mekik yardımıyla atkı denilen iplikle yapılır.

Dokumacılık türleri

Dokumacılık, yapım teknikleri ve kullanılan araçlara göre üç grup altında incelenir.

    Mekik Dokumalar: Kumaş Dokuma, Siirt Battaniyesi, Kolan, çarpana dokuma
    Kirkitli Dokumalar:ler

        Kirkitli Düz Dokumalar; Kilim, Cicim, Zili (sili), Sumak
        Kirkitli Halı dokumalar; Halı
    Mekiksiz Dokumalar: Palaz, Kolan, çarpana (kartlı, kartsız dokumalar), Dokusuz Dokular (Keçe)

Mekikli Dokumalar

Gücüler yardımıyla gruplar halindeki çözgüler arasında oluşturulan aralıktan, atkı ipinin mekikle geçirilmesi sonunda elde edilen düz yüzeyli dokumalardır.

Çeşitli kumaş dokumaları, Siirt battaniyesi, kolanlar ve grup içinde yer almaktadır. Siirt battaniyesi düz bez ayağı dokumalardandır.

Geleneksel Türk dokumaları, ev, çarşı, saray dokumaları olarak sınıflandırılabilir. Kadınlar tarafından evlere yün, ipek, keten veya pamuk kullanılarak yapılan bu dokumalar el sanatı örneklerindendir. Kumaş, çevre, peşkir, yağlık gibi çeşitlilik göstermektedir.

Kolan Dokuma

    Yün, pamuk, keten, kıl ipliklerinin çözgü, atkı olarak kullanıldığı, yassı, enli kuşak bağ gibi dokumalardır.

    Kolan ve çarpana dokumalar gücü yerine kartların, gücü çubuğunun kullanılması, atkı ipinin mekikle geçirilmesi nedeniyle mekikli dokumalar içinde değerlendirilmektedir.

    Kolan dokumada yere çakılan iki çubuk arasına, dokunacak yere göre boyu ayarlanan çözgü ipleri gerilmekte, arasına gücü görevi yapan gücü çubuğu geçirilmektedir. Çubuğun döndürülmesiyle açılan çözgü aralığından atkı ipi atılıp, kılıçla sıkıştırılarak dokuma yapılmaktadır.

    Renk dağılım tablosuna göre hazırlanan çözgü iplikleri çarpanaların deliklerinden geçirilip, kartların döndürülmesiyle oluşan çözgü aralığından atkı ipliği atılarak dokumaya devam edilmektedir. Çözgünün bir ucu dokuyucunun beline veya yene karşılıklı çakılmış çubuklara bağlanmaktadır. Dokuma çözgü yüzlüdür.

    Günümüzde daha çok yörükler tarafından dokunan, kullanılan bu dokuma, yaşantılarını geçirdikleri kara çadır, Alaçık, topak ev denilen çadırlarının kaplama maddesi keçelerin sarılması, tepelerinin tutturulmasında kazık bağı olarak, sepet, çuval, heybe gibi taşıma araçlarında, hayvanların koşum takımlarında, araba, develerinin başını süslemede; kadın giyiminde, baş takılarının tutturulmasında, önlük, elbise kuşak bağı, çocuk kundağı, beşik bağı olarak; erkek giyiminde ise; barutluk, fişek çantası, kılıç askısı, Kuran bağı, yay kurmak için kement, çorap, tozluk bağı, takunya, terlik bantı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde ise bu dokumalar daha çok süsleme malzemesi olarak tercih edilmektedir.
    Kumaş; çevre, peşkir, çarşaf, yağlık olarak çeşitlilik göstermektedir.

Kirkitli Halı Dokumalar

Halı

    Pamuk, kıl, ipek, yün ipliklerin halının boyuna yan yana dizilmesinde meydana gelen çözgü iskeletinin her çift teline yün, ipek, floş iplerinin değişik tekniklerle, ilme bağlanıp, üzerine atkı ipliği kirkitle sıkıştırılmak suretiyle dokunan havlı yüzlü dokumadır. Halı imalinde atkı sayısı iki veya üçtür. Türkiye'de genellikle iki atkı kullanımı görülmektedir. Birkaç sıra dokuma yapıldıktan sonra ilmeler halı makası ile istenilen yükseklikte kesilmektedir. Son yıllarda desene göre havları kabartmalı olarak kesilen halılar da görülmektedir. Yaygı, örtü, yastık vb. olarak kullanılmaktadır.

    Halı dokumalarda genellikle iki tip düğüm görülmektedir.

        Türk Düğümü (Gördes Düğümü - Çift Düğüm - Kapalı İlme): Manisa'nın Gördes kazasında kullanıldığından bu ismi alan, Türkiye'de halı dokumalarda kullanılmaktadır, dünya literatürüne de Türk Düğümü olarak geçmiştir. Bu düğümünde iki türü görülmektedir. İç Anadolu'da kullanılan düğüm şeklinde, iplik, çözgü çiftinin önce öndeki sonra arkadaki teline dolanarak bağlanan düğümdür. Batı Anadolu'da kullanılan düğümde aynı işlem ters uygulanmaktadır. Bu değişiklik halının kalitesini etkilememekte, yalnızca Batı Anadolu'da dokunan halıların hav kesiminde kolaylık görülmektedir.
        İran Düğümü (Sine İlmesi - Tek Düğüm - Açık İlme): Batı İran'daki bir yöreden adını alan Sine Düğümü olarak bilinmektedir. Bu düğümde iplik yalnızca çözgü çiftinin önündeki teline bağlanır, diğer çözgünün arkasından geçirilip aşağı doğru çekilerek sıkıştırılmaktadır. İran düğümlü halılarda da iki atkı ipi kullanılmaktadır.

    Uşak, Konya, Bergama (Yağcıbedir), Hereke, Gördes, Kula, Ladik, Sivas, Milas, Antalya (Döşeme altı), Fethiye, Kırşehir, Niğde, Kayseri, Isparta renk, motif, kaliteli halı üretimi yapan önemli halı merkezlerdendir.

Dokuma yapılan tezgâhları kullanım biçimleri ve tiplerine göre şu şekilde sınıflandırılabilir:

Kirkitli Dokuma Tezgâhları
    Masa tezgâhı, yatay tezgâh (konar - göçer veya yer tezgâhı; bez ayağı dokumaların yapımında kullanılmaktadır), dikey tezgâh (halı dokuma tezgâhı. Sarma tezgâh, düz tezgâh olmak üzere üç çeşidi görülmektedir).

Mekikli Dokuma Tezgâhları
    Kamçısız tezgâhlar (genellikle iki pedallı, mekiğin elle atılması ile dokumalar yapılmaktadır), Kamçılı Tezgâhlar (mekiğin kamçının çekilmesi ile atılarak dokuma yapılmaktadır), Çukur Tezgâhlar (dokuyucunun oturduğu yer, pedalların bulunduğu kısım çukur içerisindedir), Yüksek Tezgâhlar, Armürlü (sekiz gücüden yirmidört gücüye kadar gücü gerektiren dokumalarda kullanılmaktadır) ve Jakarlı (Yirmi otuzikiden fazla gücü gerektiren dokumalarda kullanılmaktadır) Tezgâhlar.

DOKUMACILIK

Dokumacılık sanatı ilk kez Orta Asya Türklerinin bulundukları bölgelerde ortaya çıkmıştır. Günümüzde de atalardan yadigar kalan halı dokumalarının ne kadar nadide eserler olduğunu görebilmekteyiz. Geçmiş yıllardan günümüze kadar ulaşan bu sanat aynı zamanda birçok kişi içinde bir merak konusu ve hobi haline gelmiştir. Birçok ülke halı dokumacılığı işine girse de Türklerin oluşturmuş olduğu kendine özgü motifler, renkler ve desenler tüm dünyaya ün salabilmeyi başarmıştır.

Dokumacılık sanatı nedir? sorusu ne yazık ki geçmiş yıllara nazaran günümüzde çok az sorulmakta ve araştırılmaktadır. Sanayinin artması ile birlikte dokuma sanatına verilen değer azalmış hatta neredeyse kaybolma derecesine gelmiştir. Fakat Dokumacılık sanatına gönlünü vermiş ya da ilgi duyan kişilerce bu sanat hala yaşatılmakta ve yüksek fiyatlara dahi olsa alıcı bulabilmektedir. Dokumacılık sanatı, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı olacak şekilde birbirlerinin altından ve üstünden geçirilmek suretiyle elde edilen ürünlere verilen genel isimdir. Dokumacılık sanatı yapılış tarzı ve oluşturulan motiflere göre değişiklik göstermektedir.

Türklerde Dokuma sanatı tarihi çok eski dönemlere dayanmakta hatta günümüzde bulunan ve değerli kılınan halıların birçoğunun Türkler tarafından yapıldığı veya Türklerin geliştirmiş olduğu teknikler kullanılarak yapıldığı bilinmektedir. Halı dokuma tekniğinin ise ilk olarak Orta Asya da yaşayan Türkler tarafından bulunduğu ve günümüze kadar ünü ulaşan Türk Düğümü tekniğinin benzersiz bir şekilde işlemlerde kullanıldığını görebilmekteyiz. Türklerde dokuma sanatına ilk olarak Altay bölgesinde pazarık koruganlarında yapılan kazılarda rastlanılmıştır. Bu aynı zamanda dünya tarihinde görülmüş olan ilk dokuma halısı arasında gösterilmektedir. Milattan önce 5-3 yüzyılları arasında yapıldığı iddia edilen bu halılar üzerinde Türk düğümü görülmekte ve Türkler tarafından yapıldığı söylenmektedir.

Dokumacılık Sanatı Nasıl Yapılır? büyük bir sabır ve azim ile ilmek ilmek işlenen bu güzel dokumalar günümüzde birçok kişinin de ilgisini çekmeyi başarmıştır. İlme ipliklerinin el yardımı ile birlikte çözgülerin arasından geçirilerek bağlantı oluşturulmak suretiyle dokuma işlemine başlanılmaktadır. Hav adı verilen yüzeyi oluşturacak bu iplikler kirkit adı verilen bir alet ile birlikte sıkıştırılarak halı yüzeyinin oluşturulması sağlanılmaktadır. Yapımı kolay olsa da verilen emek ve zamanın dokumacılık sanatında oldukça değerli olduğunu görebilirsiniz.

Dokumacılık Sanatı Çeşitleri Nedir?

Dokumacılık Sanatı Çeşitleri Nedir? Sorusunu yanıtlamadan önce dokumacılık sanatında düğümlerin oldukça önemli olduğu ve çeşitlerin bu şekilde olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Uygulanan bu düğümler dokumaya verilen motifler ve oluşturulan desenler dokumacılık sanatının çeşidini oluşturmaktadır. Peki,bu düğümler ya da başka bir deyişle çeşitler nelerdir? Sizler için listeledik;

Türk Düğümü

İran Düğümü

Tek Arış Üzerine Düğüm

Hekim Düğümü

Dokumacılık Sanatında Kullanılan Malzemeler

Dokumacılık sanatında kullanılan malzemeler ve istemiş olduğunuz diğer malzemelere günümüzde internet ortamından ulaşabilmeniz oldukça kolaydır. Bu malzemelerin kalitesi aynı zamanda sizlerin dokumacılık sanatında yapacağınız halının ya da diğer ürünlerin kalitesi ile neredeyse doğru orantılıdır. Bu yüzden malzemelerin dikkat ve özenle seçilmesi gerekmektedir. Sizler için dokumacılık sanatında kullanılan temel malzemeleri listeledik;

Mekikli Dokuma Tezgahı  Çözgü İplikleri  Kirkit  Ayarlı Makas  Dokuma Örgü Şeması

Atkı İplikleri  Çarpana Kartları  Tarak  Mekik  Desen Kağıtları  Masura Tarak Tığı

Dokumacılık Sanatı Yapılışı ve Püf Noktaları Nedir?

Dokumacılık sanatı yapılışı günümüzde sanayileşmenin artması ile birlikte oldukça değer kaybetmiş bir hal almıştır. Fakat son dönemlerde gösterilen rağbet ile birlikte tekrar gündeme gelmeyi başarmıştır. Mekik tezgahı üzerine halı çözgü ipliklerinin bağlantılı bir şemaya bakılarak örülmesi ve kirkit yardımı ile sıkılaştırılması neticesinde yapılmaktadır. Dokumacılık sanatı yapılışının püf noktası sizlerin sabrı ve azminizdir. Dokumacılık sanatı gerçekten büyük bir sabır ve azim istemektedir. Bunu sağlamanız birbirinden güzel el emeği dokumaları gerçekleştirmenizi sağlayacaktır.


Türk Tarihinde Halı Sanatı

Türklerin geleneksel sanatı olan halı, sanat tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Halı ilk olarak Orta Asya da Türk topluluklarının yaşadıkları bölgede büyük bir gelişme göstererek orta doğuya ve İslam dünyasına Türkler tarafından tanıtılmıştır. Halının ilk olarak Orta Asya’da gelişmesinin nedeni göçebe bozkır kültürüne sahip olan Türklerin temel ekonomik kaynağının hayvancılık olmasıdır. Halının ham maddesi genelde koyun yapağıdır.

Pazırık Halısı

Bilinen en eski halı Orta Asya Pazırık Kurganında bulunmuş olan Pazırık Halısı’dır. Halı Orta Asya sanatının gerek üslup gerekse tekniğini en iyi şekilde yansıtır. Pazırık halısı 1 cm kareye 36 ilmek gelecek şekilde çok ince dokunmuştur. Pazırık halısının Türk düğümü tekniği (Gördes düğümü) ile yapılmış olması, Türk halı sanatının geleneksel tekniğinin çok eski bir geçmişe dayandığını göstermektedir. Ayrıca Türkmen halılarında görülen sekizgen Türkmen gülü nakışının en erken örneği Pazırık halısında görülmektedir.

Orta Asya Türk halılarında yer alan çeşitli hayvan mücadele sahneleri ve hayvan figürleri o dönem ki toplumun yaşamını ve inançlarını sergilemektedir. Halı, Orta Asya Türklerinden önce de yapılmıştır ancak aplike halılardır ve düğüm tekniğine sahip değildir. Bu sebeple Pazırık Halısı önem arz eder.

Anadolu’da Türk halı sanatı, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar düzenli ve sürekli bir gelişme göstermiş, her gelişmede ise yeni halı tipleri ortaya çıkmıştır. Bu gelişme zincirinin ilk büyük halkası ise Anadolu Selçuklu dönemi halıları olmuştur. Anadolu Selçuklu halıları teknik, renk, motif ve kompozisyon bakımından sağlam bir temel teşkil etmiştir.

Selçuklu halılarında teknik açıdan Gördes düğümü kullanılmıştır ve malzeme olarak yün tercih edilmiştir.  Zemini süsleyen unsurlar, geometrik motifler ve stilize edilmiş bitki motiflerinden oluşmaktadır. Ayrıca bordürlerinde görülen kufi yazıya benzer frizler de bu devir halılarının vazgeçilmez süslemeleri arasındadır. Zemin aynı motiflerle sonsuza kadar uzanan bir görünüm içindedir. Türk halı sanatının temel unsuru olan sonsuzluk ilkesi Selçuklu halılarında da görülmektedir. Halılarda renk olarak genellikle koyu mavi ya da koyu kırmızı zemin üzerine açık mavi açık kırmızı kullanılmıştır.

Anadolu Selçuklu halılarının Konya Alaeddin Camii’nden 8, Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nden 3  ve Fustat’da 7 olmak üzere toplam 18 halı Selçuklu dönemi halısıdır. Bu halılarda görülen zeminde sonsuz biçimde sıralanan çeşitli geometrik ve stilize bitkisel motifler ve iri kufi yazılı kenar şeritler geleneksel Türk halı sanatı için önemlidir.

Beylikler döneminde Aksaray tıpkı Selçukluda olduğu gibi nitelikli halıların dokunduğu bir merkez olmuştur. 15. yüzyılda görülen hayvan figürlü halılarla birlikte Türk halı sanatında yeni bir sayfa açılmıştır. Hayvan figürleri ve kompozisyonları açısından zengin bir grubu teşkil den bu grup ilk olarak Avrupalı ressamların tablolarında tanınmıştır.

Hayvan figürlü halılar grubu içinde gün ışığına kavuşturulan ilk orijinal halı Ming halısıdır. Ming halısı İtalya’nın orta kesiminde bir kilisede bulunmuştur bu da Anadolu’da dokunan hayvan figürlü halıların nasıl yayıldığını gösterir.
Osmanlı Devleti’nde Halı

Osmanlı Devleti halıcılıkta da Selçuklu geleneğini devam ettirmiştir. 15-16. yüzyıl Erken Osmanlı Devri halıları dört ayrı grupta ele alınmıştır. yüzyıl Erken Osmanlı Devri halılarının (Holbein Halıları) birinci ve ikinci grubunda zemin küçük karelere bölünür, karelerin içine yerleştirilen sekizgenler ve bunların arasındaki, kaydırılmış eksenler halinde düzenlenen, eşkenar dörtgen şekilli motifler yer alır. Uşak çevresinde dokundukları kabul edilen bu halılar yün malzemeyle ve Türk düğüm tekniğiyle dokunmuşlardır.

Üçüncü ve dördüncü grup örneklerde zemin iki, üç veya dört eşit kareye bölünür. Karelerden her birine sekizgenlerden meydana gelen geometrik motifler yerleştirilir. Bunların da içerisine sekiz köşeli yıldız ve bitki desenleri, stilize edilmiş hayvanlar ve mücadele sahneleri işlenir.

Osmanlı saray halıları Ehli Hiref teşkilatı tarafından dokunmuştur. Halılar ipek yün altın gibi malzemelerle yapılmıştır. Canlı ve parlak renkler zengin motif egemendir. 15. yüzyılın 2. yarısında görülen Anadolu’nun klasik anlayışından farklı bu tip halılara Osmanlı saray halıları denmiştir. Bu halılar Tebriz, Kahire’nin Osmanlıya katılmasıyla üslup değiştirmiştir. İran halılarından esinlenerek dokunmuştur. İran düğümü kullanılmıştır. Batılılaşmayla birlikte halı da barok kartuşlar, rokoko gırlandlar, istiridye kabuğu, s ve c kıvrımları natürmortlar manzara gibi motifler görülmüştür.

Halı Nedir?

Halı; atkılarının atılmasından sonra (arka iplikleri) üzerine desene göre istenilen hav yüksekliğinde iplerin geçirilerek düğümlenmesi ile yapılan ev içinde ve genellikle yer örtüsü olarak kullanılan eşyadır. Bazı evlerde de duvarda görülür.

Halının kökü Anadolu Selçuklu Devletinden gelmiştir.

Kilimle halı bir birinden farklıdır: Kilim ince bir halı tipidir. Dünyada bilinen ilk halılar Orta Asya'da Türkler tarafından dokunmuştur. Bu halıların günümüze kadar ulaşabilmiş en eski örneğinin MÖ 6-5. yüzyıllarda yapılmış olduğu ve hâlen Leningrad Müzesi'nde saklandığı bilinmektedir.[1] Bu halı Pazırık Halısı olarak bilinmektedir.

Halı insanların rahat ve sıcak bir zemin arayışı sonucu ortaya çıkan ve ev dekorasyonunda önemli bir yer tutan bir malzemedir. Tarihi ise insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar önce sıcak bir zemin yaratmak amacıyla hayvan postlarını kullanıyorlardı.

İhtiyaçları arttıkça, ihtiyaçlarına uygun post bulamadıkları için, post taklidi yaygılar ürettiler. Zamanla sevdiklerini de desenleştirerek, bugünkü halının kaba örneklerine ulaştılar. Kısaca halı insanoğlunun doğaya karşı ve doğayı kendine uydurma mücadelesinin ilk ürünlerindendir.

Günümüze kadar gelen halı, yaşantımıza ekonomik, sosyal ve kültürel olarak önemli bir yer tutar. Gerek Türklerdeki, gerekse doğu ülkelerindeki ev dekorasyonundaki başlıca unsur halı ve kilimdir.

Günümüzde modern teknolojinin sınırsız avantajlarını kullanan halı sektörü kendini sürekli yenilemektedir. Her yıl yeni trendlerin, kalitelerin ortaya çıktığı halı sektörü yaratıcılığın sınırlarını zorlamaya devam etmektedir.

Yün, pamuk ya da ipekten dokunan kısa tüylü yaygı halı olarak isimlendirilmektedir. Yere ya da herhangi bir eşya üzerine yaymak amacıyla dokunan halılar yanında, dekoratif duvar halıları da bulunmaktadır. Makalenin devam eden bölümlerinde halıcılığın tarihçesi, sanatı ve halı dokuma üzerine bilgiler bulacaksınız.

Halıcılık Sanatı ve Tarihçesi

Halıcılığın en eski merkezleri Çin, Orta Asya, Anadolu, Mısır ve İran’dır. Halıcılık sanatı 15. yüzyıldan başlayarak 18. yüzyıla dek Anadolu ve İran’da büyük gelişme göstermiştir. Özellikle geometrik motiflerin, çarpıcı ve uyumlu renklerle kaynaştığı Anadolu halıcılığında Uşak, Bergama, Ladik ve Gördes ayrı üslupların geliştirildiği halıcılık merkezleri oldular. Diğer yandan Bünyan, Kula, Kütahya, İstanbul ve Sivas gibi yörelerin halıları da bazı özgünlükler taşır.
Halı dükkanı ve farklı modellerde halılarHalı dükkanı ve farklı modellerde halılar

Osmanlı döneminde Anadolu halıcılığındaki bu gelişme sürmüştür. 10. yüzyılda İran halıcılığının merkezleri ise, Huzistan, Fars, Kühistan ve Buhara idi. Safeviler döneminde İran halıcılığı gelişiminin doruğuna ulaşmıştır. Bununla birlikte Herat, Şiraz, Yezd, Ferhan, Mir, Sine, Tebriz ve Şah Abbas çeşitli halı üsluplarının geliştiği kentlerdi. Kafkasya, Afganistan, Hindistan ve Çin aynı dönemlerde bu sanatın sürdürüldüğü diğer ülkelerdir.

Ortaçağ Avrupa’sında manastırlarda halıcılık yapıldığı bilinmektedir. Haçlı seferleri sonucu Doğuyla kurulan ilişki, bu sanatın Avrupa’da da yayılmasını ve gelişmesini sağlamıştır. 15. yüzyıldan başlayarak halı atölyeleri kurulmuştur. Birçok ressam bu sanata ilgi duymuş ve bu dalda eserler vermiştir.

Halı Çeşitleri

Günümüzde geleneksel tezgahlarda dokunan el halılarının yanında, makinelerde dokunan halılar, üretim miktarı bakımından birinci sırayı almaktadır.

Bununla birlikte halılar, dokundukları bölgelere göre olduğu gibi, kullanılan gereçlere göre de ayrılırlar. Pamuk ipliğinden dokunan İran halılarında, cm²’ye düşen düğüm sayısı, yün iplikten dokunan Anadolu halılarına oranla çok daha fazladır. Ancak yün halı, pamuk halıdan daha uzun ömürlüdür.

Halı Dokuma

Halıların dokundukları tezgahlar, dikdörtgen bir çerçevedir. Kenar sırıklar yere sabittir. Alt ve üst sırıklar döndürülebilmektedir. Dikine ipliklere çözgü ya da argaç denir. Çeşitli renkte iplikler bu argaçlara bağlanır. Argaçlar çifter çifter alınır ve yün bunların çevresine sarılarak düğümlenir. Düğümler kirkit denen aletle aşağıya doğru sıkıştırılır. Dokunan kısım, aşağıdaki dönebilir sırığa sarılır.
Halı dokuma tezgahı ve el dokuması halı yapan kadınlarHalı dokuma tezgahı ve el dokuması halı yapan kadınlar

Dokumadaki ustalık yanında halıcılıktaki en önemli konu, iplik boyama işidir. Zira eski halıların güzelliğini sağlayan büyük ölçüde renklerdeki kalıcılık ve canlılıktır. Bu nedenle el halılarında kullanılacak iplikler kök boyalarıyla boyanmaktadır. Halıya değer kazandıran bir başka özellik de cm²’deki düğüm sayısıdır.

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   

   





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)